AMED - Çêrmug ilçesine bağlı Bistin Mahallesi’nde “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen Mikail Ekinci’nin aile bireyleri, çatışmayı yalanlayarak, “Silah sesleri iki - üç dakika sürdü ve kesildi. Mesafe yüz metre kadardı. Tek kurşunla vurmuşlar” dedi.
Amed’in Çêrmug (Çermik) ilçesi Bistin (Aynalı) köyüne bağlı Gulabaxça mezrasına hakkında tutuklama kararı olduğu için polisin evine baskın düzenleyip ve “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülen 28 yaşındaki Mikail Ekinci’nin ailesi, çatışmayı yalanladı ve çocuklarının yakalanabilecek mesafede vurulduğunu söyledi.
‘OĞLUMU SAĞ YAKALAYABİLİRLERDİ’
Sabah saatlerinde köyün ve evin ablukaya alındığını belirten anne Hanım Ekinci, “Sabah baskın yapıldığında ahırdaydık. Askerlerin kapıyı kırıp içeriye girmeye çalıştıklarını duyduk. Eşim durun neden kapıyı kırıyorsunuz, geliyoruz, dedi ancak dinlemediler. Hepimize silah doğrultular. Mikail’in eşi hamile olmasına rağmen şiddet uyguladılar, duvara yapıştırdılar. Çocukları korktu. Kayınımın yaraları olmasına rağmen dipçikle dövdüler. Eşimi yüzüstü yatırıp kollarını arkadan bağladılar. Bir süre sonra silah sesleri duyduk, dışarı çıkmamıza izin verilmedi. Çocuğum ölü mü, yaralı mı bize söylemediler. Cenazeyi görmeme izin vermediler. Ambulans iki saat sonra geldi. Oğlumu sağ yakalayabilirlerdi ama onu vurdular. Oğlumun cesedi yerdeyken onu öldüren askerleri bir helikopterle alandan alıp götürdüler” dedi.
‘ÇAMURUN İÇİNDE SAATLERCE BEKLETİLDİK’
Olay gününü anlatan Mikail’in ağabeyinin eşi Güzel Ekinci, “Sabah saat 07.00 civarıydı. Eşimin sırtına silah dayayarak ‘içeri gir’ dediler. Hepimizi bir odaya tıktılar. Eşimin sırtına silah dayayarak bütün evi dolaştırdılar. Silah sesi geldi, ne oldu diye soruyoruz, bize asla cevap vermiyorlar. Sadece susun, oturun dediler. Mikail’in cenazesini kimseye göstermeden alıp götürdüler. Mikail’de silah yoktu, etrafı tamamen sarılıydı, onu yakalayabilirlerdi ya da yaralayabilirlerdi ama öldürdüler. Yakalanabilecek mesafedeydi. Bilerek ateş ettiler, sadece şüpheli birini neden öldürüyorlar?” dedi.
‘TELSİZDEN DUYDUK’
Kardeşinin başına gelenleri evde bulunan polisin telsizine gelen anonsla duyduğunu ifade eden ağabeyi Hasan Ekinci, kardeşinin kaçmaya çalıştığı istikametin sarılı olduğunu ve yakalanabileceği bir yer olduğunu kaydetti. Ekinci, o anlara dair şunları anlattı: “Köye saat 07.00 gibi geldiler. Askerler köye geldiğinde kardeşim motosikletle kaçtı. Onlar da arazi aracıyla peşine düştü. Kardeşimin kaçtığı yönde silah sesleri geldi. Olayın şokundan net sayıyı bilmiyorum ama 20-30 el kadar ateş edildi. Sesler iki-üç dakika sürdü ve kesildi. Kardeşimle aralarındaki mesafe yüz metre kadardı. Kardeşimin kaçtığı istikamette bir araç zaten önünü kesiyor. Silah sesleri kesildikten sonra polislerin telsizine anons geçtiler, savcı olay yerine gelsin diye bir beş dakika daha geçti. Daha sonra ambulans istediler. Kardeşimin vurulduğunu anladıktan sonra oraya gitmek istedik ancak bizi darp ettiler, şiddet uyguladılar. Anneme, babama, kardeşime, eşime herkese şiddet uyguladılar. Sonra kardeşimi Çermik Devlet Hastanesine götürülüyor. Ardından da otopsi için Diyarbakır’a götürdüler. Saat 12.00 gibi savcı geldi. Sadece babamla konuştu. Gelen ekibin Diyarbakır’dan geldiğini söylediler.”
TEK KURŞUNLA VURULMUŞ
Kardeşim yüz metrelik bir mesafeden sırtından tek kurşunla vurulduğunu kaydeden Ekinci, “Otopsi raporunu daha bize vermediler. 3 çocuk babası ve eşi hamile 28 yaşındaydı. Kardeşime yapılanların hesabı verilmeli. 15 haneli mezraya 60’dan fazla zırhlı araç ve panzerlerle yüzlerce özel harekat polisiyle gelmesinin mantığı nedir?” diye sordu.