ANKARA - Seçimde sandık güvenliğine ilişkin endişelerin olduğuna dikkat çeken Demokrasi için Hukukçular'dan avukat İlke Işık, avukatlara çağrıda bulunarak, “Gelin örgütlenelim, her hukuksuzluğun önüne birlikte geçelim” dedi.

 

Seçim tarihinin yaklaşması ile birlikte seçim güvenliği daha çok gündeme gelmeye başladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre, 14 Mayıs seçimlerinde yurt içinde 60 milyon 904 bin 499 kişi oy kullanabilecek. Yurt dışında kurulacak sandıklarda ise 3 milyon 286 bin 786 seçme kayıtlı. Seçim güvenliğine ilişkin endişelerin başında ise YSK Başkanı Ahmet Yener ve Başkanvekili Ekrem Özübek başta olmak üzere 11 üyenin de seçim tecrübesinin olmaması geliyor. Ankara’da hukukçular, seçim ve sandık güvenliğini sağlamak üzere çalışmalara başladı. Hukukçular, sandıklarda meydana gelebilecek usulsüzlükleri engellemek üzere “Her sandığa bir hukukçu” diyerek çalışmalarına başladı.

 

Demokrasi için Hukukçular'dan avukat İlke Işık, seçim güvenliğinde hukukçulara düşen sorumluluklar, endişeler ve buna karşı yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

İlke Işık

 

‘HERKESİN KAFASINDA BİR SORU VAR’

 

Her seçim döneminde, seçim güvenliği konusunun gündeme gelmesini ülkenin yönetim biçiminden kaynaklandığını belirten Işık, “22 yıllık iktidarın son dönemlerine baktığımızda demokrasinin insan haklarının olmadığını, ciddi bir baskı rejimi ve tek adam iktidarının olduğunu görüyoruz. Ülkeyi nasıl yönetiyorlarsa seçime de öyle gidiyorlar. Herkesin kafasında ‘Seçim güvenli olacak mı, oy çalacaklar mı, nasıl sağlanacak ve attığımız her oy yerine ulaşacak mı?’ gibi kaygılar var” dedi.

 

AVUKATLARA ÇAĞRI: HER SANDIĞA BİR AVUKAT

 

Bu sorular nedeniyle oyları takip etmek, seçim güvenliğini korumak ve buna ilişkin kamuoyu yaratma çabasının sürdüğüne dikkat çeken Işık, bu noktada hukukçulara, hukuk örgütlerine ve barolara önemli görevlerin düştüğünü söyledi. Işık, Ankara Barosu ve kentteki hukuk örgütlerinin bir araya gelerek buna ilişkin planlamalar yaptığına dikkat çekerek, şunları kaydetti: “14 Mayıs ülkenin geleceğine ilişkin çok önemli bir gün ve o gün her şeyin normal yaşanmasını sağlamak durumundayız. Her birimiz elimizi taşın altına koymak durumundayız. Her okulda ve her sandıkta bir avukat var güvenini herkese verebilirsek, seçimin gerçek sonucunu alacağız. ‘14 Mayıs’ta içimiz rahat oyumuzu vereceğiz ve sonucu bekleyeceğiz’ noktasına gelebilmek için yan yana geldik. Süreci Ankara Barosu, tüm avukatlar ve sivil inisiyatiflerle birlikte götüreceğiz. Ankara’daki avukatlara çağrımız: Gelin birlikte örgütlenelim, her sandığa bir avukat görevlendirmesini, her okulda, her sayım bölgesinde, her birleştirme merkezinde gerçekleştirelim ve süreci takip edelim. Olabilecek her hukuksuzluğun önüne birlikte geçelim.”

 

‘SANDIKLARI BIRAKMAYACAĞIZ’

 

Mevcut süreçte başvuru almaya ve avukatları belirlemeye başladıklarını belirten Işık, Ankara büyük olmasına rağmen hiçbir bölgeyi boş bırakmamak için çalıştıklarını kaydetti. Bu kapsamda önümüzdeki haftalarda seçim ve sandık güvenliği eğitimlerine başlayacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Mevzuat çok değişti. Hukukçu da olsak o bilgileri güncellemek, karşımıza çıkabilecek sorunları çözebilecek donanıma sahip olmamız gerekiyor. Eğitimlerin ardından seçim gününü ve seçim gününden öncesini planlayacağız. Seçim çalışmaları sırasında da olası hukuksuzluklara dair hazırlık yapmak üzere planlama yapıyoruz. Planımızın en büyük ve en temel noktası sandık. 14 Mayıs sabahından gecesine, kesin sonuçlar açıklanıncaya kadar sandıkları terk etmeyecek, sayımın güvenlikli şekilde sürmesini sağlayacak, sandıkları bırakmayacağız. Mutlaka her sandıkta, her okulda olacağız. Bunun planlamasını yapıyoruz.”

 

YSK’DA DENEYİMLİ ÜYE YOK: ENDİŞELERİMİZ VAR

 

Işık, YSK üyelerinin seçim tecrübelerinin olmamasına ilişkin ise şunları söyledi: “YSK’dan, sandık kurulu üyelerinden, ilçe seçim kurullarından itibaren her yerde ciddi sorunlar var, çünkü yasaları değiştirdiler. Daha önce kıdemli hakimlerin olması gereken düzenlemeyi de değiştirdiler. O açıdan endişelenmemiz gereken çok şey var. Deneyimi, tecrübesi olmayan üyeler, seçimde objektif olmaya ilişkin kriterleri ne kadar yerine getirecekler? Getirip getirmeyeceklerini bilmediğimiz bir yargı sistemi. YSK seçim kurullarında, ilçe seçim kurullarında görevli olanlar da yargıç ve hakimler. Yargıya dair çok ciddi sorunlar yaşadığımız bir dönemdeyiz. Yargı özellikle AKP döneminde bağımsız olma durumundan talimatla çalışan bir mekanizmaya evrildi. Dolayısıyla yargıya, YSK’ya, ilçe seçim kurullarına dair endişelerimiz var. O yüzden seçim güvenliğini çokça tartışıyor, oyumuzu takip etme, peşine düşme ve her oyun doğru sayılmasını sağlamak gibi bir görevi taşıyoruz. Güvenliği yurttaşlarla birlikte sağlarsak, koordinasyonu oluşturursak YSK’nın da diğer kurumların da bütün usulsüzlüklerinin önüne geçeriz. Geçmek zorundayız.”

 

‘14 MAYIS’I HEP BİRLİKTE ÖRGÜTLEMELİYİZ’

 

Her yurttaşın sandıkta bulunma, sayımı takip etme, ıslak imzalı tutanakları takip etme hakkı olduğunu söyleyen Işık, “Bu seçim mutlaka tutanakları almalıyız. Çünkü sağlıklı birleştirmeyi sağlamak üzere bunları elimizde bulundurmak durumundayız. Bu ülkede bir değişime, nefes almaya ihtiyacımız olduğu, yoksulluktan işsizliğe, demokrasiden insan haklarına kadar her açıdan bir değişim istendiği çok açık. Dolayısıyla 14 Mayıs’a giderken bu süreci hep birlikte örgütlemeliyiz. Hukukçular olarak da görevimiz sadece 14 Mayıs gününden ibaret değil. 14 Mayıs sonrasında da yurttaşlarla birlikte verdiğimiz oylara, yürüttüğümüz mücadeleye sahip çıkma mücadelesi başlayacak. Biz orada elimizden geldiğince her yerde ve her sandıkta bulunup ‘Buradayız ve usulsüzlük yapamazsınız’ diyeceğiz. Bunu her avukatın, hukukçunun katılımı ile yapabiliriz. Aslında yapmaya çalıştığımız birleşik bir şey. Sandıkları terk etmeyeceğiz, süreci takip edeceğiz ve her türlü usulsüzlüğe karşı da orada bir avukat, bir hukukçu olacak. Bunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunu sağladığımızda da endişeyi gidermiş olacağız. Yani, ‘o gün ne olacak, sandıklar güvende mi, oy çalınacak mı?’ tartışmasının önüne bu şekilde geçebiliriz" diye konuştu. 

 

MA / Yüsra Batıhan