Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz

  • kadın
  • 09:00 20 Nisan 2023
  • |
İSTANBUL - Yeşil Sol Parti’nin İstanbul Milletvekili adayı feminist Özgül Saki, yeni dönemi geçmişte yürütülen kadın mücadelesinin elde ettiği kazanımlar üzerinden karşıladıklarını belirterek, “O bağ kopmadığı sürece, biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz” dedi. 
 
Türkiye Cumhuriyeti’nin karanlık dönemlerinden biri olan 12 Eylül 1980 Kenan Evren Darbesi, devletin şiddet aygıtının tüm kesimlere yönelik uygulandığı bir dönem oldu. Gençlerden kadınlara, işçilerden emekçilere, toplumun tüm kesimlerinin gözaltına alındığı, tutuklandığı, işkence tezgahlarından geçirildiği bu dönem, aynı zamanda birçok kesim tarafından politik bilinçlenmenin de belirlenmesinde etkili oldu. 
 
Bu karanlık dönemin tanığı olan 1967 Zonguldak Çayçuma doğumlu Özgül Saki de, devlet şiddetiyle tanışan binlerce kadından biri oldu. Lise yıllarından, üniversite yıllarına geçiş yapan Saki, Kürt siyasi hareketinin Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi direnişi, kamu emekçilerinin sendikalaşma mücadelesi, devamında Bahar Eylemleri’nin sürdüğü bir dönemde Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencisi olarak öğrenci derneklerinde mücadelenin bir parçası oldu.  
 
ODTÜ’den mezun olmasının ardından Fizik Öğretmeni olarak İstanbul’da göreve başlayan Saki, 1988 yılında, öğretmenlerin örgütlenmesi için kurulan Eğit-Der’de sendikal mücadeleye başladı. Bu mücadele daha sonra Eğit-Sen ile devam etti. “İşte benim yerim burası” diyen Saki, bu süreçte feminist kadınlarla tanıştı. Özgül Saki’nin yaşamı, erkek egemenliğine karşı patriyarkanın geriletilmesi mücadelesiyle, sendikal mücadelesini iç içe geçirdi. 
 
Savaşa karşı mücadeleyi yaşamının bir parçası haline getiren Saki, Barış İçin Kadın Girişimi’nde yer aldı. İktidarın mülteci düşmanlığına karşı “Biz Birlikte Yaşamak İstiyoruz” isimli platformun kurucularından olan Saki, bir parçası olduğu sosyalist mücadelesini, bu politik yönelimlerle bugünlere kadar sürdürdü. Kendisini “sosyalist feminist” olarak tanıtan Saki, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti ) İstanbul 2. bölge milletvekili adayı olarak, mücadelesini yeni bir aşamaya taşıyor.  
 
Özgül Saki, direnişinde yer aldığı Gezi Parkı’nda kadınların mücadelesini, kadınların demokratikleşmedeki rolünü, Meclis’te kadın varlığına dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Karanlık bir dönemde politik bilinç kazanarak, bu karanlığa karşı mücadeleye başladınız. O yıllardan bugüne dönüp bakacak olursanız, kadınların politik mücadelesinin kazanımları neler oldu? 
 
Herkes kadınların politik mücadeledeki varlığının ne kadar önemli, ne kadar gerekli olduğunun farkında. Üniversite yıllarımda şöyle bir görüş hakimdi, ‘topyekûn kurtulacaktık, yani kadın erkek hep birlikte kurtulacaktık.’ Cumhuriyetin ilanıyla birlikte kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı diye bir şey yok. Cumhuriyet öncesinde bağımsız kadın hareketleri vardı. Sonrasına geliyoruz, bağımsız kadın hareketinin, toplumun tüm dokularında ve erkek egemenliğine karşı mücadelesi, patriyarkal devlete karşı mücadelesi var. Kadınlar sürekliliği olan bir mücadelenin içinde oldular. 
 
Eşik olarak tanımlayabileceğiniz mücadele örnekleri var mı?  
 
 Mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar, sokaktaki mücadeleyle elde edilir. Kürt özgürlük hareketi de, kadın hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor.
 
Hemen bir eşik geliyor aklıma, ‘90’lı yıllar… Bu yıllarda kadınlar tüm toplumsal sorunlar için mücadele ediyorlar. İşkencelere karşı, Ağustos genelgesine karşı kadınların yaptıkları siyahlı eylem vardı. Bu çok önemli ve etkili olan bir dayanışma eylemiydi. Daha sonra süren mücadele de feminist mücadele. Bağımsız kadın hareketi mücadelesi, bir bütün olarak kadın emeğinin üzerindeki o sömürüyü, baskıyı, ezilmeyi ortadan kaldırmayı amaçlayan bir mücadele içine girdiler. ‘Emeğimiz bizimdir’ dediler. Ev içindeki görünmez emeği, görünür kılma mücadelesi verdiler. Sonra kamusal alanda kadın emeğinin sömürülmesi, ikincil olması, onların emeğinin değersizleştirmesi, ucuz olarak kullanılmasına ilişkin mücadele ettiler. Novamed Kadın Grevi ciddi bir eşiktir. Onu Flormar direnişi ve birçok kadın grevi izledi. Grevlerde bugün artık kadınların talepleri farklılaştı. Daha önce bu talepler vardı kuşkusuz ama bu kadar yüksek sesle ifade ediliyor olabilmesi, kadın hareketinin, feminist mücadelenin geldiği yerle ilgili. Artık kendi yaşantımıza, bedenimize, kimliğimize ilişkin kararları kendimiz vermek istiyoruz. 
 
Yakın tarihimizdeki bir eşik ise AKP-MHP iktidarının kürtajı yasaklama girişimi, ama hiç beklenmedik bir tepki ile karşılaştılar. Kadınlarla hep beraber sokaklardaydık. O yasaya geçit vermedik. Gezi direnişi zamanına denk gelen direnişler de öyleydi. Gezi direnişinde de burada mor çadırlar kurdular. Hem parktaki erkek egemenliğine karşı, hem bir bütün olarak patriarkal devlete karşı burada bu mücadelenin bir parçası oldular. Bunların hepsi birikiyor. Sonra Kürt kadın hareketinin eşit temsiliyet, eşbaşkanlık ısrarı, onun için mücadelesi ve bunu kabul ettirmiş olması…İlk başta çok tartışılmıştı, şuan ise hayata geçirildi. Bunun ne kadar önemli bir şey olduğu hem Meclis’te hem sokakta hem de bütün örgütlenmelerde görülüyor. Artık Meclis kadınlar için, feminist, bağımsız, Kürt kadın hareketi için bir sonuç, bir mevzi falan değil, o da mücadelenin bir parçası. Orada da mücadele edeceğiz ama biliyoruz ki kazanımlar sokakta mücadeleyle elde edilir. Kadın hareketi, Kürt özgürlük hareketi de, Kürt kadın hareketi de, feminist kadın hareketi de bunu yaşayarak deneyimleyerek biliyor. Bu şekilde mücadele ederek kazanımlarımızı koruyacağız, yeni kazanımlar için mücadeleler bizi bekliyor. 
 
Kadınların 1990’larla birlikte yükselişe geçen kimlik siyaseti, demokratikleşme çabalarında ne gibi rol oynadı?
 
Kadın hareketi, kadınların özgürlüğü, eşitliği için mücadele ederken, tabi her birimiz tek bir siyasi kimlikte değiliz. Kadın hareketi de, feminist hareket de, farklı farklı politik kimliklere sahip aynı zamanda. Ama bizi birleştiren eksen, özellikle son 20 yılda AKP’nin o muhafazakarlaştırma siyasetine karşı topyekûn direniş oldu. Bu farklı bileşenler arasında bir kısmımız, fabrikadaki direnişi örgütlerken, sokakta bir bütün olarak kendi var oluşunu sergiledi, bir kısmımız şiddete karşı mücadele ederken, bir kısmımız da yasaları değiştirmek için Meclis’te olduk, bunların hepsinin birbirini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Ancak her koşulda sokaklarda olmaya devam ettik. Kadın hareketinin, feminist hareketin homojen olmaması da önemli. Çünkü kadın yaşamı çok çeşitli. Dolayısıyla bu çeşitliliğe uygun bir mücadele dinamikleri var. Ama her biri birbirini güçlendiren şekilde olduğu için ‘Kazanımlarımızdan vazgeçmiyoruz’ diyoruz. Mesela İstanbul Sözleşmesi bir eşiktir, imzadan çekinildi. Biz ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ demeye devam ediyoruz. 
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine değindiniz. AKP iktidarında kadına yönelik saldırılar, taciz tecavüz vakaları, şiddet vakaları ciddi artış gösterdi, var olan sözleşmeler uygulanmadı, nitekim son olarak çekildi. Bu saldırılar nasıl bir aşamaya ulaştı? 
 
AKP-MHP iktidarı kadın düşmanı bir iktidar. Kendince bir makbul kadın tarifi yapıyor. O tarife uymayan tüm kadınlar, her türlü şiddeti hak ediyor, her türlü görmezden gelmeyi hak ediyor modunda, kadına karşı erkek şiddetini körüklüyor. O makbul kadın da tam bizim alaşağı etmeye çalıştığımız, işte ‘evinin kadını’, ‘ideal anne’, ihtiyaç duyulursa çalışır ama ihtiyaç duyulmazsa eve döner, isyan etmez… Ama şunun farkında değiller, o makbul kadın tanımına kendi kitlesinden bile birçok kadın itiraz ediyor. Bunun farkında değiller. Bizi makbul kadına sıkıştırmak istiyorlar. LGBTİ+’ların var oluşlarına saldırı var. Onları yok etmek istiyorlar. 
 
Kadın örgütlerinin ortaklaşmasında birtakım sorunlar var, bir takım parçalılık söz konusu. Bu tespite katılıyor musunuz? Bu durum kadın kazanımlarına, kadın mücadelesine ne kaybettiriyor? 
 
Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar.
 
Feminist mücadele, feminizm, kadın hareketi, kadın mücadelesi dediğimizde kocaman bir şeyden söz ediyoruz. Bu kocaman mücadelenin içinde farklı siyasal yönelimleri olan, farklı sosyolojik aidiyetleri olan, mücadeleye farklı farklı bakan, çalışma tarzı açısından, mücadeleye dahil olma açısından farklılık olan bir şey. Mesela sosyalist hareket gibi, sosyalizm istiyor hepsi ama sosyalizm anlayışına göre farklı örgütlenmeler içindeler. Feminizm de öyle, bütün kadınların feminizm anlayışı aynı değil. Dolayısıyla farklı örgütlenmeler içinde olabilir. Ama şunda haklısınız. Bu dönemde bütün kadın hareketinin, feminist hareketin ortak zeminleri meselesi geçmişte daha fazlaydı. Bugün biraz daha parçalı görünüyor durumundayız. Bunun yarattığı bir takım mücadeleyi yükseltememe, yaygınlaştıramama konusunda birtakım sıkıntılar tabi var, tüm mücadele alanlarında olduğu gibi. Biz başka bir dünya istiyoruz, patriyarkayı alaşağı etmek istiyoruz. Yarınlara ilişkin beklentimiz çok büyük, eşitlik, özgürlük istiyoruz bir bütün olarak kadınlar. Ama bugünkü örgütlenme durumumuz ile mücadele perspektifimiz arasında bir boşluk olduğunun farkındayız. Son dönemde, özellikle 20 yıllık AKP-MHP iktidarından boğulmuş kadınlar, feministler olarak önümüzdeki dönemde bu ortak zeminlerin daha güçlü bir şekilde bir araya geleceğini ve başka bir dünya için ortak mücadelenin daha da güçleneceğini düşünüyorum. 
 
Feminist bir kadın olarak birçok alanda mücadele ettiniz, 80’lerden bugüne yaşananların tanığısınız. Bu kimliğinizle Meclis’e gitmeyi düşünüyorsunuz. Kadınların yaşadığı sorunlara karşı ne gibi çözümlerle parlamentoda olacaksınız? 
 
Ben politik kimliğimi olarak sosyalist feminist olarak tanımlıyorum. Dolayısıyla tüm ezme ezilme ilişkilerinin ortadan kalktığı bir dünya özlemi içerisindeyim. Tüm ezme, ezilme ilişkileri deyince, burada sınıf mücadelesi, patriyarkaya karşı mücadelenin önemi zaten açığa çıkıyor. Dolayısıyla ben bu hatta mücadele edenlerle birlikte, onların sözünü de parlamentoya taşıyarak mücadele edilmesini istiyorum. Aslında sokakta kazanılanların parlamentoya taşınması, daha yaygın bir şekilde ulaşması için bir zemin parlamentodaki sesleniş meselesi. Bir başka şey, Gezi direnişi, topyekûn “başka bir dünya istiyoruz” mücadelesinin birleşik isyanıydı. Şu küçücük parkta onun nüveleri göründü. Bu çok önemli. Sonra yine öz yönetim deneyimleri, o çok ayrı üzerinde konuşulabilir ama Gezi direnişi, özyönetim talepleri şunu ifade ediyordu, hiçbir ezme ezilme ilişkisi olmadan eşit, özgür koşullarda yaşamanın mümkün olduğunu ifade ediyordu. İşte bu mümkün olma, biz kendi mücadelemizde de o egemene benzemeden, yıkmak istediğimiz şeye benzemeden yürütebildiğimiz sürece inandırıcı oluyor. Yürütebildiğimiz sürece toplumsal dokuların tamamına nüfuz edebiliyoruz. Bunlar eşikti, bu nedenle otonom yerler, otonom yönetimlerin olduğu yerler her zaman mücadelelerini takip ettiklerim oldu. 
 
Hangi mücadeleler…
 
90’lı yıllardan söz ediyoruz, Kürt hareketi yükseliyor, sendikal hareket tekrar kendini inşa ederken, çok uzakta, Güney Meksika’da, Chiapas’ta Zapatista’lar ayaklandı. ‘Bu topraklar bizimdir’ deyip, bütün egemenleri topraklarından kovdular. Burada ‘yeni bir yaşam inşa ediyoruz’ dediler. Ben o günden beri Zapatista’ların mücadelesini de takip etmeye çalışıyordum. 2016’da oraya gittim. Orada otonom yapıların bir parçası olarak 8 ay onlar ne yapıyorsa bende yaparak, tarlada çalışarak, kahve toplayarak kaldım. Ama onların yönetim anlayışından çok etkilendim. Birileri anlaşıyor büyükşehirlerde, gidip bir yerlerde otonom yönetim kuruyor değil. Bir fiil o toprakların, 500 yıldır süren bir şeyin sonucunda süzülmüş otonom bir yapıydı. Gerçekten mutlak anlamda antikapitalist, bütün yönetsel, hiyerarşi mekanizmalarını parçalamaya çalışan ama hala yolumuz devam ediyor diyen bir yapı. 
 
Rojava’da benzer bir örnek. Rojava’da inşa edilmeye çalışılan da bir örnek ama Rojava’nın coğrafi koşulları, Ortadoğu koşullarında olması onun inşasında daha yavaş devam etmesini sağlıyor. Orada gördüğüm çok ilginç bir durum vardı, arada okyanus var, o kadar uzak yapılar, Rojava’yı, Kürt hareketini çok dikkatle izliyorlar. Politik olarak beslenmek istiyorlar. Ortak toplantılar yapalım diyorlar ve yapıyorlar da. İlk Jineoloji toplantısına ben Chiapas’ta katıldım. Onlar Jineoloji’yi merak etmişler, tartışıyorlardı. Orada gördüğüm şey, yıkmak istediğine benzemeyeceksin, kendi politik mücadeleni tüm ezme ezilme ilişkilerini ortadan kaldıracak biçimde yürüttüğün sürece yepyeni bir yaşam inşa etme konusunda çok yol kat edebiliriz. Umarım Meclis’te de erkek egemenliğini alaşağı ederek, kadınlar bambaşka bir Meclis haline getirecekler. 
 
Yeşil Sol Parti yüzde 44 kadın aday ile seçimlere gidiyor. Kadınların Meclis’teki varlığının önemi nedir? 
 
 Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
Kadınların varlığının önemi çok açık. Bu tartışma götürmez bir şey. Kadınların bir bütün olarak patriyarkaya karşı feminist mücadele ekseninde bu mücadeleyi yürütmesi bir başka bir şey. Bütün kadınlar feminist mücadele yürütür, bütün kadınlar feministtir gibi bir şey doğru olmaz. Çünkü politik bir farklılık da var aramızda. Ama şu çok açık, geçmişe bakıp bugüne parlamentodaki bileşime baktığımızda, kadınların varlığı, üstelik patriyarkaya karşı, erkek egemenliğine karşı mücadelenin gerekliliği konusunda şüphesi olmayan kadınların varlığının fazlalığı bize çok mühim geliyor. Bu dönem kadın adaylara baktığımızda, feminist mücadele yürüten kadınlara baktığımızda Meclis’te bu mücadelenin gerekliliğini, sokaktaki kadın mücadelesini, feminist mücadeleyi, LGBTİ+ mücadeleyi o kürsüden de söyleyebilmesi mühim. Bunu yapabilecek çok harika kadınlar var Meclis’te. Ama bu sadece bu döneme özgü bir şey değil. Bunun arkasında bugün cezaevinde olan birçok Kürt kadın siyasetçinin, cezaevinde olan Gezi Parkı direnişinde yer alan Mücella Yapıcı gibi birçok kadının mücadelesinin çok fazla önemi var. Her dönem sıfırdan başlamıyor. Bir bütün olarak geçmişte yürütülen mücadelenin kazanımları ve güveni üzerinden bu dönemi karşılıyoruz. Dolayısıyla o bağ kopmadığı sürece biz çok fazla şeyi değiştirebiliriz. 
 
MA / Özgür Paksoy - Mehmet Aslan

Diğer başlıklar

20/04/2023
13:17 Ferit Şenyaşar: Bu zulmü yapan iktidar gitmek üzere
13:10 SGP: Erdoğan kamu kaynaklarıyla 14 günde 15 açılış yaptı
12:53 Mersin Sanayi Sitesi’nde yangın: 4 kişi yaşamını yitirdi
12:51 Türkiye Amêdiye köylerini bombaladı
12:17 HDP ve Yeşil Sol Parti’den Bayram Mesajı: 14 Mayıs'ı çifte bayrama dönüştürebiliriz
11:51 İmralı’ya bayram görüşü başvurusu
11:48 Ekonomik kriz bayramın tadını kaçırdı
09:56 Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Akın: Erdoğan’ın arayışları Amed’te boşa çıktı
09:34 Edirne F Tipi’nde tutuklular sedyeye kelepçeleniyor
09:33 Bakanlıktan AYM’ye Abdullah Öcalan yanıtı: Elde olmayan sebepler
09:16 Gençler: Tutsaklığa son vermek için sandığa gideceğiz
09:10 Alevilerden çağrı: Yeşil Sol Parti’de birleşelim
09:09 Yeşil Sol Parti Wan adayı Sayyiğit: 7 Haziran’ın ötesinde bir hava var
09:06 Çiçek Otlu: Sivas Katliamı yaşamımda dönüm noktası oldu
09:04 İHD seçimleri takip için YSK'ye başvuracak
09:03 Üniversiteye atanan Atmaca’ya ‘örgüt’ aranıyor
09:01 Birca Belek Derneği Eşbaşkanı: Asimilasyona izin vermeyelim
09:00 Feminist aday Saki: Kadın mücadelesinin kazanımlarıyla çok şey değiştirebiliriz
09:00 Kenanoğlu: Semsûr renkleri, tarihi ve kültürüyle bizimdir
09:00 20 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
08:44 KCK’den provokasyon uyarısı
19/04/2023
23:54 Ferit Şenyaşar: Barikatları yıka yıka geliyoruz
23:02 Oy pusulasının son şekli kesinleşti
22:50 54 nükleer karşıtı kurumdan açıklama
22:50 Botan’da kadın mitingi için hazırlıklar sürüyor
22:46 Türeli doğduğu topraklarda defnedildi
22:43 Yıldız’ı katleden polise ceza istendi
22:33 KATDER’den Wêranşar’da iftar programı
22:26 Akbelen’de iftar yemeğinde talana dikkat çekildi
22:21 Bazîd'te Yeşil Sol Parti adaylarına görkemli karşılama
22:20 Halep’te Çarşema Sor kutlamaları
22:08 Kılıçdaroğlu: Ülkeyi mezhep tartışmalarından çekip çıkaracağız
22:07 Şenyaşarların iftar sofrasına KESK’ten ziyaret
21:35 Yeşil Sol Parti, DBP ve HDP'den Pirsûs’ta iftar programı
21:10 Bloomberg: Türkiye tazminat ödemediği için petrol ihracatı durduruldu
20:57 Sancar: Halkımızı stratejik oy kullanmaya çağırıyoruz
20:42 ‘14 Mayıs’ı barış halayına çevireceğiz’
20:31 YSK aday listesini onayladı
19:21 Kadınlardan Yeşil Sol Parti’ye: AKP gitsin, kadınlar kazansın
18:15 Kanada’da 155 bin kamu görevlisi grevde
18:00 Eyn İsa’ya yönelik saldırı sürüyor
17:50 KCK’den Türeli açıklaması: KDP-MİT tarafından katledildi
17:23 Riha'da Yeşil Sol Parti stickerları söküldü
17:23 AP, orman tahribatina neden olan ürünlere yasak getirdi
17:14 Cizîr Belediye Eşbaşkanı Kutlu serbest bırakıldı
17:12 Lozan’ın 100’üncü yılında ‘Jin Jiyan Azadi’ paneli düzenlenecek
16:29 Êzîdîler Mîdyad’ta Çarşema Sor’u kutladı
16:27 Yeşil Sol Parti’nin seçim çalışmaları sürüyor
16:01 Giyadîn’de Yeşil Sol Parti adaylarına yoğun ilgi
15:55 Karadeniz Cezaevleri raporu: Tutukluların tüm hakları ihlal ediliyor
15:32 Licê’de coşkulu buluşma: Abdullah Öcalan'ı özgürleştireceğiz
14:46 Semsûr’da kadın seçim bürosu açıldı: Eşit ve özgür yaşamı kuracağız
14:26 Akdoğan’ın cenazesinin verilmemesine ailesinden tepki
14:21 Kılıçdaroğlu: IMF ile görüşmüyoruz
14:06 YSK’den bakanlara dair karar: İstifa etmelerine gerek yok
13:52 Thodex kurucusu Özer Türkiye'ye iade edilecek
13:44 Hazal Kaya’ya Musa Orhan’a hakaretten ceza istemi
12:44 İstinaf Mahkemesi Gökkan’ın 22 yıl 6 ay hapis cezasını onadı
11:30 Xarpêt’in adayları: Erkek bakış açısına karşı Yeşil Sol Parti’ye
11:21 TJA’dan kadınlara: Yeşil Sol Parti’de kenetlenelim
11:20 TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’a 3 yıl 9 ay hapis cezası
10:26 Sırrı Süreyya Önder: Demokratik dönüşümün mimarıyız, çok umutluyum
10:17 Antakya'da sağlam kalan evleri de devlet yıkacak
10:05 Karayılan: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’de demokrasi gelişmez
09:08 Not defterindeki ‘gerilla’ kelimesi ‘örgüt üyeliği’ suçlamasına yetti!
09:05 Cengiz Çandar: Erdoğan giderse çözümün yolu açılır
09:02 Seylan: Halkın sözünü Meclis’e taşıyacağız
09:01 Tarım işçisi kadınlar: Emeğimiz için oylar Yeşil Sol Parti'ye
09:01 Altan: Haberciliğimiz suç unsuru gibi iddianameye dönüştürüldü
09:00 Deprem riski olan Burhaniye ekolojik talanın merkezi oldu
09:00 Yadê Gulê'nin vasiyetiyle Öcalan’ın avukatı olan Uysal Yeşil Sol Parti’den aday
09:00 Emekliler: İnsanca bir yaşam için seçimde tutum göstereceğiz
09:00 19 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
08:43 Gazeteci Serdar Akinan gözaltına alındı
00:10 Sancar: İstedikleri kadar uğraşsınlar ‘terörist’ ithamı artık tutmuyor
18/04/2023
23:49 Eyn İsa’ya saldırı
23:39 Êzidî temsilcilerin Şengal’e girişi engelleniyor
23:21 TİP Ankara 1’inci Bölge adaylarını çekti
22:02 Toroslarda miting havasında açılış
21:38 İsviçre’den Ukrayna’ya silah sevkiyatına yine ret
20:50 Suudi Arabistan’dan 12 yıl aradan sonra Şam’a resmi ziyaret
20:33 Lübnan'da seçimler yine ertelendi
20:26 DBP, HDP ve Yeşil Sol Parti Şenyaşar ailesinin iftarında
20:18 Yeşil Sol Peyas'ta halkla buluştu: İmralı tecridini kıracağız
20:12 Tutuklu gazetecilerin aileleri görüş için bir buçuk saat bekletildi
20:02 Buldan Tarsus’ta iftar programına katıldı
19:29 YNK: Kerkük’e Kürt vali atayacağız
18:53 Cizîr Belediye Eşbaşkanı Kutlu gözaltına alındı
18:43 Ege'de seçim yoğunluğu
18:41 DSÖ: Sudan’da can kaybı 270’e yükseldi
18:07 HDP: Kürdistan Bölgesi’nin cinayetlerin üssü haline getirilmesi utanç verici
17:37 Muğla'da kadın buluşması: İrademizle var olacağız
17:32 Buldan Seyhan’dan seslendi: Güle güle AKP!
17:14 Sudan’da 24 saatlik ateşkes kararı
17:11 Yeşil Sol’un temasları sürüyor: Ortak mücadele ile iktidarı göndereceğiz
16:57 Aydın'da Yeşil Sol Parti standına saldırı
16:33 Ömer Öcalan: Ölümü reva görenlere en büyük cevabı vermeliyiz
16:24 HDP Temsilciliği’nden saldırı açıklaması: Türeli’nin katili yakalanmalı
16:17 Depremin vurduğu Meletî'de 'seçim çadırı' açıldı
16:00 Kadın Zamanı Derneği’nden rapor: Patriarkal düzen kamu desteğiyle resmileşti
15:39 SES Amed Şubesi: Üyelerimiz görevden alındı
15:12 Yeşil Sol Parti’den Farqîn'de halk buluşması: Kötülük ittifakına êdî bes e
15:11 Aday karşılama mitinge döndü
14:48 Buldan: Kürt sorununu çözemeyen çözülecek
14:40 1 Mayıs hazırlıkları başladı
14:15 Kayyım belediyesinde mıcır vurgunu: Bir kişi görevden alındı
13:42 Polis, görüntüdeki polisi tespit edemedi, savcı ‘takipsizlik’ kararı verdi
13:42 Gazeteci Güleş’e 1 yıl 9 ay hapis
13:22 Gazeteci Şahinli’ye kelepçeli muayene: Doktor isterse açar
13:18 YNK’den Barzani’ye: Asıl topraklarını satanlar Türkiye’ye üsler kurduranlardır
13:01 Özerk Yönetim’den deklarasyon: Şam hükümeti sorumluluk almalı
12:48 CENTCOM: DAİŞ’li El-Hacı Ali öldürüldü
12:45 Baluken: Hiçbir bedel boşa ödenmedi
11:58 Görür davasında sanık askere 6 yıl 8 ay hapis
11:20 Gazeteci İsmail Çoban'a 1 yıl 6 ay hapis cezası
10:55 Bağcılar’da bir kadın katledildi
10:55 Sudan’da çatışmalar 4’üncü gününde: AB Büyükelçisi saldırıya uğradı
10:10 Avukatlar Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvurdu
10:02 Yeşil Sol Parti’nin Dersim adayı: Zihniyet devrimi yürüten bir hareketiz
10:01 ‘Emekçileri açlık sınırının altında bırakanlara oy yok’
10:00 Melis Kaya: O’nun düşlediği bir ülkede yaşamıyoruz
09:47 Zehra Bayır'ı katledenler hakkında dava
09:15 Êzidî aday Azad Barış: Tüm ötekilerin sesi olacağız
09:13 İstanbul seçimlerin kaderini belirleyecek: 31 Mart’ta salladık, 14 Mayıs’ta yıkacağız
09:03 İzmir adayı Özkan: Onurlu bir gelecek için yola koyulduk
09:03 Balıkesir talanın çemberinde: Doğa kurtarılmayı bekliyor
09:03 ‘Yeni yaşamı birlikte öreceğiz’
09:02 Avukatlara çağrı: Gelin seçimde hukuksuzlukların önüne geçelim
09:02 JİTEM'in katlettiği Hozan Hemido gazetecilerin iddianamesinde
09:01 Dicle Naz öldürüldü mü?
09:01 ÖHD Wan'da 160 avukatla sahada olacak
09:00 18 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
08:50 Kalkan: PKK ile en çok Erdoğan görüştü
08:14 Türkiye’den davaları nedeniyle Duhok’a giden yurttaşa silahlı saldırı
17/04/2023
23:55 Kılıçdaroğlu: Milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapılıyor
23:10 Cizîr’de silahlı saldırı: 1 ölü
23:05 Kimsesizler mezarlığına defnedilen cenaze için aileden başvuru
22:06 Cizîr’de bir genç hayatını kaybetti
22:01 Sanatçılara ‘Özgür Sanat Meclisi’ altında örgütlenme çağrısı
21:22 CHP Hukuk Komisyonu’ndan Şenyaşar ailesine ziyaret
21:12 KATDER yaşamını yitirenlerin aileleri ile iftarda buluştu
20:16 İktidarın kamuda çalışan işçiler için zam teklifi 12 bin TL
19:38 ABD’den Türkiye’ye F-16 satışına onay
19:29 Yeşil Sol dört bir yanda halkla buluştu: AKP'nin son demleri
19:28 Qilêban ve Hezex’te trafik kazası
18:53 Yeşil Sol Parti Wan ve Mersin'de gazetecilerle buluştu
18:34 Deprem komisyonu taslak raporunu tamamladı
18:09 Samandağ'da polis engeline rağmen ‘Yaşam Yürüyüşü’
18:06 'Seçimde en büyük sürprizi Xarpêt yapacak'
17:57 İnşaattan düşen işçi yaşamını yitirdi