İSTANBUL - Yeşil Sol Parti Yurt Dışı Seçim Koordinasyonu üyesi Nursel Aydoğan, Avrupa’daki seçmenleri “bir oy diktatör devirir” düşüncesiyle oy kullanmaya çağırarak, bu seçimlerde sandığa gidenlerin oranını yüzde 65’e çıkarmayı hedeflediklerini aktardı. 

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), 14 Mayıs seçimleri için Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’nın birçok ülkesinde de çalışmalarına devam ediyor. 3 milyon 286 bin 258 seçmenin bulunduğu ve 4 bin 969 sandığın kurulacağı Avrupa’da, oy verme işlemi 27 Nisan’da başlayıp 9 Mayıs’ta sona erecek. Yurt dışındaki seçmenler, temsilcilikler ve başkonsolosluklar ile gümrük kapılarında oy kullanabilecek. 

 

Yeşil Sol Parti’nin Yurt Dışı Seçim Koordinasyonu’nda yer alan Kürt siyasetçi Nursel Aydoğan, Avrupa’daki seçim atmosferini değerlendirerek, seçmene, “Bir oy diktatör devirir” düşüncesiyle sandığa gitme çağrısında bulundu. 

 

YEŞİL SOL PARTİ’NİN HEDEFİ

 

Kurdistan ve Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için Avrupa’da Ocak ayından itibaren çalışmaları başlattıklarını belirten Aydoğan, bu kapsamda sol, sosyalist, devrimci güçler ile sivil toplum örgütleri ve demokratik kitle örgütleriyle seçim koordinasyonu oluşturduklarını aktardı. Yaklaşık 4 aydır hummalı bir çalışma içerisinde olduklarını söyleyen Aydoğan, Polonya, Macaristan, Fransa, İngiltere ve Almanya gibi onlarca ülkede oluşturulan koordinasyonlarda yer alan yaklaşık bin kişiyle çalışma yürüttüklerini aktardı. Avrupa’da bulunan 3 milyondan fazla seçmenin yarısından fazlasının Almanya’da bulunduğunun bilgisini aktaran Aydoğan, koordinasyon olarak bu seçimlerde öncelikli hedeflerinin sandığa giden yüzde 49,9’luk oranı bu seçimlerde yüzde 65’lere çıkarmak olduğuna dikkat çekti.

 

AVRUPA’DAKİ SEÇMENLERİN BAKIŞI

 

Avrupa’daki seçmenin Türkiye ve Kurdistan’daki seçimlere yaklaşımına ve seçim atmosferine değinen Aydoğan, şunları söyledi: “Avrupa’daki seçmenler, son 7 yıldır AKP-MHP faşizminin en büyük mağdurlarıdır. Özellikle de AKP’ye muhalif olan, siyasi faaliyetlere katılan, sanal medya platformlarında yaptıkları paylaşımlarından dolayı artık ülkelerine dönemiyorlar. Çünkü ülkeye döndüklerinde ya gözaltına alınıyorlar ya da tutuklanıyorlar. Genel anlamda Avrupa’da muhalif olarak bulunan seçmenler, 14 Mayıs seçimlerini Türkiye halklarının geleceği için kritik bir süreç, bir kader seçimi olarak görüyorlar. Bu konuda genel olarak ortaya çıkan görüş birliği şöyle; ‘Artık ülke AKP-MHP iktidarıyla yönetilemez, Erdoğan diktatörleşti.’ Bu seçimler için sandığa katılımın diğer seçimlere oranla daha da bir yüksek olacağını söyleyebilirim.”

 

SEÇMENLERİN 1 MİLYONU ALMANYA’DA 

 

Almanya’ya 1990’lı yıllarda göç eden yaklaşık 1 milyon Kürdün olduğunu kaydeden Aydoğan, “Buradaki Kürtlerin ezici çoğunluğu politik Kürtlerdir. Almanya’nın bir diğer özelliği; 1980 askeri darbeden sonra buraya yerleşen devrimci ve sosyalist kesimlerin olması. Dolayısıyla Almanya diğer ülkelere göre daha farklı bir durumda. Politikleşme durumu burada daha yüksek. Seçimler burada daha sıcak. Çalışmalarının büyük bir bölümü burada sürüyor. Buradaki seçmen daha çok Yeşil Sol Parti seçmeni. Yine hemen hemen Avrupa’daki en büyük Alevi ve sosyalist örgütleri burada. Buradaki seçmenin en büyük beklentisi de ‘AKP gitmeli’ yönünde. Ülkeye barışın gelmesi, demokratikleşmesi ve özgürlüklerin sağlanması ve ekonomik krizden kurtulmak için böyle bir görüş hakim” ifadelerini kullandı. 

 

İTTİFAK HEYECAN YARATTI 

 

Aydoğan, Türkiye’de sol ve sosyalistlerin oluşturduğu ve Yeşil Sol Parti listelerinden seçime girecek olan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Avrupa’da büyük bir heyecan yarattığını belirterek, ekledi: “Bu ittifak birçok Avrupa ülkesinde de oluştu. Tabi seçimler için TİP’in aday çıkarması zaman zaman küçük kızgınlıklar oluşturduysa da bu aşıldı. Bugün bütün ittifak partileri, ev ev, kapı kapı dolaşarak seçimin önemini anlatıyor. Seçim bürolarının açılışını gerçekleştiriyor.” 

 

SEÇMENE ÇAĞRI 

 

14 Mayıs seçimlerinin tarihin en kritik seçimlerinden biri olacağının altını çizen Aydoğan, şöyle devam etti: “Avrupa’daki seçmen, Türkiye’nin geleceğini oylayacak. Seçmen olan herkes, ‘Bir oy bir oydur, bir oy diktatör devirir’ bilinciyle sandığa gitmeli. Buradaki seçimlerde temel hedeflerimizden biri oy oranımızı bir önceki seçimlere göre ikiye katlamaktır. Son olarak tek yol Yeşil Sol Parti diyorum.” 

 

MA / Ergin Çağlar