HATAY-  Dörtyol’da halk buluşmasında konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, iktidarın deprem konusundaki yetersizliklerini hatırlatarak,  yeniden inşa sözü verdi. SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ise depremde yaşatılanların öfkesinin sandıklarda buluşacağını belirtti.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Riha  milletvekili Ayşe Sürücü'nün katılımıyla Hatay'ın DÖrtyol ilçesi Mezbaxane Mahallesi’nde halk buluşması gerçekleşti. Buluşmanın olduğu yerde "Sosyalizmde ısrar insan olmakta ısrardır", "Yüreten sensin kudretine şükürler olsun", "Tüm renkleriyle direnen annelere bin selam" pankartı ve "Özgür basın susturulamaz" dövizi açıldı.

Kitlenin sıklıkla " Jin jiyan azadi" sloganları attığı buluşma mitinge döndü. Evlerin çatılarına ve duvarlara çıkan yurttaşlar Yeşil Sol Parti bayraklarını sallarken, kadınlar sarı, kırmızı, yeşil flamalarla alanı renk cümbüşüne döndürdü.

'MUTLAKA KAZANACAĞIZ'

Açılış konuşmalarının ardından adaylar sahneye davet edildi. Burada konuşan milletvekili adayı Kerem Nalbant, “Bizi zindanlara tıklamakla susturacaklarını sandılar. Dönün bizim tarihimize bir bakın, ne kadar Cumhurbaşkanı, Genel Kurmay Başkanı eskittiğimize bakın, sizi de eskiteceğiz tarihin çöp sepetine gömeceğiz. Mutlaka kazanacağız" dedi.

'DEPREMİN HESABI SORULACAK'

SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ise halkı selamlayarak konuşmasına başladı. Yüce şöyle devam etti: "Amanoslar gibi görkemli, denizler gibi coşkulu halkımız merhaba. Bu karanlığı bu güzellikler yırtacak. AKP-MHP iktidarı 21 yıllık iktidarlarının sonuna doğru geliyor. Çünkü bugün tüm kesimler ağacın altında birleşti. Yıllardır mücadelemizi yürütüyoruz ve biliyoruz ki bu iktidarı göndereceğiz. Hatay'da bir deprem felaketi yaşadık. Komşularımızı, akrabalarımızı, yakınlarımızı enkaz altında kaybettik. Bu iktidar bizleri bu enkazın altında yalnız bıraktı o yüzden sorulacak çok büyük hesabımız var. O yüzden bu seçim Hatay için çok daha önemli bir seçim. Barış ve kardeşlik içindeki bu yaşamı bitiremeyecekler, bunu da böyle bilsinler" diye konuştu.

14 Mayıs'ta önce bu iktidarı göndererek, tek adam rejimine karşı demokrasi şöleninde buluşacaklarını söyleyen Yüce, "Yeşil sol ağacı altında tüm ezilenler mecliste olacağız ve bizden alınan haklarımızın hepsini geri alacağız. Hem kentimizi hem ülkemizi yeniden inşa edeceğiz. 21 yıldır bu ülkeyi savaş politikalarıyla mahvettiler. Onlar hayattaki tüm renklere düşman. O yüzden 15 Mayıs'ta tüm renklerimizle buluşuyoruz" ifadelerini kullandı. 

Depremde yaşatılanların öfkesinin sandıklarda buluşacağını söyleyen Yüce, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam. Yolumuz açık olsun" diye konuştu.

'İKTİDARI SANDIKTA GÖNDERME ZAMANI'

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak ise, çiftçilerin yaşadıklarına değindi. Amanoslar’da kurulan taş ocakları, Burnaz Sahili'ndeki termik santrali hatırlatan Başkavak, iktidarın halka verecek vaadinin olmadığını, doğru adımlarla yola devam dediğini söyledi.

'İKTİDARI SANDIKLARA GÖMECEĞİZ'

"Jin jiyan azadi" sloganlarıyla sokaklarda olduklarını ve bu iktidarı sandıklara gömeceklerini söyleyen HDP Riha Milletvekili Ayşe Sürücü de, "Hatay halkı bu yapılanları unutmayacak. Depremin hesabını 14 Mayıs'ta soracak" ifadelerinde bulundu. Oğlunun kemiklerinin kargoyla temsil edildiği ve geçtiğimiz günlerde Amed’te yapılan operasyonlarda tutuklanan Halise Aksoy'u hatırlatan Sürücü, yaşananların hesabının sandıkta sorulacağına işaret etti.

'İMRALI KAPISINI AÇIN'

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de değinen Sürücü, "5 Nisan 2015'ten bu yana Sayın Öcalan üzerindeki tecrit artmış durumda. 2 yıldır Sayın Öcalan'dan haber alınamıyor. Aile ve avukatları görüşemiyor. Tecrit politikalarından vazgeçin, İmralı'nın kapısını, barışın kapısını açın" dedi. Sürücü konuşurken binler hep bir ağızdan "Selam selam İmralı'ya bin selam" sloganları attı.

‘KIZILAY BAŞKANINI GÖREVDEN ALACAĞIZ’

Son olarak konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, halkı 3 dilde selamladı.

Uçar şöyle devam etti: "İktidarın deprem vesilesiyle yaşatmak istediği acıyı azaltan, bu iktidarın yokluğunda yeni yaşamı inşa eden halkı selamlıyoruz. Bu görüntü iktidara dert olsun. 6 Şubat'ta tüm Türkiye büyük acıya ortak oldu, sadece iktidar olmadı. Depremde elinde avucunda bir şey olmadığı halde deprem bölgesine akın eden halkımız. Diğer tarafta deprem sonrası masa başında hesap yapan iktidar. Çadır satmanın hesabını yaptılar. Kızılay rant peşinde koşup çadır sattı. Yetmedi halkın kendi imkanlarıyla gönderdiği yardımlara el koydular. Yetmedi HDP'nin yardım yerlerine kayyım atadılar. Bizler o kadar çokuz ki ortak yaşamın nasıl olduğunu anlatmış olduk. Kızılay'a yeni atama olmuş dostlar. İttifak yaptıkları kadın dostları, eksi Hizbullahçı iki kişiyi Kızılay'a müdür yapmışlar. O Kızılay başkanını kazandığımızı ilk gün görevden alacağız. Depremi yaşayanlar orada olacak.

GİDECEKSİNİZ

Seçim beyannamelerinde 'doğru zaman doğru adam' diyorlar. 21 yıllık politikalarıyla herkese yapılan zulmün altına imza atan iktidarsınız o yüzden gideceksiniz. Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı'ndaki AYM kararına rağmen kapattılar. Anneleri her gün gözaltına aldığınız gibi gideceksiniz. İnsanlar ailelerine patates, soğan götüremediği için, halkımıza porsiyon küçülttüğünüz için gideceksiniz. Siz gideceksiniz biz geleceğiz, siz gideceksiniz halklarımız gelecek.

YENİDEN İNŞAYA GELİYORUZ

Bir AKP Türkiye'si yaratmak istiyorlar, Recep Tayyip Erdoğan da başında olmak istiyor ama tabi ki izin vermeyeceğiz. Ülkeyi savaş ülkesi haline getirdiler. Silah tüccarlarına söz verdikleri için iktidarda kalmak istiyorlar, 5'li çetelere, kadın düşmanı tarikatlara verdikleri sözleri tutmak için, doğamızı katleden yabancı şirketlere söz verdikleri için iktidarda kalmak istiyorlar. Bizim de sözümüz var. Direnen arkadaşlara, sürgüne giden arkadaşlarımıza, annelere, kadınlara, emekçilere var sözümüz. Bütün direnen halkımızla birlikte yeni dönemi inşa etmeye geliyoruz.

DEVLET DEĞİL, DEVLET BAHÇELİ GİDİYOR

AKP-MHP iktidarının 2014 yılında aldığı Çöktürme Planı'nı herkes bilir. Demokrasi mücadelesi verilen kesimlere bu yüzden saldırılar yaptılar. Kayyım atadılar bir daha belediye alamaz dediler, bir daha aldık. Binlerce demokratik siyaset gönüllüsü genç ve kadın bizlerle. Bizler karşısında çöken tek adam rejimin kendisi, AKP-MHP iktidarının kendisi oldu. Kaybedeceklerini anladıklarından MHP lideri Balıkesir'de şöyle bir cümle kuruyor: '14 Mayıs seçimlerinde bunlar alsalar alsalar müebbet hapis cezası alırlar yada vücutlarına mermi alırlar' diyor. 2015 yılından beri AKP-MHP iktidarı bu iktidar giderse devlet elden gidiyor diyorlar. Devlet elden gitmiyor. Giden bir devlet var o da Devlet Bahçeli'nin kendisi. Sen gidiyorsun sen. Depremden sonra gösterdiğiniz ortak dayanışma ile güzel bir geleceği nasıl kuracağınızı ispat etmiş oldunuz. Yeni binalar yapacaklarmış, verdikleri sadece bu. 5'li çeteye, devlete ait hangi kurumlarsa kendi yandaşlarıyla doldurup rantlarını yemeye devam ediyorlar.

YEŞİL SOL PARTİ MECLİS’TE GÜÇLÜ OLMALI

Bu seçimlerde biz geleceğimizi oyluyoruz. Yakın dönemde nasıl bir yönetimle karşı karşıya olduğumuzu oylayacağız. Yine tekçi bir zihniyetle mi gidecek yeni yüzyıl yoksa halklarla, demokratik bir Türkiye ile mi gidecek. Herkesin sandığa gidip oy kullanması lazım. Önce oy kullanıp sonra sandıklarla müşahit olacağız. Seçimlerde parlamento seçimlerinde bizi nefessiz bırakmaya çalıştıkları ağacımıza oy veriyoruz. Cumhurbaşkanlığında ise faşizmi geriletmeye oy veriyoruz. Emin olun biz kazanacağız. Yeşil Sol Parti'nin Meclis’te güçlü girmesi demek kadına yönelik şiddetle çözüm gücü olan kadınlar bakanlığının kurulması demek, bize savaşı, tecridi dayatan bu iktidar karşısında Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesi demektir. Kürt sorunun esas muhataplarıyla, çözülmez denen, devlet aklıyla engellenen bu sorunu çözeceğiz demek. Yeşil Sol Parti'nin Meclis’te güçlü olması demek tek adam rejimin kaybetmesi demek. Bizim kazanmamız demek.

TECRİT SİYASETİNE SON VERECEĞİZ

Barışa verdiğimiz sözü birlikte inşa edeceğiz, tecrit siyasetine son vereceğiz. Onurlu barışı birlikte sağlayacağız. Sloganımız ‘Reyna ma’ yani birlikte değiştireceğiz. Gençlerle, kadınlarla birlikte değiştireceğiz. Onlar gidecek biz kazanacağız. Hepimizin yolu açık olsun."

Konuşmaların ardından buluşma alkışlarla son buldu.