Kobanê Davası: Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür

img

ANKARA – Tarihte en eski sömürge olan kadının, diğer tüm sorunları açığa çıkarmada önemli bir rol oynayacağına vurgu yapan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür” dedi. 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da olduğu 18'i tutsak 108 siyasetçi hakkında Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen Kobanê Davası, DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in esasa dair savunmasıyla devam etti.

Duruşmaya, HDP Eş Genel Başkanları Cahit Kırkazak ve Sultan Özcan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çİğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Tevgere Jinen Azad (TJA) aktivistleri ve Barış Anneleri’nin yanı sıra çok sayıda yurttaş ile kurum temsilcisi katıldı. 

Verilen öğle arası sırasında  tutsak kadın siyasetçiler Kürtçe şarkılar ve marşlar söyledi. Aranın ardından savunmasına devam eden Tuncel, savcının mütalaasında Kürt siyasi partileri illegalize ettiğini belirtti. 

‘HDP TALİMATLA KURULMADI’

HDP’nin kuruluşu ile Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verdiklerini aktaran Tuncel, demokratlar, aydınlar ve sosyalistler ile her zaman bir diyaloglarının olduğunu hatırlatırken, “HDP’ öncesinde çatı partisi çalışması yapıldığını ifade ederek, “Bir çatı kurmak istemiştik ama çatı akıyordu. ÖDP deneyimi vardı ama istenilen sonuç alınamadı. Biz Türkiye’deki bütün siyasi partilere, kadın derneklerine, ekoloji hareketlerine gittik. ‘Türkiye’nin yeni bir şeye ihtiyacı var, yeni bir anlayışa ihtiyacı var’ dedik. HDP’nin program ve tüzüğünde aydınların büyük emeği var. Biz günlerce sadece bir başlık için tartışma yürüttük. ‘Demokrasinin kazanılması’ diye bir başlık hazırladık çünkü ortada bir demokrasi yoktu. HDP bir müzakere partisi olarak kuruldu, sadece devlet ile değil. Biz farklılıklarımızla bir arada yürüme meselesinde yol aldık. Öyle talimatla falan kurulmadık. Toplumda yeni bir siyasete ihtiyaç var. Bugün de öyle. Mevcut partiler toplumun taleplerine cevap vermiyor. Bizim halk ile buluşmadığımız tek bir alan bir kalmamıştı. Böylesi bir yapının talimat ile hareket edeceğini düşünüyor musunuz? Bizim içerimizdeki sosyalist hareketlerin birçok noktada farklı düşünceleri olabiliyor ama HDP neden umut oldu? Çünkü herkese alan açtı, ‘gelin ve sözünüzü söyleyin’ dedi. 2015’te 6 milyon kişinin arkasında gelmesinin nedeni de bu” dedi. 

‘DEVLETİN KÜRT’E KİNİ BİTMİYOR’

HDP Kapatma Davası ve Kobanê Davası’nın açılmasındaki asıl nedeninin HDP’nin toplumda yarattığı yeni siyaset anlayışı olduğunu ve Kürt sorunundaki çözümsüzlükte ısrar olduğunu anlatan Tuncel, dava konusu olan HDP MYK toplantısına dönük iddiaları da yalanladı. Tuncel, “Talimat ile tweet meselesi kocaman bir yalandan ibaret. Toplumu maniple ediyorlar. İnsanlara mikrofon uzatsanız herkes Erdoğan’ın dilinden bu davayı anlatır. Bizim ise imkanlarımız kısıtlı. Ancak iyi ki de HDP’yi kurmuşuz, iyi ki bu yola girmişiz. Bunun için bizi cezalandırmaya çalışıyorsanız o sizin sorununuz. Bu tehditler bizi mücadeleden vazgeçirmez. Demokrasi mücadelesini devam ettirebilmek için onlarca Kürt siyasetçi katledildi. Biz bu süreçlere kolay gelmedik. Devletin Kürt’e kini bitmiyor. Bu yargılamadaki mesele de bu. Bu yargılama halkların birlikte yaşama umudunu ortadan kaldırma yargılamasıdır. HDP’yi kapatmaktaki amaç budur” ifadelerini kullandı. Tuncel, “Ben bu iktidarı beğenmiyorum, değiştirmek istiyorum. Bu nedenle de siyaset yapıyorum. Siz de beni hapsediyorsunuz” diye ekledi.

‘KÜRT KADIN MÜCADELESİ DÜNYA KADINLARINA DEĞER KATTI’

Kadınlara dönük saldırılara dikkat çeken Tuncel, saldırıların bütün toplumun sorunu olduğunu ifade etti. Kürt kadın mücadelesinin dünya kadınlarına değer kattığını aktaran Tuncel, şöyle devam etti: “Biz kadınlar eşitlikçi bir düzen kurulmasının tüm toplumda devrimsel bir değişime yol açacağını düşünüyoruz. Kadın erkek eşitliğinin ortadan kaldırılarak, emeğinin ve bedeninin sömürülmesine neden olan bu sistemin değişmesi için mücadele ediyoruz. Bu talep yüzlerce yıldır kız kardeşlerimiz mücadele ediyor. Kadınların yürüttüğü özgürlük mücadelesi erkek egemen sistemler tararfından hedef alınmıştır. Kadınlar bu süreçte bedeller ödese de önemli kazanımları da olmuştur. Kürt kadın hareketinin yargılanmasındaki esas amaç değişim umudunu taşımasıdır. Kadın siyasetçilere ve aktivistlere dönük baskı politikaları yeni değil ama kız kardeşlerimiz gibi zulme karşı direnmek bize mirastır. 

‘KAZANIMLARIMIZ GÜVENCEDE DEĞİL’

Erkek akıl kadın üzerinden büyük operasyonlar gerçekleştirmiştir. Kadının soyu sürdürülecek birer döl yatağı olarak görülmesini sağlamışlardır. Erkek egemen sistem kadını cinsel bir köle olarak görmüştür. Kadına dönük şiddetin katliama dönüşmesi ya da çocuk yaşta evlilikler, erkeklerin kadını mülk olarak görmesinin bir sonucudur. Kadın cinselliği ayıplanırken erkeklik bunun üzerinden kurulur. Aile içinde kurulan düzende kadın emeğinin değeri erkeklerden aşağı tutulmuştur. Kadınlar yüzlerce yıldır bu baskılara karşı mücadele yürütmektedirler. Kadınların sorunları henüz çözülmüş değildir. Erdoğan bir gecede kadınların kazanımlarını iptal etti. O yüzden sürekli mücadele gereklidir. Bakın şimdi nafaka hakkını gündeme koydular. Toplumsal bir baskıyla hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Kazanımlarımız güvencede değil. Bu erkek egemen zihniyet fırsat bulduğunda her şeyi elimizden alabilir. 

‘KADIN EN ESKİ SÖMÜRGEDİR’

Erkek egemen sistem kadınları bir meta haline getirmiştir. Kadının sunulmadığı hiçbir alan yoktur. Kadının konumunu en eski sömürge olarak tanımlayabiliriz. Kadınların içine düşürüldüğü bu durum ideolojik aygıtlarla günlük olarak üretilmektedir. Kadın erkek akıl tarafından insanlıktan çıkarıldıkları için haklarını kullanabilmek için yüzlerce yıl mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu yıkıcı aklın, savaşları da başlatması bizim açımızdan anlaşılırdır. Özgürlüklerin mümkün olabilmesi, erkek aklın yıktığı ahlaki-politik toplumun yeniden inşasıyla mümkündür. Savaşın en büyük faturasını kadınlar ve çocuklar çekmekte. Bu savaşlar kadınlar yüzünden çıkmadı. Tüm bilimlerde olduğu gibi sosyal bilimlere de damgasını vurmuş olan erkeklik sözleri, kadının gerçek statüsünü örtbas etmiştir. Feminist hareket işte bu gizlenen örtü ile mücadele ediyor. Ancak feminizminin kendini sınırlandırması günümüzde yetersiz kalmasına neden olmuştur. Feminist hareketin kendini güncelleyerek bu ihtiyaca cevap olması zorunluluktur. Kürt kadın hareketi olarak kadın özgürlük mücadelesini bin yıllarca süren deneyimlerden geliştirdik. 21’inci yüzyılın kadın özgürlük yüz yılı olması için üçüncü cinsel kırılmanın kadınların lehine kırılması mücadele ediyoruz. Kadın gerçekliğine dair araştırma yöntemleri geliştirmek ve bir iktidar ideolojisi olan cinsiyetçiliğe karşı olarak kadının varlığını güven içerisinde devam ettirebilmesinin yöntemlerini Jineoloji’de geliştiriyoruz. 

‘JİNEOLOJİ HAKİKATİN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR’

Jineoloji bir hakikatin peşine düşmüştür. Ortaya çıkardığı olgular bilim alanlarında kadınların gizlenen tüm gerçekliklerini açığa çıkaracağını düşünüyoruz. Jineoloji, kadın bilimi tartışmaları bugün dünya kadın hareketleri tarafından da tartışılıyor. Kadının doğasının karanlıkta bırakılması tüm doğanın da karanlıkta kalmasıdır. Kadının sömürgeleştirmesi tarihin diğer tüm konularının açığa kavuşturulmasında önemli bir rol oynayacağı kesindir. Kadın statüsünün açığa çıkarılması sorunun bir yönünü ifade eder. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler, toplumun genel özgürlük düzeyiyle kadının özgürlük düzeyinin dengesine dikkat çeker. Kadınlık biyolojik değil sosyolojik bir olgu olarak görülmezse bu sorun çözülemez. Kadının erkek tarafından tanımlanmaktan kurtulması kadınların kurtuluşu için zorunludur. 

İLK KIRILMA

M.Ö 6000-4000 arası tanrıçaların gücünün doruğunda olduğu bir dönemdir. 4000-2000 arası tanrıçalar iktidarını erkeklerle paylaşmaya başlıyor. Bu süreç aynı zamanda kadın ve erkek arasından güç mücadelesini başlatıyor. M.Ö 2000’lerde denge kadın aleyhine bozulmaya başlar. Tanrıçalar çağı son bulur ve kadın köleliği başlar. Kadınların yarattığı değerler erkek egemenliği tarafından gasp edilir ve bu süreç ilk cinsel kırılma dönemi olarak tarif edilir. 

Sonrasında erkek egemen aklın kadınları Lilith ve Havva kimliği etrafından örülen dışlama, karalama ve kimliğin utanç konusu haline getirilmesi süreci başlar bu da ikinci cinsel kırılmadır. Buna karşın kadınlar hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamış ve erkek egemen sisteme karşı çıkmışlardır. Savaşçı amazonlar ve tanrıçaların gayelerini devam ettirmişlerdir. Bu süreçte dahi güçlü kadınlar tarihte kendisine yer bulabilmiştir. Kapitalizmin hakim sistem haline gelmesiyle kadınların payına düşen yine kadınların yaşam alanlarından dışlanması olmuştur. Pozivitist bilim, mitolojiyi, doğayı dışlamıştır. Bu dışlama kadının da dışlanmasını sağlamıştır. Kapitalizmin erkek egemen sistemini sorguluyor, yarattığı krizlere karşı toplumsal çözüm bulma arayışındayız. Bugün yargılanmamızın temel nedenlerinden bir tanesi de bu. 

KAPİTALİZM VE KADIN MÜCADELESİ

Kapitalizm ile birlikte kadınlara dönük baskıların biçim değiştirerek devam ettiğine dikkat çeken Tuncel, şöyle konuştu: “Sanayi örgütlenmesindeki değişiklikler kadınların yaşamlarını değiştiriyordu. Çıraklık resmi hale geldikçe mesleklerin kapıları kadınlara kapatıldı. 16’ıncı yüzyıldan itibaren erkekler tarafından kadınlara ayrılmış kimi işlere de sızılmıştır. Kadınların birçok işi yapması yasaklanmıştır. Örneğin ip eğirme işi kadınlar tarafından kolayca yapılır ancak kapitalizm ile birlikte bu meslek bile kadınların elinden alındı. Kadının ev içinde ürettiği değerler değersiz kılındı. Para getirene verilen değer kadının ev içindeki emeğini görünmez kıldı. Kadınlar tamamen yaşamın dışına itildi. Kadınlar güçsüz bırakıldıkları ya da sömürüldükleri başkaca alanlara sıkıştırdı. İş piyasasında rekabete girmesi sınırlandırıldığından kadınlar cinsellik piyasasına itildi. Dişi yaratıkların çaresizliği, mantıksızlığı ileri sürülmeye başlandı. Kadının köleleştirilmesine karşı kadınlar yeni yol ve yöntem arayışlarına girmeye devam etti. 18’inci yüzyılda feminizme yeni bir akım katılır: Erkeklerin küçümsenmesi’. O süreçte kadınlar burjuva erkeğinin özelliklerini genelleştirip tüm erkekler için geçerli olduğunu ifade eder. O süreçte kadınlar sistem ile uzlaşmaya gitmiştir. Liberal anlayış, sorunun fırsatlardan eşit yararlanmak ve eğitim sorunu olarak ele almıştır. Fırsatlardan eşit faydalanınca kadın sorunu olmayacak mı? Kadın sorunu ideolojik bir sorundur.”

‘CADI AVLARI YENİ ÇAĞIN ERKEK AKLIDIR’

Kapitalist sistem ile birlikte kadınların becerilerinin ellerinden alındığını söyleyen Tuncel, Orta Çağ’da kadınların “cadı avı” ile soykırıma uğratıldığını hatırlattı ve “Cadı avcılarının işkence odaları, kadın bedeninin anatomisinin incelendiği bir laboratuvar görevi görmüştür. Bu süreçte öldürülen kadınların sayısı milyonlarla ifade edilmiştir. Cadılara yapılan zulüm karanlık ya da akıl dışı değil, yükselen yeni çağın erkek aklıdır. Kapitalizme girişte kadınlar toplumu düzeni inşa eden yapıdan kopartılıyorlar, o yüzden kitlesel imhaya maruz kalıyorlar. Cadı yargılamaları erkek egemen sistem açısından ekonomik açıdan da fayda sağlamıştır. Yargılamalar orduya istihdam sağlamıştır. Cadı avının mağdurları yoksullardan aldıkları paralarla keselerini doldurdular” diye konuştu. 

TÜRKİYE YARGISINDA ‘CADI AVI’

Cadı yargılamalarının ekonomik bir alan olarak görülmesine dair “Cadı avında görevli hukukçular, sorumluluk sahibi görünmek için işkenceye başlıyorlardı” ifadesini kullanan Tuncel, Günümüz Türkiye’de de benzer bir durumun yaşandığını aktardı. Tuncel, “Savcı Ahmet Altun, iktidarın taleplerine göre Kürt kadın siyasetçileri ve siyaseti üzerinden bir kumpas kurmuştur. Önceki mahkeme heyeti başkanının da çete üyesi olmasının ortaya çıkmasıyla bu davanın bir kumpas olduğu netleşmiştir. İktidarın ‘cezalandırılmaları gerekiyor’ ifadeleri mahkemeniz tarafından karşılıksız bırakılmayacaktır” sözlerine yer verdi. Kürt kadınlarının “yurttaş olma” mücadelesi verdiğini aktaran Tuncel, “Kürtler özel bir hukuk sistemiyle yargılanıyor. Fiilen yurttaşlıktan çıkarılmış durumdayız. Siyaset yapma, örgütlenme, eylem yapma hakkımızı kullandığımız için terörist olmakla suçlanıyoruz. Kadınların siyasetten men edilmeleri ezmenin önemli koşullarından biri olmuştur” dedi. 

Duruşma yarın saat 10.00’da Tuncel’in savunmasıyla devam edecek.

Diğer başlıklar

12/12/2023
09:09 Tutsak yakınları: Yarın geç olabilir
09:06 Koza gözünü Karadeniz'e dikti: 1 ayda 4 madene ÇED
09:05 DEDAŞ’ın uygulamaları çiftçileri göçe zorluyor
09:03 Yasakta oğlunu yitirdi: Ne onu ne de bize yaşatılanları unutmam
09:01 Kızı için Amed’e taşınarak Adalet Nöbeti’ne katıldı
09:00 12 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
07:46 Uçar: Tüm hükümetler Kürt sorunu virajında kaza yaptı
11/12/2023
22:36 Saldırıda yaralanan Abdurrahim Gün, Amed’e sevk edildi
20:49 Gün’ü katlettiği iddia edilen koruculardan biri teslim oldu
20:13 Saldırıda yaşamını yitiren DEM Parti yöneticisi toprağa verildi
19:24 Filistin’de yaşamını yitirenlerin sayısı 18 bin 208'e çıktı
19:12 Hatimoğulları: İmralı tecridini kaldırın, masalar kuralım!
18:30 İnşaatın 30'uncu katından düşen 2 işçi hayatını kaybetti
17:52 ABD’nin Hesekê’deki askeri üssüne saldırı
17:45 Karaca: Özak işçileri kazanırsa tüm işçiler kazanır
17:37 DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yerel seçimlere damga vurmaya hazırız
17:22 Kobanê Davası: Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür
17:19 Rusya işgal ettiği Ukrayna’daki bölgelere de sandık kuracak
17:13 DEM Parti: Şirnex’te yaşanan hiçbir saldırı tesadüfi değildir
16:43 DEM Parti yöneticisine dönük silahlı saldırıda yeni detaylar
16:09 'Hukuksuzluğa karşı eylemdeyiz'
15:50 Adalet Nöbeti eylemleri: Herkes mücadeleye ses vermeli
15:03 Diyarbakır Cezaevi önünden seslendiler: Tutsakların talepleri karşılansın
14:58 Denizli'den TTB'ye destek: Bu mücadele hepimizin mücadelesidir
14:49 Açlık grevindeki tutsaktan mesaj: Eylemlerimiz başarıya ulaşacak
14:41 İstinaf da Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması davasını reddetti
14:30 Bedlîs’te sağlıkçılardan yemek boykotu kararı
14:27 İzmir'de 941 öğretmen istekleri dışında başka okullara gönderildi
14:24 DEM Parti Sözcüsü Doğan’ın yargılanması durduruldu
14:16 Tuncel: Kürt sorunu Abdullah Öcalan ile çözülür
14:14 Semra Güzel’in tutukluluğuna devam kararı verildi
14:12 DEM Parti yöneticisi silahlı saldırıda yaşamını yitirdi
13:55 Amasra Katliamı raporu: Enerji ve Çalışma bakanları sorumludur
13:39 Gazetecilere polis şiddeti: Defalarca kalbime vurdular
13:17 112 Acil Çağrı çalışanları: Verilen sözler tutulmadı
12:16 DEM Partili vekil: Eğitim Müdürlüğü, Noel’i kutlamak isteyenleri tehdit etti
11:31 HEDEP’in yeni kısaltması ‘DEM Parti' olacak
11:00 İsrail’den Şam’a hava saldırısı
10:59 TÜİK’e göre işsizlik düşmeye devam etti
10:26 Jandarma direnişteki Özak Tekstil işçilerine yine saldırdı: Çok sayıda gözaltı
10:11 'HDP talimat aldı' iddiası nasıl çürüdü?
10:06 ‘Kobanê Davasını boşa çıkarıp iktidarın suçunu teşhir edeceğiz’
10:05 Xwebûn "Özgürlüğün sesi olun" manşetiyle çıktı
09:48 Tutsaklar 15 gündür eylemde
09:43 İzmir'de bir kadın katledildi
09:14 Sarıtaş: Ulusal birlikten başka seçeneğimiz yok
09:12 Fincancı: Hasta mahpusların cezaevinde tutulması işkencedir
09:06 Alıkonulan gazeteci için meslek örgütlerine duyarlılık çağrısı
09:02 Abdullah Öcalan'ın vasisi: Özgürlük talebi etrafında kenetlenip, çözüm zorlanmalı
09:00 11 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
10/12/2023
22:13 Gençlerden tecrit protestosu
21:58 Şirnex'te 17 yaşındaki öğrenci yaşamına son verdi
21:13 DİSK Basın-İş yeni yönetimini belirledi
20:55 Amed'de ‘Vejîneke Ciwan’ şöleni: Cezaevlerinin sesi olalım
20:45 Bakkalcı: İnsanlık yeni bir yol bulacak
20:03 ANKA-DER'den konser
17:48 Uluslararası Kadın Delegasyonu İstanbul ziyaretlerini sonlandırdı
17:34 WHO’dan Gazze’deki sağlık durumuna ilişkin açıklama
17:06 Riha’da emniyet önünde kavga: 1 ölü, 2 yaralı
16:54 Amedspor deplasmandan 1 puanla döndü
16:53 Temelli: Abdullah Öcalan'ın paradigması tecride rağmen dünyaya yayıldı
16:50 Qoser’de asansör boşluğuna düşen işçi hayatını kaybetti
16:08 'Vejînek Ciwan’ şölenine çağrı
16:05 Aracında uyuşturucu yakalanan kişinin uzman çavuş olduğu iddiası
15:48 13 yaşındaki çocuk 28 yaşındaki erkekle nişanlandırıldı
15:39 Emekli mitinginde 'insanca yaşama yetecek ücret' talebi
15:05 4 kentte aynı talep: Abdullah Öcalan'a özgürlük
14:49 Meksika'da Abdullah Öcalan'ın Demokratik Konfederalizm fikri tartışıldı
14:29 İnsan Hakları Günü'nde Kürt sorununun çözümü için çağrı
14:19 'Demokratik Türkiye' mitingi: Karanlığa teslim olmayacağız
14:18 Bozan: Öcalan’ın özgürlüğü sağlanıncaya kadar mücadele edeceğiz
13:21 Av. Yürekli: İmralı bir demokrasi laboratuvarıdır
13:05 Kadın Delegasyonu’ndan Kadın Zamanı Derneği’ne ziyaret
12:49 Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
11:34 Göçük altında kalanların cansız bedenine ulaşıldı
11:06 Colemêrg'te deprem
10:51 Jin ‘Sağlamcı ideoloji ayrımcılığı derinleştiriyor’ manşetiyle yayında
10:47 Zonguldak'ta heyelan: Anne ve oğlu aranıyor
10:16 Gözaltı sırasındaki polis şiddetini anlattı
10:07 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 47 gündür haber alınamıyor
10:06 Cezaevlerindeki açlık grevi 14’üncü gününde
10:04 İnsan Hakları Günü’nde en ağır ihlal İmralı'da yaşanıyor
09:50 Dışişleri Bakanlığı asimilasyonu doğruladı: Arapça eğitim dili, Kürtçe seçmeli ders
09:15 Riha’da 2 yılda 32 kadın katledildi
09:12 Hasta tutsaklar için İnsan Hakları Nöbeti tutulacak
09:12 Ağır hasta tutsağın annesi: Yapılanlar zulümdür
09:09 Kayyımın milyonlar harcadığı kafelerde su damlıyor
09:07 İnsan Hakları Anıtı için ‘elimizi taşın altına koyalım’ çağrısı
09:04 86 gün açlık grevinde kalan Karul: Tecrit topyekun direnişle kalkar
09:01 ÖHD'li Yalçın: Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvurulara devam edeceğiz
09:00 10 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
00:30 Filistin Sağlık Bakanlığı: 17 bin 700 kişi yaşamını yitirdi
00:14 Zonguldak’ta art arda heyelan
09/12/2023
21:00 Aykol: Ölen arkadaşlarımızın bayrağını yere düşürmedik
20:02 Riha Barosu, ÖHD ve İHD’den Kürtçe tiyatro etkinliği
19:31 Zürih’te Abdullah Öcalan için yürüyüş
19:17 Uluslararası Kadın Delegasyonundan TİHV, İHD ve Cumartesi Annelerine ziyaret
19:08 Mersin’de kadın katliamı: Fail Mehmet T.A aranıyor
18:34 HEDEP'te başvuru tarihi uzatıldı
18:19 Bakırhan gençlerle buluştu: Toprağınıza sahip çıkın
17:23 Sakharov Ödülü verilen Jina Emînî’nin ailesine yurtdışına çıkış yasağı
17:10 HEDEP’den Soran’daki yangına dair açıklama: Güvenlik zafiyeti varsa hesap sorulsun
16:53 HEDEP heyeti kayyımın çamur deryasına çevirdiği Pirsûs'u gezdi
16:38 Gazeteci Elfazi Toral serbest bırakıldı
16:37 Liman Genişletme Projesi'ne karşı eylem: Mersin'in akciğerine hançer saplanacak
16:29 Bakırhan Garip Dede Dergahı'nı ziyaret ettti
16:16 Adalet Nöbetlerinden vicdani çağrı: Herkes elini taşın altına koymalı
16:09 Garibe Gezer için anma
16:02 Hatimoğulları: Faşist rejime geri adım attıracağız
15:49 İSİG asgari ücret taleplerini açıkladı
15:28 Keskin: Mücadele geri adım attırabiliyor
15:26 Av. Dinç: Tecridi kırmak için umudu yükseltmek gerekiyor
15:24 KESK: Demokrasiden yana mücadelemizi sürdüreceğiz
15:16 'Cumartesi Anneleri’nin haklı taleplerinin arkasında durmaya devam edeceğiz'
15:07 ‘Ağır hasta tutsaklar tahliye edilsin’
15:00 Uluslararası Kadın Delegasyonu'ndan Abdullah Öcalan'ın avukatlarına ziyaret
14:55 Kobanê Davası’nda tüm talepler reddedildi
14:25 ‘Eğer geçmişimizle yüzleşmezsek sağlıklı bir gelecek inşa edemeyiz’
14:22 Amed'te yürüyüş: Kürt meselesini diyalogla çözün
14:07 DEVA Genel Başkanı Babacan’ın annesi vefat etti
13:53 HEDEP Gençlik Meclisi Sözcüsüne saldırı protesto edildi
13:45 HEDEP: Diyanetin Kürtçeyi yok sayması münafıklıktır
13:40 31 yıl önce kaybettirilen babalarını sordular
13:22 İnsan Hakları Haftası: Tecride ve ihlallere son verilsin
13:12 Sancar: Özgürlük yürüyüşü engellere rağmen devam ediyor
13:11 Til Temir'de bombardıman sonucu 2 çocuk,1 kadın yaralandı
13:03 Açlık grevine giren tutsaklara disiplin cezaları
12:49 30 yıl sonra özgürlüğüne kavuşan Oktay'a memleketinde coşkulu karşılama
12:19 733 fezlekeden 512'si HEDEP milletvekilleri hakkında
11:09 Amed’in bin 400 yıllık camisinde kazı tahribatı
10:44 Soran’daki yangında hayatını kaybedenler için 3 günlük yas
10:10 Karakolda darp edilen avukat: 'Türkçe konuş çok konuş' zihniyetinin devamı
09:34 HEDEP’li Sayyiğit: Kürtçe ders tercihindeki düşüş devletten bağımsız değil
09:32 Tutsaklar açlık grevini 13’üncü gününde sürdürüyor
09:22 Asya Gezer: Garibe’nin hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz
09:17 50 yıl önce Abdullah Öcalan’la tanışan Ayhan: Tecrit Türkiye için felaket demektir
09:16 Demir: Kapı kapı dolaşıp tecridi ve açlık grevini anlatacağız
09:14 Açlık grevindeki tutsak Tatlı: Mücadele ağı oluşturulmalı
09:13 İhmal sonucu hasar gören evlerini istiyorlar
09:10 KDP'nin pusuya düşürdüğü ağabeyinden yıllardır haber alamıyor
09:09 'Abdullah Öcalan’ın özgür olmasının zamanı geldi'
09:00 09 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:47 Nehirde bulunan çocuğun cenazesi toprağa verildi
00:07 Cenevre’de ‘Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuma günleri’ başladı
08/12/2023
23:42 Gözaltına alınan JINNEWS muhabiri Toral adliyeye sevk edildi
22:59 ‘Egemen güçlerin pazarında demokratik modernite gazeteciliği yapıyoruz'
22:45 HEDEP İl binasındaki polis ablukası sürüyor
22:38 Soran'da çıkan yangında 14 kişi hayatını kaybetti
22:33 Kerboran’da gözaltına alınan yurttaş serbest bırakıldı
22:21 HEDEP Saray’ın ‘savaş bütçesi’ne şerh düştü: Çözüm 3'üncü Yol'un bütçesi