DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yerel seçimlere damga vurmaya hazırız

ANKARA- Genel Kurul'da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlere “Kazan-kazan” formülü ile gireceklerini belirterek, “Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri başlayan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu.

İlk olarak söz alana Bakırhan, konuşmasına Kürtçe başladı. Halkı ve cezaevlerinde bulunan tutsakları Kürtçe selamlayan Bakırhan, “Selam ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini takipçisi olanlara. Selam olsun demokrasi ve hakikat yolunun emeğine…” dedi. Bu sırada Meclis’i oturumu yöneten Numan Kurtulmuş, “Burası Türkiye Cumhuriyeti, ifadelerini Türkçe de söyleyin. Biz de anlayalım” şeklinde ifadeler kullandı.

TERCİHLERE BAĞLI

Ortadoğu yanı sıra dünya genelinde yaşanan dengelere işaret e den Bakırhan, bu nedenle dünya halklarının savaş, ekonomik kriz, göç ve gözyaşı yaşadığını ifade etti. Bakırhan, “Bugün yaşananlar, adı konmamış bir 3. Dünya Savaşıdır. Sistem içi çekişmelerin bir doyuma ulaştığı, bölgesel ve yerel düzeyde tarihin hızlandığı, enerji koridorları üzerinden yeniden dizayn etme çabaları söz konusuyken Kürt sorunu da büyümeye, dengeleri değiştirmeye devam etmektedir. Evet, her ne kadar Kürt Sorunu yok sayılsa da temelde yok sayılan Kürtlerin varlığıdır. Varlığı, dili, temel hakları yok sayılan, yurttaşlığına şerh konulan Kürtler varlar ve her yerdeler. Sorunun özü de işte bu inkâr ve yok saymadır! Bu sorunun önümüzdeki süreçte nereye evirileceği, nasıl şekilleneceği, büyük oranda Türkiye’nin politik tercihlerine bağlıdır. Bundan sonra tercih demokrasi mi yoksa şiddet mi? Bunlar; sağduyu mu hamaset mi? Müzakere mi yoksa çatışma mı olacak? Bilindik yolları seçip gözyaşı ve şiddeti sürdürmek yerine cesaretle az gidilen patikalar tercih edilecek mi hep beraber göreceğiz” diye kaydetti.

‘TARİHTEN SÜZÜLMÜŞ RAFİNE’

Kürt kelimesinin “terör” kelimesi ile eşitlenmeye çalışıldığını, Meclis’te konuşan vekillere sürekli “Anayasa 3’üncü Madde” hatırlatması yapıldığına dikkat çeken Bakırhan, “Bu akıl, bunu iyi düşünmelidir. Biz samimiyetle, tüm birikimimizle bu sorunun çözümüne odaklanmış bulunuyoruz. Çünkü bu ülkede geleceğe, ekonomiye, sosyal refaha, demokrasiye dair ne söylenirse söylensin son kertede bütün problemlerin kaynağında Kürt meselesinin çözülmemiş oluşu yatıyor. Bu, bir iddia değildir. Gören gözler, duyan kulaklar için tarihten süzülmüş rafine bir gerçektir” diye konuştu.

‘ÇÖZMEYEN ÇÖZÜLÜR’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz de biliyorsunuz; geçen birinci yüzyılda 42 başbakan, 12 Cumhurbaşkanı ve sayısız bakan, inkâr ve yok sayma dışında tek bir şey yapmadı, çözüme yanaşmadı ve kaybeden Türkiye halkları oldu. Tarih de gösterdi ki: Kürt sorununu çözemeyen kendisi çözülür. Bir siyaset malzemesi ve kullanışlı bir iç düşman olarak görülen, her ekonomik ve siyasi krizde düşman ilan edilen, her ekonomik krizde Kürtleri inkâr etmek bir işe yaramıyor. Bu artık görülmelidir, bu artık anlaşılmalıdır.

ZARAR ZİYAN BİÇER

2024 Merkezi Bütçesi 11 trilyon civarıyken, bu yoksulluk ve kriz koşullarında bunun yüzde 10’unun savaşa ayrılmış olması nasıl açıklanabilir? Verdiğimiz her 100 lira verginin 10 lirası bu halka şiddet ve baskı olarak dönüyor. Bu nasıl izah edilebilir, hangi vicdan bunu kabul edebilir? Barışın maliyeti yoktur ama savaş, şiddet, çatışma maliyetlidir. Bakın size bir örnekle bunu açıklayayım: 2022 yılında Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş patlak verdi. Türkiye bu savaşta ne bir cepheye sahipti ne de koruması gereken bir sınırı vardı. Buna rağmen bu savaştan Türkiye’nin zararı 8 milyar dolar oldu. O halde sormak gerekiyor: 40 yıldır, doğrudan yürütülen ve her bakımdan kayba neden olan bir çatışmanın ekonomik olarak yarattığı yıkımın maliyeti nedir? Kürtçe’de bir söz vardır… Tencereye ne koyarsan onu yersin. Bugün halkın boş tencerelerine ‘merminin fiyatını biliyor musun?’ denilerek çirkin gerekçeler üretenlerin verdiği zarar bundan ibaret değil, maalesef bu yoksul halkın pişirdiği dert, yediği ise kandır, acıdır. Unutmayın ki, savaş eken, zarar-ziyan biçer.

TECRİDE VE AÇLIK GREVLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Kürt sorunu çözülmedikçe Türkiye halklarının barışçıl ve huzurlu bir geleceğinin olmayacağı nettir. 21. yüzyılda Kürt sorunu ve bu sorunun çözümünün güncel adına dönüşen Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, tüm yakıcılığıyla gündemdedir. Mutlak tecridin kalkması için hukuki ve meşru taleplerle cezaevlerindeki binlerce tutsak şu anda açlık grevindedir. Biz bir kez daha herkesi aklı selime davet ediyoruz. Demokratik çözüm ve darbe mekaniği arasında sıkışan anlayışı, demokratik çözümde uzlaşmaya çağırıyoruz. Yüzyıl önce bu kürsülerden ‘Kürt yoktur’, ‘Türk olmayanların görevi hizmetkârlıktır’ diyorlardı. Kürt halkı ‘Êdî Bese! Em li virin’ diyerek bu aşamayı geçti. Korku ve tehdit girdabını çoktan aştı! Bugün artık Kürt sorununu bütçeye koyduğunuz 12 cezaevi yapımıyla çözemezsiniz, parti adımıza kafayı takarak bizi durduramazsınız.

ÇÖZÜMÜN KAPILARINI ARALAYALIM

Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarınız sürdükçe, emrinizdeki yargıyla yürüttüğünüz Kobanî ve HDP kapatma davası gibi kumpaslar ayağınıza dolanır. Kentlerin yıkımında askere verdiğiniz dokunulmazlık, döner dolaşır darbe girişimi olarak sizi bulur. Yargıtay da bir ceza dairesi de darbe mekaniğini canlı tutmaya heveslenir. Sizin dilinizde haklar suç, barış hakaret, adaletse cezaevi demek oldukça, hiçbir soruna çözüm üretemezsiniz. Ama bilin ki, bu ülkede toprak bile ölümden, zulümden, adaletsizlikten yoruldu. Bu sebeple gelin artık Kürt sorunundan, kutuplaşmadan ve düşmanlaştıran siyasetten nemalananlara bu fırsatı vermeyelim, demokratik çözümün kapılarını aralayalım.

TRENİ KAÇIRMAYALIM

21. yüzyılda Kürt sorunu artık bir tanınma sorunu değil, statü sorunudur. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriyoruz. Kürt sorunundaki çözümsüzlükten dolayı aynen 90’larda olduğu gibi çürümüş, yozlaşmış ve suçtan ibaret hale gelmiş bu düzende ısrar edenler, etrafımızı saran ve yaklaşan ‘muazzam fırtınayı’ görmelidir. Bugün artık Kürt sorununu Türkiye’nin iç dinamikleriyle çözmemiz gereken bir süreçteyiz. Treni kaçırmayalım! İnanın bu sorunun çözümü başka yerlerde değildir. Kürt sorunu Ankara’da çözülür, Diyarbakır’da çözülür, yeter ki samimiyetle güçlü bir irade ortaya koyalım! Bu bir ‘tarihe geçme’ veya ‘tarih olma’ seçimidir! Gelin yeni bir dille Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayarak ikinci yüzyılda demokratik bir cumhuriyet inşa edelim.

 ALEVİ İNANÇI REDDEDİLİLİYOR

Başta Alevi toplumu olmak üzere, Hıristiyan, Süryani, Asuri Êzidî, Yahudi inançlarına yönelik ayrımcı uygulamalara da cumhuriyetin kurulduğu günden beri karşı durduk, mücadele ettik. Aynı şekilde Demokratik bir İslam’ı da her zaman savunduk. ‘Zulme karşı direnmeyen benim ümmetimden değildir’ sözünden ve Medine Sözleşmesinden hareketle, özellikle Müslüman coğrafyada iktidarların halka karşı uyguladıkları zulüm ve baskılara dikkat çekerek, hak mücadelesini yükselterek; Firavun ve Nemrutların varlığına karşı İbrahimi duruşla ses olmaya çalıştık. Alevi toplumu, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor. AKP-MHP ittifakı da Alevi inancını inkar etmeye devam ediyor.

BELÇİKA KADAR ALANI YOK ETTİ

Doğaya açılan savaş yaşama açılan savaştır. Bu açıdan yeni yaşam iddiası ekolojik bakış açısından ayrılamaz ve çok iyi biliyoruz ki ekolojik bir bakış açısında istikrarın sağlanması demokratikleşmeyle mümkündür. Ama ‘istikrar’ kelimesini tekrarlayıp duran AKP’nin en istikrarlı olduğu konulardan biri ekolojik yıkımdır. Bu iktidar döneminde ekosistemde yer alan ne varsa, denizler, göller, nehirler, dağlar, ovalar, tarım alanları, ormanlar, sulak alanlar hepsi birer enkaza dönüştürüldü. Son yirmi yılda 3 milyon hektar tarım alanı yok edildi. Bu alan öyle bir ilçe, bir köy kadar bir il kadar değildir. Belçika’nın yüzölçümü kadardır. Bu alanları yok ettiğiniz için bugün buğdayı, eti, temel gıda maddelerini ithal etmek zorunda kalıyoruz. 

EKMEĞE MUHTAÇ HALE GELECEĞİZ

Derdiniz toprak gördüğünüz yere beton dikmektir. Beton dikerek rant sağlamaktır. Size soruyoruz: kaç çimento, kaç beton bir dirhem toprağın ve bereketinin yerine geçebilir? Ne ekmeğe ne özgürlüğe çözüm olan bu bütçe hayata geçerse yetersiz beslenen insan sayımız 15 milyondan, 80 milyona çıkacak. Yaşayabilmek için artık öğün sayımızı azaltmak yetmeyecek, ekmeğe muhtaç bir hale geleceğiz. Bu düzen böyle gitmez. Bizler havamıza, suyumuza, aşımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Nerede sebzeyi çöpten toplayan bir yoksul, nerede en basit sosyal etkinliğe dahi katılamayan bir genç, nerede ay sonunu getiremeyen bir emekli varsa, derdini bu parlamentoda dillendirdik, dillendirmeye devam edeceğiz.

ÖLÜM GETİRDİ

Bu ülkenin temel sorunu, kurulduğu günden beri merkezi toplumu dışlayan rejimdir. Bir ülkede küçük bir azınlık bolluk, bereket içinde yaşıyor; nüfusun yüzde 99’u sefalet ve yoksulluk içinde yaşıyorsa orada rejim ve sistem sorunu vardır. 2015 yılında Çözüm Süreci’nin iktidar tarafından bitirilmesi ve 2018 yılında OHAL koşulları altında geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu ülkeye ölüm ve açlıktan başka bir şey getirmemiştir. Buzdolabına konan çözüm süreci, OHAL’e dayanan yeni sistem, Türkiye halklarını büyük bir çöküşle karşı karşıya bırakmıştır. Sürekli kriz üreten bu sistemin her şeyi merkeze bağlayan anlayışı, felaketin postacısıdır. Tüm kaynakları merkezden dağıtan anlayış artık dünyada iflas etmiştir. Siirt’in, Tekirdağ’ın, Antalya’nın sorunlarını Saray’dan kaynak gitmesine bağlamak çağ dışılıktır. İlçe milli eğitim müdürünü de, Bakanları da tek bir kişinin ataması bu sistemdeki merkezileşmenin trajedisidir.

ÖZERLİKLİĞE DİKKAT ÇEKTİ

Bu ülkede merkezileşmenin panzehiri, adem-i merkeziyetçiliktir. ‘Milli Kurtuluş’ diye menkıbe yazanlar 1920-1923 yılları arasına bakarsa 1921 Anayasasındaki özerklik gerçekliğini görür. Rejimler halkı kendine uydurmaz, halkın gerçekliğine uygun şekilde yapılır. Hiçbir rejim ve sistem kutsal değildir. İster milli mücadele dediğiniz döneme bakın; isterseniz de daha önceki dönemlere bakın, her ikisinde de bu ülkeyi kurtaran gerçeklik, yerel demokrasidir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında artık toplumu sisteme değil, sistemi topluma uyumlu hale getiren bir anlayışa ihtiyaç vardır. Bunun adı Demokratik Cumhuriyettir. Demokratik Cumhuriyet çağrısı aynı zamanda tarihsel Türk-Kürt ilişkilerinin demokratik temelde yeniden inşa edilmesidir. Toplumsal hakikatle savaş içinde olan ve sürekli kriz üreten merkeziyetçiliğe karşı önümüzdeki seçim sadece belediye seçimi değildir. Aynı zamanda yerel demokrasi talebini dillendirmektedir. Bu kapsamda, yerel seçimler merkeziyetçi devlete karşı toplumun demokrasi çağrısı olacaktır.

SÖMÜRGE VALİSİNİ İSTEMİYORUZ

Evet, önümüzde bir yerel seçim var. Bizler, kayyımlarla iradesi en fazla gasp edilen, en eşitsiz şartlarda seçimlere katılan, haksızlık ve hukuksuzluklarla en fazla mücadele eden parti olarak bu seçimlere de hazırız! Belediyelerimize kayyım atanırken, ‘şuraya buraya para aktarıldı’ yalanına sarılanları, bölgede tabela partisi haline getirmekte kararlıyız. Herkes biliyor, biz kaynakları halk için kullandık, kayyımlar ise ceplerini doldurmak için. Kayyım rejimi, belediyelerimizden başlayıp tüm Türkiye’ye yayıldı. Biz de önümüzdeki seçimde belediyelerimizden başlayarak tüm Türkiye’de kayyım rejimini ortadan kaldıracağız. Kayyım irade gaspıdır. Kayyım talandır, yolsuzluktur, usulsüzlüktür. Belediyeleri halktan ayıran ve Batı Şeria’da olduğu gibi yükselen utanç duvarları demektir. Atadığınız kayyımların bulaşmadığı suç kalmadı. Kayyıma kayyım atamak zorunda kaldınız. Tarihe geçtiniz. Bir kez daha diyelim. Kayyım Kürt’e atanmış sömürge valisidir. Kürt halkı kayyımlarınızı istemiyor. Demokratik kamuoyu kayyımlarınızı istemiyor.

HALKIN EVİ HALİNE GETİRECEĞİZ

Türkiye halkları, biz sadece kayyımları göndermeyeceğiz. Muş’ta, Şırnak’ta, Ağrı’da, Bingöl’de ve daha birçok bölge belediyesinde hizmetsizlik, yolsuzluk ve ranta bulaşmış belediyeleri de alacağız ve bu belediyeleri halkın evi haline getireceğiz. Türkiye’nin batısında ‘Kent Uzlaşısı’ stratejimizle halkımızı belediye yönetimlerine taşıyacağız. Yol yapmayan, su ihtiyacını dahi gideremeyen, yolsuzluktan geçilmeyen yönetimleri değiştirerek demokratik yerel yönetimler anlayışımızla herkesi buluşturacağız. Bizimle belediyeleri yönetecek olanlar; müteahhitler, sermaye yanlıları, parti bürokratları değil; ilde, ilçede üreten, emek veren, orada yaşayan, sokağını dert eden halktır, halklarımız olacaktır.

YENİ FORMÜL

2019 yılında seçim sonucunu belirleyen ‘Kaybettir-Kazan’ formülünü ‘Kazan-Kazan’ formülü ile tekrar güncelliyoruz. Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız. Önümüzdeki seçimler bizim için Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızı Türkiye’nin her tarafına yayma seçimidir. Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızla, örneğin artık deprem olduğunda Beştepe’den talimat gelmesini beklemeyecek, kendi yaralarımıza ilk müdahaleyi kendimiz yapacağız.

‘HERKES KAZANACAK’

Önümüzdeki seçimler sadece belediye kazanma seçimi değildir. Kendimize, dilimize, kültürümüze, kaynaklarımıza sahip çıkma seçimidir. Önümüzdeki seçimlerde biz kazanınca, herkes kazanacak, Türkiye halkları kazanacaktır. Fabrikalarda, işyerlerinde, üniversitelerde, sokaklarda, köylerde, bütün yaşam alanlarında eşitlik, barış, özgürlük, adalet mücadelemizi büyütecek ve mutlaka kazanacağız.”

Diğer başlıklar

12/12/2023
09:09 Tutsak yakınları: Yarın geç olabilir
09:06 Koza gözünü Karadeniz'e dikti: 1 ayda 4 madene ÇED
09:05 DEDAŞ’ın uygulamaları çiftçileri göçe zorluyor
09:03 Yasakta oğlunu yitirdi: Ne onu ne de bize yaşatılanları unutmam
09:01 Kızı için Amed’e taşınarak Adalet Nöbeti’ne katıldı
09:00 12 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
07:46 Uçar: Tüm hükümetler Kürt sorunu virajında kaza yaptı
11/12/2023
22:36 Saldırıda yaralanan Abdurrahim Gün, Amed’e sevk edildi
20:49 Gün’ü katlettiği iddia edilen koruculardan biri teslim oldu
20:13 Saldırıda yaşamını yitiren DEM Parti yöneticisi toprağa verildi
19:24 Filistin’de yaşamını yitirenlerin sayısı 18 bin 208'e çıktı
19:12 Hatimoğulları: İmralı tecridini kaldırın, masalar kuralım!
18:30 İnşaatın 30'uncu katından düşen 2 işçi hayatını kaybetti
17:52 ABD’nin Hesekê’deki askeri üssüne saldırı
17:45 Karaca: Özak işçileri kazanırsa tüm işçiler kazanır
17:37 DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yerel seçimlere damga vurmaya hazırız
17:22 Kobanê Davası: Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür
17:19 Rusya işgal ettiği Ukrayna’daki bölgelere de sandık kuracak
17:13 DEM Parti: Şirnex’te yaşanan hiçbir saldırı tesadüfi değildir
16:43 DEM Parti yöneticisine dönük silahlı saldırıda yeni detaylar
16:09 'Hukuksuzluğa karşı eylemdeyiz'
15:50 Adalet Nöbeti eylemleri: Herkes mücadeleye ses vermeli
15:03 Diyarbakır Cezaevi önünden seslendiler: Tutsakların talepleri karşılansın
14:58 Denizli'den TTB'ye destek: Bu mücadele hepimizin mücadelesidir
14:49 Açlık grevindeki tutsaktan mesaj: Eylemlerimiz başarıya ulaşacak
14:41 İstinaf da Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması davasını reddetti
14:30 Bedlîs’te sağlıkçılardan yemek boykotu kararı
14:27 İzmir'de 941 öğretmen istekleri dışında başka okullara gönderildi
14:24 DEM Parti Sözcüsü Doğan’ın yargılanması durduruldu
14:16 Tuncel: Kürt sorunu Abdullah Öcalan ile çözülür
14:14 Semra Güzel’in tutukluluğuna devam kararı verildi
14:12 DEM Parti yöneticisi silahlı saldırıda yaşamını yitirdi
13:55 Amasra Katliamı raporu: Enerji ve Çalışma bakanları sorumludur
13:39 Gazetecilere polis şiddeti: Defalarca kalbime vurdular
13:17 112 Acil Çağrı çalışanları: Verilen sözler tutulmadı
12:16 DEM Partili vekil: Eğitim Müdürlüğü, Noel’i kutlamak isteyenleri tehdit etti
11:31 HEDEP’in yeni kısaltması ‘DEM Parti' olacak
11:00 İsrail’den Şam’a hava saldırısı
10:59 TÜİK’e göre işsizlik düşmeye devam etti
10:26 Jandarma direnişteki Özak Tekstil işçilerine yine saldırdı: Çok sayıda gözaltı
10:11 'HDP talimat aldı' iddiası nasıl çürüdü?
10:06 ‘Kobanê Davasını boşa çıkarıp iktidarın suçunu teşhir edeceğiz’
10:05 Xwebûn "Özgürlüğün sesi olun" manşetiyle çıktı
09:48 Tutsaklar 15 gündür eylemde
09:43 İzmir'de bir kadın katledildi
09:14 Sarıtaş: Ulusal birlikten başka seçeneğimiz yok
09:12 Fincancı: Hasta mahpusların cezaevinde tutulması işkencedir
09:06 Alıkonulan gazeteci için meslek örgütlerine duyarlılık çağrısı
09:02 Abdullah Öcalan'ın vasisi: Özgürlük talebi etrafında kenetlenip, çözüm zorlanmalı
09:00 11 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
10/12/2023
22:13 Gençlerden tecrit protestosu
21:58 Şirnex'te 17 yaşındaki öğrenci yaşamına son verdi
21:13 DİSK Basın-İş yeni yönetimini belirledi
20:55 Amed'de ‘Vejîneke Ciwan’ şöleni: Cezaevlerinin sesi olalım
20:45 Bakkalcı: İnsanlık yeni bir yol bulacak
20:03 ANKA-DER'den konser
17:48 Uluslararası Kadın Delegasyonu İstanbul ziyaretlerini sonlandırdı
17:34 WHO’dan Gazze’deki sağlık durumuna ilişkin açıklama
17:06 Riha’da emniyet önünde kavga: 1 ölü, 2 yaralı
16:54 Amedspor deplasmandan 1 puanla döndü
16:53 Temelli: Abdullah Öcalan'ın paradigması tecride rağmen dünyaya yayıldı
16:50 Qoser’de asansör boşluğuna düşen işçi hayatını kaybetti
16:08 'Vejînek Ciwan’ şölenine çağrı
16:05 Aracında uyuşturucu yakalanan kişinin uzman çavuş olduğu iddiası
15:48 13 yaşındaki çocuk 28 yaşındaki erkekle nişanlandırıldı
15:39 Emekli mitinginde 'insanca yaşama yetecek ücret' talebi
15:05 4 kentte aynı talep: Abdullah Öcalan'a özgürlük
14:49 Meksika'da Abdullah Öcalan'ın Demokratik Konfederalizm fikri tartışıldı
14:29 İnsan Hakları Günü'nde Kürt sorununun çözümü için çağrı
14:19 'Demokratik Türkiye' mitingi: Karanlığa teslim olmayacağız
14:18 Bozan: Öcalan’ın özgürlüğü sağlanıncaya kadar mücadele edeceğiz
13:21 Av. Yürekli: İmralı bir demokrasi laboratuvarıdır
13:05 Kadın Delegasyonu’ndan Kadın Zamanı Derneği’ne ziyaret
12:49 Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
11:34 Göçük altında kalanların cansız bedenine ulaşıldı
11:06 Colemêrg'te deprem
10:51 Jin ‘Sağlamcı ideoloji ayrımcılığı derinleştiriyor’ manşetiyle yayında
10:47 Zonguldak'ta heyelan: Anne ve oğlu aranıyor
10:16 Gözaltı sırasındaki polis şiddetini anlattı
10:07 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 47 gündür haber alınamıyor
10:06 Cezaevlerindeki açlık grevi 14’üncü gününde
10:04 İnsan Hakları Günü’nde en ağır ihlal İmralı'da yaşanıyor
09:50 Dışişleri Bakanlığı asimilasyonu doğruladı: Arapça eğitim dili, Kürtçe seçmeli ders
09:15 Riha’da 2 yılda 32 kadın katledildi
09:12 Hasta tutsaklar için İnsan Hakları Nöbeti tutulacak
09:12 Ağır hasta tutsağın annesi: Yapılanlar zulümdür
09:09 Kayyımın milyonlar harcadığı kafelerde su damlıyor
09:07 İnsan Hakları Anıtı için ‘elimizi taşın altına koyalım’ çağrısı
09:04 86 gün açlık grevinde kalan Karul: Tecrit topyekun direnişle kalkar
09:01 ÖHD'li Yalçın: Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvurulara devam edeceğiz
09:00 10 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
00:30 Filistin Sağlık Bakanlığı: 17 bin 700 kişi yaşamını yitirdi
00:14 Zonguldak’ta art arda heyelan
09/12/2023
21:00 Aykol: Ölen arkadaşlarımızın bayrağını yere düşürmedik
20:02 Riha Barosu, ÖHD ve İHD’den Kürtçe tiyatro etkinliği
19:31 Zürih’te Abdullah Öcalan için yürüyüş
19:17 Uluslararası Kadın Delegasyonundan TİHV, İHD ve Cumartesi Annelerine ziyaret
19:08 Mersin’de kadın katliamı: Fail Mehmet T.A aranıyor
18:34 HEDEP'te başvuru tarihi uzatıldı
18:19 Bakırhan gençlerle buluştu: Toprağınıza sahip çıkın
17:23 Sakharov Ödülü verilen Jina Emînî’nin ailesine yurtdışına çıkış yasağı
17:10 HEDEP’den Soran’daki yangına dair açıklama: Güvenlik zafiyeti varsa hesap sorulsun
16:53 HEDEP heyeti kayyımın çamur deryasına çevirdiği Pirsûs'u gezdi
16:38 Gazeteci Elfazi Toral serbest bırakıldı
16:37 Liman Genişletme Projesi'ne karşı eylem: Mersin'in akciğerine hançer saplanacak
16:29 Bakırhan Garip Dede Dergahı'nı ziyaret ettti
16:16 Adalet Nöbetlerinden vicdani çağrı: Herkes elini taşın altına koymalı
16:09 Garibe Gezer için anma
16:02 Hatimoğulları: Faşist rejime geri adım attıracağız
15:49 İSİG asgari ücret taleplerini açıkladı
15:28 Keskin: Mücadele geri adım attırabiliyor
15:26 Av. Dinç: Tecridi kırmak için umudu yükseltmek gerekiyor
15:24 KESK: Demokrasiden yana mücadelemizi sürdüreceğiz
15:16 'Cumartesi Anneleri’nin haklı taleplerinin arkasında durmaya devam edeceğiz'
15:07 ‘Ağır hasta tutsaklar tahliye edilsin’
15:00 Uluslararası Kadın Delegasyonu'ndan Abdullah Öcalan'ın avukatlarına ziyaret
14:55 Kobanê Davası’nda tüm talepler reddedildi
14:25 ‘Eğer geçmişimizle yüzleşmezsek sağlıklı bir gelecek inşa edemeyiz’
14:22 Amed'te yürüyüş: Kürt meselesini diyalogla çözün
14:07 DEVA Genel Başkanı Babacan’ın annesi vefat etti
13:53 HEDEP Gençlik Meclisi Sözcüsüne saldırı protesto edildi
13:45 HEDEP: Diyanetin Kürtçeyi yok sayması münafıklıktır
13:40 31 yıl önce kaybettirilen babalarını sordular
13:22 İnsan Hakları Haftası: Tecride ve ihlallere son verilsin
13:12 Sancar: Özgürlük yürüyüşü engellere rağmen devam ediyor
13:11 Til Temir'de bombardıman sonucu 2 çocuk,1 kadın yaralandı
13:03 Açlık grevine giren tutsaklara disiplin cezaları
12:49 30 yıl sonra özgürlüğüne kavuşan Oktay'a memleketinde coşkulu karşılama
12:19 733 fezlekeden 512'si HEDEP milletvekilleri hakkında
11:09 Amed’in bin 400 yıllık camisinde kazı tahribatı
10:44 Soran’daki yangında hayatını kaybedenler için 3 günlük yas
10:10 Karakolda darp edilen avukat: 'Türkçe konuş çok konuş' zihniyetinin devamı
09:34 HEDEP’li Sayyiğit: Kürtçe ders tercihindeki düşüş devletten bağımsız değil
09:32 Tutsaklar açlık grevini 13’üncü gününde sürdürüyor
09:22 Asya Gezer: Garibe’nin hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz
09:17 50 yıl önce Abdullah Öcalan’la tanışan Ayhan: Tecrit Türkiye için felaket demektir
09:16 Demir: Kapı kapı dolaşıp tecridi ve açlık grevini anlatacağız
09:14 Açlık grevindeki tutsak Tatlı: Mücadele ağı oluşturulmalı
09:13 İhmal sonucu hasar gören evlerini istiyorlar
09:10 KDP'nin pusuya düşürdüğü ağabeyinden yıllardır haber alamıyor
09:09 'Abdullah Öcalan’ın özgür olmasının zamanı geldi'
09:00 09 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:47 Nehirde bulunan çocuğun cenazesi toprağa verildi
00:07 Cenevre’de ‘Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuma günleri’ başladı
08/12/2023
23:42 Gözaltına alınan JINNEWS muhabiri Toral adliyeye sevk edildi
22:59 ‘Egemen güçlerin pazarında demokratik modernite gazeteciliği yapıyoruz'
22:45 HEDEP İl binasındaki polis ablukası sürüyor
22:38 Soran'da çıkan yangında 14 kişi hayatını kaybetti
22:33 Kerboran’da gözaltına alınan yurttaş serbest bırakıldı
22:21 HEDEP Saray’ın ‘savaş bütçesi’ne şerh düştü: Çözüm 3'üncü Yol'un bütçesi