Av. Sarıca: Öcalan’ın iradesini kıramadıkları için tecridi daha ileriye taşıdılar

img

İSTANBUL - Asrın Hukuk Bürosu’ndan Av. Rezan Sarıca, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 33 aydır hiçbir haber alamadıklarını belirterek, “Tüm baskı uygulamalarına rağmen Sayın Öcalan’ın iradesi kırılamadı. İradesini kıramadıkları için bu tecridi daha ileriye taşıdılar” dedi.

 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Merkez binasında “İnsanlık suçu ve işkence biçimi olarak tecrit” başlıklı panel düzenledi. Panele, ÖHD, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), DEM Parti Gençlik Meclisi, Kadın Zamanı Derneği ile HDK üye ve yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı. Panelin yapıldığı salona, “Tecrit İnsanlık Suçudur”, “Jin Jiyan Azadî” ve “Özgürlük için Hukukçular Derneği” yazılı pankartlar asıldı.
 
Moderatörlüğünü ÖHD Genel Merkez Yöneticisi Nagehan Avçil’in yaptığı panelde, DEM Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, “Tecridin tanımı ve tarihi”; Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, “İmralı tecridi”; Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Merkez Yöneticisi avukat Güçlü Sevimli, “Tecrit ve papishaneler”; HDK Eşsözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de “Tecridin siyasi ve toplumsal sonuçları” başlığıyla sunum yaptı.
 
‘TECRİT NASIL BAŞLADI?’
 
DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça, cezaevlerinde uygulanan tecridin Amerika’daki bir uygulama olduğunu hatırlatarak, “Quecker titreme anlamına gelir. Queckerlar tecridi işkence olarak tanımlıyor. Titrekler bir tutsağı eline İncil vererek tecrit altına alıyor. Sonra bakıyorlar ki oraya alınan tutsaklarda korkunç kaygıya yol açıyor. Ve sonra bu sistemi sona erdiriyorlar. 1890’nın sonlarında bunun uygulanamayacağı söylenerek sonlandırıyorlar. 1930’larda Kaliforniya Alcatraz Adası’ndaki kaleyi yıkıp hücreler inşa edip, en korkunç diye tanımladıkları suçluları getirip yerleştiriyorlar. Alcatraz yaklaşık 80 yıl aktif kalıyor ve çok pahalı geldiği için kapatıp başka bir sistem düşünüyorlar. Daha sonra burası bir müzeye dönüştürülüyor” şeklinde konuştu.
 
GUANTANAMO’DAN İMRALI’YA TECRİT SİSTEMİ
 
1983’te tek kullanılan Marrion Cezaevi’ni anlatan Akça, “Arrian Kardeşler bu cezaevinde aynı gün içinde iki gardiyanı öldürüyorlar. Cezaevi tümüyle kapatılıyor ve hiçbir mahpus hücresinden çıkamıyor. Yeni bir cezaevi doğuşu olarak nitelendiriliyor. Tutsaklar 24 saat boyunca hücrelerinde kalıyor. Süper maksimum güvenlikli cezaevini üretiyorlar. 1989’da Kaliforniya’da koskoca bir ormanı kesip buradaki kampüs cezaevi sisteminde bir cezaevi inşa ediliyor. Bu cezaevlerinin sayısı bir anda 70-80’e çıkıyor. ABD sisteminde cezaevleri ticari sisteme dönüştürülmüş durumda. Gün boyu mahpuslar çalıştırılıyor. 2002 yılında Guantanamo açılıyor. ABD’nin Küba’dan zorla aldığı bir yer Guantanamo. Guantanamo’da karanlık alanlarda kayıt dışı uygulamalar yapıldığı görüldü. İşkence sırasında mahpusların öldüğünü, işkence ettikleri ve bu kayıtların yok edildiği öğrenildi. Guantanamo, Cenevre Sözleşmesi’nin koşullarından da amade tutuluyor. Avukatların dahi kafalarına poşetler takılıyordu. Ada cezaevinin içerisinde ‘Kamp 7’ dedikleri tecrit yerinde 11 kişiyi tutuyorlar. Hiç kimseyle görüştürülmüyor, bazen çıkarıldıkları beton havalandırmadan seslenip diğer kişilerle konuşabildikleri söyleniyor. Guantanamo, İmralı Adası’nda benziyor. Çünkü buraya da kimse gidemiyor, izin verilmiyor” dedi.
 
TECRİDİN KELİME KÖKENİ
 
Akça, tecridin özüne baktıklarında ABD’de CIA tarafından sol sosyalistleri alaşağı etmek için icat edilerek dünyaya pazarlanan bir sistem olduğunu belirterek, “Tecridin kelime kökeni ise inzivaya çekilme ve tek başına kalmaktan geliyor. Daha sonra Türkiye gibi sistemler de bunu örnek almaya başlıyor. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanıyor” bilgisini verdi.
 
‘SAYIN ÖCALAN ÖZGÜRLÜK ATEŞİNİ KÜRTLERE VERDİ’
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, tecridin bir siyasetten kaynaklanarak uygulandığını ifade ederek, “Sayın Öcalan’a 1993 yılından sonra Türkiye ve devletler nasıl bir yaklaşım içerisine girdi, bunu ele almak lazım. Sayın Öcalan, ortaya bir mücadele koydu. Bu mücadele, Kürt halkının nezdinde bir özgürlük mücadelesiydi. 90’larla birlikte bu mücadele Kürt halkı tarafından kabul edildi. Bir halkın dirilişi başladı 90’larda. Böylesi bir özgürlük mücadelesi ortaya koymuştu. Özgürlük ateşini devletlerden çalıp Kürtlere vermişti. Devletler bu anlamda Sayın Öcalan’a karşı anlayışı, yaklaşımı buradan yola çıktı. Sayın Öcalan, Kürt sorununun çözümü için birçok çalışma ortaya koydu. Ateşkesler, devlete demokratik çözüm için ortaya çözüm koydu. Ama komplolarla bu boşa çıkarıldı” ifadelerini kullandı.
 
İMRALI TECRİDİNİN YANSIMALARI
 
Abdullah Öcalan’ın mücadelesini yeniden bastırmak ve ortadan kaldırmak için bir siyaset geliştirildiğini söyleyen Sarıca,  şunları kaydetti: “Avrupa devletleri, enperyal güçler de bu tarihsel gelişmeye karşı çoğu zaman ortak hareket etti. Kürtler Mezopotamya’da binlerce yıldır yaşayan kadim halktı. Kürt meselesi sadece yerel bir mesele değil, bölgeseli de aşan küresel bir mesele. 9 Ekim’den 15 Şubat 1999’a kadar Sayın Öcalan şahsında Kürtler dünyada kabul edilebileceği bir yurt bulamadı. Bütün kapılar kapatıldı. Tarihsel inkar siyaseti, o aralıkta da kendisini ayyuka çıkardı. Sayın Öcalan’a yaklaşım bir tasfiye ve imha etme yaklaşımıydı. En büyük örneği kendisine yönelik bombalı saldırıydı. Sayın Öcalan şahsında Kürtler yok ve tasfiye edilmek istendi. İmralı Ada Hapishanesi ve rejiminin arka planı böyle oluşturuldu. O günden bu yana hukuk ve idari mekanizmaları, bu siyasi arka planın ruhuyla donatıldı. İktidar sadece bununla yetinmedi. Devlet toplum üzerinde egemenlik kurma aygıtı olarak hapishaneleri tercih etti. İmralı da bu temelde özgün bir alan olarak karşımıza çıkıyor.”
 
‘YASALAR İMRALI’DA YÜRÜRLÜĞE KONULMADI’
 
Herkesi etkileyebilecek bir yasal düzene dönüldüğünü kaydeden Sarıca, “Türkiye’de idam kaldırıldıktan sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis sistemi Sayın Öcalan şahsında getirildi ve en ağır koşullarda seyretti. Sonrasında da binlerce insana uygulanan sisteme dönüştü. Avukat ve aile görüşleri ile ilgili kısıtlamalar, bu rejimde kendisini buldu. Bunlar hep Sayın Öcalan şahsında getirilen ama herkese uygulanabilir bir kural haline getirildi. Bu rejimi değiştirebilecek uluslararası mekanizmalardan AİHM ve BM var. Ama bu tarihsel siyasal birliktelik sadece Türkiye ile sınırlı kalmadı. Uluslararası sözleşme ve kurallar İmralı’da yürürlüğe konulamadı. Alınan kararlar da hiçbir zaman İmralı’da uygulanmadı. 2015’te Sayın Öcalan’ın adil yargılanma kararı hiçbir zaman uygulanmadı. İdare ve Gözlem Kurul’ları insanları cezaevinde daha fazla tutma mekanizması olarak getirildi. Uluslararası mekanizmalar da İmralı’da sıfır etkiye sahip. Sadece kişiyi alıkoyma değil, kişinin iradesini teslim alma, ‘terbiye etme’ politikası olarak uygulandı. Sayın Öcalan, Kürt halkının özgürlük bilinci ve iradesinden asla vazgeçmedi” diye konuştu.  
 
‘ÖZGÜRLÜK BİLİNCİNİ DAHA DA KUVVETLENDİRDİ’
 
“Bu kadar yoğun tecrit rejimi ve baskı politikalarına rağmen tersine, özgürlük bilincini daha kuvvetli bir hale getirdi” diyen Sarıca, sunumuna şöyle devam etti: “Sadece Kürtlerin özgürlük temelinde demokratik çabalar ortaya koymadı. Ortak bir yaşamda bir arada yaşanabilecek çokça çalışma, çağrı ve çabalarda bulundu. Kendisinin 50 yıllık maratonu dediği bu süre zarfında, Kürt meselesindeki çözüm muhataplığı da kendisinde oluşturuldu. Devlet, baskı politikasını daha da arttırdı bu süreçte. Üretkenliğine karşılık devlet de tersine baskı politikalarını üretmeye başladı özgürlük mücadelesi ve iradesini kırmak için. Bu sadece İmralı ile sınırlı kalmadı. Demokrasinin kırıntısını dahi bırakmayacak bir atmosfere dönüştü toplumda. İmralı, hem Türkiye’nin hukuk mevzuatını hem de siyasi atmosferi belirliyor. İmralı’daki tecrit sadece Sayın Öcalan’a yönelik değil, topluma da yönelik. Bu krizler aynı politikalardan kaynaklanıyor. Diğer hapishanelerde sınırsız avukat görüşü yapılırken, İmralı’ya haftada bir görüşme getirildi. Mevzuatta böyle bir şey yok. Ki bu bazen ayları bulabildi. 14 yıl boyunca televizyon verilmedi, gazeteler sansürlenerek verildi. Temel amaç dünyadan bihaber olmasıydı.” 
 
‘TECRİDE KARŞI ÇIKMAK DEMOKRASİ İÇİN ÖNEMLİ’
 
Avukat müvekkil görüşleri mahremiyetinin İmralı’da uygulanmadığı ifade eden Sarıca, “2016’dan sonra yasalara yerleştirildi ve artık herkese uygulanabilir hale geldi. 10 yıl 9 ay tek başına tutuldu. 2009’da oraya götürülen 5 müvekkil ile sadece hafta içi bir saat görüşebiliyordu. Haftanın 164 saati yine tek başınaydı. Hafta sonu zaten hep tek başına tutuluyordu. Disiplin cezaları ise 2018’de yürürlüğe girdi. Sayın Öcalan bu cezalarla karşılaştığında, itirazlarda bulunuyor. İmralı’daki hukuksal gelişmelerde hiçbir bilgi yok. UYAP sistemi kapalı, evrak yok, disiplin kurulu kararları, tarihleri ve esas numaraları yok. Biz avukatlık mesleğimizi yürütemiyoruz. Tüm bu baskı uygulamalarına rağmen Sayın Öcalan’ın iradesi kırılamadı. İradesini kıramadıkları için bu tecridi daha ileriye taşıdılar. Mutlak iletişimsizliğin ağırlaştığı, hiçbir şekilde haber alamadığımız bir durumdayız. Adada kalan hiçbir müvekkilimizden haber alamadık. Türkiye, BM insan haklarının tedbir kararına uymuş değil. Sayın Öcalan’dan 33 aydır hiçbir haber alamıyoruz. Buna karşı çıkmak hem demokrasi hem de insanlık adına bir önem taşıyor.”
 
‘İMRALI SİSTEMİ TÜM CEZAEVLERİNDE UYGULANIYOR’
 
ÇHD Genel Merkez Yöneticisi avukat Güçlü Sevimli, siyasi tutsakların ağır işkence ve hak ihlallerine maruz kaldığını dile getirdi. Sevimli, “Abdullah Öcalan’ın bir ada hapishanesinde tutsak edildiği ve dünyada da eşi benzeri çok az görülen bir sisteme 90’lı yılların başında geçildi. Özel bir statünün de hapishanede yaratıldığını görüyoruz. Kişiye özel bir adada, tamamen insan haklarına aykırı bir modele bu tarihte geçildiğini biliyoruz. Bir sene sonra da bütün ülke çapında infaz modelinin tamamen değiştirildiği bir döneme geliyoruz. 19 Aralık 2000 tarihi, 20 ayrı cezaevinde çok kanlı bir operasyon gerçekleştiriliyor. Bir bütün olarak ceza infaz modeli tamamen değişerek, infaz modeline geçildiğini görüyoruz. Tüm siyasi tutsakların koğuş tipinden tecrit tipine geçirildiğini görüyoruz. Bu infaz modeli hala bugün yürürlükte” dedi.
 
ÜÇÜNCÜ YOL’UN ÖNEMİ
 
“Tecridin Siyasi ve Toplumsal Sonuçları” başlığı ile sunum yapan HDK Eşsözcüsü ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek de, “Tecrit yalnızca Sayın Öcalan’a yönelik uygulanmıyor, bir bütün halka dönük” sözleriyle konuşmasına başladı. Çiçek, “Bu toprakların tarihe iz bırakmış ve kaderi değiştirecek bütün direniş dinamiklerine dönük Sayın Öcalan’a saldırılıyor. Tecrit konusundaki ısrar ve devletin sonuç alması durumu, Türkiye’de iki egemen ana akım siyasete ilelebet teslim olmasıdır Türkiye ve Kurdistan’ın. Üçüncü Yol bu anlamda önemli. Tecridin sonuç alması, Üçüncü Yol mücadelesinin bu iki ana akımın karşısında kaybetmesidir. Sayın Öcalan şahsında geliştirilen tecrit, politikası bugün itibariyle tüm dünya şahsında bir ulusal mücadele formu olarak görülse bile sosyalist ve bütün yapıların ideolojik olarak tasfiyesine dönük de bir girişimdir” diye konuştu. 
 
Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
 
 

Diğer başlıklar

16/12/2023
20:41 Rihalı gençler Kürt büyüklerinin fotoğraflarını astı
20:06 Yasak tanımayan MKM’den iki konser
19:03 İzmir’de İnsan Hakları Haftası kapsamında yürüyüş
18:45 Beştaş: Abdullah Öcalan milyonların iradesidir, sayın demeye devam edeceğiz
18:25 DEM Parti PM toplantısında 'Kent Uzlaşısı Komisyonu' kararı
18:14 Varli: Kayyımlar gidecek, halkın iradesi kalacak
17:30 İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmesi: AKP, Türkiye’yi suç üssü haline getirdi
17:14 Mezopotamya Kitap Fuarı kapılarını açtı
17:09 Gergerlioğlu’ndan AKP’li Kürt milletvekillerine: Hiç mi kanınıza dokunmuyor?
16:53 Buldan: HEP ile başladık, DEM ile buradayız
16:37 Çiftyürek: Filistin’deki savaşın asıl odağı Kurdistan’dır
16:31 Leyla Güven Sincan Cezaevi’ne nakledildi
16:17 Adalet Nöbeti: Eylem karşılık buluncaya kadar sürecek
16:00 Ferit Şenyaşar 'Hak ve Adalet Mücadelesi' söyleşine konuk oldu
15:36 İzmir'de deniz seferleri iptal edildi
15:35 Mevsimlik tarım işçiliği tartışıldı: Sorun ve çözüm Kürt meselesiyle paralel
15:25 Av. Sarıca: Öcalan’ın iradesini kıramadıkları için tecridi daha ileriye taşıdılar
14:56 Ankara’da Özak Tekstil işçilerine destek
14:44 F Oturumu: Tutsakların yaşam hakları korunsun
14:42 Demokratik Modernite çalışanına hapis istemi
14:32 İHD, kaybettirilen ve katledilen 8 kişinin faillerini sordu
14:30 ‘Sıvı mama ile beslenen ağır hasta tutsak Filiz tahliye edilsin’
14:08 KESK Amed Şubeler Platformu: Mücadelemiz sürecek
14:01 İtalyan felsefeci Antonio Negri hayatını kaybetti
13:34 CHP’li Kasap Saadet Partisi’ne geçti
13:29 Nagihan Akarsel’in kitabı 'Nisan' için imza günü yapılacak
13:22 İhsan Haran 29 yıl önce kaybettirildi: Dosyadaki cezasızlık son bulsun
13:14 İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na 10 ayda 2 bine yakın başvuru
12:55 Bakana yöneltiler soruların yanıtı AFAD’dan geldi
11:38 Irak il meclisi seçimlerinin özel oylaması başladı
11:26 MKM: Yasak kararını tanımıyoruz, iki noktada konser vereceğiz
11:19 İlaç fiyatlarına yüzde 25 zam
10:50 Bakırhan: Kimsenin ilk yardım çantası değiliz
10:05 Marmara'da deniz ulaşımı durdu
10:02 AKP’li belediye başkanları hakkında soruşturma izni
09:48 Gazeteci Süleyman Ahmet’ten 53 gündür haber yok
09:38 Tutsaklar 20 gündür eylemde
09:29 60 yaşındaki tutsak 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eyleminde
09:22 Silopiya Kadın Futbol Takımı şampiyon olarak üst lige çıktı
09:20 Adalet Nöbeti’nden seslendiler: Devlet aklını başına alsın!
09:19 Bayındır: Devlet Kurdistan’da ömrünü uzatmak için karanlık güçleri kullanıyor
09:12 DİSK Ege Temsilcisi Sarı: İşçi sınıfı sokakta olmalı
09:09 Gençler 'Vejînek Ciwan' kongresine hazırlanıyor
09:08 Baro Başkanı Eren'i ölümle tehdit eden Haral'a 4 yıla kadar hapis istemi
09:02 Av. Çiftçiler: Tecrit devam ederse diğer cezaevleri de İmralı’ya dönüştürülecek
09:00 16 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
15/12/2023
23:28 Kadınlardan ‘#KadınlaraveÇocuklaraBütçe’ etiketiyle sanal medya eylemi
23:18 Êzidîlerden DAİŞ’e destek veren Fransız Lafarge şirketine dava
22:17 Yeni Özgür Politika’ya erişim engeli
22:16 Kayyım yönetimindeki MARSU Genel Müdürü görevden alındı
21:32 İHD Ekoloji Komisyonu'ndan ‘Afet, Ekolojik Yıkım ve 6306’ paneli
20:59 Ticaret ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bütçeleri Meclis’ten geçti
20:34 Patnos Cezaevinde 15 kişiye hücre cezası verildi
20:30 Muğla’da siyasi partiler Can Atalay için Adalet Nöbeti başlattı
20:19 Beştaş’tan AKP’li vekile: Bölücü biz değil, sizsiniz!
19:38 Hukukçulardan mücadele hattını yükseltme çağrısı
18:39 Beştaş’tan konser yasağına tepki: Sazı füze, bateriyi de F-16 sandılar herhâlde
18:23 Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği: Keyfi uygulamaları kabul etmiyoruz
18:18 ‘Tecrit Bülteni’nin 4’üncü sayısı yayınlandı
17:17 Sendikal faaliyeti yürüten SES yöneticileri polisle engellenmek istendi
17:02 Korucuların saldırısında yaralanan Gün’ün ifadesi hastanede alındı
16:57 Müzisyen Aymaz davasında tanıklar saldırıyı anlattı
16:39 Mersin SGK İl Müdürlüğü önüne boş cüzdan bırakıldı
16:31 Erxenî’de kayyıma 'yol' tepkisi
16:26 Yargıtay'dan 'öğrencilere cinsel taciz' davasına görüş: Suç oluşmadı!
15:55 İYİ Parti’de bir istifa daha
15:34 Adalet Nöbeti destek ziyaretleriyle sürüyor
15:20 İşçiler 'insanca yaşanacak ücret' talebi için yürüdü
15:15 MKM’nin 32’nci yıl konserine yasak: Yeni yer ve saat açıklanacak
14:39 Çukurova cezaevleri raporu: İnsan hakları askıya alındı
14:31 Polonya'da kürtaj yasağına AİHM'den 'hak ihlali' kararı
14:29 Ökten: Sağlık bütçesi genel bütçenin en az yüzde 15’i olmalı
13:47 Filozof Zizek 'Abdullah Öcalan Kitap Okuma Günleri'ne katıldı
13:42 Ankara için DEM Parti’ye 150’yi aşkın başvuru
13:31 Avukatı darp eden polise ceza
13:06 DEM Parti Erdexan İl Örgütü 'ittifak' iddiasını yalanladı
12:39 Özak işçilerine dayanışma ziyaretleri sürüyor
12:38 Savcı adına hazırlanan sahte belge mahkemeye sunuldu
12:37 Meclis’te bütçe görüşmeleri sürüyor: Efrin'den alınıp işlenen zeytinler helal midir?
12:33 AYM, Taksim'in 1 Mayıs'a kapatılmasını 'hak ihlali' saydı
12:16 Hatimoğulları: Tecrit insanlık suçudur, ortadan kaldırılmalı
12:11 DEDAŞ'ı mahkemeye veren çiftçinin trafosu mühürlendi
12:05 Bedlîs'te şüpheli asker ölümü
11:39 Kürt mülteciler açlık grevinde
11:38 Çay bahçelerine komşu taş ocağı tesisine onay
11:12 Taciz davası ertelendi
11:00 İran’da polis merkezine saldırı: 11 ölü
10:41 Mezopotamya Kitap Fuarı'na 600 bin ziyaretçi bekleniyor
10:38 Riha'lı mevsimlik tarım işçilerinin sorunları çalıştayda masaya yatırılacak
10:26 Uluslararası Kadın Delegasyonu: Abdullah Öcalan derhal özgür bırakılmalı
10:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
10:20 Ulubey'de maden için bilirkişi raporu: Bölgeye zarar verecek
09:37 Kayyım kasayı boşaltıyor, AKP’li belediye taşınmazları satıyor
09:36 Tutsak Eman: Savaşı durdurabilecek tek kişi Abdullah Öcalan'dır
09:34 Cezaevlerindeki tutsaklar 19 gündür eylemde
09:28 HPG’li Yılmaz toprağı verildi
09:27 52 gündür haber alınamayan gazetecinin avukatı: KDP suç işliyor
09:23 Hasta tutsağın oğlu: Babam 4 ay yaşayamaz!
09:22 5 Nolu tanığı Akbay: 27 Kasım direnişi desteklenmeli
09:20 Molozlar depremde can verenlerin defnedildiği mezarlığa dökülüyor
09:16 Hak ve hukuk örgütleri: İmralı Cezaevi kapatılmalı
09:15 İmralı’ya 100 bin kartpostal gönderilecek
09:13 Egîdê Cimo Müzik Okulu akademik gelişmeyi hedefliyor
09:11 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebinde kararlı
09:09 DEM Parti Kadın Politikalar Komisyonu: Yeni projelerle geliyoruz
09:08 Wan Gölü sahilinde imara aykırı kaçak yapı
09:07 Tutsak yakını: Milyonların ‘liderim’ dediği insana tecrit uygulanamaz
09:04 Av. Marcelli: CPT, Öcalan için kararlı bir tavırla açıklama yapmalı
09:02 ‘Kimliğim’ dediği Sûr’daki evi için 8 yıldır mücadele veriyor
09:00 15 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:58 Denizli'de madende göçük: 2 ölü, 1 yaralı
14/12/2023
23:35 DBP Nisêbîn İlçe Eşbaşkanı serbest bırakıldı
22:10 DEM Parti Êlih İl binasına Şeyh Said'in posterini astı
21:24 Hukuk ve sağlık örgütlerinden ‘Tecridin Üç Boyutu’ konulu panel
20:46 KESK’in 28’inci yıldönümü Wêranşar'da konserle kutlandı
20:37 EŞİK’ten yerel seçim çağrısı: Eşit temsil istiyoruz
20:00 Wan’da kitap söyleşisi
19:43 Trabzon'da Kürtçe konuşan işçilere saldırı
19:07 Yeşil Sol Parti yeniden kuruluşunu ilan etti
18:57 Tuncel: Kürtlersiz ikinci cumhuriyetin kuruluşu mümkün değil
18:27 Filistin Sağlık Bakanlığı: 18 bin 787 kişi öldürüldü
18:22 Uluslararası Kadın Delegasyonu’nun Amed ziyaretleri sona erdi
18:10 Gazeteci Yılmaz cezaevinden çıktı: Aklım duvarların arkasında kaldı
18:05 Merkez Bankası'nın toplam brüt rezervi 141,4 milyar dolar
17:58 HEP'li Güneş için köyünde kitlesel uğurlama
17:41 Bakur belgeseli yargılamasında 1 yıl 13 ay cezası
17:36 Yılmaz’ın cenazesi 2 yıl sonra ailesine teslim edildi
17:12 Atalay’ın ikinci başvurusu 21 Aralık’ta karara bağlanacak
17:04 DEM Parti Cizre’deki sivil katliamların araştırılmasını istedi
16:56 AKP’li vekilin ilk icraatı kardeşini müdür yapmak!
16:17 Bayındır ve Hatimoğulları Cizîr esnafını ziyaret etti
15:59 Bütçe görüşmelerine Bitmez'in ölümü nedeniyle ara verildi
15:55 Aslan: Hristiyan ve Êzîdî öğrencilere din dersi dayatılıyor
15:47 İstanbul’da DEM Gençlik Meclisi üyesi 3 kişi gözaltına alındı
15:20 Tuncel: Kürtler kendi kendini yönetmek istiyor
14:52 Meclis’te Kürtçe konuşup karşılığını dövizlerle gösterdi
14:33 Adalet Nöbeti: Abdullah Öcalan özgür olana dek eylemler sürecek
14:26 Yapı-Yol Sen: AFAD emekçilerinin sorunları çözülsün
14:13 Hatimoğulları: Kürtler yok edilmek istendi
13:47 Koçyiğit: AKP kültürel hegemonya kurmak istiyor
13:28 Bandırma Cezaevi'nde hak ihlalleri: Tutsaklar hedef haline getiriliyor
13:25 Kürkçüler Cezaevi'nde tutsaklara 'not' cezası
13:23 Kalp krizi geçirmesine rağmen cezaevine gönderilen tutsağın durumu kritik
13:12 Semsûr'da sivil toplum örgütlerinin konteynerlerine polis el koydu
13:10 Saadet Partili Bitmez yaşamını yitirdi
12:59 Tutsak gazeteci Yılmaz tahliye edildi
12:49 KCDP üyeleri tehditlere karşı suç duyurusunda bulundu
12:45 Hatimoğulları katledilen Gün’ün taziyesinde: Bu siyasi bir cinayettir
12:43 Soylu hakkındaki suç duyurusuna dair Meclis'e dilekçe verildi
12:19 Gazeteci Yılmaz iddiaları tek tek yanıtladı: Kürt basınında çalıştığım için buradayım