ANKARA - Maliye Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan DEM Partili Sezai Temelli, siyasi ve ekonomik krizin temel nedeninin PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile Kürt sorunundaki çözümsüzlük olduğunu söyledi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Meclis’te görüşülen Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri üzerine söz aldı. DEM Parti Mûş Milletvekili Sezai Temelli, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlayan açlık grevleri eylemlerine dikkat çekti. Temelli, başlatılan açlık grevlerinin siyasi krize işaret ettiğini, Türkiye’de yaşanan derin siyasi krizinin sebebinin ise PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit ile Kürt sorunundaki çözümsüzlük olduğunu söyledi. 

 

Temelli, bu iki durumun sürmesi halinde siyasi krizin daha da derinleşeceğini vurguladı. Temelli, "Bunun en önemli etkisi de ekonomik kriz üzerinde kendini gösterecek. Bir ülkede ekonomik krizin geldiği boyutu görmek açısından en önemli gösterge, kuşkusuz yoksulluk ve açlıktır. Dolayısıyla Türkiye'de artık açlık vardır. Bugün dönüp baktığımızda; artık ciddi boyutta bir yoksulluğun ve buna eşlik eden bir açlığın söz konusu olduğunu görmemiz mümkün” dedi.

 

AKP’lilerin "sosyal yardımlar arttı" sözlerinin yoksulluğun itirafı olduğunu kaydeden Temelli, AKP tarafından “muhtaçlar ekonomisi” yaratıldığını söyledi. Temelli, "Ortada sosyal devlet yoksa hayırseverlik vardır. Zaten neoliberal politikaların da temel dayandığı mesnet budur. Dolayısıyla halk yoksullaşıyor, sermaye zenginleşiyor” diye kaydetti. 

 

KARA PARA AKLAMAYA DEĞİNDİ 

 

Temelli, kara para aklama konusuna da değindi. Temelli, "Kozmetik sektörü kara para aklama sektörüne dönüşmüş durumda. İçişleri Bakanı geldi, burada bize 325 tane bu türden örgütü çökerttiğini söyledi. İçişleri Bakanına da şunu sormak gerekiyordu; sanki Çiller hükümeti gitmiş, onlar yeni gelmiş gibi konuşuyor. Görevi ihmal etmiş adamlarla ilgili bir soruşturma açmak aklına gelmiyor mu? Ortada bir kara para var. Para, kara da olsa ak da olsa para.  Fon yani. Hazineyi ilgilendiriyor, çıkıp bir cümle etsenize. Bunlar ile ilgili hazine müfettişlerini, maliye müfettişlerini harekete geçirsenize” çağrısı yaptı. 

 

EREN: HALK EKMEĞİ KREDİ KARTIYLA ALIYOR 

 

DEM Parti Amed Milletvekili Serhat Eren, büyük şirketler ile bankaların ekonomik kriz fırsat bilerek karlarına kar kattığını söyledi. Eren, bankaların kar artışlarının 2023 yılında yüzde 53 artış ile 339 milyar olduğunu söyledi. Eren, "Piyasayı kontrol eden büyük şirketler, bankalar adeta ekonomik krizi fırsata çevirip, karlarına kar kattı. Hangi emekçinin geliri yüzde 53,5 artmıştır? Bankacılık sektörünün toplam beş yılda karı 80 milyar doları aştı. Peki, bu 80 milyar dolarlık kar kimden elde edildi? Tabii ki yoksuldan ve emekçiden. Parası olanın daha da fazla zenginleştiği, yoksulun daha da fazla yoksullaştığı bir sistem yarattınız. Yurttaşların toplam kredi borçlanmaları 11 trilyon 314 milyar TL’yle geçen yıla oranla yüzde 55 artarken; kredi kartı borçluluk oranı ise geçen yıla oranla yüzde 200'e yakın bir artışla 1 trilyon 79 milyar TL oldu. Bankaların en fazla faizi kredi kartlarına uyguladığını hepimiz biliyoruz. Halk ekmek ve simidi bile artık kredi kartlarla ve taksitle alma durumuna geldi” diye konuştu. 

 

OLAN: AKP İHALEYE GÖRE KANUN YAPIYOR

 

Bêdlîs Milletvekili Hüseyin Olan ise, AKP’nin kendi yandaşlarına milyarlarca lira para aktardığını söyledi. Almanya’da 3 bin 800, Avrupa’da 25 bin, Türkiye’de ise 453 bin müteahhit olduğu bilgisini paylaşan Olan, "Bu sayı iktidar tarafından bilinçli bir şekilde artırılmaktadır. İktidar bir taraftan kamu ihalelerine herkes girebilir algısını yaratırken, öte taraftan ortamı bulanıklaştırıp halkın bütçesini kendi yandaşlarına peşkeş çekilmesinin yöntemini yaratmıştır. AKP iktidarı son yirmi yılda Kamu İhale Kanunu’nun yaklaşık 200 kez değiştirdiği yetmiyormuş gibi artık kanuna göre ihale değil, ihaleye göre kanun yapmaktadır. Öyle ki iktidarın paralel hazinesi konumunda olan Türkiye Varlık Fonu pek çok kanun gibi İhale Kanunu’ndan muaf tutulmuştur. Zaten meşru olmayan bir kurum olan Türkiye Varlık Fonunun Kamu İhale Kanunu’ndan muaf tutulması da kabul edilemez” diye kaydetti.