Hasan Aşa (57), Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla 2013 yılında tutuklandı. Aşa, tahliye edildikten sonra aynı gerekçelerle 2015 yılında yeniden tutuklandı ve 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aşa, Mêrdîn’in ardından sırasıyla Amed, Erzirom ve son olarak da Ankara’da bulunan cezaevlerine sevk edildi. 

 

Ankara Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Aşa, yüzde 91 oranında engelli. 2022'de ceza infaz süresini tamamladı ve tahliye edilmesi gerekiyordu. Ancak cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi sürekli 6'şar ay ertelendi. Aşa'nın tahliyesi için yapılan başvurular da sonuç vermedi. Adli Tıp Kurumu (ATK) Aşa hakkında “cezaevinde kalabilir" yönünde rapor hazırladı. 

 

HASTALIĞI BİLİNMESİNE RAĞMEN DAVALAR AÇILDI

 

Aşa'nın sağlık sorunları cezaevinde ağırlaştı. Aşa, haftanın 3 günü diyaliz tedavisi görmeye başladı. Bu süre içinde anksiyete bozukluğu (Yaklaşmakta olan tehdit veya stres unsuruna karşı korku, kaygı ve huzursuzluk gibi duyguların ani ve yoğun bir şekilde yaşandığı psikolojik bir bozukluk) yaşamaya başladı. Aşa hakkında diyaliz tedavisi sırasında gardiyanlarla yaşadığı sorunlar nedeniyle birçok soruşturma ve dava açıldı. 

 

“Görevli memura hakaret” ve “kamu malına zarar vermek" iddiasıyla bugüne kadar 15 ayrı dava açıldı. Bazı davalar devam ederken, bazılarından ise ceza verildi. Aşa’nın avukatlarına gönderilen son tebligatta, tahliye tarihi 12 Haziran 2027 olarak gösterildi. 

 

‘HASTALIKLARI DİKKATE ALINMADI' 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn Şubesi avukatlarından Erdal Kuzu, müvekkilinin yüzde 91 engel raporunu olmasına rağmen tahliyesinin her defasında engellendiğini kaydetti. Av. Kuzu, "İdare ve Gözlem Kurulu kararları Hasan Aşa’nın hastalıklarını dikkate almadan kararlar verdi. Tahliyesi bir taraftan ertelenirken, bir taraftan da diyalize giderken anksiyete bozukluğu olduğu bilinmesine rağmen gardiyanlar ve cezaevi personeli tarafından hakkında mukavemet ettiği şeklinde tutanaklar tutuldu. 2022 yılında tahliyesini bekliyorduk ancak bugün 2025. Halen tahliye edilmedi ve bir süre daha edilmeyecek gibi görünüyor” dedi.

 

‘DERHAL SERBEST BIRAKILMALI’

 

Aşa’nın hastalığına rağmen birçok cezaevine sevk edildiğini ve ailesinden uzaklaştırıldığını kaydeden Kuzu, şunları söyledi: "Birçok dosya mükerrer dosya. Mahsuplaşma istedik ona da henüz cevap alamadık. Cezaevinde iken aynı gerekçelerle hakkında çok fazla dava açıldı. Adeta tahliyesi bir ömür engellenmeye çalışıldı. Anksiyetenin ne tür davranış bozukluklarına sebebiyet verdiği bilinmesine rağmen bu kadar dava açtırmak bilinçli bir kötülük halini almıştır ne yazık ki. Mahkemeler de bu hastalığı ve raporları bilmelerine ve görmelerine rağmen dikkate almamış, cezalar vermiştir. Aşa’nın içerde tutulmak istendiğinden kaynaklı bu cezaların verildiğini düşünüyoruz. Yapılanın masum bir tarafı bize göre yoktur. Hasan Aşa, hiçbir şey olmasa dahi bu hastalığı nedeniyle serbest bırakılmalıdır. Hele ki devlet ile Sayın Abdullah Öcalan ve PKK arasında yapılan görüşmeler bu evreye gelmişken, Hasan Aşa ve diğer hasta mahpusların bir an önce bırakılması elzemdir” dedi.

 

MA / Ahmet Kanbal