HABER MERKEZİ - Deprem bölgesinde ve dezavantajlı bölgelerde yürüttükleri çalışmalarla çocuk hakları için sahada aktif rol oynayan Geleceğe Yön Ver Derneği Başkanı Özlem Bilgi, “Çocukların haklarını korumak toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
Türkiye ve Kürdistan’ın farklı bölgelerinde çocuk hakları, istismar, erken yaşta evlilik ve deprem sonrası risk altındaki çocuklara yönelik çalışmalarıyla öne çıkan bir sivil toplum kuruluşu olan Geleceğe Yön Ver Derneği, toplumsal farkındalığı artırmaya ve çözüm üretmeye devam ediyor.
Dernek Başkanı Özlem Bilgi, yürüttükleri faaliyetleri ve karşılaştıkları sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dernek, özellikle 6 Şubat Mereş merkezli depremin ardından Semsûr ve Hatay’da çocuklara yönelik psiko-sosyal destek atölyeleri düzenledi.
Bu çalışmaların temel amacının, çocukların yaşadığı travmaları oyun ve sanat yoluyla atlatmalarına yardımcı olmak olduğunu kaydeden Özlem Bilgi, “Çocukların sosyal çevreyle yeniden bağ kurmasını, duygularını ifade etmeyi öğrenmelerini ve güvenli alanlarda gelişim göstermelerini hedefledik. Bu süreçte aileler de çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlamaya başladı” dedi.
EĞİTİM ÖN PLANDA
Çocuklara yönelik cinsel istismar, şiddet ve erken yaşta evlilik gibi hak ihlalleriyle mücadele ettiklerini belirten Özlem Bilgi, “Bu konuda özellikle önleyici çalışmalara ağırlık verdik. Amacımız sadece müdahale değil, çocukları ve aileleri bilinçlendirerek bu ihlallerin hiç yaşanmamasını sağlamak. Eğitimlerimizde çocuklara yalnızca kendi haklarını değil, arkadaşlarının haklarını da koruma bilinci kazandırıyoruz. Aynı zamanda hukuki süreçlerde avukatlarla da iş birliği yaptık” diye belirtti.
DEPREM SONRASI ENDİŞELER
Depremin ardından kamuoyuna yansıyan çocuk kayıpları ve istismar riskine ilişkin iddiaları da değerlendiren Özlem Bilgi, sahada bu konuda birçok duyum aldıklarını ancak somut verilerin eksik olduğunu söyledi.
Özlem Bilgi, “Bazı aileler, hastanelerden çocukların sahiplenilip götürülmeye çalışıldığını anlattı. Ancak elimizde doğruluğunu teyit edecek resmi veriler yok. Bu nedenle sistematik, şeffaf ve güvenilir bir veri takibi şart. Kamuoyunun endişesini gidermenin yolu da budur” diye konuştu.
Hem çocuk hem de engelli birey oldukları için “iki kat görünmez” hale gelen çocukların, toplumda daha da savunmasız kaldığına dikkat çeken Özlem Bilgi, “Bu konuda yürütülecek ortak mücadeleye destek veriyoruz. Uluslararası bir kuruluşla resmi ortaklık yürütmüyoruz. Bütün çalışmalarımızı gönüllülük temelinde yürütüyoruz” dedi.
‘AMED İÇİN YENİ BİR PROGRAM HAZIRLADIK’
Özlem Bilgi, çocuk hakları mücadelesinin yalnızca sivil toplum kuruluşlarının ya da devletin sorumluluğunda olmadığını, toplumun tüm kesimlerinin bu sürece dahil olması gerektiğini söyleyerek, “Her çocuğun güvenli, adil ve sevgi dolu bir ortamda büyümeye hakkı var. Toplum olarak, çocukların ihmal ve istismardan uzak bir yaşam sürmesini sağlamak hepimizin ortak görevidir. Sessiz kalmak, şiddete ortak olmaktır. Öte yandan Amed’de belediye ile yaptığımız toplantının ardından bu şehirde de çocuk istismarıyla mücadeleye yönelik yeni bir eğitim program hazırladık” ifadelerini kullandı.
MA / Remzi Coşkun