Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam

img
ŞAM - Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan Şam, her yönüyle yaralı bir kenti andırıyor. Her bir yapıda savaşla birlikte yarım kalmış bir hikayenin izini görmek mümkün. Diğer coğrafyalarla farklılık gösteren "olağan akış" sürerken, Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük algı değişmeye başlamış. 
 
Tunus’ta 17 Aralık 2010'da Mohamed Bouazizi adlı seyyar satıcının kendisini yakmasıyla başlayan ve daha sonra birçok ülkeye sıçrayan “Arap Baharı” bölgede yeni bir döneme kapı araladı. Yolsuzluk, işsizlik ve adaletsizliğe karşı başlayan halk hareketleri, bölgede değişim umudunu arttırırken, bazı diktatörlerin devrilmesini sağladı. Ancak diğer taraftan bazı yerlerde uzun süreli kriz ve çatışmaları da beraberinde getirdi. 
 
Suriye, bu sürecin en şiddetli ve kanlı yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Mart 2011'de patlak veren iç savaşta yüzbinlerce insan hayatını kaybetti, milyonlarca kişi göç yollarına düştü. Yıllarca devam eden çatışmalar 2024 yılının sonlarına doğru başkent Şam'ın (Damascus) merkezine kadar ulaştı ve 8 Aralık 2024'te Esad rejimi devrildi.
 
El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra Cephesi'nin isim değiştirmesinden ve başka bazı grupları etrafında toplamasından oluşan Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) ülke yönetimine gelmesiyle bölgedeki denklemler de değişti. Rusya ve İran bölgeden çekilirken, ABD-İsrail'nin etkisi arttı. Önümüzdeki süreçte bölgenin nasıl şekilleneceği ise belirsizliğini koruyor.  
 
DAMASCUS'A YOLCULUK
 
13-20 Kasım tarihleri arasında Qamişlo kentinde düzenlenen 5'nci Rojava Uluslararası Film Festivali dolayısıyla, ilk kez Suriye'yi görme fırsatı buldum. Bu ziyaret, sanırım Kuzey Kürdistan’daki Özgür Basın emekçilerinin uzun zaman sonra Suriye’ye yaptığı ilk ziyaret oldu. 
 
14 yıldır aralıksız bir şekilde süren savaştan bitkin düşen ülkede ilk durağım başkent Şam oldu. 2025 yılının Ocak ayından bu yana hem Ankara hem de İstanbul'dan buraya düzenli uçak seferleri yapılıyor. İstanbul mu Ankara mı derken; İstanbul'dan gidişlerin daha "güvenli" olabileceğine karar verip, birkaç parça eşya ve ekipmanla yola koyuldum.
 
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda bitmek bilmeyen kuyruğun ardından pasaport işlemlerimi tamamlayıp, Damascus Uluslararası Havalimanı'na gidecek uçağın hangi kapıdan kalkacağını beklemeye başladım. Bir süre sonra, Damascus'a hareket edecek uçağın alımlarının havalimanın en alt katının en ücra köşesindeki kapıdan yapılacağı ekranda belirdi. 
 
Dış hatlardaki diğer kapıların önünde oturacak yer bulunmazken, Damascus kapısı bir hayli sakindi. Ağır iki çantayla dakikalarca ayakta beklemek yerine bir yerde oturmak sevindirici bir durumdu.
 
MUTSUZLUK VE TEDİRGİNLİK
 
Yapılan anonsla birlikte yolcular alım için kuyruğa girdi. Benim dışımda neredeyse tüm yolcuların pasaportunun üzerinde Suriye Arap Cumhuriyeti yazıyordu. Otobüs, herhangi bir kuyruk olmadığı için çabucak doldu. Yapılan çağrı üzerine koşuşturan yolcunun da binmesiyle hareket etti.
 
Bir köşeden etrafı izlerken, otobüsteki hiç kimsenin yüzünde en ufak bir tebessümün dahi olmadığını fark ettim. Sanki herkes mutsuz, kaygılı ve tedirgin. Birbirini tanıyanlar da kısık bir ses tonuyla konuşuyor, diğer kişilerin kendilerini duymamasına özen gösteriyordu.
 
Bu durum, Şam üzerinden yapacağım yolculuğa karar verdiğimde hissettiğim kaygının daha da artmasına neden oluyordu. Hiç görmemiş olsam da, savaş, yoksulluk ve krizlerle boğuşan bir kente yolculuk ettiğimi hissettiriyordu. 
 
3-5 dakikalık kısa bir sürenin ardından kapılar açıldı ve uçağa yöneldik. Yaşlılar hızlıca hareket edip çantalarını yerleştirme derdindeyken, gençler uçakla birlikte fotoğraf çektirdikten sonra merdivenlerden çıkıyordu.
 
AYNI COĞRAFYA AYNI SORUN: ANADİLSİZ UÇUŞ!
 
Kapılar kapandıktan sonra bir uçağın ilk kez bu kadar boş olduğunu fark ettim. Ya ülkesine dönenlerin sayısı ya da havayoluyla yolculuk yapmayı isteyenlerin sayısı azdı. Kalkıştan hemen önce kabin ekipleri, acil ve beklenmedik durumlar karşısında neler yapılacağına dair uyarıları anlatmaya başladı.
 
Bazı yolcular gözlerini kabin ekiplerinden ayırmazken, bazıları ise koltuk arkalarındaki uyarı yazılarına bakarak neler söylendiğini anlamaya çalışıyordu. Türkçe ve İngilizce anonslar bitiyor, ancak büyük çoğunluğu Arap olan yolcuların anadilinde anons yapılmıyordu. 
 
Tıpkı Kürdistan'dan kalkan uçaklardaki uygulama gibi: resmi ve "uluslararası dil" dışında anons yasaktı. Bu da bu coğrafyanın kadim halklarına dayatılan kaderin özetiydi.  
 
TOZLU YOLLAR VE YORGUN BİR ŞEHİR 
 
Bulutlu ve kapalı hava nedeniyle yeryüzündeki yerleşim yerlerini seçmek imkansızdı, ta ki uçak iniş için alçalmaya başlayana kadar. Uçağın Damascus’a inişiyle birlikte beni alacak taksi şoförüne ulaşmak için apar topar telefonumu açtım. Ancak Türkiye’deki telefon operatörlerinin şebekeleri burada çekmediğini gördüm. Neyseki yanımda oturan 50’li yaşlarda bir kişi internete bağlanmamda yardımcı oldu. “Wifi” dememle birlikte telefon internetini açarak, yardımcı olabileceğine dair kafasını salladı. 
 
Birçok ülkede 30 gün olan vize süresi burada 15 gün veriliyor. Daha azı da olabilir diyerek, neden olduğunu dahi sorgulamadım. Nihayet kazasız belasız Şam’a gelmiş, kapıda vizemi almıştım. Ayrıca havaalanı çıkışında festivale gelen iki yönetmen arkadaşla karşılaşmak da beni bir hayli sevindirmişti. Çok beklemeden taksiye binerek, Qamişlo’ya gidecek olmanın heyecanını yaşamaya başladım.  
 
Tozlu yollardan şehirdeki yapıları seçmeye çalışırken, bir zamanlar ticaretin kalbi olan bu kadim kentin nasıl da kriz ve kaosun merkezi haline getirildiğini düşündüm. Taksinin camından dışarıya baktığımda, her binanın yüzeyinde yarım kalmış bir hikâyenin izlerini görür gibiydim. 
 
DÜNYANIN EN ESKİ ŞEHİRLERİNDEN 
 
Şam, iç savaş öncesi 4,5 milyon nüfusuyla ülkenin en büyük kentiymiş. Ancak çatışmaların başlamasıyla hem ciddi bir göç vermiş, hem de bir o kadar da göç almış. Kentte şimdi kaç kişinin ikamet ettiğini ise bilen yok!
 
Kesin olarak bilinmese de tarihinin milattan önce 8 bin yılına kadar uzandığı belirtiliyor. Ayrıca “dünyanın en eski şehirlerinden biri” ünvanına sahip. Yüz yıllar boyunca kültürel, ticari ve idari anlamda bölgenin önemli noktalarından birisi olmuş. 
 
 
Mimarisi, sokakları, bahçeleri ve evleriyle birçok dönemin ve medeniyetin izlerini taşıyan bir kent. Tarihi ve kültürüyle önemli bir kent olsa da yıllardır süren iç savaş nedeniyle büyük bir yıkım yaşamış. 
 
Hem tarihi mimarisi hem de ideolojik saldırılar nedeniyle zengin demografisi de büyük bir zarar görmüş. Bu durumu, kente ilk ayak basıldığında görmek mümkün. 
 
SAVAŞIN İZLERİ CANLI
 
Havalimanı çıkışından kent merkezine doğru ilerlerken yolun her iki tarafında yıkılmış onlarca yapı ve yakılmış araçla karşılaşmak mümkün. Kenar mahallelerdeki yıkım, merkeze oranla daha fazla. Kentin kalbine ilerledikçe yıkıntılar azalıyor; ancak savaşın ve krizlerin izleri halen canlı. 
 
Kent merkezinin mimarisi, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Taş evler, ahşap oymalı balkonlar, sokak ve caddelerinin güzelliği... Açık renkli yapıların dış kaplamaları zamanla tozdan ve kavurucu sıcaklardan kaybolmuşsa da güzelliklerinden bir şey kaybetmemişler. 
 
'OLAĞAN' AKIŞ SÜRÜYOR 
 
Gündelik yaşam "olağan" akışında ilerliyor. Ancak bu olağanlık diğer coğrafyalardaki olağanlığa hiç benzemiyor. Kentin her yerinde her an bir patlama yaşanabilir, insanlar kör bir kurşuna kurban gidebilir ya da bir karışıklık çıkabilir. Yıllarca devam eden bu durum artık hem kentin hem de içinde yaşayanların "olağanı" haline gelmiş. 
 
 
Sadece bunlar da değil, rejim bir günde değişse "neden ve nasıl değişti" diye soracak çok az insan bulunur. İnsanlar bu durumu kanıksamış durumda. Ölüm, yaralanma... gibi korkular ise birçok insanda aşılmış. Bu nedenle Esad düşmüş olsa da yeni rejime "alışmak" çok zor olmamış. 
 
REJİMİN UYGULAMALARINA BOYUN EĞİLMEMİŞ 
 
Bu "alışkanlık", yeni rejimin uygulamalarını kabul etmek anlamında yaşanmamış. Toplumun neredeyse tüm kesimleri kendi özgünlüklerini koruyor. Yeni rejim her ne kadar kendi uygulamalarını kabul ettirmeye çalışsa da bu durum kabul görmemiş. Örneğin Hristiyanlar, yaşadıkları mahallede yeni rejimin baskılarına boyun eğmemiş. Ne giyim kuşamlarından ne içeceklerinden ne de sosyal yaşamlarından ödün vermemiş. Rejim de her ne kadar karşı olsa da bu durumu kabul etmiş görünüyor.  
 
HTŞ'lilerin yönetiminde olan diğer kentlerde gece saatlerinde dolaşmak yasakken, Şam'da bu durum farklı. Halen gece yaşamı çok hareketli. Bitmek bilmeyen bir enerji söz konusu.  
 
HER YÖNDEN 'YARALI' BİR KENT 
 
Sadece bir gece kalabildiğimiz kente dair ayrıca şunlar söylenebilir;
 
* Kentin altyapısı büyük bir zarar görmüş. acil yardım ve tıbbi destek çok sınırlı. 
 
* Çatışmaların artması ve rejim değişikliğiyle birlikte ülkeye gelen turist sayısı yok denecek kadar azalmış. 
 
* Yoğun "güvenlik" önemleri günlük hayatın bir parçası haline gelmiş. Bütün sokak ve caddelerde silahlı HTŞ'liler ile karşılaşmak mümkün. Ayrıca kentin giriş ve çıkışlarında kontrol noktaları bulunuyor. 
 
* Yoğun göç, alt ve üst yapının gördüğü zararla birlikte kiralar uçmuş. 
 
* Elektrik kesintileri sürüyor. 3 saat aralıklarla kesintiler yaşanıyor. Bazı yerlerde elektrik kesintileri daha da uzayabiliyor. 
 
* Kentin suyu bir hayli kirli. İçme suyu büyük bir sorun. 
 
* Yiyecekten içeceğe ve giyime kadar birçok günlük ihtiyacın fiyatı son yıllarda bir hayli artmış. Fabrikaların bazıları kullanılmaz halde, dış yatırım yok denecek noktada. 
 
* Ana caddelerin dışında kentin her noktasında kapanmış işletmeler görmek mümkün. Ayrıca gazetelerden ve televizyonlardan izlediğimiz eski pazarlar üzerinde bir suskunluk söz konusu. 
 
* Her an karşınıza bir motosikletli çıkabilir. Yollarda ne trafik ışığı ne de trafik işareti bulunmuyor. Bu nedenle bir noktaya ulaşmak zor bir durum. Kenti bilen birisiyle hareket etmek hem kontrol noktalarında hem de gideceğiniz yere ulaşmak için olmazsa olmaz bir şey. 
 
* Şehirde lüks ya da yeni araçlara rastlamak mümkün. Ancak genel olarak araçların modelleri bir hayli eski. Toplu taşıma araçları neredeyse kullanılmayacak halde. Çıkardıkları mekanik sesler büyük bir kirliliğe neden oluyor. 
 
* Kirlilik ilk göze çarpan konulardan. Her yerde çöp yığınlarına rastlayabilirsiniz. Çöplerden yükselen kötü kokunun yanı sıra mazot kokusunun da kentin her yerini sardığını söylemek mümkün. 
 
KADINLAR ARAÇ ARKALARINDA TAŞINIYOR!
 
 
Elbette her yönüyle "yaralı" olan bir kentte kadınların durumu en çok merak edilen konuların başında geliyor. Kent merkezinin birçok noktasında kadınlara rastlamak mümkün değil. Ana caddeler daha güvenli olacak ki kadınlar buralarda daha rahat gezebiliyor, alışveriş yapabiliyor ya da bir işletmede oturabiliyor. Sorduğumuzda; rejim değişikliği sonrası birçok kadın başörtüsü takmak zorunda kalmış. Ancak buna direnen kadınların sayısı da oldukça fazla. Özellikle farklı inanç ve halklardan kadınlar bu uygulamaya karşı duruyor. 
 
Öte yandan ataerkil sistemin tüm kodlarının burada devrede olduğunu söylemek yanlış olmaz. Güç, otorite ve karar alma süreçleri ağırlıklı olarak erkeklerin elinde. Kültürel, ekonomik, hukuksal alanlarda kadınların sayısı yok denecek kadar az. 
 
Dikkat çeken bir başka nokta ise, toplu araçlar dışında kadınların araç dorselerinde seyahate maruz bırakılması. Kadınlar, aracın ön tarafında yer olmasına rağmen genelde açık dorselerde yolculuk yapmak zorunda kalıyor. 
 
KUZEY VE DOĞU SURİYE'YE NASIL BAKILIYOR? 
 
Kuzey ve Doğu Suriye'ye dönük tartışmaların başkent Şam'a nasıl yansıdığı ve tartışıldığı da bir başka merak edilen konu. Kürtlerin yoğun yaşadığı kentlerde neler yaşandığı, hatta Kürtlerin varlığı bile uzun yıllar buradaki halklardan saklanmış. Baas rejimi döneminde hem devlete bağlı yayın organları hem de diğer basın mecralarında Kürtler hep görmezden gelinmiş. Yanı sıra Arap olarak yansıtılmış. 
 
Bir kesim halen Kürtleri yerleşik hayata geçmeyen göçebeler olarak görüyor. Yaşadıkları coğrafyada herhangi bir teknolojik aletin bulunmadığını, dünyadan bihaber bir "tür" olarak görüyor. Elbette tüm bunların en büyük nedeni Baas rejiminin politikalarından kaynaklandığını söylemek mümkün. Rojava topraklarının Şam ile olan mesafesi, bu mesafede çok az yerleşim yerinin olması, ticari ilişkilerin farklı ülkelerden sağlanıyor olması gibi etkenlerin etkisi de azımsanamaz. 
 
ARADA KOPUKLUK VAR
 
Buradaki durum, bir dönemin Türkiyesi ile de çok benzerlik gösteriyor. Türkiye'de yaratılan "Kuyruklu Kürtler" algısının bir benzeri burada da yaratılmış. Bu algı son yıllarda değişmiş. Özellikle Rojava Devrimi sonrası bir Kürt varlığı bilinci oluşmuş. Bu durumun farkında olan kesimlerin Rojava'ya sempatisi bir hayli fazla. İnşa edilen sistemin benzerinin tüm ülkeye yayılması gerektiğini düşünenlerin sayısı da oldukça yüksek. Bu nedenle son süreçte tartışılan entegrasyon sürecinin hızlanması gerektiği düşünülüyor.  
 
Ancak Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen yeni yaşamdan bihaber olan ve ataerkil kodlarla hareket eden kesim de azımsanmayacak kadar büyük. Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen yaşamın halen buraya tam yansıdığı söylenemez. Bunda hem mevcut rejimin politikaları hem de savaş koşullarının yarattığı zorlukların etkisi büyük. 
 
Yarın: Dêrazor'da iki ayrı yaşam 
 
MA / Azad Altay 

Diğer başlıklar

10:10 'Burası Kürdistan'dır' diyen Taşkesen'e sanal medya paylaşımından 4 yıl 2 ay ceza
09:40 5 kentte ‘borsa manipülasyonu’ soruşturması: 10 gözaltı
09:40 Alagöz'ün Giresun'daki maden genişletme isteği askıya çıktı
09:38 Hakime rüşvet suçlaması, eşine 9 milyon TL avukatlık ücreti kararı
09:05 Tehdit edilen eşbaşkanlar: Halkın iradesine saygı göstermek zorundalar
09:04 Mazgêrt avcıların hedefinde: Halk ve canlılar tedirgin
09:03 11'inci Yargı Paketi yarın görüşülecek: ‘Yama’ değil yeni bir İnfaz Kanunu lazım
09:03 Yerine kayyım atanan Akış’ın davası yeniden görülüyor
09:02 Yanlış restorasyon Wan'ın belleğini yok ediyor
09:01 Her yönüyle 'yaralı' bir kent: Şam
09:00 02 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
01/12/2025
23:52 Amasya'da cezaevi nakil aracı kaza yaptı
23:48 2026 yılı bütçe teklifi komisyonda kabul edildi
23:01 Geçiş Hükümeti, Süveyda'da bir kişiyi katletti
22:16 Trump, Netanyahu ile görüştü
22:12 Humus’un doğu kırsalında işkence ile toplu gözaltılar
21:15 Barrack, Şara ile görüştü, Trump desteğini yineledi
20:45 Özgür Özel'e yanıt: Kürtleri sadece sıkıştığınızda hatırlamayın
20:16 Bankacı Seçil Erzan'a 102 yıl 2 ay hapis cezası
19:41 Erdoğan: Süreç yeni bir dönemin kapısını açacak
19:34 Ukrayna'da ailelerini yitiren çocuklar Türkiye'de tecavüze uğradı
19:15 31 yıldan sonra tahliye edilen Esen: Başaracağımız günler yakın
18:24 15 yaşındaki MESEM öğrencisi ölü bulundu
18:12 Beyza Yavuz'un şüpheli ölümüyle ilgili 1 kişi tutuklandı
17:35 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
17:32 ÖHD: Kadın tutsaklar çifte görünmezlik yaşıyor
15:45 Barış Annesi Aliye Timur yaşamını yitirdi
15:25 Şirnex'teki baskı ve provokasyon girişimleri bütçe görüşmelerine taşındı
15:22 30 yılın ardından tahliye olan Çirik’ten örgütlülük vurgusu
15:19 Erkek şiddetine karşı işbirliği ve koordinasyon sağlanacak
14:50 DİSK 2026 asgari ücreti araştırma raporunu açıkladı
14:27 Emeklilerden ‘bütçe’ protestosu
13:24 Evrensel Gazetesi'ne saldıran sanık tahliye edildi
13:16 DEM Parti her yıl Engelliler Onur Yürüyüşü düzenleyecek
13:15 Özerk Yönetim: Adem-i merkeziyetçi bir Suriye inşa edilebilir
12:26 Sosyolog Griffin: Türk ve Kürt barışı insanlık için hayati önemde
11:35 TÜİK üçüncü çeyrek büyüme verileri açıklandı
10:52 Sudani ile Tom Barrack bir araya geldi
10:51 Köylüler, Sekasur'da maden şirketi çalışanlarını kovdu
10:40 Güney Afrika’dan Trump’ın ‘beyaz soykırımı’ iddialarına yanıt
09:20 Birçok kentte sağanak ve kar yağışı bekleniyor
09:17 Qoser’de öldürülen ailenin avukatları: Medyanın yaklaşımı insani değil
09:03 Down sendromlu Zınar ilk hayalini gerçekleştirdi, sıra ikincisinde
09:02 'Şirnex'te süreç karşıtı bir akıl var'
09:01 Hasta tutsağın eşi: Orada kalırsa yaşamını yitirecek
09:00 01 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
30/11/2025
22:50 Radyoya Dengê Gel yayın hayatını sonlandırdı
21:39 Ekoloji Derneği toprak buluşturulmak üzere 30 bin palamut dağıttı
21:26 'Kovid Yasası siyasi tutsakları kapsayacak şekilde düzenlemeli'
20:58 Tarsus'ta 'Demokratik toplumla yeniden doğuş' şöleni
20:37 Sosyalist Enternasyonal'den Kürtlere özyönetimin tanınması çağrısı
19:22 Bayındır: Devlete adım attıran Kürtlerin mücadelesiydi
19:03 'Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız'
18:40 Goma Hûsika da maden ocağına karşı palamut ekildi
18:26 'Herkesin kendisi olarak var olduğu bir düzenlemeye ihtiyaç var'
17:45 Êlih'te 5 HPG'li için kurulan taziyelere kitlesel ziyaret
17:42 'Suriye'de Alevilere yeni bir Kerbela yaşatılıyor'
17:01 'Kadın ve annelerin mücadelesiyle zorla kaybedilmelerle hesaplaşıldı'
16:59 Ekin Kültür ve Sanat Komünü’nden asimilasyon politikalarına karşı konser
16:45 Sağlıkçılardan 'il dışı görevlendirme' protestosu
16:30 Gimgim'da 'Ava Spî'yi kurutacak proje protesto edildi
16:00 Zeynep Ersönmez'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:59 Gimgim'da 30 bin meşe palamudu ekildi
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:45 ZIWAN-KURD’un açılışı gerçekleştirildi
15:18 Mêrdîn’de Şîyar Be Uyuşturucu ile Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:12 Peru, Şili sınırında OHAL ilan etti
14:11 Mersin'de barış paneli: Artık konuşma değil adım atma zamanı
13:55 PKK’nin 'terör listesi'nden çıkarılması için AB’ye soru önergesi
13:51 Barajda yaşamını yitirenlerin isimleri belli oldu
13:21 Yemen’de kadınlar sanal şiddeti tartıştı
13:07 Süheyla Baytekîn için kurulan taziyeye ziyaret
12:36 Sri Lanka’dan kasırga sonrası yardım çağrısı
12:21 Cizîr belediye eşbaşkanlarının tehdit edilmesine tepki: Sorumlular hesap vermeli
12:06 Faik Özgür Erol: Demokratik entegrasyon karşılıklı tanınmaya dayalı birlikteliktir
11:45 Colemêrg-Wan yolunda otomobil baraja düştü: 3 kişi kayıp
11:34 Rotinda’nın ‘Çîroka Zarokên Roj û Agir I’ kitabı çıktı
10:59 Afganistan’da mezhepsel baskı derinleşiyor
10:53 Eskişehir’de şüpheli kadın ölümü
10:20 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 21 yaralı
10:09 ‘Ekonomik krizden çıkış yolu barıştır’
10:04 Venezuela’dan Trump’a: Sömürgeci bir saldırı
09:41 Tahliye olan hasta tutsak Muhlise Karagüzel: Bu barışı sağlayacağız
09:26 Jin derginin 144’üncü sayısı yayında
09:05 ‘Şirnex’te hukuksuzluğa imza atan mülkü amirler yasalara uysun’
09:02 'Umut hakkı için Anayasa’nın 90’ıncı maddesi yeterlidir'
09:00 30 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Gine Bissau'da darbe sonrası yeni hükümet kuruldu
29/11/2025
23:44 Sağlık Bakanı Memişoğlu sezaryen doğumu hedef aldı
22:44 Bayındır: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı ekseninde harekete geçin
21:21 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Sabotajların üstesinden geliyoruz
21:05 Adana'da 27 Kasım kutlaması
20:57 SYRİZA ve Avrupa Solu'ndan DEM Parti'ye 'süreç' ziyareti
20:23 Ege İnsan Hakları Okulu: Demokratik toplum sosyalizmi özgürlük çağının hamlesi
20:17 Kaya ailesinin öldürülmesinde tutuklu sayısı 3'e yükseldi
18:51 Ahmet Özer, DEM Parti Eş Genel Başkanlarıyla görüştü
18:48 Dêrazor'da komün konferansı düzenlendi
18:27 Özgür Özel yeniden CHP Genel Başkanı seçildi
18:24 Şam’da bakanlık binasına giren Süveydalı gençten haber alınamıyor
18:20 Doğu ve Güneydoğu Dernekleri Platformu'ndan sürece destek çağrısı
17:58 Erdoğan ile Kurtulmuş bir araya geldi
17:51 Hesekê'de binlerce kişi Abdullah Öcalan için yürüdü
17:47 'İsrail ile ticareti sürdürenler Filistin'in yanında değildir'
17:41 'Suriye'de Aleviler için insani yardım koridoru açılsın'
17:27 Sancaktepe mitingine çağrı: Onurlu bir yaşam için ses yükseltelim
16:50 Kadınlardan ‘Yükselen sesler, ortaklaşan mücadeleler’ paneli
16:42 Hewler’de eylemcilere ateş açıldı: 3 ölü iddiası
16:25 Kayyımın AKP’li aday için dağıttığı kolilerin görüntüsünü paylaştı
16:25 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
15:40 PKK’li Yürür ve Taş anıldı
15:20 Çocuk işçi ölümleri için sorumluluk çağrısı
15:16 KESK'ten Ege'de genel grev çağrısı
14:58 Hasta tutsaklar Delal Tekdemir ve Salih Gün için tahliye talebi
14:22 Ege İnsan Hakları Okulu: Kapitalizm yerine komünalite
14:10 İmralı'ya üye göndermeyen CHP’den istifa etti
14:03 Kayıp yakınları: Sürecin temel parçası adalet ve yüzleşmedir
13:58 Emekçiler Wan’dan seslendi: Savaşa değil barışa bütçe
13:23 Cumartesi Anneleri Mahmut Doğan için adalet istedi
13:11 Suriye'deki Alevilere dönük katliam protesto edildi
12:38 Emniyet Amiri'nden Cizîr Belediye eşbaşkanlarına tehdit ve darp
12:18 Halk şölenine katılan yurttaşlar: Onurlu barış için mücadele edelim
12:11 CHP Genel Başkanı Özel'den kurultayda 'süreç' açıklaması
11:27 Tayip Temel: İlham Ehmed’in de konferansa katılmasını bekliyoruz
11:05 Tutsak Filiz Işık’ın tahliyesi 6 ay ertelendi
11:02 Mesûd Barzanî’den Abdullah Öcalan'a teşekkür: Süreci desteklemeye hazırız
10:08 Besê Hozat: İktidar süreç konusunda halen kararsızdır
09:46 Ankara'da gençlerden kuruluş kutlaması
09:43 Sağkan: Barışın inşası için hukukun üstünlüğü tesis edilmeli
09:39 İstanbul 'ekmek' mitingine hazırlanıyor
09:03 Eski polis okulu yerine bina yapılmak isteniyor
09:02 Halep'te yeniden DAİŞ tehdidi!
09:00 Bir poster nedeniyle 10 yıldır yargılanıyor
09:00 29 KASIM 2025 GÜNDEMİ
28/11/2025
22:02 Okmeydanı Demokrasi Platformu'ndan direnişteki sağlık emekçilerine destek
21:27 ‘Enflasyona göre yapılacak ücret artışları halkı daha da yoksullaştıracak’
20:58 Kadın+ Edebiyatçılar Grubu'ndan yayın sektörüne 'şiddete karşı adım at' çağrısı
20:50 Şam'da Alevi yurttaşa suikast
20:32 Bayındır: İktidara adım attıracak gücümüz var
19:54 Maden ve kum ocağına karşı nöbete geçtiler
19:50 Rusya’da WhatsApp’a kademeli kısıtlama
19:44 Ege İnsan Hakları Okulu: Barışın inşası toplumsal müzakeredir
19:15 Amedspor’dan önemli galibiyet
19:11 Papa 14. Leo İstanbul'da
19:02 Suriye’deki Alevi katliamı protesto edildi
18:57 Bermal Nergis ve Muhlise Karagüzel tahliye edildi
18:51 Dilan Karaman için inceleme komisyonu kuruldu
18:28 Peyas Belediyesi’nden ‘heykel’ açıklaması
18:24 KESK'ten işçilerin direnişine destek
18:16 Amedspor’dan Elçi kareografisi
17:48 Abdullah Öcalan'ın çağrısı Almanya mahkemesinde okundu