DÊRSIM - Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’de Alevilere yönelik sistematik saldırıların karşısında ortak iradenin büyütülmesi çağrısında bulundu.
Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu, Sanat Sokağı’nda, Suriye Geçici Hükümeti’ne bağlı güçler tarafından gerçekleştirilen Alevi katliamına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Suriye’de Alevi katliamı devam ediyor. Durdurun” açılırken, kitle Yeraltı Çarşısı’na kadar “Katliama sessiz kalmayacağız” sloganlarıyla yürüdü.
Platform üyesi ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dêrsim İl Eşbaşkanı Özcan Ateş, 23 Kasım’dan bu yana Humus’un Akrama ve Muhacirin mahallelerinden Lazkiye, Tartus ve Hama kırsalına uzanan Alevi nüfusa yönelik saldırıların kesintisiz biçimde sürdüğünü söyledi. Evlerin yakılmasından sivillerin öldürülmesine, kadın ve çocukların kaçırılmasından barışçıl gösterilere ateş açılmasına kadar gerçekleştirilen saldırılar işaret eden Ateş, “25 Kasım’da on binlerce kişinin katıldığı protestolara yapılan saldırıda beş kişinin hayatını kaybetmesi ve çok sayıda kişinin yaralanması bu şiddetin rastlantısal değil, doğrudan iktidarın kararıyla yürütülen örgütlü bir politikanın ürünü olduğunu göstermektedir” dedi.
“Yasaların askıya alındığı, faillerin dokunulmaz kılındığı bu ortamda Aleviler sistemli biçimde savunmasız bırakılmış” diyen Ateş, bu saldırıların yalnızca insanlık dışı uygulamalar olmadığını, uluslararası hukuka göre ağır savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar kapsamında olduğunu söyledi. Ateş, “AKP iktidarı, yıllardır izlediği mezhepçi dış politika, silahlı yapılara alan açan tercihler ve Suriye’yi derin bir kamplaşmanın içine iten müdahaleleriyle, bugün yaşanan ağır tablonun oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Colani gibi radikal unsurları meşrulaştıran, bölgeyi istikrarsızlaştıran ve çatışma iklimini derinleştiren bu politikaların, Alevi halkını hedef alan saldırıların koşullarını kolaylaştırdığı açıktır” diye konuştu.
‘TARİHSEL BİR ZORUNLULUK’
Katliama karşı yapılması gerekenin yalnızca yaşanan acıları kayda geçirmek olmaması gerektiğini vurgulayan Ateş, “Hukukun askıya alındığı, istisna hâlinin normalleştirilmeye çalışıldığı böyle bir dönemde; hakikatin görünür kılınması, dayanışmanın büyütülmesi ve saldırılar karşısında ortak bir iradenin oluşturulması zorunludur” diye konuştu.
Ateş, saldırılara karşı ortak iradenin büyütülmesi gerektiğine işaret ederek, “Bu ortak iradenin büyütülmesi yalnızca bir tercih değil, tarihsel bir zorunluluktur. Bu zorunluluk özellikle Alevi toplumuna yönelik saldırılar karşısında somut bir dayanışma, net bir tutum ve kararlı bir mücadele gerektirmektedir. Tüm devrimci demokrat kamuoyuna ve özellikle Alevi kurumlarına bu noktada önemli bir sorumluluk düşmektedir. Alevi halkını hedef alan sistematik ve vahşi saldırıları kendi gündemimizden asla düşürmeden; açık, kararlı ve örgütlü bir duruş sergilemek zorundayız” ifadelerinde bulundu.
Açıklama atılan sloganlarla son buldu.
