Emek ve Özgürlük İttifakı: Savaş için değil halk için bütçe

img
ADANA - Adana'da Emek ve Özgürlük İttifakı, halk için bütçe ve yoksulluk sınırı üzerinde bir asgari ücret talebinde bulundu. 
 
Adana'da Emek ve Özgürlük İttifakı, İsmet İnönü Parkı'nda “Halk İçin Bütçe, İnsanca Yaşayacak Asgari Ücret” konulu basın açıklaması yaptı. “Savaşa değil, eğitime bütçe”, “Krizin yükü patronlara” sloganlarının atıldığı açıklamada konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, asgari ücrete dikkat çekerek, insanca yaşanacak bir ücret istedi. 
 
Basın açıklaması metnini okuyan Türkiye İşçi Partisi (TİP) yöneticisi Hakan Çayan, bütçenin emekçilerin sırtına yüklenip kaynakların patronlara aktarıldığını, yurttaşlara ve emekçilere birleşip, ortak mücadele çağrısında bulundu.
 
'AYNI OLMALI'
 
İşe başlama maaşı olması gereken asgari ücret miktarının milyonlarca işçi için azami maaşa dönüştürüldüğünü ifade eden Çayan, “Çünkü ülkenin dörtte biri kayıtsız çalışıyor, yani sigortasız ve asgari ücret dahi alamıyor. Bugün dört kişilik bir ailenin asgari geçim şartlarını belirleyen yoksulluk sınırı 26 bin TL oldu. Ülkede açlık sınırı 7 bin 800 TL ama hâlihazırda asgari ücret 5.500 TL. Onun için diyoruz ki, 2023 yılı için; fazla mesaiye, ek iş yapmaya ihtiyaç duymadığımız, insanca yaşayabileceğimiz ve yoksulluk sınırının üstünde bir asgari ücret belirlensin. Dinlenmeye, ailemize, sosyal yaşama zaman ayırarak, günde 7 saat çalışma ve haftada 2 gün kesintisiz hafta sonu tatili, yılda 30 gün yıllık izin hakkı olsun. En düşük emekli aylığı asgari ücret olmalı ve tüm emekli aylıkları da aynı oranda yükseltilsin” dedi.
 
'FAİZCİLERE VAR, EMEKÇİLERE YOK’
 
Herkesten çok çalışıp herkesten yoksul olan Türkiyeli emekçilerin 2023’te toplanacak 3 trilyon 200 milyar lira verginin yükünü de çektiğini anlatan Çayan, halkın vergileri ile teşvikler dağıtılarak zenginliğine zenginlik katılan patronların vergileri yapılandırılırken ya da silinirken, işçilerin ücretlerinden vergi kesildiğini dile getirdi. Okul, eğitim aidatı, hastane katılım payı diyerek emekçinin cebine el uzatılmaya devam edildiğini aktaran Çayan,  “Sonra da bizden topladıkları paraları patronlara aktarıyorlar. Asgari ücretlinin sofrasına çöken iktidar, merkezi yönetim bütçesinden faize 565,6 milyar TL ayırdı. Dışarıda yandaşlarına vergi cenneti yaratırken, içeride ise halka vergi ve zam cehennemi yaşatıyorlar. Faizcilere para var. Ama işçi ve emekçiye para yok” diye konuştu.
 
‘ÖRGÜTLENİRSEK…'
 
Çocukların okula aç gittiğini ifade eden Çayan,  “Çünkü süt, peynir, yumurta lüks tüketim haline getirildi. Geçen yıldan bu yana zeytin yüzde 86, peynir yüzde 203, süt yüzde 208, yumurta yüzde 200 zamlandı. Yoksulun sofrasındaki ekmeğini elinden aldınız. Çocuklarımıza ücretsiz bir öğün yemek için bütçe ayırın. Çocuklarını okula aç göndermek zorunda kalanlara çağrımız var: Örgütlenirsek, bir araya gelirsek geçinebilecek, insanca yaşayacak bir ücrete ve yeni haklara kavuşabiliriz" dedi.
 
‘HAYIR DİYELİM'
 
Bütçede savunma ve güvenlik harcamaları ve savaş lobileri için 468,7 milyar TL kaynak ayrıldığını dile getiren Çayan, “Kuzey ve Doğu Suriye’ye yapılan her operasyonun sonucu yeni yıkımlar, ölümler, binlerce yeni mültecinin Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakılması demektir. Türkiye’de halkın sofrasından ekmeğin daha da küçülmesi olacaktır. Bütün zenginlikleri biz üretirken bizim payımıza sadece kuru ekmek mi düşecek. Bu yıl bu kaderi değiştirmek için ilk adımı atalım. Üzerinde konuştuğunuz bizim, hayatımız ve biz insanız’ diyelim. İşyerinde, sokakta, işçi emekçi olmanın onuru ile örgütlenelim. Öncelikle asgari ücret tartışmasında taraf olalım. Otomatiğe bağlanan zamlar, sürekli artan vergiler karşısında, Açlık sınırında asgari ücretle yaşamaya hayır diyelim. Hayatı üreten işçi ve emekçiler olarak bize reva görülen bu yaşam koşularını kabul etmeyelim” şeklinde konuştu.