WAN - Savaş ve tecrit politikalarıyla iradesiz bir gençlik yaratılmaya çalışıldığını belirten DÖM üyesi İsmail Hakkı Tuncer, “Üniversitelere sıkıştırılan öğrenci kimliğinin topluma yayılmasını amaçlıyoruz. Örgütlü öğrenci kimliği için DÖM çatısı altında toplanmaya davet ediyoruz” dedi.
AKP iktidarının savaş politikaları nedeniyle ülkede derinleşen kriz ve kaostan en fazla etkilenen kesimlerin başında gençler geliyor. “Bilimsel, parasız, toplumsal cinsiyetçi dil ve zihniyetten arındırılmış bir eğitim ve demokratik-özerk üniversiteler için mücadele” şiarıyla Mart ayında kuruluşunu ilan eden Demokratik Öğrenci Meclisi’nin (DÖM) üyesi İsmail Hakkı Tuncer, iradesiz gençlik kimliğine karşı alternatif bir yaşamı esas aldıklarını belirtti.
Farklı çatı altındaki öğrenci inisiyatiflerini bir araya getirerek, öğrencilerin sorunlarına karşı ortak mücadeleyi hedeflediklerini söyleyen Tuncer, “Öğrencilerin yaşadığı barınamama, geçinememe, kampüs ve eğitim sorunlarının, kayyım, savaş ve tecrit politikalarından ayrı olmadığını söylüyoruz. Bu anlamda ortak mücadelenin gerekliliğine vurgu yapıyoruz” dedi.
ÜNİVERSİTE KAMPÜSLERİNDE AYRIMCILIK
Üniversite kampüslerindeki ayrımcılığa dikkat çeken Tuncer, “Özellikle Kürt öğrenciler kültürel ayrımcılığa maruz bırakılıyor. En bariz örnek, kampüste ‘serê salê’ etkinliği yapmak istedik ancak gözaltına alındık. Gerekçe olarak ‘izinsiz etkinlik’ denildi. Ancak aynı kampüste AKP'liler ve tarikatçılar serbest bir şekilde stant açıp çeşitli etkinlikler düzenleyebiliyorlar. Kültürel çalışmalar yürüten ya da anadilde eğitim hakkını savunan yapılar, üniversite yönetimleri tarafından veyahut eli silahlı kişiler tarafından engellenmektedir. Bunun birçok örneği bulunuyor. Öğrencilerin ailelerini arama, gözaltına alma ve ajanlaştırma politikalarına maruz bırakılan arkadaşlarımız var. Bu tür uygulamalara karşı birçok girişimlerimiz oldu ancak ne bir geri dönüş oldu ne de bu tür uygulamalara karşı bir önlem alındı” ifadelerini kullandı.
İMRALI TECRİDİ
İktidarın, savaş ve tecrit politikalarıyla toplumda arttırdığı baskı iradesiz gençlik sorununu doğurduğunu belirten Tuncer, şöyle dedi: “Tecrit, sadece zindanlarda uygulanmıyor. Evet, zindanlarda başlayan bir tecrit var ancak bu zindanlardan toplumun tamamına yayılmış durumda. Bugün gençlerin ve toplumun kendini ifade edememe, düşüncelerini söylemekten çekinme, susma halinin ana sebebi olmaktadır. DÖM olarak, tecrit politikasını her yerde dile getirerek ifşa etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda üniversitelere sıkıştırılan öğrenci kimliğinin topluma yayılmasını amaçlıyoruz.”
ALTERNATİF BİR YAŞAM
Uyuşturucu, fuhuş ve tecavüz kültürünün yerleştirilmeye çalışıldığına vurgu yapan Tuncer, oluşturulmak istenen gençlik kimliğine karşı alternatif olma amacında olduklarını kaydetti. Kampüste yaşanan öğrenci sorununun, bir kentin en ücra mahallesinde yaşanan gençlik sorunundan ayrı tutulmayacağını belirten Tuncer, “Mahalledeki sorun kampüsteki sorundur ve böyle anlaşılması gerekir” diye belirtti. Tuncer, son olarak şunları söyledi: “Özel savaş politikalarına karşı üreten, aydın, düşünen ve topluma hizmet eden bir gençlik kimliğinden yanayız. DÖM, demokratik hak, anadilde, parasız eğitim isteğini vurguluyor. Alternatif bir yaşam dediğimiz şey; bugün müzik okuyan ancak atanamayan bir arkadaşımızın atanma ümidi, geçinme derdi üzerinden değil, atanamaması durumda bile müzik üretebilmesidir. Önemli olan kendisinin bir şeyleri var edebilecek duruma gelmesidir. Bunlar için tartışmalarımız sürüyor ve bu anlamda çalışmalar yürüterek mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda tüm öğrenci arkadaşlarımızı örgütlü öğrenci kimliği için DÖM çatısı altında toplanmaya bekliyoruz.”