'Rojava'da ekonomi şiddet aygıtı olmaktan çıkartıldı' 2024-11-23 09:13:42   RIHA - Komünal ekonomi anlayışıyla kadının söz hakkının olduğu bir ekonomi modeli benimsediklerini söyleyen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Kadın Ekonomi Komitesi yöneticisi Gülistan Murad, ekonominin bir şiddet aygıtı olmaktan çıkarılarak, özüne döndürüldüğünü söyledi.    Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününü “özgürlük ve eşitlik” şiarıyla karşılayacak. Rojava Devrimi 12’nci yılını geride bırakırken, Ortadoğu’da "Kadın Devrimi" olan devrim pek çok yeniliği, değişimi ve dönüşümü de beraberinde getirdi. Bu köklü değişimlerin hem uygulayıcısı hem uygulayanı olan kadınlar, süreç içerisinde yaşamın öncüsü oldu. BAAS rejimi döneminde kadınların açlıkla “terbiyesiyle” bir şiddet mekanizması haline gelen ekonomi, kapitalist modernitenin sermaye-güç-iktidar-erkek çarkından çıkarılarak, komünal, toplumsal ve emek odaklı bir alana evirildi.    Özerk Yönetimde ekonomi sisteminin en temel yapısını komünler oluşturuyor. Komünlerin ekonomi kolları, yereldeki örgütlenmeler olarak ihtiyaçları belirleyip kentte bulunan Halk Meclis’inin Ekonomi Komitesi’ne taşıyor. Komite bunları o kentin bağlı olduğu kantonun ilgili kuruluna sunuyor. Kanton Meclisi’nde ise söz konusu ihtiyaçları Tarım Kurulu, Ekonomi Kurulu gibi ilgili kurumların her ay yaptığı toplantılarda konu ediliyor. Kadınların pek çok alandaki örgütlülüğü gibi ekonomik örgütlülüğünün de bir araya geldiği temel çatı Kongra Star.    EKONOMİ   Ekonomide ilk köklü değişimlerden biri 2015 yılında Kadın Ekonomi Komitesi’nin kurulması oldu. Kadınlar, tüm bölgede komün ve kooperatiflerle örgütlendi. Üye sayısı 10 ila 75 arasında değişen kooperatiflerin sayısı zamanla 50’ye çıktı. Tarımda üretimin önemli bir kısmını karşılayan kadınlar, ürünlerin doğrudan tüketiciye ucuz ve sağlıklı ulaştırılması için komite bünyesinde onlarca pazar alanı oluşturdu. Kongra Star bünyesinde kurulan komün ve kooperatiflerin gelirleri ise, eşit şekilde üyeler arasında pay ediliyor.    JİNWAR ÖRNEĞİ   Öte yandan dünyada ikinci, Ortadoğu’da ise ilk kadın köyü olan Jinwar Köyü kuruldu. Cizîr Kantonu'nun Dirbêsiyê kentinin batısında yer alan köyün kapıları 25 Kasım 2018’de kadınlara ve çocuklara açıldı. Kuruluşunun 6’ncı yılında kadınların kendilerini güvende hissettiği bir mekan olan köyde, 30 evin yanı sıra; bir okul, komünal bir yemekhane, bir dükkan ve bir Şîfa Jin (Kadın Kliniği) bulunuyor. Tarım ve hayvancılık yaparak ihtiyaçlarını karşılayan kadınlar, ayrıca köyün güvenliğini de sağlıyor. Eğitimden sağlığa tüm ihtiyaçlarını karşılayan kadınlar, güneş enerjisiyle kendi elektriğini üretiyor. Köyün idaresi, oluşturulan meclis tarafından yürütülüyor. Ayda iki kez toplanan meclis, köydeki yaşam dahil bölgede yaşanan gelişmeleri değerlendirip tartışıyor. Köyde yaşayan 35 kadın da meclisin doğal üyesi olarak kabul ediliyor. Köyde kurulan Jinwar Akademisi’nde genel tarih, kadın anatomisi ve tarih ile jineolojî eğitimleri veriliyor.      Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Ekonomi Komitesi yöneticisi Gülistan Murad, ekonominin özerk yönetimde kadın eliyle yeniden anlam ve özünü bulduğunu ifade etti.    İLK OLARAK ZİHNİYET DEĞİŞİMİ   Devrimden önce kadınların ekonomi alanından, kendi hayatlarını idame etmesinden uzaklaştırılmış olduğunu kaydeden Gülistan Murad, “Ataerkil, eril zihniyet sebebiyle kadınlar bu alandan uzaklaştırılmıştı. Kadınlar zihniyet olarak bile ekonomi alanında söz hakları olduklarını düşünmüyorlardı. Ekonomiyi ‘erkek alanı’ olarak görüyorlardı. Devrim ardından kuracağımız kooperatifler için kadınlarla bir araya geldiğimizde ilk olarak bu zihniyeti değiştirmek için uğraştık” diye belirtti. Gülistan Murad, kadınların istihdam edilmeleriyle birlikte pratik olarak dahil oldukları ekonomi alanındaki görüşlerinin değiştiğini ve cesaret kazandıklarını ifade etti.    ‘BİR ARADA OLMA FİKRİ GELİŞTİ’   Kadınların kendi projelerini kendilerinin geliştirdiğini vurgulayan Gülistan Murad, “Kadınlar ilerlemelerini kendileri sağlıyordu. Bu da hem fikri sağlama hem söylem oluşturma hem de eyleme dökme birlikteliğiyle güçlendirilmiş oldu. Kadınlar bu süreç içerisinde kendilerini ekonomik alanda var edebilmeyi öğrendi ve bu alanın zaten kadın eliyle oluşturulduğuna şahitlik de etmiş oldu. Kadınlar bunları yaparken toplumun da zihniyetini değiştirdi. Kadınlar bu çalışmalarda diğer kadınlarla da bir araya gelip bir şeyleri yürüttüğü için ‘bir arada olma’ fikrini geliştirdiler. Buradaki yurttaşların toprağa bağlılığını arttırdı kadınları. Bu çalışmalar, aç-tok, yukarıda-aşağıda, zengin-fakir gibi pek çok ikilemi de bu topraklarda azalttı. Bitti diyemeyeceğiz ama gözle görülür şekilde azaldı” diye konuştu.    ‘ERKEKLERE DE EĞİTİM VERİLİYOR’   Yaşanan sorunların erkek zihniyeti ve ataerkil düzenin binlerce yıllık getirisi olduğunun altını çizen Gülistan Murad, bu zihniyeti değiştirip dönüştürmek için hem kadınlara hem de erkeklere eğitimler verdiklerini kaydetti. Gülistan Murad, “Biz biliyoruz ki bu sorun tek taraflı çözümlerle halledilemeyecek bir sorundur. Kadınlar da erkekler de bu sorunun muhatapları. Bu sebeple eğitimlerimizi iki cinsle yapıyoruz” dedi.    ‘AYAKTA TUTMAYA DEVAM EDECEĞİZ’   Son süreçte yaşadıkları tüm zorluklara ve saldırılara rağmen kadınlar eliyle mücadelelerini her alanda sürdürdüklerini belirten Gülistan Murad, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncü kadınlar özel olarak hedef alındı. Öte yandan Rojava bir ambargo altında tutuluyor. Ekolojik kırım sebebiyle yaşanan iklim değişimi de bizi etkileyen bir diğer faktör oldu. Halklar Önderi Abdullah Öcalan, 'Var olmak için tarım yapmak lazım (Ji bo hebun ê çandinî)'. Yani kendi varlığını korumak isteyenin tarım yapması gerekiyor. Biz bunu baz alarak tarıma önem veriyoruz. Eskiden hep bir göç vardı ve bir istikrar yoktu. Tarımla kentler oluşturuldu, ticaret gelişti. Tüm bunları kadın eliyle yapıyoruz. Rojava Devrimi kadınla ismini duyurdu. Bu sebeple sözümüzü bir kez daha yineliyoruz. İrademizi daha da güçlendireceğiz. Bir adım geri atmayacağız. Ekonomiyi kendi elimizle sürdürmeye ve ayakta tutmaya devam edeceğiz. Çünkü bununla özsavunmamızı da sağlıyoruz."   MA / Ceylan Şahinli