TJA'lı Gem: Eşitlikçi toplum için örgütlülüğümüzü büyüteceğiz 2025-04-25 09:01:26 AMED - İktidarın “Aile Yılı” ile birlikte kadınları eve hapsetmeyi planladığını söyleyen TJA aktivisti Delal Tellioğlu Gem, “Kadını eve mahkum edip yaşamdan soyutlayan düşünceyi kabul etmiyoruz” diyerek örgütlülüklerini büyüteceklerini belirtti.  AKP iktidarının 23 yıllık iktidarı boyunca adım adım kadın kazanımlarına yönelik saldırılarının son adımı “Aile Yılı” oldu. Aile yılının ilan edilmesinin ardından kadınların bedenine tahakküm politikaları da devreye girdi. Sağlık Bakanlığı, “Ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik" ile tıp merkezlerinde planlı sezaryeni yasakladı.    Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin derinleştirildiği AKP’li yıllarda kadına yönelik şiddet, katliamlar ise kırıma dönüştü. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, Ocak ayında katledilen 33 kadının 23’ü, Şubat ayında katledilen 16 kadının 11’i, Mart ayında katledilen 18 kadının 15’i evinde erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdi.      Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivisti Delal Tellioğlu Gem, AKP iktidarının kadını “aile” içine hapsetme politikalarını değerlendirdi.    AKP İktidarının “Aile Yılı” ilan ettiği 2025 yılının ilk aylarından itibaren kadın katliamlarının en yüksek oranda yaşandığı bir süreçten geçtiklerini ifade eden Delal Tellioğlu Gem, “Sadece Ocak ayında 33 kadın katledildi. Ve maalesef ki katledilen kadınların katillerinin büyük çoğunluğu tanıdıkları erkekler. Bir çoğu ile ya evlilik ya da kan bağı bulunuyor” dedi. “Aile Yılı” ile kadının eve hapsedilmeye, erkek sistemin kölesi haline getirilmeye ve itaatkar kadın profili yaratmanın hedeflendiğini dile getiren Delal Tellioğlu Gem, “İktidar kadını salt doğuran, yemek yapan ve yine fikri olmayan bir noktada görüyor. Kadını eve mahkum edip yaşamdan soyutlayan düşünceyi kabul etmiyoruz” dedi.    DEMOKRATİK AİLE MODELİ   Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve dayatılan “aile” yapısına karşı çıkan kadınların aileye karşı ithamlarıyla suçlandığına da işaret eden Delal Tellioğlu Gem, bu söylemlerinde bilinçli bir şekilde yayıldığını vurguladı. TJA olarak egemenlerin kendilerini yeniden üretip yarattıkları “aile” yapısına karşı olduklarını kaydeden Delal Tellioğlu Gem, “Burada Demokratik ailenin önemi ortaya çıkıyor. Bu yapı aile yapısı içerisinde bulunan bütün bireylerin kendilerini dahil edebildikleri, haklarının korunduğu, güven içerisinde hissettikleri bir yapı gerekliliğidir. İktidarın, sistemin kodları ile oynadığı aileye örnek verecek olursak; buna Güran ailesini örnek verebiliriz. Narin Güran davasında yaşanan süreci hepimiz gördük. Burada rollerin yanlış konumlandırılması, şişirilen erkekliğin, çocuğun haklarının korunmamasının sonuçlarını görebiliriz. Bununla yaratılan ailenin ortaya çıkardığı çürümüşlüğe tanıklık ettik” ifadelerini kullandı.    Cezasızlık politikalarının da kadına yönelik şiddet, taciz ve katliamların artmasında etkenlerden biri olduğunu dile getiren Delal Tellioğlu Gem, “Kadına yönelik yapılan saldırıda ya da katliamdan sonra erkek caydırıcı bir ceza veya yaptırımla karşılaşmadığı için o ‘hakkı’ kendilerinde çok rahatlıkla görüp kadınlara saldırabiliyorlar” şeklinde konuştu.   ‘MÜCADELEYE DEVAM'   TJA olarak kadını “aile” içine hapseden politikaları kabul etmediklerini dile getiren Delal Tellioğlu Gem, “Neolitik dönemden başlayarak toplumsallığın başlangıcını oluşturanın yine kadınlardı. Bizler buna karşı her yerde kadınlar olarak bir araya gelmeye devam edeceğiz. Erkek egemen zihniyete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokratik aile yapısı ile yeniden kadının yaşamın her alanında yer aldığı adil ve eşitlikçi bir toplumun sağlanması için örgütlülüğümüzü büyüteceğiz” dedi.    MA / Şirvan Şilan Çil