Suavi: Sanat barışla özgürleşir 2025-07-05 09:02:19   BEDLÎS - Sanatçı Suavi, dillerin yasaklı olduğu bir ülkede sanatın da özgür olamayacağına işaret ederek, "Ülkede barış olursa sanat da özgürleşir. Dolayısıyla barışın sağlanması için herkese görevler düşüyor” dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) Belediyesi tarafından düzenlenen “Tetwan Kültür ve Sanat Festivali” devam ediyor. “Barışın yolunu özgür sanatla örüyoruz” şiarıyla düzenlenen festival, renkli etkinliklere sahne oluyor. Kürdistan ve Türkiye’den çok sayıda sanatçının katılımıyla süren festivalde önemli isimler sahne alıyor. Bu isimlerden biri olan sanatçı Suavi (Mehmet Suavi Saygan), festivalde şarkılarıyla dinleyicilere unutulmaz bir konser verdi.    Suavi, kültür sanat çalışmalarının yasaklanmasını ve barışın sanat üzerindeki etkilerine dair yaptığı değerlendirmelerde, herkesin yasakçı zihniyetten nasibini aldığını anımsattı. Ülkede 55 yıldır sanatla ilgilenen ve sanat açısından yasakçı bir zihniyetin hala söz konusu olduğunu söyleyen Suavi, sanatın insanların en temel hakkı ve ihtiyacı olduğunu belirtti.    BARIŞIN SANATA ETKİSİ   İktidar tarafından sanatın birçok alanının yasaklandığını belirten Suavi, “Ancak ülkede barış olursa sanat özgürleşir. Yasakçı bir zihniyet var. Bu yüzyıllardır böyledir. 12 Mart ve özellikle 12 Eylül dönemlerinde çok büyük tecritler yaşandı. Sanat insanların en büyük temel hakkı ve ihtiyacıdır. Hayatı estetize eden ve hepimizin hayatını güzelleştiren sanattır. Dolayısıyla sanatı bizler ekmek ve su gibi bir ihtiyaca dönüştüremezsek sanata düşman olan insanların tasvir edilmesini sağlayamayız” dedi.    Mezopotamya ve Anadolu topraklarının sanatın merkezi olduğunu kaydeden Suavi, “Bu köktencilik dediğimiz din kavramlarının, tutuculuk ve bağnazlığın öne çıktığı birçok yerde, belli diller sanatı okşar hale gelmiştir. Belli diller ve inançlar ise sanatı dışlar hale gelmiştir. Ortadoğu coğrafyası çok sıkıntılı dönemler geçirmiştir. Mezopotamya ve Anadolu sanatın merkezidir. Ama iktidarlar sanata kendi görüşleri ve bakış açısı dışında izin vermemiş ve yasaklamışlardır. İktidara göre bu yasaklı zihniyet üzerinden herkes payını almıştır” diye belirtti.    ’BİR DİLİN DIŞLANMASI DOĞAYA AYKIRIDIR’   Anadil ve dile yönelik yasaklara değinen Suavi, “Kürt gerçekliğine bakıldığı zaman bir insanın ana dilini seçme hakkı, doğduğu toprakları seçme hakkı yoktur. Bu dünyadaki bütün canlılar için öyledir. Seçme hakkı olmayan bir dilin, yine dilini seçmiş bir grup tarafından dışlanıyor olması doğaya aykırıdır. Dolayısıyla bir dilin başka bir dilden üstün olduğu düşüncesi faşizme kadar götürür. Sanatı, hayatımızda bir talebe ya da ihtiyaca dönüştürmezsek kurumsallaştıramayız. Sanatı da her yeri parçaladıkları gibi kendi içinde de bölüp yönetmeye başlarlar. Emperyalizm bunu çok iyi anlatıyor. Halk müzik sanatçılarını bir yana, Türk müzik sanatçılarını bir yana, Kürt müzik sanatçılarını bir yana koyuyor. ‘Özgün müzik, ideolojik müzik ve protest müzik’ diyor ve başka bir kalıba sokuyor sonra bunu ehlileştirmeye çalışıyor” diye konuştu   'ANADİL YOKSA SANAT DA YOKTUR’   Kürtlerin önemli bir demokrasi mücadelesi verdiğini kaydeden Suavi, “Kürt gerçekliği üzerinde yaşanan soykırımlar ve buna karşı demokrasi mücadelesinde Kürtlerin kazandığı mevzi, Kürtlerin direngen yapısı ve daha örgütlü olmaları, yine bununla birlikte Kürt kadınlarının öncü eylemlerde yer alması dayanışma bilincini artırıyor. Kürtler bundan dolayı rakip olarak görülüyor ve hedef haline getiriliyor. Kürtçeyi kullanan insanlar da sadece dil üzerinden yargılanmıyor. Kürtler sadece dil üzerinden değil aynı zamanda kimlik üzerinden da yargılanıyor. Herkes anadiline sahip çıkmalıdır. Anadil yoksa sanat da yoktur. Bir insan kendini anadili ile ifade edebilir. Anadilinin yasaklandığı bir yerde aynı zamanda sanatçı da yasaktır. Anadil özgürleşirse sanat da özgürleşir. İnsanların düşüncelerine hiçbir zaman pranga vurulamaz ve düşüncelerinden dolayı cezaevine atılamaz. Beden yasaklansa da düşünce asla yasaklanamaz. Sanat girmeyen eve özgürlük girmez. Sanat hiçbir güç tarafından kuşatılamaz” ifadelerini kullandı.   KARDEŞLİĞİ İNŞA EDEBİLİRİZ   “Barış ve Demokratik Toplum Çağrı”sına da değinen Suavi, “Şuan bir barış sürecindeyiz. Bir önceki barış sürecinden ders çıkarmamız gerekiyor. Dolayısıyla kaygılarımız var. Birbirimizi ayna gibi gördüğümüz sürece, kardeşliği inşa edebiliriz. Faşizm her yerde faşizmdir. Dünyada eşit haklara sahibiz. Ülkemizde, farklı kültürler ve farklı halklar var. Bu halkların amacı ülkeyi yağmalamak, yıkmak ve bölmek değildir. Bugün barışı inşa etmek, savaşmaktan daha zordur. Barış için herkesin üzerine görev düşüyor” diye kaydetti.