‘Anadilde eğitim anayasal güvence altına alınsın’ 2025-10-05 12:20:39   ANKARA - DEM Parti, Anadilde eğitim talebinin, barış ve eşit yurttaşlık mücadelesinin temel başlıklarından biri olduğunu belirtti.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eğitim Politikaları Komisyonu, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yayınladı.   Açıklamada, dünyanın dört bir yanında öğretmenlerin bilimin, emeğin ve aydınlanmanın temsilcisi olarak “selamlandığı”, Türkiye’de öğretmenlerin ise yoksulluk, güvencesizlik ve siyasal baskılarla mücadele etmek zorunda bırakıldığı ifade edildi.   Öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırının altında kaldığı, ücretli ve sözleşmeli istihdamın yaygınlaştığı, yüz binlerce öğretmenin ise atama beklediği vurgulanan açıklamada, bu tablonun yalnızca öğretmenlerin değil, öğrencilerin ve toplumun geleceğinin de gasp edilmesi anlamına geldiği kaydedildi. Eğitim sisteminin uzun süredir otoriter ve tekçi politikaların kuşatması altında bulunduğuna dikkat çekilerek, “Bilimsel ve demokratik eğitim yerine siyasal İslamcı, ırkçı ve asimilasyoncu anlayışlar dayatılmaktadır” denildi.   YENİ YAŞAM İNŞAASI    Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Bizler, eşit yurttaşlık temelinde seküler bir toplumsal yaşamı inşa etmeye yönelik politikaların tartışılmasını ve çözüm yollarının oluşturulmasını hayati görüyoruz. Eğitimin hak temelinde örgütlenmesi ve merkezinde yer alan anadilinde eğitim hakkı en önemli başlıklarımızdandır.  Asimilasyonu esas alan, farklı kültür ve kimlikleri yok sayan yüz yıllık tekçi mevzuatın tespiti ve ayıklanması artık ertelenemez bir görevdir. İnsan hakları ve eşitlik ilkesine aykırı olarak Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere konan şerhler kaldırılmalı; ayrımcılığı besleyen tüm yasal düzenlemeler değiştirilmelidir. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve kalıcı barışın inşası, demokratik hakların genişletilmesiyle ve ülkenin tüm farklılıklarıyla kucaklaşacağı yeni bir toplumsal sözleşmenin oluşturulmasıyla mümkündür. Bu sürecin, geleneksel politikaların dar sınırları içinde ele alınamayacağı açıktır.   EŞİT YURTTAŞLIK VURGUSU   Barışa ulaşmak, bir arada barış içinde yaşayabileceğimiz bir toplumu inşa etmekle mümkündür. Yeni bir toplumsal yaşam, otoritenin eskiye ait antidemokratik tüm yaptırımlarından ve uygulamalarından vazgeçme iradesini göstermesini gerektirir. Barış için farklı kimliklerin ve kültürlerin eşit yurttaşlar olarak birlikte yaşamasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Demokratik bir toplumun inşasının başka yolu yoktur."   Açıklamada, üç temel talep dile getirildi:   “*Müfredatın bilimsel, laik, demokratik ve çok dilli esaslara göre yeniden düzenlenmesi,   *Anadilinde eğitim hakkının anayasal güvence altına alınması,   *Eğitimde ırkçı, asimilasyoncu ve gerici politikalara son verilmesi.”