DEM Parti: 6-8 Ekim’e dair hakikat açığa çıkarılmalıdır 2025-10-06 15:17:29 ANKARA - DEM Parti, 6-8 Ekim 2014’te yaşanan Kobanê eylemlerinin yıl dönümünde yaşamını yitiren 54 yurttaşı anarak, olaylara dair hakikatin tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını istedi.  Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi ( DEM Parti) Merkez Yürütme Kurulu (MYK)  6-9 Ekim 2014’te DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına ve Türkiye’nin izlediği politikaya karşı başlayan Kobanê eylemlerin yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. "6-8 Ekim'de yaşananlara dair hakikat bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmalıdır" başlığı ile yapılan açıklamada, olaylar esnasında yaşamını yitiren yurttaşlarla ilgili açılan soruşturma süreçlerinde "bir arpa boyu" yol alınamadığı belirtildi.    54 YURTTAŞIMIZ YAŞAMINI YİTİRDİ   Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "IŞİD çetelerinin saldırılarına karşı Kobanî ile dayanışma eylemlerinde yaşamını yitiren yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, hakikatin açığa çıkarılması çağrımızı yineliyoruz. 6-8 Ekim 2014’te yaşanan ve kamuoyunda ‘Kobani olayları’ olarak bilinen protestoların üzerinden 11 yıl geçti. Olaylar sırasında 47’si HDP üyesi ve seçmeni olmak üzere toplam 54 yurttaşımız yaşamını yitirdi.   ÇAĞRILAR YANITSIZ BIRAKILDI    6-8 Ekim’de yaşanan ölümlerin arkasındaki odakların ortaya çıkarılması için sayısız defa çağrı yapmasına ve konuyu her fırsatta Meclis gündemine taşımasına rağmen HDP’nin çağrıları yanıtsız bırakılmış, Meclis araştırma önergeleri de iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedilmiştir. Bu dönemde gözaltına alınan birçok yurttaşımız ağır cezalara çarptırılmıştır. Olaylar esnasında yaşamını yitiren yurttaşlarımızla ilgili açılan soruşturma süreçlerinde ise bir arpa boyu yol alınmamıştır.   KOBANİ KUMPAS DAVASI   Öte yandan, aralarında önceki dönem HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile MYK üyesi arkadaşlarımızın bulunduğu siyasetçiler hakkında Kobanê Kumpas Davası açılmıştır. 2021’de başlayan bu dava boyunca tutsak arkadaşlarımız yargılanan değil yargılayan olmuş, hakikatleri her duruşmada en sarih şekilde dile getirmiştir. Yıllarca süren göstermelik yargılamalar sonucunda 24 siyasetçi arkadaşımıza haksız ve hukuksuz şekilde toplam 407 yıl 7 ay hapis cezası verilmiştir. 407 yıl 7 ay, demokrasiye kesilmiş bir faturadır. Verilen cezalar, hukuki bir temele değil; dayanaksız suçlamalara, baskıyla alınmış veya kurgulanmış tanık beyanlarına ve demokratik siyaset sınırları içindeki konuşma, çağrı ve açıklamalara dayanmaktadır. Dolayısıyla bu haksız ve hukuksuz cezalar demokratik siyaset hakkına verilmiştir.     32 BİN SAYFALIK GEREKÇELİ KARAR    Hukuki meşruiyeti olmayan Kobanê Kumpas Davasının sona ermesinin üzerinden tam 13 ay geçtikten sonra 32 bin sayfalık gerekçeli karar açıklanmıştır. Bu gerekçeli karar da göstermiştir ki, Kobanî Kumpas Davası baştan sona siyasi saiklerle kurgulanıp nihayete erdirilmiştir. Oysa biliyoruz ki Kobanî dosyasındaki gerçeklerin üstü kapatılarak değil, bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulup Kobanî hakikatiyle yüzleşilirse barış ancak mümkün hale gelir.   Bir yıl önce başlayan ve 86 milyon yurttaşımızda büyük umutlar yaratan Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin sacayaklarından biri demokratik siyasete dönük yargı sopasının ortadan kaldırılması ve siyasetçi arkadaşlarımızın serbest bırakılmasıdır. Bu, demokrasi ve barış yolunda önemli bir mihenk taşı olacaktır.   TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ SAĞLANMALIDIR   Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 17 Eylül’de açıkladığı kararda, AİHM’in Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarının gereğinin yapılarak arkadaşlarımızın serbest bırakılması istenmiştir. Kobanê Kumpas Davasında gerekçeli karar açıklandıktan sonra AİHM’in 8 Temmuz 2025’te açıkladığı Demirtaş kararında ise yapılan yargılamanın hukuka aykırı olduğu bir kez daha ifade edilmiş, Demirtaş ve diğer tutukluların serbest bırakılması istenmiştir. Bu karar 8 Ekim 2025 tarihinde kesinleşmelidir. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Kobanê tutsakları ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğü bir an evvel sağlanmalıdır.   Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin inşa edilmekte olduğu böylesi bir dönemde, hakiki ve toplumsal bir barışın gereği olarak, kumpas davasında yargılanan arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuşmalı; 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olaylara dair hakikat bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmalıdır."