Kadın Meclisi Sözcüsü Türkoğlu: Kentimizi yönetecek olan biz kadınlarız

AMED - HEDEP’in kadın partisi olduğunu belirten Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Erkek egemen iktidara karşı kadın özgürlükçü yerel modelimizle ‘buradayız’ demek için tüm kadınlara aday adaylığı başvurusu için çağrı yapıyoruz” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed Danışma Bürosu'nda gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Mücadele dolu iki haftayı geride bıraktıklarını dile getiren Türkoğlu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde her türlü, zulme, baskı ve şiddete rağmen meydanları terk etmeyen kadınların direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. Türkoğlu, hak arayışını sürdüren Agrobay kadın işçileri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, tutuklu kadın siyasetçiler Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata’ya da selam yolladı. 
 
TRT’nin arşivinden Kürt sanatçı Pervin Çakar’ı çıkarmasına tepki gösteren Türkoğlu, “TRT Kürt halkının, Kürt kadınların da vergileriyle yayın yapıyor. Sizin haddiniz değil Çakar’ı arşivden çıkarmak. Yok sayarak, arşivlerden çıkararak Kürt kadınların sesini, sözünü, sanatını, özgürlük mücadelesini dünyaya duyurmasına engel olamadınız, olamayacaksınız” diye belirtti. 
 
MAKBULE ÖZER KARARINA TEPKİ
 
81 yaşındaki Makbule Özer hakkında Adli Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalabilir” raporu vermesine tepki gösteren Türkoğlu, raporu düzenleyen ve onay verenlerin insanlık suçu işlediğini söyledi. ATK üyelerine seslenen Türkoğlu, “Siz vicdanınızı hangi taşın hangi kayanın altına koydunuz. 81 yaşında, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren, astım hastası olan ve yüzde 61 engelli olduğu raporlarla ortaya konan bir kadını cezaevine gönderecek aciz, utanmaz bir kararı alacak kadar nasıl insanlıktan çıkabildiniz. Adalet bir gün bu raporları hazırlayanlara da lazım olacak.  Makbule Özer’i cezaevine göndermek demek, onun yaşamını riske atmaktır. Bu hukuksuzluğa derhal son verilmelidir. Hak ve adalet mücadelesi veren kadınları, Makbule Özer için dayanışmaya çağırıyoruz. Makbule anaya bu zulmü yaşatmaya çalışanlara karşı hep birlikte ses olalım, engel olalım” çağrısında bulundu. 
 
'HEKİMLERİN YANINDAYIZ' 
 
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına değinen Türkoğlu, “Verilen skandal karar, kayyım darbesinin devam ettiğinin son göstergesidir. Alelacele merkez yürütme kurulu üyelerinin yerine Konya, Malatya, Erzurum, Samsun ve Denizli Tabip Odası başkanları geçici olarak atanması da bunun somut örneğidir. TTB iktidarın sağlığını değil; iktidarın savaş ve şiddet politikalarına karşı halkın sağlığını, toplumun sağlığını, kadınların sağlığını savunduğu için hedef alınmıştır. AKP-MHP faşizminin işlediği insanlık suçlarının yarattığı tahribatı teşhir ettiği için hedef alınmıştır. Dün olduğu gibi bugün de söylüyoruz. Ne kayyım rejiminiz ne sindirme politikalarınız gerçeklerin üzerini örtemeyecek. TTB Merkezi Konseyi’nde yer alan, kadınlar başta olmak üzere halkın sağlığını, toplumun sağlığını savunan hekimlerin onurlu mücadelesi biz kadınların da mücadelesidir. Şebnem Korur Fincancı ve yol arkadaşları hekimlerin yanındayız” diye belirtti. 
 
BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ
 
Türkoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Hepinizin bildiği gibi 2024 yılı için hazırlanan ve komisyon aşaması tamamlanan bir bütçe dönemindeyiz. Her zaman olduğu gibi bu yıl da halkın, kadınların gündeminden bihaber, kapalı kapılar arkasında erkekler tarafından hazırlanan bir bütçe ile karşı karşıyayız. Komisyon aşamasında olduğu gibi genel kurul aşamasında en güçlü kadın muhalefetini gerçekleştireceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü bu bütçe; haklarımızı ve özgürlüklerimizi gasp eden bir bütçedir. Her bir kalemi kadın düşmanlığı üzerinden kurulmuş bir bütçedir. Her bir kalemi Kürt düşmanlığı, halk düşmanlığı, işçi, emekçi düşmanlığı üzerinden kurulmuş bir bütçedir. Bu iktidarın bakanları utanmadan, sıkılmadan gelip komisyonda ballandıra ballandıra geçmiş bir yıl içinde bu düşmanlığı nasıl yaptıklarına dair faaliyet sundular. Bizler açısından komisyonda bakanlar tarafından yapılan her bir sunum, her bir faaliyet, her bir bütçe teklifi kadına karşı işlenen suçların teşhiri olmuştur. Savaşa ayırdıkları bütçe ile kadınların boğazından, sofrasından nasıl çaldıklarını ve bundan sonra nasıl çalacaklarını ortaya koydular. Dağları, ormanları, ağaçları doğayı nasıl katlettiklerini ve bundan sonra nasıl katledeceklerinin resmini çizdiler.
 
BAKANLIĞIN KADIN YOKSULLUĞUNU GİDERME DERDİ YOK
 
Türkiye’de 12 milyon kadın bakım emeğinden dolayı çalışma hayatına dahil olamıyor. Adından kadının çıkarıldığı bakanlığın bütçesindeki başlıklar ve bu başlıklara kalem kalem ayrılan bütçe bu iktidarın da, bu bakanlığın da utancıdır. Kadına yönelik şiddetle mücadeleden sorumlu bir bakanlık. Biz tanımlamıyoruz, bu bakanlık kendi görev sorumluluğunu bu şekilde tanımlıyor. Ancak gelin görün ki uygulamalar, politikalar ve sonuç bambaşka bir şekilde ilerliyor. DİSK Genel İş’in 2023 ‘Kadın Emeği’ raporundaki tespitler bunun en açık göstergesidir. Evet, bu raporların verilerini kullanıyoruz. Çünkü bakanlık kadın yoksulluğu verilerini açıklamıyor, çünkü veri yok. Bakanlığın kadın yoksulluğunu giderme gibi bir derdi yok. O yüzden bizler sendikaların, kadın örgütlerinin emeği ile hazırlanan raporlardan tablonun sadece bir kısmını görebiliyoruz. DİSK Genel İş Kadın Emeği raporuna göre; Türkiye geneli kadın istihdamı halen erkek istihdamının yarısı kadardır. Ve son 5 yılda kadın istihdamı sadece 1,9 puan artabilmiştir. Türkiye’de 12 milyon kadın; bakım emeği, ‘ailevi’ ve kişisel sebeplerden ötürü çalışma hayatına dahil olamıyor. Çalışan kadınların ise yüzde 32,5’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 3,3 milyon kadın sosyal güvenceden yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Eşini kaybetmiş ve hiçbir geliri olmayan kadınlara bin TL reva görülürken kendi yandaşlarına, bürokratlarına 5 yerden maaş bağlanıyor. Hasta, engelli, yaşlı ve çocuk bakımını üstlenmek zorunda kalmış kadınlara 5 bin 98 TL’yi reva görülürken halkın bütçesiyle bu ülkede ‘bir adam ve ailesi’  her gün lüks ve şatafat içinde saraylarda özel besleniyor.
 
KADINLARIN BÜTÇEYE İSYANI VAR
 
Kadına reva görülen tablo budur işte. Hal böyleyken hiç kimse kadınlardan bu bütçeye olur bekleyemez. Bu bütçeye kadınların oluru yok isyanı var diyoruz. Bir daha söylüyoruz;  bu bakanlığın adı kadını değil ‘aileyi koruma’ bakanlığıdır. Kadına yönelik şiddeti önlemek değil kadını şiddet gördüğü ailenin içerisinde hapsetme bakanlığıdır. Kadın emeğinin sömürüsüne karşı değil, kadını kamusal alanın dışına itme bakanlığıdır. Kadınların haklarına ve kazanımlarına göz dikme bakanlığıdır.  Ne hasta bezinden ne ilaç fiyatlarından ne de kadının yaşadığı yoksulluktan, yoksunluktan haberi olmayan, bu şiddeti görmeyen, bu şiddeti pekiştiren, cezasızlık politikaları ile kadın cinayetlerini meşrulaştıran, bir iktidar, bir bakanlık kadınları temsil edemez. Kadınlar adına söz kuramaz, bütçe oluşturamaz. Zaman, aşımızdan, ekmeğimizden, soframızdan, emeğimizden çalarak kadın yoksulluğunu meşrulaştıran bu bütçeye karşı sesimizi isyanımızı daha fazla büyütme zamanıdır. Kadın Bakanlığımızı kuracak söz ve karar yetkisi kadınlarındır diyeceğimiz, bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Bunun için örgütlenmeye ve birbirimizin yaşamlarına sahip çıkmaya, dayanışmaya devam ediyoruz.
 
10 AYDA 287 KADIN KATLEDİLDİ
 
Bizler bu iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadele gibi bir derdinin olmadığını defalarca kez söyledik. 10 ayda 287 kadın katledildi. 183 kadın ‘şüpheli bir şekilde’ yaşamını yitirdi. 13 Kasım’da Ankara Mamak’ta bu iktidarın silah verdiği ve övündüğü bekçilik sisteminin bekçisi tarafından bir kadın katledildi. 25 Kasım’da 3 kadın katledildi. Bu ülkede 25 Kasım’da Samsun’daki KYK yurdunda genç bir kadın yaşamını yitirmiş halde bulundu. Hani şu bozuk asansörlü, denetimsiz genç kadınların yaşamlarını tehlikeye atan KYK yurtlarında oldu bunlar. Zeren Ertaş’ın ölümüne neden olan yurtlarda oldu bunlar. 
 
Tüm bu katliamların karşısında direnen, mücadele yürüten kadınlar da erkek devlet şiddeti ile karşı karşıya kalıyor. Bu şiddet 25 Kasım günü bir kez daha kendini gösterdi. Yasaklamalarla, engellemelerle, gözaltılarla kadınlar sindirilmek susturulmak istendi. Bu havaya söylenmiş bir söz değil. Bu durum kadın mücadelemizden, kadınların isyanından ne kadar korktuklarının en net göstergesidir. 
 
KADIN MÜCADELESİ İKTİDARINIZI SARSMAYA DEVAM EDECEK
 
‘İzahı olmayanın, mizahı olur’ derler ya ben bu korkuyu bir örnekle açıklamak istiyorum. Şırnak’ta 25 Kasım günü pankart açarak yürümek isteyen kadınlar bu iktidarın hedefi oldu. Yürüyüş engellenmek istenirken, kadın yoldaşlarımız durumu protesto etmek amacıyla pankartlarını açarak oturma eylemi gerçekleştirdi. Görüntüyü görmüşsünüzdür, bir kolluk aniden bariyerlerin arasından fırlayarak pankartı çekmeye çalışıyor. Korkusu, kaygısı kadınların eline düşmeden pankartı çekmek. Doğru duydunuz arkadaşlar kolluk pankartı çalmak istedi. Çalarken yaşadığı korku ve kaygı işte bu iktidarın kadın mücadelesinden nasıl korktuğunun resmidir. Biz kadınlar bu korkuyu kaygıyı çok iyi anlıyoruz ve bir kez daha cevap veriyoruz. Korkunun ecele faydası yok. Alışacaksınız, ikna olacaksınız, direnen ve direnerek, özgürleşen kadınların mücadelesi sizin iktidarınızı sarsmaya devam edecek. Erkek devlet şiddetine karşı mücadeleden geri adım atacak tek bir kadın yok. Olmayacak. Kendinizi buna ikna etmenizi tavsiye ediyoruz.
 
KADINA YÖNELİK ŞİDDET GENELGESİ 
 
İktidarın kadına yönelik şiddetle mücadeledeki karnesini, katledilen yaşamlarla açıkladık. Evet, sevgili arkadaşlar; 25 Kasım günü kadınlara saldıran, Diyarbakır’da 65 yaşındaki kadını işkenceyle gözaltına alan, ‘Gülistan Doku nerede?’ sesine kulak tıkayan, İstanbul’da gece yürüyüşüne barikat kuran iktidar utanmadan, sıkılmadan aynı gün bir genelge yayınladı. 25 Kasım genelgesi.  Öncelikle genelgenin içeriğinden bağımsız bir şey söylemek istiyorum. Bir yandan 25 Kasım günü kadına şiddet uygulayan bir iktidar, aynı ‘şiddete sıfır tolerans’ diyerek genelge yayınlamak kadınların aklıyla dalga geçmektir. Kadına yönelik şiddet ve katliamlara karşı mücadeledeki politikaların yetersiz olduğunun tescillenmesidir. Bu ülkede kadına yönelik şiddetle mücadelede isterseniz bin tane genelge yayınlayın. Asıl mesele bunun ne kadar uygulandığıdır. Ne kadar hayata geçirildiğidir. Bizler de bu iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadeledeki karnesini yukarda verilerle ve katledilen yaşamlarla açıklamıştık. O yüzden biz kadınların kadın düşmanı bu iktidardan bir beklentisi yoktur. Deneyimleyerek elde ettiğimiz samimiyetsizliği kadınlar nezdinde bakidir. Bu genelgenin içeriği de bir kez daha bunu göstermiştir.
 
KİRLİ İTTİFAKLARIN TALEPLERİ ESAS ALINIYOR
 
Şiddet uygulayan fail erkeğe öfke kontrol eğitimlerinin verileceği söylenen bir genelge, kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar samimi olabilir. Bunun alt metnini ben size bir kez daha söyleyeyim. ‘Erkektir, öfkelidir, sinirlidir. Şiddet uygularsa dahi meşrudur. Şimdiye kadar cinnet geçirdi, kendisinden boşanmak istediği için sinirlendi, başkasını sevdiği için tahammül edemedi’ gibi söylemlerle kadınları katleden fail erkekleri aklamaktır. Ancak bu şiddeti önlemek için öfke kontrol eğitimleri vereceğiz demektir. Bu genelge şiddet faillerinin talepleri doğrultusunda hazırlanmış bir genelgedir. Cumhur ittifakının kadın kazanımlarını pazarlık konusu yaparak kurmuş olduğu kirli ittifakların talebi doğrultusunda hazırlanmıştır. Amaç kadınları korumak değil, kirli ittifakın ortaklarının taleplerini yerine getirmektir. Dün İstanbul Sözleşmesi, nafaka hakkı; bugün ise ‘töre ve namus cinayetleri’ adı altında işlenen cinayetlerin önüne geçmek için 2006/17 nolu başbakanlık genelgesi ortadan kaldırıldı. Bu genelgenin işlevini genişletmek, en güçlü şekilde uygulamak yerine bir kez daha kadın mücadelesinin bir sonucu olarak yürürlüğe giren genelge yok oldu.
 
KADINLAR ADLİYE KORİDORLARINDA KATLEDİLDİ 
 
Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesinin ismi ve katılımcıları değiştirilmiş. Kurulda kim yok ki her türden bakanlık, bakanlıklara bağlı başkanlık özellikle de kadına, çocuğa yönelik işlenen suçlarda her defasında sessizliğini koruyan Diyanet bile var. Kim yok biliyor musunuz kadına yönelik şiddetle mücadeleden vazgeçmeyen kadın dernekleri, kadın platformları, örgütleri yok. Samimilerse çıkıp bu örgütleri ‘dahil edeceğiz’ desinler. ‘Kentin sivil toplum kuruluşları’ demişler, o kuruluşların hangi kuruluşlar olduğunu tahmin etmekte zor olmayacaktır. Kadın özgürlük mücadelemizin ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi bu genelge ile hedef alınmıştır. Kanıta dayalı politika üretileceği belirtilen genelgenin sahiplerine şu soruyu sormak istiyoruz; Kanıttan kastınız nedir? Bu ülkede kanıtı olan binlerce kadın katledildi. Adliye koridorlarında adalet ararken hedef oldu. Tedbir kararı olmasına rağmen korunamadı. Bunlar kanıtlı olanlar. 
 
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR
 
Peki ya darp raporu alamamışsa, ekonomik şiddete uğramışsa, cinsel şiddete uğramışsa ve bunu kanıtlayacak bir yerde değilse ne olacak? Bu kadın korunmayacak mı? Karakola başvuruya giden kadınları evlerine geri gönderen, darp raporu almaya yönlendirmeyen, işlem yapmayan kolluk bu genelgenin neresindedir? Kadına yönelik şiddetle mücadele kararlılık ister samimiyet ister uygulama ister politika ister. Bu saydıklarımın hiçbiri bu iktidarın ajandasında maalesef ki yoktur.  O yüzden bir kez daha uyarıyoruz. Kadınların haklarına, yaşamlarına, kazanımlarına el uzatmaktan vazgeçin. Bizler var olduğumuz sürece yaşamlarımızı savunmaktan, eşitlikten, özgürlükten yana mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli erkek ittifakınız taleplerini yerine getirmek için hayata geçirdiğiniz genelgeniz değil, İstanbul Sözleşmesi yaşatır.
 
YEREL SEÇİMLER 
 
Sevgili kadınlar, hepinizin bildiği gibi yerel seçimler yaklaşıyor. 2016 yılından beri kadın iradesini gasp eden kayyım rejimine karşı bir kez daha ‘vazgeçmedik, buradayız irademize sahip çıkıyoruz’ demenin zamanıdır. ‘Eşit temsiliyet, eş başkanlık mor çizgimizdir’ ilkemizin etrafından daha fazla kenetlenme vaktidir. Kadınları siyasetin dışına iten karar mekanizmalarında yok sayan erkek egemen iktidara karşı kadın özgürlükçü yerel modelimizle buradayız demek için tüm kadınlara çağrı yapıyoruz. Kadın merkezlerimizi, sığınaklarımızı, çok dilli alo şiddet hattımızı en güçlü şekilde yeniden açmak için, üretim alanlarımızı yeniden oluşturmak için, mor marketler zincirimizi bir kez daha hayata geçirmek için, kadın dostu kentlerimizi yeniden inşa etmek için, kadın dengbej evlerimizi, kadın kütüphanelerimizi, engelsiz yaşam merkezlerimizi yeniden kurmak için, bizleri evlere hapsetme niyetinde olan bu iktidara karşı kentlerin yönetimlerinde yer alarak mücadelemizi büyütelim. 
 
GENÇ KADINLARA ÇAĞRI
 
Bizleri geleceksiz bırakmak isteyen bu iktidara karşı genç kadınlar en çok da çağrımız sizedir; Gelin geleceğiniz, yaşamınız ve kentleriniz için değişimin irade gücü olun. Gelin bir kadın partisi olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisine aday adaylığı başvurusu yapın. Belediye eşbaşkanlıkları, il genel meclis üyeliği ve belediye meclis üyeliklerine başvuru yaparak, kadınların inancı ve kararlılığıyla bu gidişata ‘dur’ diyelim. Her ilimizde il örgütlerinde oluşturduğumuz kadın başvuru komisyonlarımıza başvuruda bulunun. Kentimizi de kendimizi de yönetecek olan biz kadınlarız. Haydi yerelden kazanmaya, umut biziz, çözüm biziz! Jin, jiyan, azadî. Kadın, yaşam, özgürlük.”

Diğer başlıklar

04/12/2023
15:31 Zaman aşımı kararına tepki: Cezasızlık kültürü bir politikaya dönüştürüldü
15:20 Deprem bölgesinde yeniden ilaç katkı payı alınmasına tepki
15:19 'Madenciler kölelik koşullarında çalışıyor'
14:30 75 yaşındaki hasta tutsak Elbi için Meclis’e başvuru
14:06 HEDEP’li 7 genç serbest bırakıldı
13:37 Riha'da 'Göç ve gönüllü geri dönüşüm sorunu' paneli
13:10 Vartinis Davası zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü
12:43 Direnişteki işçilere jandarma saldırısı: 2 gözaltı
12:35 HEDEP İzmir İl Örgütü kongreye gidiyor
11:58 Tecride karşı Adalet Nöbeti başladı
11:45 MHP'li isimden gazeteci İdil'e tehdit
11:14 Tanzanya’da sel ve toprak kayması: 47 ölü, 85 yaralı
11:12 HEDEP Sözcüsü: Türkiye’nin her yerinde aday çıkarma eğilimi ortaya çıktı
11:08 Gemlik'te 5.1 büyüklüğünde deprem
10:45 ENAG ve TÜİK enflasyon verilerini açıkladı
10:23 Basın örgütleri: Tutsak 3 gazeteciye özgürlük
10:14 Gazeteci Abdurrahman Gök: Ellerim kelepçeli ama vicdanım hür olacak
09:55 Tutsak Atak: Halkımız açlık grevine sahip çıkmalı
09:41 Ölüm döşeğinde tahliye edilen Tanhan hayatını kaybetti
09:28 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi 8’inci gününde
09:21 Açlık grevindeki tutsağın ablası: Saldırıya uğradı, her yeri mosmor
09:17 Gazeteci Gök 1800'lü yıllarda yazılan kitaptan yargılanıyor!
09:10 Polislerin kolunu kırdığı avukat yaşananları anlattı
09:09 'Halk iradesini tanımayanlara sandıkta cevap vereceğiz'
09:05 Yeter: Tecride karşı çıkmak adalet ve özgürlük talep etmektir
09:00 04 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:30 Rojnews editöründen 41 gündür haber yok
03/12/2023
19:21 HEDEP'in seçim süreci kararları yarın açıklanacak
18:38 Kadın heyeti Kurdistan Komünist Partili kadınlarla görüştü
18:03 Misirc’de 30 yıllık 2 tutsağa kitlesel karşılama
18:01 HEDEP’li gençler darp edilerek gözaltına alındı
17:18 İşçi Emekçi Birliği’nden İzmir’de eylem
17:07 Muğla'da 'adalet ve demokrasi' yürüyüşü
17:00 İhlallere karşı çıkan tutsaklara hücre cezası
16:57 Direnişteki Özak işçilerinden 'mutlaka kazanacağız' mesajı
16:42 Amedspor ligdeki ilk yenilgisini aldı
16:33 Kürt Araştırmaları Derneği'nin yeni eşbaşkanları belli oldu
16:31 Kerboran’da ev baskınları: 1 gözaltı
16:22 Türk-İş: Asgari ücrette pazarlığı 14 bin liradan açacağız
15:49 Ömer Öcalan: Tutsakların sesini yükseltmeliyiz
15:00 HEDEP Gençlik Meclisi’nden Adana’da buluşma
14:51 Amed’te seyir halindeki yolcu otobüsü alev aldı
14:46 Makbule Özer'in durumu yarın netleşecek
14:36 Kerboran’da polis ablukasına alınan araçta patlama
14:12 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri hasta tutsaklara adandı
14:10 Türk: Mücadelemiz özgürlük mücadelesidir
Aydeniz: Tecrit kırılmadan özgürlük gelmez
14:00 Cenazesi kutuda verilen Azad Satılmış’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:42 Hasta tutsaklar raporu: Durumları ağırlaşıyor
13:30 Birlikte tutuklanan Yüksekbağ ve Okalı 30 yıl sonra tahliye oldu
13:28 Çalışan emeklilere ödeme Meclis’te görüşülecek
13:12 İmralı tecridi Norveç Parlamentosu gündeminde: CPT raporunu yayınlamalı
12:26 Hatimoğulları: Engelliler için istihdam kotası yüzde 10 olmalı
11:47 Tecrit Bülteni’nin 3'üncü sayısı çıktı
11:46 Mûş'ta ev baskınları: 1 genç gözaltına alındı
11:37 ÖHD: Tecridi sonlandırın, tutsakların taleplerini karşılayın
11:00 Özgür Ülke anması: Hakikatten beslenenler yok olmaz
10:46 Tutsak 3 gazeteci için 3 kentte açıklama yapılacak
10:38 HEDEP MYK’si önemli gündemlerle toplandı
10:31 Emekçilerin talebi: Katılımcı ve demokratik bir bütçe
10:18 Alıkonulan Rojnews editöründen 40 gündür haber alınamıyor
10:18 Jin 'Afetler de partiyarkaya dahil' kapağıyla yayında
09:58 Eren: İmralı’da hak ve özgürlükler kısıtlanıyor
09:47 Tutsakların 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' eylemi 7’nci gününde
09:46 HEDEP yerel seçimlerde nasıl bir strateji izleyecek?
09:12 Bir suç örgütü yöneticisi daha İstanbul'da yakalandı
09:11 Uyuşturucu ve fuhuşa sürüklenen kardeşinden haber alamıyor
09:10 'Açlık grevi toplumsal tüm dinamiklere bir mesajdır'
09:09 Usulsüzlüğe karşı çıkınca görev yeri değiştirildi
09:07 'Gazetecilik yaptın' davaları başlıyor: Amasız fakatsız dayanışmaya
09:04 Üniversite öğrencileri yurt, yemek ve ulaşım sorunlarıyla boğuşuyor
09:00 3 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
02/12/2023
22:19 Ordu’da inşaattan düşen işçi hayatını kaybetti
20:32 İsrail saldırıları sürüyor: 300 ölü ve yaralı enkaz altından çıkarıldı
20:11 Filipinler’de 7.6 büyüklüğünde deprem
20:04 HEDEP'ten Keçiören’de halk toplantısı: Yeni bir yaşamı birlikte kuralım
19:42 İzmir Kadın Platformu: Makbule Özer için verilen karar geri alınsın
18:18 ANKA-DER’den Kürt Aydını Xelîl Xeyalî için söyleşi
17:32 Kadınlar ‘Dörtte dört, kadın sanat’ atölyesinde bir araya geldi
16:46 AKP'li vekille görüşmek isteyen işçilere polis engel oldu
16:14 HEDEP MYK’si yarın kritik gündemlerle toplanacak
15:47 DFG Kasım ayı raporu: 51 davada 93 gazeteci yargılandı
15:10 KESK’in Kartal mitingi: Sermayeye değil, halka bütçe
14:54 ‘TTB’nin seçilmiş yönetimine yargı eliyle darbe yapıldı’
14:52 'Tahliyesi engellenen 31 yıllık tutsak Akbaba tedavi edilmiyor'
14:48 Çevirmen: ATK, diyalize giren hasta tutsağa ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi
14:30 HEDEP Milletvekili Ömer Öcalan: Kürtlerin gözü İmralı'da
14:28 Ağabeyi gözaltında çığlıklarını duydu, 29 yıldır akıbeti bilinmiyor
14:14 İHD Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
14:12 KESK'ten halktan ve emekten yana bütçe talebi
14:06 AP Türkiye Raportörü: Cumartesi Annelerini savunmak insan haklarını savunmaktır
13:50 Açlık grevindeki tutsaklardan mesaj: Savaş politikalarına 'hayır' deme zamanı
13:42 Marînos bölgesinde yaşamını yitiren Özbey toprağa verildi
13:40 KESK bölge mitingi: Savaşa değil halka bütçe istiyoruz
13:06 HEDEP’ten Mêrdîn kongresine katılım çağrısı
13:00 81 yaşındaki Özer için çağrı: ATK süreci yeniden başlatılsın
12:58 Cenazesi karton kutuda teslim edilen Elçiçek için yürüdüler
12:23 Ekoloji Derneği yarın 'Takas Pazarı' etkinliği düzenleyecek
11:40 30 yıllık tutsak Yüksekbağ tahliye oldu
11:25 Gözaltına alınanlardan 50’den fazla kişi tutuklandı
10:33 Dilan Kortak cinayetinde 8 yıldır sonuç yok
10:20 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden 39 gündür haber alınamıyor
10:17 İsrail’den Suriye’ye hava saldırısı
10:13 Kızının cenazesi kutuda teslim edilen anne: Üzgünüm ama bize güçleri yetmeyecek
09:53 Tutsaklar açlık grevini sürdürüyor
09:18 Küçükbalaban: Tecrit devam ederse toplumsal gerilimler yaşanabilir
09:16 Kayyım Devegeçidi Piknik Alanını bedelsiz devretti
09:15 Özgür Ülke 29 yıl önce bombalandı: Bu ateş sınırları da aştı
09:10 Siyasetçilerden açlık grevi için 'ses olma' çağrısı
09:08 Tutsakların eylemi 6'ncı gününde: Talepleri talebimizdir
09:05 Êlih kayyımı aynı şirkete 2 yılda 34 milyon TL’lik 3 ihale verdi
09:03 Polisin katlettiği Eser’in avukatı: Gerekli ceza verilmedi
09:01 MLSA Eş Direktörü Ok: Gazetecileri savunalım
09:00 02 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:58 Evrensel'in yeni Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal
00:06 Qendîl’in Bokrîskan köyüne saldırı
01/12/2023
23:02 Filistin Sağlık Bakanlığı: 178 kişi hayatını kaybetti
22:09 Ankara'da 'İçeride Dışarıda' sergisi başladı
21:39 Hasta tutsak Tanhan'ın eşi hastaneye kaldırıldı
20:28 Amed Barosu üyesi avukata polis saldırısı
20:16 Êlih’te 30 yıllık tutsağa kitlesel karşılama
20:12 İstinaf 5 yaşındaki Efe'yi ezen polisin beraat kararını bozdu
19:48 Menteşe Yurttaş İnisiyatifi: Muğla halkı seçeneksiz değil
19:39 Şenyaşarlar katliamının ‘konuşmayan tanığı’ AKP’den aday adayı
18:11 Ateşkes sona erdi: 109 Filistinli öldürüldü
17:58 Bakırhan Gever’de: Yerel seçimlerde halk adayını seçecek
17:54 İzmir'de 4 tutuklama
17:48 30 yıllık tutsak Uçar tahliye oldu: Buruk sevinç yaşıyorum
17:42 Hemşireye cinsel saldırıda bulunan doktorun davası görüldü
17:29 Yerel seçimlerde adaylık için istifa süreci sona erdi
16:59 ‘Çatışmalı ortam çocuklarda büyük tahribata yol açıyor’
16:55 Kobanê Davası: Süleyman Şah operasyonu için bilgi talebi
16:09 Barış Nöbeti eylemlerinde ‘tecride son verin’ çağrısı
16:03 Mahkemenin görevden alma kararına tepki: TTB'nin yanındayız
15:43 Hacettepe Üniversitesi’nde sağlık emekçilerinin sorunları artıyor
15:35 Demokratik Modernite davasında mütalaa hazırlanacak
15:27 15 yaşındaki çocuğu arama çalışmaları 5’inci gününde
15:24 DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: Artık rakamların peşinde koşmayacağız
14:59 HEDEP Makbule Özer için İHİK'e başvurdu
14:53 Hatay Barosundan avukata saldırıya protesto
14:04 Türkdoğan: Kürt sorununda çözümsüzlüğün bedeli 4 trilyon dolar
14:03 Asgari ücret görüşmeleri 11 Aralık'a ertelendi
14:02 Kardeşinin cenazesine katılmak isteyen tutsaktan 135 bin TL istendi
13:42 Yüzde 90 engelli tutsak Abdullah Öcalan için açlık grevinde
13:40 Nisêbîn'de gözaltına alınanlar Mûş'a sevk edildi
13:38 Emekliler bütçe taleplerini duyurdu
13:36 Elçiçek'in cenazesi karton kutu içinde ailesine teslim edildi
13:01 Newroz Tertip Komitesi’ne açılan dava ertelendi
12:44 81 yaşındaki Özer hakkında ATK’den bir yılda iki ayrı rapor
12:05 Direnişteki işçilere jandarma barikatı
12:00 Bakırhan: Kürdü reddeden bu topraklarda muhakkak kaybedecek