Tuncel: Kürtlersiz ikinci cumhuriyetin kuruluşu mümkün değil

img
ANKARA - Kobanê Davası’nda savunmasını bitiren DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “AKP Kürt halkının nerede olursa olsun statü elde etmesini ve varlığını sürdürmesini engellemek için çabalıyor. İkinci cumhuriyet Kürtler olmadan kurulmak isteniyor ancak tarihsel gerçeklik bunun mümkün olmayacağını göstermiştir” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası,  Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti. Sincan Cezaevi Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya Sincan Kapalı Kadın Cezaevi’nde tutulan bir kısım siyasetçi hazır bulundu. Bir kısım siyasetçi de mazeret bildirerek katılmadı. 
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in savunmasını sürdürdü. Yakın dönem Türkiye tarihiyle savunmasına devam eden Tuncel, “12 Eylül Darbesinin Türk-İslam sentezini benimsemesi siyah ve beyaz Türk faşizminden farklı olarak yeşil Türk faşizmini geliştirmiştir. Rusya’da yaşanan gelişmelerden dolayı, İslam ülkelerinin demokrasi ve sosyalizme geçmesini engellemek amacıyla ABD tarafından geliştirilmiş ve desteklenmiştir. İngiltere’deki başat rol bu süreçte ABD’ye geçmiş ve Ortadoğu üzerinde etkili olan güç olmuştur. Ortadoğu’da gelişen siyasi İslamcı hareket kapitalizmden bağımsız değildir. Temel hedefi İslam kültürünün yaygın yaşandığı yerde demokratikleşmeyi ve gelişmeyi engellemektir. İslam hegemonik güçlerin paylaşımlarına hizmet etmek ve çıkarlar için kullanılan bir araç haline getirilmiştir. AKP’nin cemaatlerle kurduğu ilişki artmış, bu kişilere mevkiler verilerek, İslam devletin tekeline sokulmuştur. Diyanetin bu dosyadaki rolü gibi, Müslümanları kimlik üzerinden ayrıştırmıştır, Müslüman Kürtlere karşı yaptığı pervasızlık ve kendini taraf halini getirmesi buna örnektir” diye belirtti. 
 
‘ABD, ERDOĞAN’I BAŞA GETİRDİ’
 
Erdoğan’ın ABD tarafından devreye konulmaya çalışılan “ılımlı İslam projesi” eksenli siyaset alanına sokulduğunu söyleyen Tuncel, AKP’nin çıkış sürecini şöyle aktardı: “İslami hareketler 1970’lerden sonra iktidarda yer almaya başlar. 1970’lere gelindiğinde ABD ve temelde uluslararası güçler artık ırkçı faşist tutuma ihtiyaç duymuyor ve ılımlı İslam projesini geliştiriyor. Buna ihtiyaçları vardı ki keza Erdoğan’ın siyasete girmesi de ancak ılımlı İslam projesiyle olmuştur. Bir kurgunun ürünüdür. AKP’nin çıkışı sanıldığı gibi 2002 değildir, bu süreç 12 Eylül döneminde başlamıştır. Beyaz Türklük fikri uluslararası güçler tarafından artık ihtiyaç duyulan bir yapı olmaktan çıkmış ve ılımlı İslam planı geliştirilmiştir. Ortadoğu’ya müdahale edecek yeni bir modele ihtiyaç duyuluyordu.  Kürdistan’da,  Kürt demokratik siyaseti örgütlenmeye başlamış ve beyaz Türkücülük artık işe yaramamaktadır. Ilımlı İslam projesini harekete geçirmek için ABD, Erbakanı tasfiye etmiş ve Tayyip Erdoğan’ı başa getirmiştir.”
 
MHP’NİN FETÖ KADROLARINA YERLEŞMESİ
 
Tuncel, savunmasının devamında şunları aktardı: “Kürt kültürel kimliğine müdahale için İslam’ın rolü çokça kullanılmıştır. Kürt sorunun çözümsüz bırakılması için başta ABD ve uluslararası güçler olmak üzere İslam’ı barındıran Yeşil Türklük daha kullanışlı olmuştur. Ilımlı İslam’ın geliştirilmeye çalışıldığı dönemde siyah Türklüğün temsilcisi olan MHP buna sert karşı çıkışlar yapmıştır. Bugün MHP son dönemde AKP ile ittifak olsa da daha öncesinde AKP’ye karşı çok sert açıklamaları vardı şimdi ise çıkar birliği içerisindeler. Çünkü cemaatçilerin tasfiyesi ile birlikte AKP kendi kadrolarını yetiştiremediği için MHP ve diğer tarikat kadrolarından devşirmeleri kurumlara yerleştirdi.  Bakıldığında AKP’nin iktidarda kalmasının tek nedeni toplumun talebinden çok ABD ve uluslararası güçlerin isteği doğrultusundadır. 14- 28 Mayıs seçim sonuçları da bu göstermiştir.
 
İKTİDARDA KALABİLMEK İÇİN ANAYASA İSTİYORLAR
 
AKP’nin iktidara gelmesiyle beyaz Türklük yerini ılımlı İslam projesine bıraktı. Bu projesinin kurumsallaşması için AKP’nin anayasa talebi var. Bu süreçte devleti ele geçirme aşaması başlamıştır fakat AKP tam anlamıyla devleti fethedememiştir. Bugün her fırsatta anayasa tartışmalarını gündeme getirmesinin nedeni de budur. Kendini henüz kurumsallaştıramamıştır ve iktidarda kalabilmelerini sağlayacak olan kurumsallaşmadır. Bugün Türkiye’de yaşanan sistem krizine bu gerçeklikle bakmak daha anlaşılır olacaktır. Son süreçte yaşanan hukuki krizlere bakıldığında, AİHM kararlarının uygulanmaması,  Can Atalay, Yargıtay, kendi anayasasını kurma fırsatı olarak kullanmaya çalışsa da başarılı olamamış ve destek bulamamıştır.
 
ULUS-DEVLET EKSENLİ TÜRKLÜK KİMLİĞİ
 
Ilımlı İslam içerisinde Türklük kimliğini ve varlığını koruyor ve yeni Fetöcü kontralar devreye sokuluyor. AKP öncülüğünde gelişen yeni ideolojide ulus devlet eksenli Türklük kimliği de varlığını korumuştur. Yine Ergenokoncuların AKP ile kurduğu ilişki çok dikkat çekicidir, şimdi birbirlerine sarılmalarını nedeni ortak Kürt düşmanlığıdır. Yıllarca ‘Türkiye’de şeriat var’ dediler bütün bu yaklaşımlardan vaz mı geçtiler, elbette hayır ama mesele Kürt olunca ortaklaşıyorlar. AKP, kendi döneminde CHP-ordu ilişkisini aşarak ılımlı İslam ile ordu arasında kendisi ilişki geliştirmiş ve Fetöcüleri orduya yerleştirmiştir. Kürtlere yönelik saldırılar artık ülkücü kontralar yerine Fettulah Gülenci ABD tarafından kullanılan yeşil kontralar tarafından yürütülmüş, devletin tüm hücrelerine sızarak paralel devlet olarak ortaya çıkmışlardır. Bunun ordu dışında diğer bir alanı da yargı alanıydı. Kürtlere karşı tasfiye politikalarında önemli rol oynadılar. KCK yargılanmaları ve DTP’nin kapatılması buna örnektir.
 
AKP’NİN DERDİ ÇÖZÜM DEĞİLDİ
 
ABD ile 5 Kasım 2007’de gizli kapılar ardında yapılan Washington protokolünde Kürtlere yönelik tasfiye planları başarılı olamamıştır ve daha planlı ve programlı bir yok etme programı devreye sokulmuştur. Kürtlere karşı inkar imha politikasının ikinci aşamasını oluşturan AKP, Kürtleri yer aldığı tüm kurumları, yapıları, siyasetçileri hedef almış ve bunları meşrulaştırmak için ‘biz teröristlerle savaşıyoruz, Kürtler bizim kardeşimizdir’ sahteliği eşliğinde bazı Kürt insanları bir araya getirerek kendi kurumlarına yerleştirmiştir. Tüm bu yok etmelere planlarına rağmen Kürtlerin direnişine karşı ve mücadelesine direnemeyen AKP iktidarı çözüm ve müzakere sürecini başlatmak zorunda kalmıştır. Fakat başlatılan çözüm sürecini tasfiye ve imha yolu olarak kullandığı ortaya çıkmıştır. Bizim özyönetim dediğimiz sizin ise hendek-barikat dediğiniz dönemde bir devlet planı olarak baş göstermiştir. AKP’nin çözüm sürecini bitirme nedeni istediği çıkarı ve yararı elde edememesidir. Çözüm sürecine baktığımızda Türkiye halkı da umutluydu, herkes gülüyor ve ifade özgürlüğünü kullanıyordu. Türkiye halkları şölen havasındayken şimdi herkes konuşmaktan korkuyor. AKP’nin derdinin çözüm olmadığı böylelikle anlaşılmıştır. 
 
ULUSLARARASI GÜÇLER SESSİZ KALMIŞTIR
 
AKP’nin her fırsatta söz ettiği, sözde demokratik açılımlar kültürel soykırım çalışmalarını gizlemek için kullanılmıştır. Kurslar, TRT 6 bu kültürel soykırımın üstünün örtülmesi için atılan adımlardı. Kendi savaş politikasını gizlemenin araçları olarak kullanmıştır. Rojava’ya baktığımızda bugün savaş devam ediyor ve kendini asla işgalci olarak görmüyor. Uluslararası kurumlara sunulan tüm raporlarda Türkiye’nin işgalci olduğuna değiniliyor. Bugün Türkiye’de siyaset yapan hiç kimse Türkiye’nin yaptığı özel savaş politikalarını üstlenmemiş ve konuşmamıştır. AKP 90’lı yıllarda yanlış yaptığını söyleyerek OHAL’i kaldırdık diyor fakat şuan OHAL’i kendisi devreye koymuştur. Kürtlere karşı kültürel soykırım sermayenin kısa çıkarlarına kurban edilmiş ve uluslararası güçler buna sessiz kalmıştır. 
 
AKP, YEŞİL TÜRK FAŞİZMİ PARTİSİDİR
 
AKP’nin 2011 seçimlerinden itibaren Hitler ile aynı çizgide. AKP’nin iktidara taşınması cumhuriyetin kuruluşu kadar önemli bir süreçtir. Merkezi ulus devlet partisi ve stratejik bir yeşil Türk faşizmi partisidir. AKP 2011 seçimlerinden itibaren Hitler'in iktidara gelmesiyle benzer bir yol izlemiştir. Yeşil Türkçülüğü güvenceye almak için her fırsatta anayasa talep etmekte. Muhalefet üzerinde yoğun bir denetim uygulamakta, parlamento yetkilerini kısıtlayarak, OHAL kararnameleri çıkararak yargıya ve anayasaya müdahale etmektedir. AKP hegemonyası Kürt varlığını ortadan kaldırmak için siyah Türk faşizmine yeni taktik ve manevralar ekleyerek bu projeyi geliştirmiş, bu minvalde terörle mücadele kanunu çıkarmış ve Kürtlerin seçme seçilme hakkından tutalım örgütlü mücadelesini engellemeye  kadar çok geniş bir alanda kullanılmıştır. Bunu yaparken işbirlikçi sermaye, medya ve kurduğu sivil toplumla ‘bizim Kürtlerle sorunumuz yok, terörle mücadele ediyoruz’ yalanını yaygınlaştırarak Türk toplumunu kandırmaya çalışmaktadır. 
 
SUÇ OLMAYAN BİR ŞEYDEN YARGILAMA YAPILAMAZ
 
Kürtler hala bir çözüm umudu içerisindeyken bu umudu kıran ve engelleyen kim? Hala bu davayı konuşuyorlar. Bağırıp çağırıyorlar, masumiyet kararnamesi diye bir şey kalmamış bu ülkede Tayyip Erdoğan seçim sonrası ‘idam idam’ sloganları attırıyor, adamları da Mecliste bağırıyor. Neden burada Davutoğlu yargılanmıyor da ben yargılanıyorum. Dinlensin dedik taraf olarak, bu talebimizi dahi kabul etmediniz. O dönem çözüm süreci vardı PYD eşbaşkanları gelip Kahire’de görüşmelere katıldılar. Bizzat sizin anayasanızın 38. Maddesi ‘o dönem suç olmayan bir şeyden yargılama yapılamaz’ diyor 6 yıl sonra konuştuk diye yargılanıyoruz. Nedir, panele katıldık, kadın direnişini konuştuk, Kürt kadınlarını, Rojava’yı konuştuk. Size söyleyeyim sadece burada konuşmadım dünyanın dört bir yanında, ülkelerde Kürt kadınlarının mücadelesini konuştuk ve ayakta alkışlandık.  Ahmet Altun yeterince çalışmamış, çalışsa çok daha fazla konuşmalarımızı bulurdu.
 
CUMHURİYETİN KURULUŞU KÜRTLERSİZ MÜMKÜN DEĞİL 
 
AKP’nin dış politikasının temelini de Kürt karşıtlığı oluşturmaktadır. AKP Kürt halkının nerede olursa olsun statü elde etmesini ve varlığını sürdürmesini engellemek için çabalıyor. Cihatçı çetelerle ilişki kurmuş ve Kürtlere karşı onları desteklemiştir nitekim bu davanın konusu da budur. Günümüz gerçekliğinde Kürtler varlıklarını korumaya çalışıyor. Türkiye’nin ilk yıllarında Osmanlı’dan devraldığı beyaz Türk faşizmi geliştirilerek soykırıma dönüştürülmüştür. Kürtler 200 yıldır bu politikalara karşı dilini, kimliğini, kültürünü korumuştur. İkinci cumhuriyet Kürtler olmadan kurulmak isteniyor ancak tarihsel gerçeklik bunun mümkün olmayacağını göstermiştir. Kürtler partilerinin kapatılmasına, yöneticilerinin katledilmesine, soykırıma uğratılmalarına rağmen demokratik parlamento zemininden şimdilik vazgeçmiyorlar. Şimdilik. Geçmişten günümüze kurulan tüm partilerimizin programlarında Kürt sorunun demokratik çerçevede çözüleceğine inanılmaktadır ve demokratik anayasa vurgusu bulunmaktadır.”
 
AKP’NİN VERDİĞİ ÖNERGEYİ HATIRLATTI
 
Davanın “yargılama konusunun esasında “çözüm” adı altında yürütülen süreç olduğunu ifade eden Tuncel, “çözüm süreci” için AKP’li vekillerin o dönemde verdiği Meclis araştırma önergelerini okudu. Tuncel, önergelerde AKP’li vekillerin “sorunun askeri olarak çözülemeyeceği”, “askeri harcamaların getirdiği ekonomik yük”, “toplumsal barış talebi” ifadelerine dikkati çekti. “Çözüm sürecinde” birçok aydının ve demokrasi güçlerinin katıldığı barış konferansının sonuç bildirgesini ve alınan kararları aktaran Tuncel, “Biz bütün barış taleplerini  konuştuk ve değerlendirdik. Süreci nasıl ilerletebiliriz ve geliştirebiliriz diye çalıştık fakat iktidar tüm süreci başka bir yere evriltti. 6-8 Ekim’in hemen ardından ikinci bir konferans daha gerçekleştirdik. Onun sonuç bildirgesini de okumak istiyorum çünkü davaya konu olan bu konferans” dedi. 
 
‘KEŞKE DAHA ÇOK KONUŞSAYDIM’
 
Konferans sonuç bildirgelerini paylaşmasının ardından Tuncel, şöyle devam etti: “Dört gündür anlatmaya çalıştığım Türkiye’nin cihatçı grupları desteklediği süreçte sadece HDP değil birçok kurum savaşın durması için çağrı yapmıştır. Siz şimdi tüm bu sorumluluğu HDP’ye atıyor, iktidarın ölümlerdeki sorumluluğunu görmezden geliyorsunuz. Biz çözüm sürecini sonuca ulaştırmak için birçok çalışma yaptık, bunu AKP’ye dahi bırakmadık. Ne yazık ki gelinen aşamada daha çok çatışma, savaş ve ölüm karşımıza çıkıyor. biz değişmedik, değişen AKP iktidarıdır. Hakkımda yer alan iddialara ilişkin de birkaç şey söylemek istiyorum. Hepimizi kadro olarak nitelendiriyorsunuz ve bunun üzerinden ceza vermeye çalışıyorsunuz. Birçok dosyam birleştirilmiş ve hepsi konuşmalarımdır. Hakkari meselesini zaten dün aktarmıştım. Siz iftira atıyorsunuz, kanıtlamamızı istiyorsunuz. Yine Malatya dosyasında PKK’ye ders vermiş deniliyor; kim vermiş, ne zaman, nerede bilgisi yok, Sebahat diyor ama siz oraya kalkıp Tuncel’i eklemişsiniz. Ben milletvekiliyim, HTS kayıtlarını çıkarın demiştik ama araştırmayı dahi kabul etmediniz çünkü etseydiniz gerçek ortaya çıkacaktı. ‘Çamur at izi kalsın’ zihniyetiyle gizli tanık iftiralarıyla dosya hazırlamışsınız. Bizim talep ettiğimiz delilleri getirmediniz, kendiniz için suç icat edip ardından delil yaratmak istediniz. Yaptığım çalışmaları ve konuşmaları sunuyorsunuz, hepsinin arkasındayım, hatta az konuşmuşum keşke daha fazla konuşsaydım belki Türkiye’de bir şeyler değişirdi. 
 
DEVLETİN KÜRT HALKINA ÖZÜR BORCU VARDIR
 
Yine savcı Bey 9 tane tapeyi almış ve Ankara’de genel merkezimizde yaptığımız kadın meclisi toplantısını koymuş. Bunların hepsi yasaldır ve açıktır. İllegal tek bir hareket yok. Fetöcüler dinlemiş, ‘belki bir şey çıkar, bir şey buluruz diyerek’ konuşmaları dinlemişler. 
Yaptığımız her şey yasal, kadın özgürlükçü ve özgün mücadelemiz ortadadır. Yaptığımız eleştiri ve özeleştiri bizim örgütlenme hakkımız ve programımızdır. Sizin, bizim parti çalışmalarımızı, çalışma biçimimizi kriminalize etmeniz suçtur ve tümünü reddediyorum. En az bir haber 5 kere iddianamede geçiyor. Sayfa doldurmak ve büyük suçmuş gibi algı yaratmaya çalışmak için bilinçli olarak Savcı bunu koymuş.Tüm bu değerlendirmeleri halkımıza karşı sorumluluğum gereği yaptım. Siyasi mahkemeniz için değil, adil bir yargılama yapmayacağınızı hepimiz biliyoruz. 
 
MUTLAKA KAZANACAĞIZ
 
Çok düşündüm size karşı savunma yapıp yapmamayı fakat halkıma karşı sorumluluk gereği bu savunmayı yaptım. Son olarak, 2005 yılında devletin tarihle yüzleşmesi için özür dilemesine ilişkin bir dilekçem vardı. Şimdi bu Kobane Davası da buna eklenmiştir. Devletin Kürt halkına özür borcu vardır. Özür dileme ve yüzleşme bir daha asla demektir. Mutlaka kazanacağız, mutlaka bir gün Kürt halkı kendi kimliği dili, kültürüne kavuşacak. Tüm bunlar yıldırmak amacıyla yapılsa da amacına ulaşamayacaktır. Herkese selam olsun.”
 
 Duruşma yarın 10.00’da avukatların savunmalarıyla devam edecek. 
 

Diğer başlıklar

15/12/2023
09:20 Molozlar depremde can verenlerin defnedildiği mezarlığa dökülüyor
09:16 Hak ve hukuk örgütleri: İmralı Cezaevi kapatılmalı
09:15 İmralı’ya 100 bin kartpostal gönderilecek
09:13 Egîdê Cimo Müzik Okulu akademik gelişmeyi hedefliyor
09:11 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebinde kararlı
09:09 DEM Parti Kadın Politikalar Komisyonu: Yeni projelerle geliyoruz
09:08 Wan Gölü sahilinde imara aykırı kaçak yapı
09:07 Tutsak yakını: Milyonların ‘liderim’ dediği insana tecrit uygulanamaz
09:04 Av. Marcelli: CPT, Öcalan için kararlı bir tavırla açıklama yapmalı
09:02 ‘Kimliğim’ dediği Sûr’daki evi için 8 yıldır mücadele veriyor
09:00 15 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
08:58 Denizli'de madende göçük: 2 ölü, 1 yaralı
14/12/2023
23:35 DBP Nisêbîn İlçe Eşbaşkanı serbest bırakıldı
22:10 DEM Parti Êlih İl binasına Şeyh Said'in posterini astı
21:24 Hukuk ve sağlık örgütlerinden ‘Tecridin Üç Boyutu’ konulu panel
20:46 KESK’in 28’inci yıldönümü Wêranşar'da konserle kutlandı
20:37 EŞİK’ten yerel seçim çağrısı: Eşit temsil istiyoruz
20:00 Wan’da kitap söyleşisi
19:43 Trabzon'da Kürtçe konuşan işçilere saldırı
19:07 Yeşil Sol Parti yeniden kuruluşunu ilan etti
18:57 Tuncel: Kürtlersiz ikinci cumhuriyetin kuruluşu mümkün değil
18:27 Filistin Sağlık Bakanlığı: 18 bin 787 kişi öldürüldü
18:22 Uluslararası Kadın Delegasyonu’nun Amed ziyaretleri sona erdi
18:10 Gazeteci Yılmaz cezaevinden çıktı: Aklım duvarların arkasında kaldı
18:05 Merkez Bankası'nın toplam brüt rezervi 141,4 milyar dolar
17:58 HEP'li Güneş için köyünde kitlesel uğurlama
17:41 Bakur belgeseli yargılamasında 1 yıl 13 ay cezası
17:36 Yılmaz’ın cenazesi 2 yıl sonra ailesine teslim edildi
17:12 Atalay’ın ikinci başvurusu 21 Aralık’ta karara bağlanacak
17:04 DEM Parti Cizre’deki sivil katliamların araştırılmasını istedi
16:56 AKP’li vekilin ilk icraatı kardeşini müdür yapmak!
16:17 Bayındır ve Hatimoğulları Cizîr esnafını ziyaret etti
15:59 Bütçe görüşmelerine Bitmez'in ölümü nedeniyle ara verildi
15:55 Aslan: Hristiyan ve Êzîdî öğrencilere din dersi dayatılıyor
15:47 İstanbul’da DEM Gençlik Meclisi üyesi 3 kişi gözaltına alındı
15:20 Tuncel: Kürtler kendi kendini yönetmek istiyor
14:52 Meclis’te Kürtçe konuşup karşılığını dövizlerle gösterdi
14:33 Adalet Nöbeti: Abdullah Öcalan özgür olana dek eylemler sürecek
14:26 Yapı-Yol Sen: AFAD emekçilerinin sorunları çözülsün
14:13 Hatimoğulları: Kürtler yok edilmek istendi
13:47 Koçyiğit: AKP kültürel hegemonya kurmak istiyor
13:28 Bandırma Cezaevi'nde hak ihlalleri: Tutsaklar hedef haline getiriliyor
13:25 Kürkçüler Cezaevi'nde tutsaklara 'not' cezası
13:23 Kalp krizi geçirmesine rağmen cezaevine gönderilen tutsağın durumu kritik
13:12 Semsûr'da sivil toplum örgütlerinin konteynerlerine polis el koydu
13:10 Saadet Partili Bitmez yaşamını yitirdi
12:59 Tutsak gazeteci Yılmaz tahliye edildi
12:49 KCDP üyeleri tehditlere karşı suç duyurusunda bulundu
12:45 Hatimoğulları katledilen Gün’ün taziyesinde: Bu siyasi bir cinayettir
12:43 Soylu hakkındaki suç duyurusuna dair Meclis'e dilekçe verildi
12:19 Gazeteci Yılmaz iddiaları tek tek yanıtladı: Kürt basınında çalıştığım için buradayım
12:17 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:11 HABER-SEN’den üyelerine dönük baskılara tepki
11:37 Tutsak gazeteci Yılmaz’ın duruşması başladı
11:22 Demografiye müdahale: Hamaslı aileler Efrîn'e yerleştirildi
11:18 Meclis'te bakanlık bütçeleri görüşmeleri sürüyor
11:05 DEM Parti: Asgari ücret en az 25 bin lira olmalı
10:24 Tutsak Yaşar: En büyük eylem ses çıkarmaktır
10:15 RSF’nin 2023 raporu: 45 gazeteci öldürüldü, 521 gazeteci tutuklu
09:44 Amed ve Ankara'da kadın katliamları
09:38 KDP’nin alıkoyduğu gazetecinin akıbeti 51 gündür bilinmiyor
09:34 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 18’inci gününde
09:31 Amed'te bulvara Şeyh Said ismi hangi dönemde verildi?
09:28 Amed'te ağır hasarlı binalar tehlike saçıyor
09:25 Tutsak çocuklarının ‘özgürlük’ talepli eylemlerinin arkasındalar
09:17 DEM Parti İzmir’de kongreye gidiyor
09:16 Kayyım seçim öncesi tesisleri ve taşınmazları devretti
09:13 İmralı’daki ihlalleri uluslararası kurumlara iletecekler
09:08 AKP'li belediyenin kadın karnesi: ‘Erkeğe bağlama’ zihniyeti yürütülüyor
09:06 'Asgari Ücret Tespit Komisyonu emekçileri temsil etmiyor'
09:05 DEM Parti’de aday adaylığı başvuruları sürüyor
09:02 Depremin vurduğu Semsûr’da Kürtçe kursları başladı
09:01 Sûr'un gölgesini de çaldılar!
09:00 14 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
13/12/2023
23:32 Gemlik’te 3.7 büyüklüğünde deprem
22:24 Fed faiz kararını açıkladı
21:19 SGDF’den tecride ilişkin duvar yazılaması
21:14 Enerji ve Savunma Bakanlığı bütçeleri Meclis’ten geçti
21:03 Gözaltına alınan Özak işçileri serbest bırakıldı
21:02 Amed’in burçlarına Kürt büyüklerinin pankartı asıldı
20:15 Oluç’tan AKP-MHP-İYİ Partiye ‘eşitlik’ dersi
20:03 ‘Gelin onurlu bir yaşamın örneğini dünyaya gösterelim’
19:49 Uluslararası Kadın Delegasyonu Amed’deki temaslarını sürdürüyor
19:45 Erdal Eren Adana’da anıldı: Gençlik çaresiz değil
19:30 Cenevre’deki ‘Öcalan'a özgürlük' eylemi 3’üncü yılını geride bıraktı
19:30 Yemek zammını protesto eden öğrencilere soruşturma
19:26 DEM Parti Hezo kongresini gerçekleştirdi
19:10 Gever'de şüpheli bebek ölümü
18:37 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır Şirnex’te STÖ’leri ziyaret etti
18:25 KHK eylemi 272’nci haftasında: Hak mücadele ile alınır
18:21 Kobanê Davası: Çözüm demokratik özgürlükçü paradigmada
17:55 Menemen Cezaevi’nde tutsaklar darp edildi, görüş engellendi
17:41 AB liderler zirvesi öncesi Türkiye’ye ‘AİHM kararlarını uygula’ çağrısı
17:41 Beştaş’tan Kürtçe şiire müdahale eden Bozdağ’a tepki
17:13 Zonguldak’ta 34 öğrenci KYK yurdunda zehirlendi
16:55 DEM Partililer: Kurdistan sömürge olarak görüldüğü için talan ediliyor
16:33 Özel’in DEM Parti ziyaretinde ‘diyalog ve müzakere’ vurgusu
16:30 Sırrı Sakık Meclis’te iki birleşimden menedildi
16:19 Gever’de VEDAŞ gerginliği
16:18 Olan: 50 bin kişinin yaşadığı Hizan’da sadece dört uzman hekim var
15:55 Bütçe görüşmeleri sürerken AKP’li vekiller Meclis’te kuzu şiş çevirdi
15:43 HEP'li eski vekil Güneş yaşamını yitirdi
15:33 DEM Parti Adana İl Seçim Komisyonu: Fikriyatımızı benimseyen herkese kapımız açık
15:25 Özel, DEM Parti'de: Görüşme başladı
15:22 Direnişteki tekstil işçileri için dayanışma çağrısı
15:17 Bozan: Tutsakların sesini diri tutalım
15:12 DİSK’ten vekillere '5 madde' çağrısı: Oy birliğiyle geçirin
15:05 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talepli eylemlerde kararlılık mesajı
15:02 'Kobanê Davası’nda itirafçılar dinlenecek' haberimize soruşturma
15:01 Bayındır: Botan’ı özgürlük mücadelesinin merkezi yapacağız
14:32 İstanbul’da Adalet Nöbeti startı verildi
14:18 Dedeoğlu: Sedat gazeteciliğin nasıl yapıldığını anlatacak
14:16 19 yaşındaki Beste Gökalp’in şüpheli ölümüne beraat
14:10 Kobanê Davası: Kürt sorunu çözülmeden demokratikleşme olmaz
13:55 DİSK'ten ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ yürüyüşüne çağrı
13:29 Gazeteci Kanbal'ın 'kayıp sandık' davasında beraat kararı
13:27 DFG ve MKG: Alıkonulan gazeteci Ahmet'i serbest bırakın
13:20 Hrant Dink'in katili ismini 'Ali Eren Karadeniz' olarak değiştirmek istedi
12:53 Niğde'de kimyasal tankına düşen 2 işçi yaşamını yitirdi
12:43 Barış Akademisyeni Sevinç görevine iade edildi
12:36 Özak işçilerine jandarma saldırısı: 19 gözaltı
12:18 Hikâyeleri farklı, talepleri ortak: Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm
11:36 AYM'den Can Atalay kararı
10:58 11 ilde bazı alanlar orman sınırları dışına çıkarıldı
10:52 Saldırıya uğrayan hakem Meler taburcu oldu
10:43 DBP’li Zeki Manas tutuklandı
10:35 Açlık grevindeki tutsak duruşmada savunma yapmadı
09:58 Gazeteci Yılmaz’ın duruşması yarın: Hakikate sahip çıkalım
09:47 Prof. Palma: CPT ve AK, Abdullah Öcalan konusunda net tutum sergilemeli
09:40 Tutsakların eylemi 17’nci gününde sürüyor
09:39 Köpekli işkencede 3’üncü olay: Köpek öldürüldü
09:34 Polisin sahte tutanağı nedeniyle 16 yıldır cezaevinde
09:33 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 50 gündür haber alınamıyor
09:30 Katledilen Gün’ün mücadele arkadaşları: Özel olarak hedef alındı
09:29 Tutuklandığı dosyada kızı ile çektirdiği fotoğraf da var
09:27 Yazar Bütün: Edebiyattaki eril dil mücadeleyle değişir
09:26 Adalet Nöbeti’ndeki Kaya: Direnmekten başka çaremiz yok
09:24 Wan’da DEM Parti’ye yoğun başvuru
09:24 Uğur: Faşizmi durdurmak için Kürt sorununda tutarlı bir tavra sahip olunmalı
09:22 Tutsak aileleri: Birlik olalım, tecridi kaldıralım
09:14 Cûdî’deki dinamitli talanın durdurulmasını istiyorlar
09:10 Yıllarca cenazelerini almak için mücadele verdiler
09:04 Annesi de halkı da diz çökmedi!
09:02 Lübnanlı avukat Majed: Abdullah Öcalan’ın fikirleri halklar için yol gösterici
09:00 13 ARALIK 2023 GÜNDEMİ
12/12/2023
22:04 İnsan Hakları Haftası’nda Wan’da müzik dinletisi
20:57 TİHV’den ‘Kanun Hükmünde’ belgeseline ilişkin panel
20:19 KESK’in 28’inci yıldönümü konserle kutlandı
19:45 Kuzey ve Doğu Suriye Toplumsal Sözleşmesi onaylandı
18:52 Bakırhan: Şeyh Said Kürt halkının büyük bir değeridir