Dilan ve ‘komünün çocuğu’

  • kadın
  • 11:13 9 Aralık 2025
  • |
img

HABER MERKEZİ - Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dilan Karaman’a dair yazı kaleme alan Sebahat Tuncel, “Gerçek ne, tam olarak bilmiyoruz. Herkes kendi gerçeğini Dilan’ın gerçeği gibi anlatıyor” dedi. 

Şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dilan Karaman’ın ölümüne ilişkin soruşturma devam ediyor. Dilan Kahraman’ın ölümüne dair başta sanal medya olmak üzere birçok alanda tartışmalar da sürüyor. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA) üyelerinden Sebahat Tuncel, Dilan Kahraman’a dair “Dilan ve ‘komünün çocuğu’” başlıklı bir yazı kaleme aldı. 
 
Dilan Karaman’ın kendisiyle paylaştığı bir yazıyı da paylaşan Sebahat Tuncel’in Yeni Yaşam gazetesi için kaleme aldığı yazı şöyle: “Bazı konuları yazmak zordur. Ne yazarsan eksik kalır, hislerini tam anlatamaz. Dilan Karaman hakkında çok şey yazıldı. Gerçek ne, tam olarak bilmiyoruz. Herkes kendi gerçeğini Dilan’ın gerçeği gibi anlatıyor. Ama benim için zor olan kadın özgürlük mücadelemizin içinde olan bir kadının, sorunlara çözüm üretmesi gerekirken çözümsüz kalmış olmasıdır. 
 
Ben Dilan ile birlikte çalışmadım ama mektup arkadaşlığımız vardı. Vanlı bir ailenin 10. çocuğuyum demişti. Vesikalık bir fotoğrafını da göndermişti. Ama cezaevi idaresi vesikalık fotoğrafı sakıncalı gördüğünden vermedi. Mektubunda şöyle yazmıştı “Mücadelenin içinde olmak, parçası olmak bu karanlığın içinde doğruya giden yolu aydınlatıyor.” Şimdi bu aydınlık yolda neden yolunu kaybetti acaba? Yine İstanbul’da ortaokula giderken ilk oyunu okuma-yazma bilmeyen annesi yerine bana verdiğini yazmış ve “sen benim için, bana çocuk yaşımda kendime dair kötü gösterilmeye çalışılan hiçbir şeyin kötü olmadığının resmiydin, hep de öyle kalacaksın”  demişti. Dilan’ın intihar ettiğini duyduğumda çok şaşırdım. Ve mektupta yazdıklarını hatırladım. Ve benim görüşümü almak üzere gönderdiği yazıyı, Dilan’ın anısına sizinle paylaşmak istedim.
 
Yazısının başlığı: ‘Çocuk yalnızca kadının değil, komünün çocuğudur.’
 
Dilan’ı saygıyla anıyorum.
 
Çocuk yalnızca kadının değil, komünün çocuğudur. Modern anneler, tarihin hiçbir döneminde hiçbir kadının olmadığı kadar yalnız. Özellikle çalışan kadın için çocuk bakmak adeta bir kabus haline gelmiş durumda. Gittikçe küçülen, geniş aileden uzaklaşan, toplumsallığını yitiren bireyci ailenin bütün yükü, yine kadının omzunda. Çalışan kadın eve geldiğinde ev işlerini hala kendi sorumluluğu olarak görmeyen erkekle, şanslıysa eğer “destek” boyutunda ortaklaşabiliyor. Ancak bu da yeterli olmuyor.
 
Çünkü erkek, ‘destek veren’ bir konumda olsa da çoğu zaman bu desteğini bahane ederek kendi çocuğundan kaçıyor. Ortada doğumdan itibaren yalnız, ne yapacağını bilemeyen, kapitalist çalışma düzeni ile kapitalist aile düzeni arasında sıkışmış, yıpranmış bir kadın kalıyor.
 
Bugün, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından “komşu anne” çalışması yapılıyor. Bu hem kreşlere bir alternatif, hem de kadına istihdam alanı olarak sunuluyor önümüze. Ancak günün sonunda yine bir kadın, istihdam kisvesiyle kendine biçilen rollere ve eve hapsedilmiş oluyor. Komün kelimesi “siyaset içi” değerlendirilse bile, aslında gündelik yaşamın, nefes almanın en basit ve hızlı yöntemlerinden biri. Ve komün, bugün yalnız annenin de kurtarıcısı.
 
Peki ya nedir bu komün?
 
Komün, en basit tanımıyla insanların bir arada, ortak yaşam, ortak sorumluluk ve ortak üretim temelinde örgütlendikleri topluluk biçimidir. Daha hayatın içinden bir örnekle anlatmak gerekirse, doğduğumuz andan itibaren gördüğümüz ilk komün, bir “hewşe” içinde birlikte yaşayan aileler ve birlikte büyüyen çocuklardır.
 
Eskiden çocuk büyütmek bireysel bir sorumluluk değil, topluluğun paylaştığı bir işti. Aile büyükleri, akrabalar, komşular ve köyün diğer insanları çocuğun bakımına katkı sunardı. Baba, zaman zaman çocuğu yanına alarak tüm toplumla beraber annenin kim olduğunu hatırlayacağı, nefes alabileceği kısa zamanlar yaratırdı. Zaman zaman çocuğu bir başkası giydirir, yemeğini bir başkası yedirirdi. Çocuk anneye ait değil, bütün bir topluluğa aitti.
 
Annenin lohusalığı yalnız değildi, bebeğin ilk hastalığı bir kriz sebebi değildi. Bugün çekirdek aile modeline sıkışmış modern anneler için tablo tamamen farklı. Kadın hem ücretli işte çalışıyor hem de evin içinde ikinci bir mesai yapıyor. Kreşlerin yetersizliği, bakım emeğinin kamusal bir sorumluluk olarak görülmemesi, kadınların omzundaki yükü ağırlaştırıyor. Çocuk büyütmek, toplumsal dayanışmanın çözülmesiyle bireysel bir soruna indirgeniyor. Anne otobüse bindiğinde çocuğu ağlasa bakışlar ona çevriliyor, uçakta bebek ağlasa herkes öfkeleniyor, sokakta çocuk ses yapsa şikayetler yağıyor.
 
Bir kadın, anne olduktan sonra bir çay bahçesinde soluklanırken bile iki kere düşünüyor. Kadın ve çocuk, toplumsal hayatın doğal parçası olmaktan çıkıp kamusal tahammülsüzlüğün hedefi haline geliyor. Kadın anne olduktan sonra sokağa çıktığında bile mahcubiyet hissediyor, sanki çocuğuyla var olmak bir suçmuş gibi hissettiriliyor. Kapitalist modernite aileyi çekirdek aile modeline sıkıştırarak hem anneleri hem çocukları yalnızlaştırıyor. Çocuğu yalnızca annenin sorumluluğuna indirgemek kadının yaşamsal potansiyelini sömürüyor ve bakımı ücretsiz emek olarak sırtına yüklüyor. Sonuç olarak kadın yorgun, depresif, tükenmiş hale geliyor; çocuk ise toplumsal bağlardan kopuk büyüyor. Bu model, aslında kapitalist modernitenin bilinçli bir tercihi. Çünkü bireyselleşmiş aile, daha kolay yönetilen, daha az örgütlenen ve dayanışma ilişkileri çözülmüş bir topluma yol açıyor.
 
Bunun karşısında tek panzehir, toplumun yeniden komünleşmesidir. Komün yalnızca ekonomik paylaşım değil, aynı zamanda sosyal yeniden üretimin kolektif örgütlenmesidir.
 
İnsan dünyayı tanımaya başladığı ilk andan itibaren komün içinde büyümelidir ki aidiyet hissini geliştirebilsin, paylaşmayı öğrenebilsin, örgütlülük bilinci kazanabilsin. Çocuk komün içinde büyüdüğünde, annesinin yalnızlığı da azalır, bakım yükü de hafifler. Annenin ruhsal sağlığı güçlenir, çocuk çok daha zengin bir toplumsal çevrede gelişir ve ruhen zenginleşir.
 
Geçmişin dayanışma pratiklerini bugünün koşullarında yeniden üretmek, komünal yaşama yüzümüzü dönmenin ilk adımıdır. Bir çocuğun yaşamının ve toplumsallaşmasının hepimizin sorumluluğu olduğunu kabul ederek başlamak, o çocukta en başından komünal bir karakter işlemek anlamına geliyor. Dikkat edin, sosyalist alanda örgütlenip kararlılıkla devam eden birçok kişi, bu bahsettiğimiz model içerisinde büyümesinden bağımsız değerlendirilemeyecek şekilde tahammül seviyesi yüksek, algıları açık, ortak yaşam mayasına sahip karakterlere sahip.
 
Komünal yaşam, bakımın ve üretimin toplumsallaştırılmasıyla güçlenir. Mahallelerde kurulan ortak kreşler, yalnızca çocukların eşit ve kolektif bir şekilde büyümesini sağlamakla kalmaz; aynı zamanda ebeveynlerin, özellikle de kadınların üzerindeki yükü ortadan kaldırarak toplumsal eşitliği besler. Anneliğin kutsallaştırılarak kadın için adeta bir hapishaneye dönüştürüldüğü algı, ancak çocuğun ‘anne tekelinden’ çıkmasıyla kırılır. Bu kırılma, kapitalist sistemde derin yarıklar açar. Çocuk bakımının, ev içi emeğin, duygusal yüklerin kolektifleştirilmesi yalnızca gündelik hayattaki adaletsizlikleri gidermekle kalmaz; aynı zamanda erkek egemen işbölümünün meşruiyetini de ortadan kaldırır. Bu dönüşüm, sadece aileyi değil, toplumsal yapının bütününü etkiler. Çünkü cinsiyetçi işbölümü, modern ulus-devletin de kapitalist üretimin de temel dayanaklarından biridir.
 
Komün, bu dayanakları çözerek yeni bir toplumsallaşmanın yolunu açar. Birey, toplumsal sorumluluğu paylaşmaya başladıkça, iktidarın ‘erkek merkezli’ kurucu normları da aşınır.
 
Ortaklaşma, sadece bakımda değil, karar alma süreçlerinde, üretimde ve kültürel yaşamda kendini gösterdikçe, toplumsal cinsiyetin yarattığı hiyerarşiler çöker. Bu çöküş, yalnızca mahallede ya da evde değil, bütün bir toplumsal organizasyonda yankı bulur. Böylece komünal yaşam, eşitlik ve özgürlüğün yalnızca mikro düzeyde değil, makro düzeyde de örgütlenmesinin önünü açar.
 
Komün, bugünün krizlerini hafifletmekten çok daha fazlasıdır. O, yarının toplumsal biçimlerinin şimdiden kurulmasıdır. Dayanışma üzerinden gelişen ortak yaşam, yalnızca bireysel yüklerin paylaşılması değil; yeni bir insanın, yeni bir toplumun doğuşudur. Çünkü komün, bir örgütlenme biçimi olmanın ötesinde, başka türlü yaşamların mümkün olduğunu kanıtlayan tarihsel bir hafıza ve geleceğe dair bir vaattir. Her ortak sofra, her kolektif üretim, her paylaşılmış emek, toplumun kendini yeniden kurma iradesinin somutlaşmış halidir. Bireyci aile ve bireyci toplum modeli, itaat eden ve yalnızlaştırılmış özneyi üretirken; komün, örgütlenen, paylaşan ve özgürleşen özneyi büyütür. İşte bu yüzden komün, bugünün pratik sorunlarına bir yanıt değil, yarının dünyasına atılmış devrimci bir adımdır. Onu savunmak, yalnızca bir tercih değil; eşit, özgür ve gerçekten toplumsal bir yaşam için kaçınılmaz bir görevdir. Bu göreve bir çocuğun büyütülmesinden başlamak, geleceğin toplumsal eşitliğinin ve özgür yaşamının tohumlarını bugünden atmak demektir.”
 

Diğer başlıklar

13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak
12:11 QSD’den Şam’a: Barışı bozan girişimlere karşılık verilecektir
12:09 Yasadışı bahis soruşturmasında 20 gözaltı
12:07 Hevsel ve On Gözlü Köprü'deki işgal gündemiyle toplantı
11:13 Dilan ve ‘komünün çocuğu’
10:28 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat eden eşbaşkandan göreve iade başvurusu
10:11 İşçiler, işe iade kararını uygulamayan İzmir Belediyesi'ni protesto etti
10:02 Bahisten Fenerbahçe’nin kaptanının da aralarında olduğu 20 kişiye tutuklama
09:44 Suriye bölünmesin ama Halep benim olsun!
09:33 Akademisyen Lemkow: Abdullah Öcalan'a katılıyorum
09:25 Irmak: Ortak dil festivallerde yakalanır
09:23 KYK'de öğrenciler dinci yapılara yönlendiriliyor
09:21 ‘Erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizin güvencesiyiz’
09:20 'Abdullah Öcalan bizi yepyeni bir sosyalizm tartışmasına davet ediyor'
09:19 Licê’de kadınlardan ortak mücadele çağrısı
09:16 İHD Antalya Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
09:10 Agirî Belediyesi bir yılda kentin çehresini değiştirdi
09:06 Ekolojist Özdemir: Toplumsal ve ekolojik adalet yan yana gelmeli
09:01 Hîlala Zêrîn çarpıtılan tarihe sanatla ışık tutuyor
09:00 09 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:26 Wan, Şirnex, Sêrt ve Colemêrg için sarı kodlu uyarı
08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi