İSTANBUL - DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi’nin Ümraniye’de barış için gerçekleştirdiği "Kadın zinciri" eyleminde, “Kadınları eve hapsetmek, kadınları annelik rolüyle sınırlandırılmak isteyen zihniyete karşı, eşitlik ve özgürlük mücadelesi vererek demokratik toplumu inşa etmeliyiz” denildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Kadın Meclisi, 1 Eylül Dünya Barış Günü çalışmaları kapsamında eylem ve etkinliklerine devam ediyor. Kadınlar, "Barış gücü ellerimizde, barış için kadın zincirinde buluşuyoruz" şiarıyla DEM Parti Ümraniye İlçe Örgütü binası önünde barış için zincir oluşturdu. "Demokratik toplum için kadınlar birlikte barışa ses olalım" pankartının açıldığı eylemde polis kadınları ablukaya aldı.
Eylemde basın açıklamasını okuyan DEM Parti İstanbul Kadın Meclisi Sözcüsü Kamile Kandal, polis ablukasına tepki göstererek sözlerine başladı. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin tarihi bir süreç olduğunu söyleyen Kamile Kandal, kadınların barış ve demokrasinin teminatı olduğunu vurgulayarak, "Gençlerin ölmediği insanların savaş nedeniyle yoksullaşmadığı bir toplumun inşası en çok da biz kadınları etkileyecektir. Çünkü Savaş politikaları kadına yönelik şiddeti, kadın cinayetlerini de artırmaktadır. Şiddet kültürü her şeye savaş açan iktidarcı erkek zihniyetinden besleniyor. Yaşamını özgürleştiren, daraltan değil genişleten, kadınların haklarını, nafaka ve miras hakkının kadınlar lehine düzenlenmesi gerekmektedir. Kadınları eve hapsetmek, kadınları annelik rolüyle sınırlandırılmak isteyen zihniyete karşı, eşitlik ve özgürlük mücadelesi vererek demokratik toplumu inşa etmeliyiz. Toplumda oluşturulan bu kutuplaşmaya, karşıtlığa, toplumdaki bu öfkeye karşı şiddet kültürü yerine barış kültürünü yaratmalıyız" diye konuştu.
‘BARIŞI İNŞA ETMELİYİZ’
Meclis'te kurulan komisyonun barış politikalarını üretmesi gerektiğini belirten Kamile Kandal, "Kadın kurumlarını, feministleri, yıllarca erkek zihniyeti ile mücadele etmiş, kadın cinayetlerini önlemek için mücadele eden kadın aktivistleri kadın örgütlerini dinlemeli. Büyüyen kadın mücadelemizle kadın katliamlarını önleyen, kadınların erkekler ile eşit özgür haklara sahip olduğu, kadınları koruyan, eğitimden sağlığa ve yargıdaki eşitsiz sisteme karşı, aile sisteminden daha çok kadınları ve çocukları önceleyen bir yaşam inşa edebilmeliyiz. Biz dem kadın meclisleri de hem demokratik uluslar birliğinde tüm farklı inanç ve kültürlerde demokratik toplumu yaratmada kadınları merkeze alan, kadınların özgürlük arayışı ve eşitlik mücadelesi için ortak bir yaşamı inşa etmeyi kendimize görev bilip barışı inşa etmeliyiz" dedi.
Eylem, "Kadınlar barış istiyor", "Jin jiyan azadî" ve "Jin şer naxwazin azadî dixwazin" sloganlarıyla son buldu.