HABER MERKEZİ - IPPNW İsviçre Temsilciliği, “umut hakkı”nın uygulanması için Türkiye üzerinde baskı kurulması çağrısında bulunarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.
1985 Nobel Barış Ödüllü sahibi Nükleer Savaşı Önleme Hekimleri Uluslararası Birliği’nin (IPPNW) İsviçre Temsilciliği Başkanı Dr. Beppe Savary-Brioli ve kurum temsilcilerinden Marianne Kürsteiner, İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis, Avrupa Bakanlar Komitesi üyeleri ve İsviçre’nin Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Claude Wild’e “Umut hakkı” ile ilgili mektup yazdı.
ANF’de yer alan mektupta şunlar belirtildi: “1985 Nobel Barış Ödülü sahibi Nükleer Savaşı Önleme Hekimleri Uluslararası Birliği’nin (IPPNW) İsviçre bölümü olarak, Türkiye’nin özellikle Abdullah Öcalan davasında olmak üzere müebbet hapis cezalarıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AIHM) kararlarına yönelik ısrarlı şekilde uymamasından dolayı derin kaygımızı ifade etmek istiyoruz.
TÜRKİYE TAAHHÜTLERİNE UYMUYOR
Mahkeme, 2014 yılında, gözden geçirme imkânı olmadan verilen müebbet hapis cezalarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesini ihlal ettiğine hükmetmişti. Eylül 2024’te Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye bu kararları uygulaması ve gerekli yasal reformları gerçekleştirmesi için bir yıl süre tanıdı. Ancak Türk hükümetinin ‘Umut Hakkı’nı uygulamayı reddettiğini duyuran son açıklaması, Avrupa Konseyi üyesi bir devlet olarak üstlendiği taahhütlerin açık bir ihlali anlamına gelmektedir.
ORTADOĞU İÇİN UMUT
Ayrıca Sayın Abdullah Öcalan’ın yakın zamanda gerilla savaşını bitirmek için tarihi bir çağrı yaptığını, PKK’nin feshedildiğini ilan ettiğini ve Türkiye’ye barış teklifinde bulunduğunu vurgulamak isteriz. Onun serbest bırakılması, Ortadoğu’da Güney Afrika’da Nelson Mandela’nın serbest bırakılmasıyla harekete geçen umut ve uzlaşma dinamiğine benzer bir süreci başlatabilir. Bu nedenle Bakanlar Komitesi’ni, Türkiye’yi Mahkeme kararlarını uygulamaya mecbur etmek için gerekli tüm önlemleri almaya güçlü bir şekilde çağırıyoruz. Bu mesele yalnızca bireysel mahkûmların insan haklarıyla ilgili değil, aynı zamanda Avrupa Konseyi ve kurumlarının inandırıcılığı ve bütünlüğüyle de ilgilidir.
UMUT HAKKI DERHAL UYGULANMALI
Hekimler olarak bizler, insani boyutu da özellikle vurguluyoruz: On yıllarca süren tecrit ve umutsuzluk, acımasız ve insanlık dışı bir muamele biçimidir ve acilen sonlandırılmalıdır. Bu nedenle, Türkiye’de ve özellikle Abdullah Öcalan vakasında ‘umut hakkı’nın derhal uygulanmasını sağlamak, tutukluluğunun gözden geçirilmesi ve olası salıverilmesi için koşulların yaratılması hususunda kararlı bir şekilde harekete geçmenizi saygıyla talep ediyoruz.”