KJK'den 25 Kasım deklerasyonu: Komün yaşatır

  • kadın
  • 10:28 20 Kasım 2025
  • |
img

HABER MERKEZİ - Kadına yönelik şiddetin devlet politikalarıyla sistematik biçimde örgütlendiğini vurgulayan KJK açıkladığı 25 Kasım deklerasyonu ile “ Kadını yaşatacak olan örgütlü kadın gücü ve komün yaşamıdır” dedi. 

Komalên Jinên Kurdistan (KJK),  internet sitesi üzerinden 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla kapsamlı bir deklarasyon yayımladı. “Kadına karşı şiddet, erkek egemen devlet aklıyla gerçekleşiyor ve 25 Kasım’ın özü de devlet kaynaklı bu şiddete karşı durmaktır” mesajına yer verilen açıklama şöyle:
 
25 Kasım; Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe direnişleriyle vesile olan Mirabel kardeşlerden başlayarak, Roza Luxemburg, Sakine Cansız, Nagihan Akarsel,  Gulistan Tara, Hêro Behadîn, Asya Yüksel, Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar, Deniz Poyraz, Evîn Goyî, Hevrîn Xelef, Zelal Hesekê, Pelîn Zozan, Saliha Viyan, Nesrin Amed ve yine Narin Güran ve Rojin Kabaiş’e uzanan, erkek egemen şiddetin katlettiği tüm kadınları saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Onların, bizlere bıraktıkları yaşam sevincini, mücadele ve direniş mirasını; demokratik, ekolojik ve kadının özgürlüğü temelinde, barışın hakim olduğu bir dünya ile taçlandırma sözünü veriyoruz.
 
ŞİDDETİN BOYUTU 
 
Şiddet; egemen erkekliğin kadınlara karşı örgütlediği, yaşamın birçok alanında, farklı zamanlarda karşılaştıkları, fiziksel ve psikolojik olarak büyük yaralara neden olan bir gerçeklik. Kadınlar bu şiddetin en acımasız biçimleriyle anlık olarak karşı karşıya. Özellikle de günlük yaşamın her zerresine içerilmiş olan psikolojik ve ruhsal şiddet, giderek normalleşen, fark edilemeyen bir düzeye kavuşmuş durumdadır.
 
Kadın; yaşı, mesleği, ulusu, rengi, sosyal konumu fark etmeksizin, bu şiddetin mağduru olmaya devam ediyor. Sıla gibi bebek, Narin gibi çocuk, Rojin gibi genç, Taybet İnan gibi anne, Saliha Akkaş gibi Meclis'te çalışan bir kadın, 89 yaşındaki Perulu Arevalo Lomas gibi ormanlarını korumak isteyen bir ekolojist, Suriye’de köyünü korumak için HTŞ çetelerine karşı savaşan Fevziye El Şerani gibi Durzi bir kadın ya da farklı mekanlarda farklı statülerde kadınlar olabiliriz. Ama bu kimliklerin hiçbiri egemen erkekliğin örgütlü şiddetinden, taciz ve tecavüzlerinden korunmamız için yeterli değil.
 
İçinde yaşadığımız coğrafyada şiddet her gün tırmanarak devam ederken, 2025 yılı aslında tüm dünyada savaşların yıkıcılığı altında, şiddetin en üst düzeyde yaşandığı bir yıl oldu. Suriye’de Dürzi ve Alevi katliamları, Gazze’de devam eden savaş, dünyanın içine girdiği şiddet sarmalını daha da derinleştirdi. Daha yılın sonuna gelmemişken bu yılın şiddet, katliam bilançosu, geçen yılları kat be kat aşar hale geldi. Dünya genelinde yaklaşık 86 bin kadın ve kız çocuğu katledilirken, bunların yaklaşık 52 bini aile bireyleri ve yakın ilişki cinayetleri olarak kayıtlara geçti. Bu rakamlarla birlikte ev ve ‘kutsal’ ilan edilen aile, küresel anlamda kadınlar için en tehlikeli yer olarak kabul edilir oldu.
 
Kadına karşı şiddetin ne kadar örgütlü bir şekilde yürütüldüğünü anlamak için, tüm ülkelerin kadın politikalarına bakmak yeterli olacaktır. Irak’ta yılın başında ‘kişisel statü yasası’ ile kadın kazanımları geri alınmak istendi, Türkiye’den sonra Letonya, İstanbul Sözleşmesinden geri çekildiğini açıkladı, Afganistan’da evlerin mimarisi kadınların dışarıyı dahi göremeyecekleri penceresiz şekilde dizayn edildi, Türkiye’de camilerde kolunu ve göğsünü açan kadın imansızdır, kadınlar mirastan erkeğin payının yarısına razı olmalıdır hutbeleri okutuldu, İran’da 800’den fazla kadın idam edildi.
 
Kadının ne giyeceğine, nasıl güleceğine, ne yiyeceğine, nasıl ve kiminle yaşayacağına, kaç çocuk yapacağına kadar her şeyi kendi tekeline almak isteyen erkek devlet, bu sınırların dışına çıkan kadınları katlediyor. Kadınlar balkonlardan, pencerelerden düşmüyor, sularda boğulmuyor, kendini yakmıyor, intihar etmiyorlar. Bu yalanların arkasında, maskelenmiş erkek şiddetinin olduğunu biliyoruz. Birçok ülkenin hala tecavüz ve şiddet kavramının tanımında net olmaması da egemen erkek şiddetini daha da cesaretlendiriyor. Profilde katliamı gerçekleştiren bir erkek olsa da profilin arkasında bir devlet aklının ve politikasının olduğunu görmek gerekir. Bizler biliyoruz ki kadına karşı şiddet, erkek egemen devlet aklıyla gerçekleşiyor ve 25 Kasım’ın özü de devlet kaynaklı bu şiddete karşı durmaktır.
 
JIN JIYAN AZADΠ
 
Profilin ardındaki gerçekliği görmek, çözüme, doğru yerden başlamak olacaktır. Ekoloji, ekonomi, sağlık, eğitim gibi yaşamın tüm alanlarında yaşanan krizlerin arkasında, kadına karşı gerçekleştirilen şiddetin olduğunu görmek gerekiyor. Önder Apo, Barış Ve Demokratik Toplum Manifestosu’nda, ilk toplumsal sorunun kastik katilin kadını köleleştirmesiyle başladığını ifade ederken, bugün yaşanan toplumsal sorunların çözümüne de nereden başlamamız gerektiğini ortaya koyuyor.
 
Kastik katil, ilk çağlarda obsidyenle, Ortaçağ’da kılıçla, günümüzde de endüstriyalizmle kar için vurgunlar yapıyor. Yani her çağda kendisine yeni bir maske takıyor ama özde aynı katil olarak içimizde yaşıyor. Bazen sakallı ve elinde kılıç, bazen de takım elbiseli ve kravatlı; bazen bir çete örgütünün lideri, bazen de bir devletin başkanı. Bu nedenle kadınların şiddetin baş aktörü olan devletten herhangi bir korunma ve savunma beklemeden, kadınlarla geliştirecekleri toplumsallık en büyük öz savunmaları olacaktır. Kadını yaşatacak ve savunacak olan, örgütlü kadın gücü ve komün yaşamıdır. Bu doğrultuda kadına karşı şiddeti savaş düzeyine ulaştırmış olan bu sisteme, katliam ve köleliğe karşı, 'Jin, Jiyan, Azadî' ile örgütlenmeli ve bu şiddeti alanlarda, sokaklarda protesto etmeliyiz.
 
BU SAVAŞ, BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL!
 
Şiddetin en yoğunlaşmış halini ifade eden savaşlar da her geçen gün bu kapitalist sistemin ve ulus devletlerin temsilcileri tarafından derinleştirilerek devam ediyor. Türkiye’de her dört çocuktan biri okula aç gidiyorken, analar çocuklarını doyurabilmek için çöplerden artık topluyorken ve Önder Apo onurlu bir barış için bu kadar çaba harcıyorken, AKP hükümetinin savaşa ayırdığı bütçe, kadın, çocuk, eğitim ve sağlık için ayrılan bütçenin çok çok üzerinde. Gazze’de devam eden savaşta binlerce sayıda kadın ve çocuk fiziki olarak canlarını kaybederken, aynı zamanda yardım kuruluşlarında çalışan erkekler tarafından cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakılıyor. Yine Kenya’da kadınlar su ve gıda gibi en temel ihtiyaçlarını bile karşılarken cinsel saldırıya maruz kalıyorlar. Abya Yala’da adına savaş denmese de, kadınlar savaş düzeyinde saldırılarla karşı karşıya kalıyorlar. Yani dünya genelinde erkek egemenliğinin kendi çıkarları adına yürüttüğü iktidar savaşının hedefi ve mağduru, kadının varlığı, emeği ve ekmeğidir. Emekçilerin, ezilenlerin, kadınların, çocukların başına gelen ve gelmeye devam eden bütün felaketler, bu erkek egemenlikli sistemin işidir. Bu nedenle savaşlara karşı durmak varlığımıza, emeğimize, ekmeğimize, çocuklarımıza, doğamıza, havamıza, suyumuza, geleceğimize sahip çıkmak ve korumaktır. Şimdiden on binlerce insanın yerinden olduğu, yine binlercesinin katledildiği Sudan halkının dediği gibi "hangi taraf kazanırsa kazansın, biz kaybettik. Bu savaş, bizim savaşımız değil."
 
Bu temelde Önder Apo’nun başlatmış olduğu Barış ve Demokratik Toplum sürecine katılmak, güçlendirmek ve örgütlemek, başta Kürdistan ve Türkiye olmak üzere Ortadoğu ve dünyada yaşanan birçok krize çözüm olacaktır. Savaştan, şiddetten beslenen savaş rantçılarının, çetelerinin, mafyanın yaşam gerekçelerini de ortadan kaldıracaktır.Bu krizlerin çözümü, Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmanın inşasından geçmektedir.
 
Tüm veri ve bilançolar gösteriyor ki, kadın en çok da kendisine aşık olduğunu söyleyen erkekler tarafından kandırılıyor, sömürülüyor, aşağılanıyor, dövülüyor, katlediliyor. Bu erkek gerçekliğini, aşk adına içinde barındırdığı bu yalanı ve şiddeti, kadınlar olarak ciddi bir biçimde ele alıp mücadele yürütmek gerekir. Hem fiziki ve hem de duygu şiddetinin önüne nasıl geçmeliyiz sorusu üzerinden politika belirlemek ve yine ilişki ölçüsünü açığa çıkarmak büyük önem kazanmıştır.
 
ÖZ SAVUNMA 
 
Bu anlamda 25 Kasım vesilesiyle kadınlar olarak daha geniş bir çerçeveden öz savunmayı ele almalı, bizi düşürmek isteyen erkeğin, bir merhabamızı bile hak etmediğini bilerek ölçülerimizi geliştirmeli ve bu ölçüleri yaşamın her anında, her yerinde erkek egemen sisteme dayatmalıyız. Kadınla nasıl konuşacağını bilmeyen bir erkeğin sosyalist olamayacağı gerçeği, insan olmanın da ölçüsünün kadına yaklaşımdan geçtiğini vurgular. O halde hangi erkeğe arkadaş, yoldaş olmalı, selam vermeli, hangi erkekten uzak durmalı sorularıyla ölçü kazanmalı ve erkeği de bu ölçülere saygılı olmaya, kabul etmeye çekmeliyiz. Özellikle, aşk adına kadının ruhunun, fiziğinin katliamının önüne geçmeliyiz.
 
ŞİDDETE KARŞI ‘KOMÜN YAŞATIR ŞİARIYLA ALANLARA ÇIKALIM
 
Egemen erkek sistemin en çok saldırdığı örgütlenme ve komünleşme gerçeği, en temel öz savunmadır. Bu nedenle hiçbir kadın örgütsüz, yalnız kalmamalıdır. Kampüslerde, iş yerlerinde, tarlalarda, mahallelerde, köylerde hiçbir kadın kendisini yalnız hissetmemelidir. Kendisini ifade edeceği, koruyacağı komünler içinde yer almalıdır. Komün; toplumun var oluş tarzıdır, kök hücredir, özde özgürlüğü, eşitliği içerir, demokratik bir niteliğe sahiptir. Bu temelde kadınlar; okuma-yazma, sohbet, spor, sanat, ekonomi, kültür, ekoloji, savunma ve daha birçok alanda ihtiyaçları temelinde bir araya gelerek, her evi bir komüne dönüştürebilmelidir. Kadınlar bu komünlerde nasıl bir erkek, baba, abi ya da arkadaş istediklerini tartışabilir, erkeğin kendisine yaklaşma ölçülerini ortaya koyabilir. Erkek egemen sistem kadınlar arasındaki güçlü tarihsel bağları koparmak için, iki kadının bir araya gelemeyeceği yalanı üzerinden kadınları yalnızlaştırmakta ve yalnızlaşan kadına da her alanda saldırmakta, katletmektedir. Bunları ancak komün örgütlenmesiyle aşabilir, alternatif yaşamları geliştirebiliriz.
 
Bu doğrultuda 25 Kasım’da bizler;
 
Bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarını seferberlik düzeyinde geliştirelim!
 
Sokakları, meydanları şiddete karşı mücadelemizle dolduralım! Bununla birlikte şiddeti sadece fiziksel boyutuyla gören ama yaşadığı ekonomik, psikolojik, ekolojik şiddeti tanımlayamayan kadınlara ve gençlere ulaşalım!
 
Bunun için mahallelere, okullara, kampüslere, iş yerlerine, köylere ulaşalım! Başta kadınlar olmak üzere gençleri, toplumun her ferdini bu konuda bilinçlendirelim, farkındalık yaratalım ve örgütleyelim!
 
Şiddet sorununun temelde egemen erkeklik sorunu olduğunu özellikle de erkeklere anlatmalı, daha fazla tartışmalı, buna bağlı olarak erkekleri de eğitmeli, değiştirmeli, dönüştürmeliyiz. Düzenlenecek seminer, panel gibi etkinliklerde sosyalist kadın, sosyalist erkek, sosyalist aile, özgür eş yaşam gibi konular tartışılabilir, böylesi tartışma zeminlerinde özgür yaşam ölçüleri geliştirilebilir.
 
Bu temelde KJK olarak, başta Kürdistanlı ve Ortadoğulu kadınlar olmak üzere tüm dünya kadınlarını bu 25 Kasım sürecinde erkek devlet şiddetini teşhir ederek, örgütlenme, eğitim ve bilinçlenme çalışmalarını seferberlik ruhuyla büyütmeye çağırıyoruz.
 
Tıpkı Afganistanlı kadınların dediği gibi “bu karanlık dönem, aynı zamanda kadınların ışığını da büyütüyor. Kadın direnişi yalnızca Rojava’da değil Afganistan’da da düşmanın yenilebileceğini gösterdi.” Bir kez daha görülüyor ki, kadınlar omuz omuza verdiklerinde yıkılamayacak hiçbir engel, alt edilemeyecek hiçbir zorluk yoktur. Öyleyse omuz omuza verelim, özgür ve onurlu yaşamı inşa edelim! ‘Komün yaşatır’ diyerek, şiddete karşı her yerde örgütlenelim!"
 

Diğer başlıklar

12:11 CHP’li komisyon üyeleri: Henüz karar almadık
12:03 DEM Parti: Cezasızlık politikası çocuk istismarını arttırıyor
12:02 Çocuğa cinsel taciz failinin duruşması görülmeden ertelendi
11:43 Sürece karşı çıkan CHP’liler sessizliğe büründü!
11:23 Feti Yıldız'dan AİHM kararı açıklaması: Makul sürede incelenmeli
11:18 Marcia Inhorn ve Mashuq Kurt’tan ortak mesaj: Yasal reformlar hayata geçirilmeli
10:53 CHP'nin ‘süreç karşıtı’ isimleri belli oldu!
10:42 Sokağın bütçe yorumu: Sonumuz iyi değil
10:33 DEM Parti MYK toplandı
10:28 KJK'den 25 Kasım deklerasyonu: Komün yaşatır
09:52 Fatih’te zehirlenme şüphesi: 1 kişi yaşamını yitirdi
09:36 Rojin Kabaiş eylemine ceza: Şiddetin kurumsallaştığını gösteriyor
09:22 Devlet Kürtçe ile barışmalı
09:16 MED TUHAD-FED Eşbaşkanı: Cezaevlerinde ihlaller artarak devam ediyor
09:11 İş dünyasından sürece destek
09:10 Riha Baro Başkanı Öncel: Eşit yurttaşlık temelinde anayasal düzenleme yapılmalı
09:08 Av. Yavuz: Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşülmeli
09:07 10 bin işletmeden sadece 4'ü denetleniyor
09:05 İHD Mersin Eşbaşkanı: 100 yıllık inkar ve imha politikalarıyla yüzleşilmeli
09:04 Kadınlar ‘özgürlükçü’ perspektifle yerel yönetimleri dönüştürüyor
09:00 Kürt kadınların mücadelesi özgürlük vadediyor
09:00 20 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:46 CHP'de 'sürece karşı' olan isimler kim?
08:18 Düşürülen dronedan DAİŞ-Şam işbirliği çıktı
00:12 Darp edilerek gözaltına alınan öğrenciler serbest
00:09 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda geçiş ücretleri yüzde bin 400 arttı
19/11/2025
23:41 Meclis'te ‘suça sürüklenen çocuklar’ ile ilgili komisyon kuruldu
22:47 MHP'li Yıldız: İmralı'ya kesin gidilecek
22:39 Çiçek Otlu: Yap işlet devret modeli halkı iki kere sömürüyor
22:23 TJA'dan Dîlok ve Hatay'da atölye çalışması
22:02 İsrail'in saldırılarında 10 Filistinli katledildi
21:58 Amed’deki zincirleme kazada ölü sayısı 4’e çıktı
21:55 Mazlum Ebdî, Mesud ve Neçirvan Barzanî görüşmesi: Kürt sorunu barışçıl yöntemlerle çözülmeli
21:48 Rojin Kabaiş'in ailesinden parti ziyaretleri ve Bakan Tunç'tan randevu talebi
21:36 Özgür Özel'den 'süreç' açıklaması: Sorumluluğunu üstlendik
20:48 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan'ın önündeki engeller kaldırılsın
20:37 CHP: Özel’in İmralı günü Demirtaş'ı ziyaret planlaması yok
20:29 DEM Parti: Çocukların adaleti ertelenemez
20:22 Amed-Êlih yolunda kaza: 3 kişi hayatını kaybetti
20:16 Bütçe görüşmeleri sürüyor: İhaleler almış başını gidiyor
20:10 Mazlum Ebdî ve Îlham Ehmed, Mesud Barzani ile bir araya geldi
19:38 DEM Parti’nin süreç koordinasyonu Meclis’te toplandı
19:35 KHK eyleminde kadınların barış talebi vurgusu
19:03 İsrail ateşkese rağmen Lübnan’a saldırdı
17:54 Zelenski ve Erdoğan görüştü
17:36 Berîvan Kutlu’nun taziyesine kitlesel ziyaret
17:02 Amed Belediye Eşbaşkanları üniversiteli gençlerle buluştu
16:25 İzmir'de 'Dêrsim'in kayıp kızları' filmi izlendi
16:23 Bütçe görüşmeleri: Ulaşımda çok dillilik talebi
16:07 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapılacak
16:05 DEM Parti Colemêrg’te iki aileyi barıştırdı
16:00 AKP ve CHP ‘İmralı ziyareti’ gündemiyle toplanıyor
15:42 Öğrencilere polis ve ÖGB şiddeti
15:36 Gazeteci Aslan hakkında iddianame hazırlandı
15:24 Wan’da çok sayıda öğrenci gözaltına alındı
15:21 Bölge oda ve borsalarından sürece destek: Her adım yarına umuttur
15:20 Riha'da işkenceyle katledilen çocuk toprağa verildi
14:59 Ayla Akat Ata: Sürecin başarıya ulaşması kadının emeğiyle mümkün
14:57 Kadınlar 25 Kasım’a hazırlanıyor
14:51 Sağlık emekçileri vergide adalet talep etti
14:40 Veterinerlerin durumuna dikkat çekildi
14:19 CHP İmralı ziyaretine yeşil ışık yakmazsa DEM Parti nasıl bir tutum alacak?
14:18 Gelecek Partili Torun: Bahçeli ile İmralı’ya gitmeye ben de varım
14:07 Mamdani’den Abdullah Öcalan’a destek: Barış küresel bir kazanım olacaktır
14:06 Adana’da ÇEDES tepkisi: Okullara imam değil, öğretmen istiyoruz
14:03 Erdoğan'dan süreç açıklaması: Tüm partilere önemli görevler düşüyor
13:09 DEM Partili belediyeler kadın çalışmalarının raporunu açıkladı
12:51 Nurettin Demirtaş'tan Aykol'a geçmiş olsun mesajı
12:28 EMEP Genel Başkanı: Komisyon bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmeli
12:27 Rojin Kabaiş’in ailesinden DEM Parti’ye ziyaret
12:02 Helin Ümit: Devlet karar vermek zorunda
11:51 Îlham Ehmed: Kadınların içinde yer almadığı bir barış kalıcı olamaz
11:49 MHP’li Yıldız: Komisyon Abdullah Öcalan’ı ziyaret etme yönünde karar alacak
11:45 İmralı’ya gönderilen araştırma raporları iade edildi
11:11 Aksoyoğlu: İktidar süreci bekletiyor
10:54 Ebdî: Önder Apo’nun başlattığı barış süreci tüm Ortadoğu için şanstır
10:37 Bedran Çiya Kurd: Sözlü olmaz, tüm haklar anayasal güvenceye alınmalı
10:05 Çukurova bölge mitingine katılım çağrısı: Halktan yana bütçe istiyoruz
10:03 Çocuk Hakları Günü: İhlaller devlet eliyle derinleştiriliyor
10:01 Akbelen'de maden sahası dışındaki ağaçlar da kesildi
09:59 Kamaç: Nasıl ki Kürt tarafı adım atıyorsa devlet de adım atmalı
09:54 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Güven artırıcı adımlar atılmalıdır
09:52 Afganistan’da varoluş duruşu: Direniş
09:26 Kadın öncülüğünde yeniden inşa: 23 merkez ve 145 proje
09:13 Saadet, DEVA ve CHP il başkanları: Acilen yasal adımlar atılmalı
09:11 Eren Keskin: Rojin dosyasında ATK işkenceyi gizlemek üzerine iş yaptı
09:05 Direnişle örülen bir yaşam: Botan’ın Bêrîvan’ı
09:02 Arıcılardan sahte bal uyarası: Glikoza dikkat!
09:00 19 KASIM 2025 GÜNDEMİ
07:59 Eylemlerin tanıdık siması Dengbêj Hecer hayatını kaybetti
07:50 Mêrdîn'de çöp toplamada yeni yöntem için ilk adım
18/11/2025
23:43 Sevilay Çelenk: Türkiye’nin dış politikası ölüm ve yıkım getiriyor
23:23 Komisyon'dan Kurtulmuş için 'ortak tavır' bildirisi
22:33 Wan Barosu Başkanı, Rojin Kabaiş dosyası başsavcı vekili ile görüştü
22:17 Özel: Komisyon'da görevli arkadaşlarımız perşembe günü toplanacak
21:17 Tanhan'dan Fidan'a: Türkiye'nin Efrîn'deki rolü ne?
21:07 Komisyon, 21 Kasım'da 'İmralı'ya gitme' gündemiyle toplanacak
20:39 Mazlum Ebdî ve İlham Ehmed Duhok’taki foruma katılacak
20:28 Komisyon İmralı kararını verecek: CHP engel mi?
19:10 111 gündür direnen işçiler: Gasp edilen haklarımızın iadesini istiyoruz
18:46 Gazeteci Hamdullah Bayram tahliye edildi
18:43 Böcek ailesinin ölümüne ilişkin ön rapor çıktı
18:17 DEM Partili Temelli: İmralı’ya sırtınızı dönemezsiniz, o vapur kalkacak
18:01 Gelecek Partili Torun: Türkiye Adem-i Merkeziyetçilikten korkmamalı
17:39 Kadınlardan 25 Kasım eylemleri: Şiddeti birlikte durduracağız
16:51 Yücel 31 yılın ardından tahliye oldu: Başaracağız
16:49 Gazeteci Aykol’un tedavisi devam ediyor
16:46 Özgür Özel’den AİHM kararlarını uygulama çağrısı
16:28 HPG’li Garan’ın taziyesine ziyaret: Süreci onurlu barışla taçlandıracağız
16:18 EMEP Genel Başkanı Aslan, gazetecilerle bir araya geldi
16:15 İnternet sitelerine erişim sağlanamıyor
15:42 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadınların emeğiyle bu süreci büyütebiliriz
15:37 KESK'ten Adana bölge mitingi için çağrı
15:24 Komisyon’un 17’nci toplantısı başladı: Hep birlikte kazanacağız
15:03 Öztürk: Suriye politikanızın gelecekteki sonuçlarını görmek istiyorsanız Kıbrıs’a bakın
14:59 Sanal medya platformu X çöktü
14:56 Dêrsim’de baz istasyonu tepkisi
14:53 Siyaset bilimci Köker: Komisyonun İmralı'ya gitmesi ciddi bir beklenti haline gelmiştir
14:39 Rosa Kadın Derneği: Nilay Esmer’in yanındayız
14:38 Ekoloji örgütlerinden Avrupa Komisyonu'na mektup
14:35 ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyelerinin raporu: 25 kentte 3 bin kadına ulaşıldı
14:34 DAKAP'tan 25 Kasım açıklaması: Barışı kadın mücadelesi getirecek
14:32 Gazeteci Kaya’nın duruşması ertelendi
14:31 İHD’den, Hatice Onaran çağrısı
14:27 7. Mezopotamya Gurme Fuarı açıldı
14:15 Kadınlar, sergiye yapılan baskını protesto etti
14:13 Silifke'de atık deposuna tepki: Köylerimizde çöplük istemiyoruz
14:09 Figen Yüksekdağ’dan Önder adına yapılan turnuvaya mesaj
14:04 Bakırhan: Komisyon İmralı’ya giderse sürecin zemini güçlenir
13:38 750 kurum ve kuruluştan açıklama: Kürt dili resmen tanınsın
13:06 Gazeteci Bayram’a 7 yıl 6 ay hapis
12:48 DEM Parti’den cezaevi katliamına yönelik zaman aşımı kararına tepki
12:43 Bakırhan: Bahçeli tarihi sorumluluk alma cesaretini gösterdi
12:40 Berivan Kutlu uğurlandı: Yarım bıraktığı barış şarkısını tamamlayacağız
12:21 Tunç’tan İmralı ziyareti açıklaması: Takdir komisyona ait
11:49 Kolombiya’da askeri operasyonlarda 15 çocuk yaşamını yitirdi
11:41 Tülay Hatimoğulları ve Özgür Özel'in olduğu 11 vekil için dokunulmazlık fezlekesi
11:03 Zelenski Türkiye'ye geleceğini açıkladı
11:00 Bahçeli: 3 arkadaşımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem
10:29 25 Kasım sergisine polis baskını: 7 fotoğrafa el konuldu
10:13 CHP Genel Merkezi avukatı Çağlayan: İBB iddianamesi hukuki değil siyasi bir dosya
10:10 Fransa Ukrayna’ya savaş uçağı gönderecek
10:07 BM, ABD’nin Gazze tasarısını kabul etti
10:06 Hüseyin Özsoy: Örgütlü toplumlar özgür toplumlardır
09:34 Êzidî komutan Dilvîn Şengalî: Erkeklerin ve yasaların korumadığını öğrendik
09:27 Anadolu Üniversitesi’ndeki kadın öğrenciler: Güvende değiliz
09:12 ‘Bir fotoğrafla hayatımızı kararttılar’
09:07 SMF’li Gürz: Barış bütün ezilenlerin ortak mücadele programıyla gelişebilir
09:05 ÖHD'li Aktaş: 'Umut hakkı'nın uygulanmasının önünde engel yok
09:02 Wan otlu peynirin fiyatı cep yakıyor