MÛŞ - Polis ajanlaştırmaya çalıştığı DBP yöneticisi Rojhat Acar'a "Bu hikayede yanan sen olma. Elbet yüz yüze konuşacağız. Ya yürüdüğün yolda harita bilgisini paylaşırsın rahat rahat yürürsün ya da yollar dikenli telli sonu senin için çıkmaz sokak ve çileli" mesajı gönderdiği ortaya çıktı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mûş İl Örgütü, 5 Aralık'ta yöneticileri Rojhat Acar'ın polisler tarafından ısrarlı takip ve ajanlaştırma faaliyetlerine maruz kaldığını duyurarak, olaya ilişkin suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Açıklamanın ardından ajanlaştırılmaya çalışılan Acar, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Acar, suç duyurusuna kendisini rahatsız eden polislerin gönderdiği mesajlarını ekledi.
TEHDİT, ŞANTAJ VE AJANLIK TEKLİFİ
Suç duyurusuna eklenen ve kendisini polis olarak tanıtan kişinin Acar'a 27 Kasım'da gönderdiği mesaj şu şöyle:
Polis: Rojhat, bizim seninle derdimiz yok. Sen işinde gücünde hareket et, bizden korkacak kaçacak pozisyona neden düşürüyorsun kendini. İş arıyorsun, biz de ne gerekiyorsa yapalım. Belediye'ye işe girmeye çalışıyorsun yolun neyse açmak için gerekli olanı yapalım. Ama sen bu şekilde davranırsan zararı en çok sen görürsün. Arkanda ne parti durur ne belediye ne örgüt. Bizle yol yürü, yollar sana gelsin kardeşim. Akıllı davran dostluğumuzdan zarar görmezsin. Ama öyle illegale doğru kayışına razı olamayız. Ne yapacaksan yap irtibatlı olalım sadece. Muş sana hizmet etmesin. Böyle büyük bir gücü herkese sunmuyoruz. İyi düşün.
Rojhat: Ben kimseyle yol yürümek istemiyorum. Ben sonuç olarak bir partinin yöneticisiyim ve korkup kaçmak değil böyle güzel bir süreçte beni takip etmenize anlam veremiyorum sadece. Lütfen bir daha yazmayın.
Polis: Anlamlandırırız yönetici kardeşim. Süreç iyi gitsin diye çabamız zaten. Senin de içinde olduğun eylemlerden iki gün sonra zarar görme. İş sana doğru kayıyor. Seni aklı başında olarak gördük. Bu hikayede yanan sen olma. Elbet yüz yüze konuşacağız. Ya yürüdüğün yolda harita bilgisini paylaşırsın rahat rahat yürürsün ya da yollar dikenli telli sonu senin için çıkmaz sokak ve çileli. Maddi manevi her zaman yanında olduğumuzu bil. Tercih senin.
Rojhat: Tercihi bana bıraktığınız için teşekkür ederim."
Konuya ilişkin bilgi veren Acar, pek çok kez şahsi numaralarla aranarak "sohbet etme" teklifiyle emniyete çağrıldığını söyledi. Olayın çalıştığı iş yerine gelen ve kendisini "memur" diye tanıtan bir polisle başladığını söyleyen Acar, "Bir kaç ay önce bir adam çalıştığım işyerine geldi. Bir bahane ile telefon numaramı aldı. Sonra bu kişinin polis olduğunu öğrendim. Ardından bana gerçekten taciz edici şekilde mesajlar atmaya başladı. Sürekli 'Gel seninle bir yerde oturalım, arkadaşın kimse onları ek yanımıza gel' gibi mesajlar atmaya başladılar. Nereye gidip otursam gelip karşı masamda oturuyorlardı. 2 gün boyunca kalktığımda kapımda polisler vardı. Dışarı çıktığım an polislerin takibi altındaydım. 27 Kasım'da özellikle takipler, mesaj atmalar, aramalar arttı. Hatta ben yürürken araçla beni takip edip, kornaya basarak beni rahatsız etmeye başladılar. Aynı akşam bana, 'Yürüdüğün yolları bizle paylaş maksat süreç güzel yürüsün. Sen Muş'a hizmet etme Muş sana hizmet etsin' mesajları attılar. Bana 'Biliyoruz maddi imkanların az, biz sana maddi imkanlar sağlarız' diyerek maddi 'imkan' ve iş teklif ettiler" diye konuştu.
Ajanlaştırmayla Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin bu şekilde hedef alındığını söyleyen Acar, bunu kabul etmeyeceklerini ve buna karşı mücadelelerini büyüteceklerini ifade etti.