Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “Pençe” ismiyle Federe Kürdistan Bölgesi topraklarına düzenlediği operasyonlar devam ediyor. Yer yer bombardıman ve çatışmaların yaşandığı operasyonda TSK 3’üncü aşamaya geçildiğini belirtse de saha gerçekleri operasyonun arzulanan sonuçtan uzak olduğunu gösteriyor. Xakurkê alanına asker indirmeleriyle başlayan operasyonda, bir aşama kaydedilemeden 2’nci aşamaya geçildiği açıklandı. Her iki aşamada da Şekif Dağları’na yakın tepelere savaş uçakları, helikopter ve keşif uçaklarının koruması altında asker indirilirken, indirilen askerler indikleri noktaları aşamadı. PKK’lilerin karşı hamleleri karşısında zorlanan TSK unsurları uçak korumaları ile indirildikleri yerde çakılırken, 24 Ağustos’ta Haftanin’de üçüncü aşamanın başlatıldığı duyuruldu. “Pençe 3” harekatının başladığı ilk günde yapılan asker indirmeye karşı PKK’lilerin düzenlediği saldırıda ise, TSK kayıplar verdi. 

 

‘PENÇE 3’ AŞAMA KAYDEDİLEMEDİ 

 

TSK savaş uçakları Bergarê ve Metina bölgelerini bombalamaya devam ederken, bölgede sumak toplamaya giden köylüler de uçakların hedefi oldu. Bombardımanı telefonla görüntüleyen bir yurttaş,  sosyal medya hesabından bombardımana tepki göstererek, “Çocuklarımız sumak toplamak için o bölgeye gitmişti. Türk devleti yaşamı bize zehir etti. Hiçbir şey yapamıyoruz. Erdoğan ve işbirlikçilerine lanet olsun” dedi. Bölgeye savaş uçakları, skorsky helikopterler ve keşif uçaklarının kontrolünde asker indirmesi yapılmaya çalışılırken, PKK “Pençe 3 Harekatı”na karşı Cenga Heftanin Devrimci Hamlesi başlattığını ilan etti. Bu kapsamda “Pençe 3”ün başladığı 24 Ağustos’tan bu yana indirilen askerlere 4 farklı saldırı yapıldı. Aynı bölgeye helikopterlerle asker indirmeye karşı saldırı düzenleyen PKK’lilerin, bir skorsky tipi helikopteri darbelediği iddia edildi. Karşı saldırılar ile “Pençe 3”ün de ilerleme sağlayamadığı kaydediliyor. 

 

AMAÇ TUTMADI

 

TSK’nin 27 Mayıs’ta “Pençe” adıyla başlattığı operasyonda Bradost bölgesinden Kandil’e kadar ki hatta girileceği ve bir “Tampon Bölge” oluşturulacağı basına yansımıştı. Ancak 3’üncü aşamaya geçilen “Pençe operasyonunda” Xakurkê alanında sadece Şekif Dağı çevresindeki iki tepe tutulabildi. Her ne kadar devam eden bombardımanlarda PKK’lilerin büyük kayıplar verdiği açıklansa da PKK’nin bölgedeki direnci açıklamaları boşa çıkarıyor.

 

HALK BÖLGE GÜÇLERİNİ BİRLİK NOKTASINA ÇEKTİ

 

Son günlere kadar Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) başta olmak üzere bölgedeki bazı partiler, TSK’nin saldırılarına tepki göstermek yerine PKK’nin varlığını suç saydı. Özellikle genç ve kadınlar ile Dêrin Peşmergeleri’nin savaş uçaklarının bombaladığı bölgelere giderek canlı kalkan eylemleri başlatması, Kürt güçlerinin saldırılara karşı birlik olma ve bu birliğin oluşması için de KNK’nin bir an önce devreye girmesi çağrısı karşılık buldu. Bunun üzerine 34 Kürt partisinin katılımıyla yapılan toplantının ardından başta Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki partiler olmak üzere tüm Kürt güçleriyle görüşmeler yapılması kararı alındı. Görüşmelerde hem KNK hem de partiler görüşmelerin olumlu geçtiğini ve TSK’nin saldırılarına karşı tavır alınması gerektiği vurgusu yapıldı.

 

BÖLGE HÜKÜMETİ NEFES ALDI

 

Bununla bağlantılı olarak KCK Yürütme Konseyi Üyesi Diyar Xerib’in canlı kalkan gruplarıyla görüşmesi sonrasında dönüş yolunda aracının vurularak yaşamını yitirmesi ardından, KDP ve YNK merkez yönetimleri, MİT ile para karşılığında çalıştıkları iddia edilen kendi istihbarat çalışanlarını geri çekmek zorunda kaldı. Bu tutumlarla rahatlayan Federe Kürdistan Bölge Hükümeti, iki yıldır erteledikleri bölgenin toplumsal sorunlarını gündeme almaya başladı. Başta İran’a yakınlığıyla bilinen Haşdi Şabi güçleri ile işgal edilen Kerkük’ün valisinin kim ya da hangi kesimden olacağı, Bağdat ve Hewlêr yönetimi arasındaki petrol gelirinin paylaşımı, DAIŞ’e karşı mücadele, tartışmalı bölgelerde yaşanan sorunların çözümü konularında görüşme trafiği yaşanmaya başladı. 

 

İDLİB’TEN URMİYE’YE 

 

Söz konusu nedenlerden dolayı “Pençe Harekatı”nda da bir ilerleme sağlayamayan Türkiye yetkilileri, yeniden dümeni iç politikaya kırarak HDP’li 3 büyükşehir belediyesine kayyım atadı, HDP Diyarbakır İl binası önüne aileleri yönlendirdi, Kuzey ve Doğu Suriye sınırlarına saldırı tehdidini üst perdeye çıkardı. İdlib’teki El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) gruplarına destek ve Kuzey-Doğu Suriye sınırlarına saldırı tehditlerini ihtiyaç durumunda gündeme taşıyan Türkiye, ABD’nin de gündemine aldığı sınırda “Güvenli Bölge” tartışmalarını İdlib’ten başlayarak Urmiye yakınlarına kadar olan bölgeyi kapsar şekilde dillendirmeye başladı. Federe Kürdistan’ın Biradost bölgesine yönelik saldırıları bu tartışmaların içinde başlatan Türkiye, iki yıldır Biradost bölgesinin tamamını ele geçirmek istemesine rağmen istediği sonuca ulaşmaktan uzak.

  

MA / Erdoğan Altan