İZMİR - Tire ilçesine bağlı Çayırlı köyünde yapılmak istenen yol projesine karşı çıkan köylüler, “acele kamulaştırma” kararına karşı dava açtıklarını belirtti.
İzmir’in Tire ilçesine bağlı Çayırlı köyünde, Karayolları tarafından yapılmak istenen Tire-Belevi karayolu genişletme projesi, zeytin ve incir bahçelerinden geçirilmek isteniyor. Projesinin hayata geçirilmesiyle bin 500 adet zeytin ve incir ağacının kesileceği belirtiliyor. Köylülerin, geçim kaynaklarını yok eden yol projesine karşı başlattığı direniş devam ediyor.
Çayırlı köylüleri, Tire Orta Park'ta konuya ilişkin açıklama yaptı. "150 değil binlerce zeytin ağacı kesilecek", "İncir balımızı, zeytin yağımızı katletmeyin", "Emeklerimizin üzerinden yol geçirmeyin" ve "Dağımızdan yağ ve bal akıyor, doğamıza kıymayın" dövizlerinin taşındığı açıklamaya, köylülerin yanı sıra ekolojistler ve Tarım İşçileri Sendikası (Tarım Sen) da katıldı. Köylüler adına konuşan Zehra Yıldırım, haberleri olmadan yol güzergahının değiştirildiğini vurguladı. Hangi parsellerin kamulaştırılacağının belli olmadığını belirten Zehra Yıldırım, "Kamulaştırılacak parsellerin listesi olmaması, idareye sınırsız yetki tanımış olmaktadır. Sessizce alınan karar sonrasında kimileri asırlık olan zeytin, incir ve çam ağaçları kesilecek. Hukuka aykırı bu acele kamulaştırma kararının iptali için yürütmeyi durdurma talepli dava açtık. Çünkü 17 Ocak 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı çerçevesinde acele kamulaştırma işlemi yayınlandı. Kararda araziye girilerek yol yapım çalışmalarının tamamlanması amacıyla taşınmazlar ile üzerindeki müştemilatın Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına karar verildi. Bu yetki yasal düzenleme olmadan Karayolları Genel Müdürlüğü'ne devredilemez" diye belirtti.
'KAMU YARARI YOKTUR'
Kamulaştırmanın ön koşulunun kamu yararı olduğunun altını çizen Zehra Yıldırım, köylerinde yapılacak kamulaştırmanın ise mülkiyet hakkının ihlali olduğunu kaydetti. Zehra Yıldırım, yol yapımı için köylülerin geçim kaynağı olan incir ve zeytin arazilerinin kamulaştırılmasında hiçbir kamu yararı olmadığının altını çizdi.
Köylülerden Fethiye Yıldırım da, şunları belirtti: "Sadece 1 buçuk kilometrelik yol için yüzlerce ağacımızı yok ederken acı çığlığımızı görmeyen vicdanlara seslenmek istiyorum; kimseden sadaka, merhamet dilenmiyoruz. Biz olanı istiyoruz. İnsanların ekmeğini yok etmek hiçbir vicdana sığmaz. Bu süreçte çaldığımız bütün kapılar yüzümüze kapandı. Bizi görmediler, duymadılar. Ancak mücadelemizi sonuna kadar sürdürecek, canımız pahasına da olsa vazgeçmeyeceğiz. Sonucu ne olursa olsun, emeğimizi ekmeğimizi korumaya devam edeceğiz. Bu bizim en doğal hakkımız."