İZMİR - İzmir'de her geçen gün yeni bir ekolojik yıkım yaşandığını kaydeden DEM Parti İzmir Ekoloji Komisyonu, kentin yok oluşa sürüklendiğini vurguladı. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Ekoloji Komisyonu, kentte yaşanan ekolojik yıkıma yönelik DEM Parti il binasında basın toplantısı düzenledi. Komisyon adına basın metnini Gürkan Develi okudu. 

 

Kentte yaşam alanlarına yönelik saldırılara her gün yenisinin eklendiğini belirten Develi, Gaziemir Aslan Kurşun Fabrikasındaki nükleer atıkların Torbalı’nın bir köyüne taşınmasına yönelik kurumların sessiz kaldığını vurguladı. İzmir’in önemli sorunlarından birinin de içme suyu sorunu olduğunu kaydeden Develi, "Efemçukuru altın madeninin yeraltı sularını kirletmesi sonrası içilebilir suya erişim olanaksız hale gelmiştir. Her geçen gün susuz kalma olasılığı artarken içme suyunun Manisa-Göredes’den gelmesi sebebiyle maliyetler yükseliyor, ucuz ve kaliteli suya erişim mümkün olmuyor. İçme suyunun inşaatlarda ve tarımda kullanılması engellenmeli, kente yakın yağmur suyu biriktirme havuzları yapılmalı, binalarda da yağmur suyu toplamak için uygun değişiklikler hayata geçirilmelidir" dedi. 

 

'KİRLİ HAVA SOLUYORUZ'

 

Aliağa’da bulunan termik santral nedeniyle Foça, Menemen ve İzmir’in merkezine dek uzanan geniş bir alanda kirli hava koridoru oluştuğunu söyleyen Develi, Dikili’de faaliyet gösteren Çukuralan altın madeninin ise Dikili’nin tarım ve turizme zarar verdiğini kaydetti. Sermayenin Karbon Piyasası Düzenleme Kanunu ile vahim ekolojik yıkım yaşanacağını da belirten Develi, "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda 2024 yılında yapılan değişiklikler nedeniyle sokak hayvanları ve hayvan dostları hedef haline gelmiş, hayvan katliamları yapılmış ve hayvan dostlarına yönelik saldırılar çoğalmıştır. Bu saldırıların bir kısmı ölümle sonuçlanmıştır. İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde 12 Mart 2025 tarihinde avlusunda köpek beslediği için defalarca tehdit edilen Şevket Yerdeşen, Rahmi Yıldız adlı kişinin silahlı saldırısına uğramış ve 6 Nisan 2025’te 1 aydır tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir. Gerek TBMM,de verilen soru önergeleri ile gerekse İzmir Büyülşehir Belediyesinin sorumluluk alanı olması nedeniyle yeni ekokırım suçlarına izin vermeyeceğimizi kamuoyuna buradan bir kez daha duyuruyoruz. Gereğini yapmayan kurumlara karşı yasal olarak takipçi olacağız" diye konuştu.