İSTANBUL - Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının 30'uncu yıl dönümünde düzenlenen anmada konuşan gazeteci Saliha Aras, “Bu saldırılar bizi yürüyüşümüzden alıkoymayacak. Yeni Yaşam bütün halkların yaşamıdır” dedi.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği(MKG), 3 Aralık 1994'te Özgür Ülke gazetesine düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren Ersin Yıldız anıldı. Saldırının yapıldığı Özgür Ülke gazetesinin Kadırga'daki bürosu önünde yapılan anmada, "Özgür Basın Susturulamaz" pankartı açıldı. Saldırıda hayatını kaybeden Ersin Yıldız'ın fotoğrafı ve karanfillerin taşındığı anmada, sık sık "Özgür basın susturulamaz", "Biji berxwedana Rojava", "Özgür basın özgür ülke" sloganları atıldı. Anmaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Çiçek Otlu ve Cengiz Çiçek'in yanı sıra çok sayıda gazeteci katıldı.
Anmada açıklama yapan gazeteci Saliha Aras, saldırıda Ersin Yıldız'ın hayatını kaybettiğini 23 gazeteci ve çalışanının yaralandığını hatırlattı. Saliha Aras, "Aslında kimler tarafından bombalandığı ilk günlerde biliniyordu ama bombalamadan 15 gün sonra ortaya çıkan 'Gizli' ibareli 'Bu gazeteyi bertaraf edin' belgesi, artık her şeyi anlatmaya yetiyordu. Yaşanan olayın en dikkat çekici boyutu ise bombalamanın faillerini devletin ilgili güvenlik güçleri değil, bombalanan gazetenin kendisinin ortaya çıkarmış olmasıydı. 'Bertaraf edin' talimatının yer aldığı belgenin altında dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in imzası vardı" ifadelerini kullandı.
'DAYANIŞMA İLE DEVAM ETTİK'
Özgür Basın'ın tarihine 52 gazete sığdırdığını 50'den fazla şehit verdiğini söyleyen Saliha Aras, çeşitli şekillerde devam eden baskılara rağmen geleneğin sürdüğünün altını çizdi. Saliha Aras, Özgür Basın geleneğinin tarihi boyunca farklı isimlerle gazete çıkarmak zorunda kaldığını, bombalama sonrası da yoluna devam ettiğini vurguladı. Saliha Aras, "Küçük bilgisayarlarını kapıp gelen aydınlarla, yaraları hastanede tedavi edilmekte olmayan ya da gözaltına alınmamış Özgür Ülke çalışanları bir araya geldi ve birkaç saat içinde ertesi gün bayilere ulaşacak şekilde gazete hazırlandı. O haftaki yayınlarını iptal eden dayanışmacı sosyalist dergiler, Özgür Ülke, kendi kendine yayın yapabilir hale gelinceye kadar bürolarının gazeteye ait olduğunu ilan ettiler. 4 Aralık 1944 günü sadece 4 sayfa olarak bayilere ulaşan Özgür Ülke gazetesi, 'Bu ateş sizi de yakar!' manşeti ile durumu anlatıyordu" diye konuştu.
'YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ'
Devam eden baskılara işaret eden Saliha Aras, "Devlet aklı, yayınlarımıza başladığımız ilk günden bu yana bizi yok etmeye çalışıyor. Biz yok edilemediğimiz gibi, yolumuza devam ediyoruz, hem de daha da büyüyerek. Bugünlerde de devrimci, demokrat medyaya büyük baskılar söz konusu. Yine başta devrimci, demokrat kamuoyu başta olmak üzere, tüm dostlarımızla birlikte yolumuza devam etmekte kararlıyız" dedi.
'ÖZGÜR BASINA KELEPÇE VURULMAZ'
Açıklamada konuşan DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, 30 yıl önce yaşanan katliamın ülkenin gerçekliğini ortaya koyduğunu ifade etti. Çiçek Otlu, şöyle devam etti. "Köylerin boşaltılarak Kürt halkının göçe zorlandığı, 1992'de Sivas'ta katliam yapıldığı yıllarda hakikati yazan, halkımıza, ezilenlere, kadınlara gerçeği yazan Özgür Ülke bombaladığında gördük ki Kürt basınını tanımadığını burada ve Ankara'da bombalayarak gösterdi. Buna rağmen Özgür Basın çalışanları tüm baskılara rağmen asla gerçeği yazmaktan, halkın sesi olmaktan vazgeçmedi. Bugün de Rojava'daki işgale karşı sesini yükseltiyor. Geçen hafta 10 gazeteci gözaltına alındı ama yine basın emekçileri burada gerçeği yazmaya devam ediyor. Özgür basına kimse kelepçe vuramaz."
'ÖZGÜR ÜLKE VARLIK MÜCADELESİYDİ'
Özgür Ülke'nin önünde bir hedef koyarak yola çıktığını söyleyen DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek ise, şunları kaydetti: "O yoldaşlarımız sadece basın emekçisi değildi; adı, kimliği inkâr edilmiş bir halkın emekçileriydi. O Özgür Ülke 30 yılın sonunda adına Yeni Yaşam olarak yoluna devam ediyor. O varlık mücadelesi o günün zorlu koşullarında bugün bir özgürlük mücadelesi haline geldi. Bir halkın özgürlüğünden korkanlar 30 yıl sonra Rojava'yı bombalamaktalar. Hayatı adeta bize zindan etmek istiyorlar. Her türlü bombalamalara, katliamlara rağmen özgürlük mücadelemizden bir adım geri atmayacağız. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz: Özgür bir toplum, özgür bir ülke mücadelesini zafere ulaştıracağız. Kayyım işgaliyle, İmralı mutlak tecridiyle, çete saldırılarıyla karşı karşıyayız; her biri Kürt halkının statü sahibi olmasını engellemektir. Bu saldırılar bizi yürüyüşümüzden alıkoymayacak. Yeni Yaşam bütün halkların yaşamıdır. Özgür Ülke’den bugüne kadar ne kadar büyüdüğümüzün göstergesidir. Yeni yaşam yolunda mücadelemizin sürdüreceğimizin sözünü şehitlerimiz huzurunda bir daha veriyoruz."
Anma konuşmaların ardından sloganlarla son buldu.