AKP döneminde eğitim sistemi: Yolsuzluk ve liyakatsizlik

img

QERS - Qaxizman ve Cilawûz ilçelerindeki mili eğitim müdürlerinin yolsuzluktan görevden alındığını belirten Eğitim Sen Qers Şube Eşbaşkanı Hakan Topçu, bir diğer önemli sorunun da iktidarın politikalarından kaynaklanan liyakatsizlik olduğunu söyledi.  

AKP hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana temelden dönüştürülen en önemli alanlardan biri eğitim oldu. Müfredat ve nitelik açısından oldukça sorunlu hale getirilen eğitim sistemi, piyasanın ihtiyaçları ve iktidarın istediği “gençlik” üzerinden yeniden ele alındı. Fırsat eşitsizliğini de derinleştiren eğitim, özellikle Kürdistan kentlerinde asimilasyon politikalarının merkezi haline getirildi. 
 
 
Qers’te eğitim alanında yaşanan problemleri Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şube Eşbaşkanı Hakan Topçu ile konuştuk. 
 
İKTİDARIN POLİTİKALARI 
 
Ülke genelinde fırsat eşitsizliğinin olduğunu belirten Topçu, “Bu, Qers’te daha belirgin. Öğretmen kadrosu açısından büyük bir eşitsizlik var. 3 bin 700 öğretmenin olması gereken kentte, bin 100 öğretmen açığı bulunuyor. Bu açık ücretli öğretmenlerle kapatılıyor. Ücretli öğretmenlik alımında ise eğitim fakültesi, Fen Edebiyat veya formasyon mezunları yerine bankacılık, lojistik gibi lisans programlarından mezun kişiler tercih ediliyor. İktidar partisinin kayırmacı yaklaşımı ve liyakatsiz uygulamaları Kars’ın eğitimde son sıralarda yer almasına yol açıyor ve başarısızlığı derinleştiriyor” dedi.
 
Kentteki eğitim sorunlarının sadece öğretmen açığıyla sınırlı olmadığını kaydeden Topçu, bazı ilçelerdeki milli eğitim müdürlerinin yolsuzluk nedeniyle görevden alındığını söyledi. Topçu, “Qaxizman, en fazla öğrenci ve öğretmen sayısına sahip bir ilçeyken buradaki Milli Eğitim Müdürü yolsuzluk nedeniyle uzaklaştırıldı. Yerine ise iktidara yakın bir sendikanın temsilcisi atandı. Bu durum liyakatsizliğin açık bir örneği. Cilawûz’da (Susuz), hırsızlık yaparak zimmetine para geçiren İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alındı. Bu olaylar son 7 ay içerisinde yaşandı. Benzer uygulamalar diğer ilçelerde de mevcut. Qers’in dezavantajlı bir bölge olması nedeniyle, ilçelerdeki şube müdürlükleri genellikle merkeze kaydırılıyor ve bu şekilde ilçe müdürlükleri boş kalıyor. İlçelere atanacak müdürlerin sınavla yerleştirilmesi gerekirken bu yapılmıyor ve atamalar iktidar tarafından yönlendiriliyor” ifadelerini kullandı. 
 
ÜLKÜ OCAKLARI OKULLARDA
 
İlçelerde ulaşım sorununun yaşadığına da dikkati çeken Topçu, “Qers merkezde yaşayan bir öğretmen saat 08.30’daki derse yetişebilmek için saat 06.30’da yola çıkmak zorunda. Yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk yaparak görevli olduğu köye varabiliyor. Bu şartlar altında verimli bir eğitim beklemek mümkün değil. Köylerde görev yapan öğretmenler, aldıkları ek ders ücretini çoğunlukla yol parasına harcıyor. Arabası olmayan öğretmen, bazen köye gidecek araç bulamıyor ve taksiye binmek zorunda kalıyor. Bu da maaşlarının büyük kısmını yol masraflarına harcamalarına yol açıyor. Liyakatsizlik de önemli bir sorun. Dışarıdan gelen öğretmenler, köyde aidiyet duygusu oluşturamıyor. Bu durum, eğitimde gerilemeye neden oluyor. Bölgedeki bir diğer sorun ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın dernek ve vakıflarla yaptığı protokollerdir. Siyasi partilerin okullarda siyaset yapması yasak ancak milletvekilleri ve Ülkücü Ocakları bu kuralları ihlal ediyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sorduğumuzda ise kaymakamlık izniyle okullara girdikleri yanıtını alıyoruz” diye belirtti.
 
 ÇÖZÜM DEMOKRATİK, BİLİMSEL EĞİTİM
 
Sorunların çözümüne işaret eden Topçu, şöyle devam etti: “Demokratik, laik ve bilimsel bir eğitimle bu sorunlar aşılır. Eğitim Sen kültüründen gelen eğitim emekçileri olarak her zaman sokağa dönük bir tutum sergileyerek, demokratik tepkilerimizi göstermeye devam edeceğiz. Alanda ve sahada olacak, tepkimizi demokratik bir biçimde dile getireceğiz." 
 
MA / Mehmet Güleş