‘Kayyım atamalarıyla demokratik çözüm iddiasının önüne geçemezsiniz’

WAN - Wan’da kayyım protestosunda konuşan TJA’lı Ayla Akat Ata, kayyım atamalarıyla halkın demokratik çözüm iddiasının önüne geçilemeyeceğini belirterek, halkın diz çökmeyeceğini ifade etti.  

Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) öncülüğünde WanMall alışveriş merkezi önünde Wan Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyıma ilişkin açıklama gerçekleştirildi. “Kayyım irade gaspıdır, irade gaspına hayır” pankartının açıldığı açıklamada,  kitle sık sık “Hırsız kayyım Kürdistan’dan defol”, “Kayyımlar gidecek halk gelecek”, “Kürt halkı burada iradenin yanında” ve “Abdullah Zeydan ile Neslihan Şedal” onurumuzdur sloganları attı.
 
 ‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’
 
Burada ilk olarak söz alan DEM Parti İl Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, Wan halkının daima iradesine sahip çıktığını ve çıkacağına vurgu yaptı. AKP hükümetinin 31 Mart’tan ders almadığına dikkat çeken Dilekçi, “31 Mart’a sandıklarda çıkan sandık sonuçlarına tahammülsüzlük göstererek kayyımlar atandı. En son Abdullah Zeydan’a ceza verildikten sonra AKP bunu fırsat bilerek yerine kayyım atadı. Wan halkı artık bu irade gaspına kayyım demiyor bunlara irade hırsızı diyor. Wan evini hırsızlara karşı sabaha kadar nöbet tutarak korumaya çalıştı fakat hırsızlar sabah halkın evini gasp etti. Wan halkı buna karşı belediye önünde tuttuğu nöbeti sokaklara taşıyarak direnmeye devam etti. Çünkü Wan halkı irade hırsızlarını çok iyi tanıyor. Daha gelir gelmez çöp konteynırlarını toplayarak talan rejimine başladılar. Kürt halkı kayyımı talan olarak tanımlamıştır, evet kayyım talandır. Bizler hiçbir şekilde bu talanın, irade gaspının karşısında geri adım atmayacağız. İrademizi tekrar kazanana kadar alanlarda mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
 
‘BU POLİTİKADAN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLSİN’
 
Devletin yürüttüğü kayyım politikasına dair bugüne kadar söylenmedik söz yapılmadık, eylem kalmadığını dile getiren Ayla Akat Ata, “2014’ten 2025’e az bir zaman geçmedi. Tam 11 yıl. 11 yılda ortaya konulan, yok sayma ve irade gaspına karşı bir kazanan var mı ortada? Yok. Peki gözaltlarına, tutuklamalara rağmen bir kazanan var mı ortada? Yok. Niye yok diyoruz? Çünkü 31 Mart seçimlerinde dört bir yandan yekvücut bir şekilde bu irade gaspına karşı devlete mesajın iletti. 14’te 14 yaptı. Allah hiçbir siyasi partiye nasip etmez bunu bize nasip etti bizler bunu yaşadık. Siyasi iradesini bu şekilde sahiplenen bir halkın karşısında anca düğme iliklenir. Ve eğer halen bu şiddet ve yok sayma politikası yürütülüyorsa ancak utanılır. Ama ne yazık ki bu ülkeyi yönetenler utanmayı unutalı çok oldu. o yüzden buradan bir kez daha kazananı olmayan bu politikanın bir sonu yok. Durabileceği, gidebileceği durak belli. Şimdi o durağa ulaşabilmek için Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan bir açıklama yapacak. Bir mesaj gönderme aşamasında. Devletin yetkilileri Sayın Devlet Bahçeli bu konuda kamuoyuna net mesajlar verdi. Devletin yetkilileri bu güne kadar bu mesajların aksini ortaya koyan bir tutum ortaya koymadı. Yine Sayın Cumhurbaşkanı ben Sayın Bahçeli’yi yalanlıyorum demedi. Demek ki bu ülkede herkesin demokratik çözüme, bu ülkede herkesin nihayetinde barışa, bu ülkede herkesin kazanmaya ihtiyacı var. O yüzden burada bir kez daha; kazananı olmayan bu süreçte, kazananı olmayan bu politikadan bir an önce vazgeçilsin diyor kadınlar” diye konuştu.
 
‘BİZİM İDDİAMIZDA RANT YOK, ÇIKAR YOK’
 
Hırsızlığın dahi bir usulünün olduğunu sözlerine ekleyen Ayla Akat Ata, kayyımın devletin zor gücü olarak yapılan bir eylem olduğunu vurguladı. Ayla Akat Ata, devamında şunları söyledi: “Devletin zor gücü gösterilerek bizim irademize el konuluyor. Mesele dört duvar değil varsın belediyenin binası onlara olsun. Ama demokratik halk belediyeciliği bizimdir, halka hizmet etmek bizim iddiamızdır. Bizim iddiamızda çıkar yok, rant yok, hesap yok. O nedenle bunlar hırsızlık değil gasptır. Eminim bu şehri yönetenler de atanan kayyımla namus nedir bilir, namuslu olmak nedir bilir, kimsenin hakkına el uzatmamak nedir bilir ve bunu biliyorlar. Ama bile bile yapıyorlar mesele tam da budur.  O yüzden halkın onlara olan öfkesini, halkın onlara olan kızgınlığını da görmek, tanımak ve bu kızgınlığa karşı bir an önce bu karardan vazgeçmeleri gerekiyor. Bugün Sayın Abdullah Zeydan şahsında bir kez daha bu irade gaspına dur demek istiyoruz. 11 yıl geçmiş ders çıkarmayanlar bilsinler ki; değil 11 yıl yüz bir yıl geçse torunlarımızın, torunlarına da kayyım atansa bu halkın iradesine sahip çıkacağız, seçimlerde oyumuzu halktan yan kullanacağız.”
 
‘ÇÖZÜM ANAYASI YENİDEN İNŞA ETMEKTE’
 
Bu davada isimlerin değiştiğini ama mücadelenin esas kaldığının altını çizen Ayla Akat Ata, şu bir hafta içerisinde 500’ün üstünde gözaltının 50’nin üzerinde ise tutuklamaların olduğunu hatırlatarak, ne gözaltıların ne de tutuklamaların çözüm olduğunu vurguladı. Ayla Akat Ata, çözümün sadece birbirini tanımakta olduğuna dikkat çekerek, “Çözüm hak ve hukuku tanıyıp yoksa oluşturmaktadır. Anayasayı yeniden inşa etmekte. İşte o zaman bir kardeşlik vardır diyebiliriz. Bu barikatlar çözüm değil, bu karda kışta başka iş yokmuş gibi belediyelere kayyım atamak akıl karı değil çözüm değil. Çözüm olan tek şey var o da Ekim ayı itibariyle tekrardan gündemleşmiştir. Umarım ülkeyi yönetenler bu umudu büyütmeye hizmet ederler. Mesele belediye değil, mesele çok daha büyük bir resme bakabilmek, mesele çok daha büyük bir resmi görebilmek. Birlikte yaşamı inşa edebilmek, eşit, özgür ortak bir vatanda bir arada yaşamı yeniden inşa edebilmektir” dedi.
 
‘HEP BERABER KAZANACAĞIZ‘
 
Bu dünyanın Türkiye ve Kürdistan halkının bir arada yaşayabileceği bir cennete dönüşebileceğini söyleyen Ayla Akat Ata, bunun inşasında bütün halkların rol ve misyon alması gerektiğini belirtti. Ayla Akat Ata, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu ortak yaşamın inşasında siyaset el ele verebilir, parlamentodaki gerçeklik yerele yansıyabilir. Bunun sonucunda ne bu barikatlara ihtiyaç vardır ne de çekim yapan kameralara ihtiyaç vardır. Sözümüz dün özgürlüktü, bugün özgürlük, sözümüz dün eşitlikti, bugün eşitlik, sözümüz dün çözümün haritasını yol haritasını ortaya koyan Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlüktü bugün yine aynı sözü söylüyoruz. Düne göre bugün daha umutluyuz,  düne göre bugün daha iyiyiz. Sanmayın ki; kayyım atayarak bu halkın demokratik çözüm iddiasının önüne geçecek. Sanmayın ki; bu halka yapılan zulüm karşısında bu halk diz çökecek, yok öyle bir şey. Dün de buradaydık, bugünde buradayız. Abdullah Zeydan bizim onurumuzdur, Neslihan Şedal bizim onurumuzdur. Hep beraber kazanacağız, hep beraber başaracağız. Halkımız özgürlüğe her zaman olduğundan daha fazla yakındır.”
 
Açıklamanın ardından yürüyüş yapmak isteyen kitleyi polis engelledi. Kitle bu karara karşı oturma eylemi ile tepki gösterdi.