HABER MERKEZİ - Hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İstanbul, İzmir ve Ankara'da gerçekleşen eylemlerde hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, "F Oturması" eylemlerinin 715’inci haftasında İstanbul Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, ağır hasta ve engelli tutsak Mehmet Emin Vural’ın durumuna dikkat çekti. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada, sık sık “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya çok sayıda hak savunucusu da katıldı. Basın metnini İHD Üyesi Gönül Sonbahar okudu.
Halen Metris R Tipi Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta ve engelli tutsak Mehmet Emin Vural’ın sağlık durumunu paylaşan Gönül Sonbahar, “Yüzde 61 engelli raporu bulunan Mehmet Emin Vural; doğuştan kalça çıkığına bağlı kalça eklemlerinde ve omurgada ağır hasar, Bilateral Sensörinöral işitme kaybı ve Kronik obstrüktif Akciğer hastası olup, sürekli ağrı çekmekte, desteksiz ayakta dahi duramamakta, yürüyememekte, düzenli tıbbi destek, tedavi ve bakıma ihtiyaç duymakta, kişisel ihtiyaçlarını dahi başkalarının yardımı ile karşılayabilmektedir” diye konuştu.
‘TEDAVİSİ YAPILMIYOR’
Vural’ın kardeşi 2 Aralıkta İHD komisyonumuza bilgi verdiğini Gönül Sonbahar, “Ağabeyim Aralık 2016 dan beri hapiste. Doğuştan engelli, yüzde 61 engelli raporu var. Hapse girdiğinde rahatsızlığı vardı ve ameliyat olması gerekiyordu ama tutuklanınca tedavi süreci aksadı, ameliyatı yapılmadı ve hastalığı iyice ilerledi. Ne zaman ki desteksiz yürüyemeyecek duruma geldi, ancak o zaman Adana Balcalı Hastanesi’ne götürüldü. Burada doktorlar "ameliyat şart ama hapishane koşullarında yapamayız. Çünkü ameliyattan sonra yüksek enfeksiyon riski var tedavisinin hastanede yapılması ve takibi çok önemli,” diyerek ameliyat yapmadılar. Tekrar başvuru yaptık bu defa da tedavisi için Metris R tipi Hapishanesi’ne sevki çıkarıldı. 11 aydır Metris R Tipi Hapishanesi’nde ve ancak 22 Eylül’de İstanbul Başakşehir Çam ve Şakura Şehir Hastanesi’nde ameliyatı yapıldı. Sağ kalçasına protez takıldı ancak tedavi süresince hastanede kalması gerektiği, iyi bir bakım ve tedavi altında tutulması gerektiği söylenmesine rağmen hapishaneye geri getirilerek sağlığı ve yaşamı tehlikeye atıldı. Çok ağır ve riskli bir ameliyat olmasına rağmen ailesine hiçbir bilgi verilmedi" diye ifade etti.
Kardeşinin genel durumu halen iyi olmadğını, idarenin sürekli problem çıkardığını belirten Sonbahar, "2 hafta önce telefonda konuştuk, rahat konuşamıyordu. Sesi kaygılı geliyordu. Cezaevi yönetimi kendisini sürekli kirli ve kötü durumdaki koğuşlara götürüyormuş. Hasta olmasına ragmen orayı temizleyip yaşanır hale getirdiğinde, ordan alıp yine kirli bir başka koğuşa veriyorlarmış. Ona ‘buradan ancak cenazen çıkar diyerek tehdit ve kötü muamelede bulunulmuş. Sağlık durumu zaten kötü. Kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değil. İstanbul Adli Tıp kurumu 3 defa cezasının ertelenmesi yönünde rapor verdi ama savcı kabul etmedi. Bu uygulamalarla abimin yaşam hakkı resmen elinden alınıyor. Yetkililerin sesimizi duymasını ve abime tedavi imkânı sağlanmasını istiyoruz” dedi.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği eylemi Konak Eski Sümerbank önünde devam ettirdi. "Hasta mahpuslar ölüyor. Susma, suça ortak olma" pankartının açıldığı eylemde bu hafta İzmir Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan, 74 yaşındaki hasta tutsak Mehmet Sait Yıldırım’ın durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şube Yöneticisi İrem Revşen Yıldız, Yıldırım'ın tahliyesinin "iyi halli olmadığı" gerekçesiyle iki defa ertelendiğini hatırlatarak, "Bakanlık talimatı" gerekçe gösterilerek tekli hücrede tutulduğunu da söyledi. Yıldırım'ın kronik kalp hastalığı, boyun fıtığı, hipertansiyon, arteriosklerotik kalp hastalığı, KOAH, akciğer ve damar sertliği gibi çok sayıda ciddi rahatsızlıklarının olduğunu anımsatan İrem Revşen Yıldız, sağlık durumunun giderek kötüleştiğini belirtti.
İdare ve gözlem kurulunun Yıldırım'a dair verdiği tahliye erteleme kararlarının keyfi ve hukuka aykırı olduğunu vurgulayan İrem Revşen Yıldız şunları söyledi: "Yine İdare ve Gözlem Kurulu’nun kanunda olmayan kriterlere dayanan, mahpusu düşünceleri üzerinden değerlendiren, soyut gerekçeler sunan kararı da hem iç hukuka hem uluslararası içtihatlara aykırı olup mahpusun yaşamını doğrudan tehlikeye atan keyfi bir uygulamadır. Bu nedenlerle; Mehmet Sait Yıldırım’ın yaşadığı ciddi sağlık sorunları göz önünde bulundurularak derhâl tahliyesi sağlanmalı, ilgili tüm kurumlar bu ağır hak ihlaline son vermeye davet edilmelidir. Olası tüm olumsuzlukların sorumluluğu, bu keyfi uygulamalara göz yuman ve sürmesine izin veren yetkililere aittir."
ANKARA
Hasta Tutsaklara Özgürlük İnisiyatifi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla düzenledikleri eylemlerin 587’inci haftasında da bir araya geldi. Sakarya Caddesi'nde bir araya gelen inisiyatif üyeleri, bu haftaki eylemlerinde İzmir Kırıklar 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutsak bulunan 74 yaşındaki hasta tutsak Mehmet Sait Yıldırım’ın durumuna dikkat çekti.
Konuya dair hazırlanan basın metnini İHD Ankara Şube yöneticisi Aslı Saraç okudu. Aslı Saraç, İHD'nin tespit ettiği kadarıyla Türkiye cezaevlerinde 161’i kadın, bin 251’i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutuklunun bulunduğunu bu hasta tutsaklardan 35’inin de ağır hasta kategorisinde yer aldığı bilgisini paylaştı.
Aslı Saraç, hasta tutsak Mehmet Sait Yıldırım’ın koşullu salıverilme tarihinin 27 Şubat 2025 olmasına rağmen, Yıldırım'ın İdare ve Gözlem Kurulları kararlarından dolayı hala tahliye edilmediğini belirtti. Aslı Saraç, "İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) tarafından “iyi hâl/ pişmanlık göstermediği” gerekçeleriyle önce 27 Aralık 2025’e, 25 Kasım 2025 tarihli ikinci değerlendirmede ise bir kez daha 25 Ağustos 2026’ya ertelenmiştir. 2018’den bu yana 'Bakanlık talimatı' denilerek tek kişilik hücrede tutulmaktadır. Oysa 2015 Gazi Yaşargil EA Hastanesi ve 2017 Ödemiş Devlet Hastanesi sağlık kurulu raporları Yıldırım’ın tek başına kalamayacağını ve hücre uygulamasının sağlık açısından sakıncalı olduğunu açıkça belirtmiştir" dedi.
Aslı Saraç, Yıldırım’ın çoklu ve kronik hastalıklarının bulunduğunu belirterek Yıldırım'ın hastalıklarını şöyle sıraladı: "Genetik-kronik kalp hastalığı, arteriosklerotik kalp hastalığı, hipertansiyon (sürekli dilaltı ilacı taşıma gereksinimi), KOAH, akciğer ve damar sertliği, boyun fıtığı; 2024 Ocak ayında anjiyografi geçirmiştir. İlerlemiş yaş, kalp–solunum sistemi hastalıkları ve boyun fıtığına bağlı ağrı–hareket kısıtlılığı, günlük yaşam aktivitelerini ciddi biçimde zorlaştırmaktadır; yakın dönemde temel ihtiyaçlarını karşılamakta ve konuşmakta dahi zorlandığı aktarılmaktadır."
YETKİLİ KURUMLARI ÇAĞRI
Aslı Saraç, "Yetkili tüm kurumları bu açık yaşam ve sağlık hakkı ihlalini gecikmeksizin gidermeye çağırıyoruz. Bugün atılacak ya da atılmayan her adımın sorumluluğu, Mehmet Sait Yıldırım’ın maruz bırakıldığı ağır tecrit ve tedaviye erişim engellerini sürdürenlerdedir. Bizler, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi olarak 587. haftada da hasta mahpusların sesini duyuruyor, hukuka ve insanlığa uygun tek çözümün derhâl özgür bırakma ve etkili tedavi olduğunu yineliyoruz" dedi.
