DİYARBAKIR – Jineoloji’nin “Gençlik” başlıklı yeni sayısı, dergide yer alan resimlerin sergisi ve yapılan söyleşiyle tanıtıldı.
Jineoloji dergisinin "Gençlik" başlıklı yeni sayısı yapılan sergi ve ardından gerçekleşen söyleşiyle okuyucularla buluştu. Amed Şehir Tiyatrosu binasında gerçekleşen etkinlik ilk olarak derginin bu ayki sayısında yer alan ressam Sevinç Altan'ın yaptığı tabloların sergisiyle başladı. Etkinliğe, kültür-sanat emekçilerinin yanı sıra, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy ve emek örgütlerinden bir çok isim katıldı.
Serginin ardından gerçekleşen söyleşide konuşan ressam Sevinç Altan, sanat ve politika alanlarının en çok kadınlar tarafından tartışıldıklarına dikkat çekerek, bu sebeple bu kavramların kadın merkezli tartışma alanları olduklarını ifade etti.
‘HAFIZA PARÇALIDIR VE BİTMEZ’
"Hafıza oluşturma" tartışmalarına değinen ve bu tartışmaların dergide de yer aldığını söyleyen Altan, bu açıdan son dönemlerde basında sıkça yer bulan Ahmet Güneştekin’in “Hafıza” sergisini hatırlattı.
Yakın zamanda sergiyi gezdiğini dile getiren Altan şu şekilde konuştu: “O sergiden kısa süre önce ben de bir sergi yapmıştım. Benimki daha çok ‘tanıklıkla’ ilgili bir sergiydi. Sergiyle ilgili bazı problematize ettiğim şeylerden bahsedeceğim. Bir hafızayı mesele ettiğini söyledi Güneştekin, en başta olumlu tepkiler aldı. Gençlerin yaptığı eylemden sonra daha çok ses çıktı. Onun hafızayı ele alışının nasıl bir sonucu olduğunu sergiyi izlediğimde daha iyi anladım. Sergiyi görmeye gelen gençlerle serginin kendilerinde nasıl etkiler bıraktığına dair kısa sohbetler ettim. Çok gençler tanık olmamışlar duymuşlar bir şey ama burada gördükleri sanki burada çok kötü şeyler olmuş ve bitmiş. Esas mesele de burada çünkü hafıza Güneştekin'in ele aldığı gibi bütünsel bir şey değil. Parçalıdır, üstünde yaralar, çizikler, yarıklar ve kesikler vardır ve bitmeyen bir şeydir. Hafıza devam eder. Tam tersine iktidar bize bu anlamda bilgileri gözümüze kuvvetli bir ışık tutarak sunar. ‘Bu şurada olmuştur bitmiştir’ gibi. Gençlerin eylemine ‘şiddet’ demişlerdi. Ben de aksi bir şekilde orada tersi bir rengarenk şiddet olduğunu düşünüyorum.”
Söyleşi, basına kapalı olarak soru cevap şeklinde devam ederek sonlandı.