İSTANBUL - Kocaeli’de “Don Kixot” oyunun yasaklanmasına tepki gösteren organizasyon şirketinden Yasin Güngör, trajikomik yasaklara karşı en büyük yanıtlarının salonları doldurmak olduğunu söyledi.
Şanoya Bajêr a Amedê (Amed Şehir Tiyatrosu’nun), Cervantes'in “Don Kişot” kitabından Kürtçe’ye uyarladığı “Don Kixot” oyunu AKP'li Çayırova Belediyesi tarafından yasaklandı. Benzer tarihlerde Aynur Doğan ve Metin-Kemal Kahraman kardeşlerin konserleri de yasaklandı. Seymen organizasyon şirketi tarafından organizasyonu yapılan Amed Şehir Tiyatrosu, Don Kixot oyunu, bir hafta boyunca İstanbul’un birçok ilçesinde 22-29 Mayıs tarihleri arasında izleyicisi ile buluşacak. Kadıköy Kozyatağı Kültür Merkezi’nde startı verilecek oyun, Kartal Soğanlık Kültür Merkezi, Ataşehir Cemal Süreyya Kültür Merkezi, Esenyurt Erol Olçak Kültür Merkezi, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Oyun aynı zamanda Çanakkale’de oynanacak. Tiyatro ekibi, ilk defa bir Kürtçe oyunla Çanakkale'de seyircinin karşısına çıkacak.
Seymen organizasyonundan Yasin Güngör, Kürt dilinin önemine ve Kürtçe tiyatro ve konserlere getirilen yasaklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güngör, aynı zamanda Kürtçe tiyatronun izleyicilerle buluşması için yürüttükleri çalışmalara dair de bilgi verdi.
Güngör, şirket olarak 6 aydır faaliyet yürüttüklerini belirterek, İstanbul ve çevresinde Kürt dilini, kültürünü ve sanatını icra eden kurum ve kuruluşlarının, tiyatro ekiplerinin ve sanat severler ile birlikte hareket etme perspektifi ile ortaya çıktıklarını belirtti. İstanbul’un farklı kültüre sahip insanların yaşadığı bir kent olduğunu belirten Güngör, bu kentin Kürtler için de önemli bir yer olduğuna dikkat çekti.
Kürt dil, kültür ve sanatına katkı sağladıklarına işaret eden Güngör, sanatçıların halkla buluşabileceği alanları yaratmaya çalıştıklarını belirterek, "Kürt dilini, sanatını İstanbul’un ve çevresindeki bütün her yerine ulaştırma hedefi içerisindeyiz. Bu çerçevede birçok etkinlik yaptık. Çok iyi sonuçlar da aldık” diye konuştu.
SALONLAR TIKA BASA DOLDU
Son iki yıldır salgın nedeniyle sanatçıların kitlelerden uzak kaldığını belirten Güngör, son süreçte yaptıkları çalışmalar ile bu durumu aştıklarını dile getirdi. Güngör, “Kürtçe tiyatro izlememiş birinin önüne Kürtçe tiyatro koymak, onun ilgisini oraya taşımak hem bizler hem de onlar açısından ciddi bir enerji yarattı. İstediğimiz amaca kitlenin gelmesiyle beraber ulaştığımızı gördük” ifadesinde bulundu.
Organizasyon olarak önlerinde yeni bir süreç olduğunu belirten Güngör, Kürt tiyatrosunun batı kentlerinde sahnelenmesi için yürüttükleri çalışmaları şöyle sıraladı: "Onun için Amed Şehir Tiyatrosunu buraya getirmeyi, izleyicisi ile bulaşmasının yolunu aradık. Hata sadece İstanbul’da da değil Kocaeli, Çanakkale, Bursa ve Tekirdağ gibi kentlerde seyircisi buluşmasının imkanını yaratıyoruz.”
SALONLAR ÖNCESİNDEN TUTULMUŞTU
22 ile 29 Mayıs arasında Kadıköy, Kartal, Ataşehir, Esenyurt ve Avcılar’ın yanı sıra Çanakkale’de de oyunun oynanacağını paylaşan Güngör, “Kürt tiyatrosunun kendine alan bulması konusunda problemi var. Uzun emek ve arayışlarımız sonucunda bazı salonlarla sözleşmeler yapıp bu tür turne programını bitirmeye çalıştık. Fakat bu konuda sorunlar yaşıyoruz. Birçok yerde ret alıyoruz. Genelde ise salonların dolu olduğu yönünde dönüşler oluyor. Bunları aşmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
‘TRAJİKOMİK’ YASAKLAR
Salon tuttuktan sonra da yasaklamaların olduğunu dile getiren Güngör, bu yasaklamaları trajikomik olarak nitelendirdi. Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teatra Jiyana Nû’nun yaptığı bir tiyatro oyunu olan Lîstîk oyununu bu yasaklarla yaşamış olduk. Salonu tutup paramızı vermemize rağmen bir gece yarısı verilen salonlar iptal ediliyor. 90’larda yaşanan şeyleri geçen gün Kocaeli AKP Çayırova belediyesinde yaşadık. Aynı şekilde Aynur Doğan’ın konseri de yasaklandı. Kocaeli'de Kürt dilini ve kültürüne bir ambargo var."
SAHİPLENME ÇAĞRISI
Yasaklamalara karşı oyunları izlemeye çağıran Güngör, “Salonların tıka basa dolması en büyük yanıtımız olacak. Kürt kültürü on binlerce yıl geçmişe sahip. Mezopotamya bağrından çıkmış, uygarlığa yön vermiş birçok noktada tarihe beşiklik etmiş bir coğrafyanın üzerinde yaşadık. Böylesi bir durumdan gelen bir gelenek var. Biz bu geleneğin sürdürülmesi açısından tarihsel bir sorumluluk hissediyoruz. Bu halkın sanatını icra edilmesine hizmet etmek temel sorumluklarımızdan bir tanesidir. Bunun hazımsızlığı var. Biz de buna yanıtımız sanatımızı icra ederek vereceğiz” diye konuştu.
'ORTAK TEPKİ GELİŞMELİ'
Kürtçe tiyatro ve konserlerine yönelik yasaklamalara yeterince tepki gösterilmediğine dikkat çeken Güngör, “Dost birkaç sanatçı arkadaşımız dışında herhangi bir destek gelmedi. İyi niyet açıklaması da olmadı. Dili ne olursa olsun muktedir tarafından yapılan yasağa tepkimizi göstermemiz gerekiyor. Ancak birlikte ancak güçlü oluruz. Tek başına bir şey yapamazsın. Kürt, Türk, Arap, Çerkes ve Ermeni tüm kesimlerin bir araya gelip bu saldırılara ortak yanıt olması lazım. Bu bizim açık çağrımızdır; bu gün Kürt tiyatrosuna yapılan saldırı yarın birçok kişiye yapılabilir. Eğer bu gün dik duralım, direngen olalım” dedi.
MA / Mehmet Aslan