AMED - Kimyasal silah kullanıma tepki gösteren yazar Fırat Can, "Kürt yazarlar ve aydınlar olarak, kime karşı işlenirse işlesin, bu insanlık suçuna karşı durmalıyız" dedi.
Kürt Yazarlar Derneği ve PENa Kurd, 15 Kasım Dünya Hapisteki Yazarlar Günü dolayısıyla "Edebiyat ve zindan" konulu panel gerçekleştirdi. Kürt Yazarlar Derneği'nde (Komelaya Wêjakarên Kurd) gerçekleşen panele, çok sayıda yazar ve yurttaş katıldı. Moderatörlüğünü Saliha Ayata'nın yaptığı panelde, konuşmacı olarak yazar Fırat Can ve Feysel Özdemir yer aldı.
'CEZAEVLERİ YARATICILIK ALANIDIR'
Panelde konuşan moderatör Saliha Ayata, cezaevlerinin yaratıcılık alanı haline geldiğini belirtti. Ayata, “Cezaevleri sadece Kürt halkı için değil, dünya edebiyatı için de her zaman bir yaratıcılık alanı olmuştur. Birçok ulus için hapishaneler, özgür düşüncenin öncü alanları olarak kabul edilir. Kürt halkının direnişi söz konusu olduğunda, daha çok cezaevi konusu gündeme geliyor. Çünkü son 40 yıldır birçok Kürt yazar, yazdıkları için hapse atıldı. Bu yüzden Kürdistan ve Türkiye'deki cezaevleri, bir yaratıcılık alanı haline geldi" dedi.
DİRENİŞ YERLERİ OLAN CEZAEVLERİ
Ardından konuşan panelist Feysel Özdemir ise, cezaevlerinin direniş evi olduğunu hatırlatarak, "Hükümdarların yazarları her zaman hükümdarlar için çalışmış,mazlumların yazarları da her zaman halk için yazmıştır ve hayat onlarla birliktedir. Bu yüzden yöneticiler tarafından onlara düşmanlık gösterilmiştir. Ama sonuçta hükümdarlarla akraba olan yazarların adı yoktur, her zaman halkla birlikte değildirler, yaşarlar ve tanınırlar. Ayrıca hükümdarlar cezaevlerinde birçok kişi ve grubu teslim ettiler. Ancak yöneticilerin, bu hapishane sistemini sadece Kürt özgürlük hareketi kırdı. Mazlum Doğan'ın öncülüğünde cezaevleri iradenin keskinleştiği, direniş yeri olarak tanımlandı" diye konuştu.
KİMYASAL SİLAH TEPKİSİ
Panelist Fırat Can da, kimyasal silah kullanımına dikkat çekerek, kimyasal silah kullanımını kınadı. Kimyasal silaha karşı durmanın gerekliliğini hatırlatan Can, "Kürt yazarlar ve aydınlar olarak, kime karşı işlenirse işlesin, bu insanlık suçuna karşı durmalıyız. Kürtler söz konusu olduğunda, dünyanın tüm batılı ülkelerinin sessiz kalıyor. Cezaevlerinde yazmak için pek imkan yok. Ama orada da büyük bir yaratıcılık var" diye belirtti.