Ajanlık dayatılan gençten Soylu’ya: Yaşadıklarımız neydi?

img

İSTANBUL - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “işkence yok” açıklamalarına tepki gösteren HDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammet Ünal, “Madem bu tür dayatmalar yok, yaşadıklarımız neydi?” diyerek, yaşadığı ajanlık dayatmasını örnek gösterdi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 24 Mayıs’ta katıldığı bir televizyon programında, bakanlığı döneminde işkence ve kötü muamelenin olmadığını ileri sürdü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dersim Dağ’ın açıkladığı verilere göre, sadece 2020 yılı içerisinde 160 Gençlik Meclisi üyesinin MİT mensubu, polis ve farklı kişiler olarak tanıtan kişilerce kaçırılarak, işkence, kötü muamele ve ajanlık dayatmalarına maruz kaldı. HDP’li Dağ, bu yıl ise Gençlik Meclisi üyeleri Hatice Aras’ın 12 Ocak’ta, Ezgi Orak’ın 13 Ocak’ta, eski PM üyesi Erol Çiftçi 27 Ocak’ta ve Elif Ceylan’ın 31 Ocak’ta kaçırılarak, kötü muameleye maruz kaldığını söyledi. 
 
Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım rektör atanmasına karşı başlatılan protesto eylemlerinde gözaltına alınarak ajanlık dayatmasına maruz kalan HDP Gençlik Meclisi üyelerinden Muhammet Ünal, Soylu’nun iddialarının asılsız olduğunu belirterek, gençlerin maruz kaldığı uygulamaları anlattı. Ünal, “Daha önce meclis üyesi arkadaşımız kaçırılıp, çıplak bir şekilde işkenceye maruz kaldı. Bu açık bir şekilde ortaya çıktı. Madem bu tür dayatmalar yok, yaşadıklarımız neydi? Mesela geçen hafta bir arkadaşımıza ajanlık dayatıldı. Bir çiçek yollayıp, telefonla iletişim kurdular ve ajan olması için teklifte bulundular. Kabul etmediğini söylediğinde ise tehdit edildi. Bu 3-4 kez üst üste yaşandı. 1 ay öncesine kadar Amed’de bir genç arkadaşımıza da elektrikle işkence edildiği ortaya çıktı. Dışarıya herhangi bir yere çıktığımızda, hemen arkamızda 5 sivil polisin bizi takip ettiğini görüyoruz. Sürekli baskı ve sindirme politikasıyla karşı karşıyayız” dedi. 
 
YAŞANILMAZ HAL 
 
Artan baskılar nedeniyle ülkenin yaşanılmaz hale getirildiğini söyleyen Ünal, “Eğitimde tekçiliği, yönetememe hali ve bu denli baskıları görün gençler, burada kalmak istemiyorlar. Bu baskılara karşı el ele vererek, AKP-MHP rejimini hep birlikte ortadan kaldıralım” diye konuştu. 
 
‘İKTİDAR GİDECEK’
 
Demokratik siyaset çalışmalarının baskılarla engellenmek istendiğini dile getiren Ünal, “Demokratik siyaset yürütmeye çalıştığımız her alanda, bizlere yönelik kaçırılma olaylarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Başta Kürdistan olmak üzere, ülkedeki tüm gençliği pasifize etme, sindirme politikaları yürütülüyor. Ancak 21’inci yüzyıl, gençliğin zafer yüzyılı olacak. Bu halk, diriliş ve direniş neslini yaşadı. Artık bu halk zafer neslini yaşayacak ve bunu da bizlerle yaşayacak. Bunun için de sonuna kadar mücadele edeceğiz. Faşist rejimin bu denli baskıları gençleri yıldıramayacak. Yıldırsaydı, burada olmazdık. Bu faşist iktidar gidecek, demokratik bir yönetim biçimi gelecek” ifadelerini kullandı.