Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu nedeniyle yaşanan savaş ve ölümler üzerinden “Yürüdüğünüz yol, yol değil” diye seslendiği AKP iktidarına, “Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım” çağrısında bulundu. Hatimoğulları, parti olarak yaptıkları halk oylamaları için ise “kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Dünyanın ve Türkiye’nin savaşlar cenderesinden geçtiğini söyleyen Hatimoğulları, yaşanan tarihi yoksulluğun da savaşlardan kaynaklandığını kaydetti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında işçilerin, kadınların, emekçilerin ve halkların cumhuriyetinin demokratikleşmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, devam eden Kobanê Davası’na dair ise, yargılanan siyasetçilerin “rehin” tutulduğuna dikkat çekti. 
 
‘CENAZELERİ GELEN ASKER ANALARININ ACILARINI EN İYİ KÜRT ANNELERİ ANLAR’ 
 
Zap’ta yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hatimoğulları, “Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz. Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir” dedi.
 
‘CELLATLARI VE CELLATLIĞI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR ANLAYIŞIN PARLAMENTODA YERİ YOK’
 
Hatimoğulları, MHP’li Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında partilerini hedef alan sözlerine de yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan hareketle böyle bir ırkçı söylemden hareketle ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek, DEM Parti’nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, savaşların ve çatışmaların ülkede yaşandığı bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur’, ‘DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur; Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar, savaş çığırtkanlığı yapan ve çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır” ifadelerini kullandı.
 
 SİVİLLER KATLEDİLİYOR
 
DEM Parti Eş Genel Başkamı Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı. Siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza IŞİD’e karşı en onurlu mücadele, Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. Sadece IŞİD’in hayalini kurduğu, IŞİD topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD, Fransa için, batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikede kurtarmak üzere mücadele vermiştir.
 
YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOL, YOL DEĞİL
 
Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol, yol değildir. Bizler barışın yolunu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur. Bizim yolumuz DEM Parti olarak çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur. Onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz. 
 
YENİDEN DİZAYN HAMLELERİ
 
Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden kendi çıkarları çerçevesinde dizayn etme hamlelerini görüyoruz. Birçok ülke bugün Kızıldeniz’de savaş gemilerini bulunduruyor. Her bir ülke yeni yeni savaş gemilerini Kızıldeniz’e sevk ediyor, Yemen bombalanıyor. İran’da Kasım Süleyman’ının anmasına bir saldırı gerçekleştirildi ve yüzlerce İranlı katledildi. Yine İran’dan bütün bunlara yanıt mahiyetinde dün Federe Kürdistan Bölgesi’nde birçok üssü balistik füzelerle bombalandı. Peki, savaş silsilesi nereye kadar gider nereye evrilir? Bütün bunları Türkiye halkları olarak ve parlamentoda görev yapan her insan olarak, siyasi partiler olarak bunun muhasebesini ve analizini yapmak zorundadır. Bütün savaşlar enerji nakil hatları için ya da Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri için, bu savaşlar İsrail’in sınır genişletmesi için, bu savaşlar yükselen Çin Ekonomisine karşı ticaret savaşları için. Peki, bütün bu savaşlar devam ederken ki şunu da belirteyim, yeni belirlenen enerji koridorlarında şu an Türkiye yok. Türkiye jeostratejik konumu itibariyle bu coğrafyanın önemli bir ülkesidir. 
 
 ATEŞE SU SERPMELİYİZ
 
Emperyalist güçler bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Peki, biz ne yapıyoruz. Biz ise birbirimizle kavga ediyoruz, ‘Bu Kürt’tür, Kürtçe konuşamaz’ diye Kürdün katledilebileceğinin fetvasını veriyoruz. Biz ne yapıyoruz? Rojava’da sınır ötesine giderek, Irak topraklarına giderek, Kürdistan topraklarına giderek, İHA ve SİHA’larla yağdırılan bombalarla kendi halkımızdan, kendi topraklarımızdan olan insanları katletme politikası sürdürüyoruz. Ama bu böyle gidemez. Bu karmaşık denklemin içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika en ağır bedeli ödeyen topraklardır. Bizler Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere halklar sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz sürece bölgeye barışı öneremeyiz. 
Bölgede yanan ateşe su serpmeliyiz. O nedenle bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz; dünya kendini dizayn ederken burada halkların payına barış düşmelidir. Kürt halkının payına barış düşmelidir. Filistin halkının, yemen halkının payına barış düşmelidir. O yüzden bu uluslararası denklemlerin içerisinde de barış siyasetini kurmak için önce kendi toprağımızdaki sorunlara köklü bir çözüm getirmek zorundayız. 
 
ÇÖZÜME ADIM ATMANIN BELGESİ
 
Değerli halkımız; bugün Meclis Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler son yaşanan asker ölümleriyle ilgili bilgilendirme yapacaklar. Saray’da da zaten ‘Milli Güvenlik Zirvesi’ adı altında zirve gerçekleştirildi. Biliyorsunuz 2015 yılında güvenlik zirvesinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle olanakları konuşuluyordu. Elimde şu anda resmî gazetede yayınlanan bir belge var. O belgeden çok kısa bir alıntıyı paylaşacağım. Belgenin resmî gazetede yayınlanma tarihi 10.07.2014 ve bu belgede şunlar söyleniyor; ‘Toplumsal bütünleşmenin güçlenmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo- ekonomik, psikolojik, kültür, sosyal insan hakları güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenebilir’ diyor. 
 
Bir diğer bendinde şunu söylüyor; ‘Gerekli görülmesi halinde yurt içinde dışında kişi kurum ve kuruluşlarla diyalog görüşme vb. çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi kurum ve kuruluşları görevlendirir diyor. Bu resmi gazetede yayınlanan bir belge. Bu belge Kürt sorununun çözümüne dair adım atmanın çerçevesini çizen bir belge.
 
 SAYIN ÖCALAN ‘BİR HAFTADA ÇÖZERİM’ DEMİŞTİ 
 
Ve Sayın Öcalan her konuştuğu zaman şunu söylemiştir. Aslında bu belgeyi de güçlendiren bir yaklaşımdır bu; ‘Bana fırsat verilirse bir haftada bu çatışmalı süreci ortadan kaldırabiliriz ve barış konuşabiliriz. Bunun olanakları açılabilir’ demişti. Ama verilen yanıt ne oldu? Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi, diyalog masası devrildi, çatışma süreci hızlandırıldı ve akabinde İmralı’da ağır tecrit uygulanarak aslında Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmiş oldu. 
 
HEP BİRLİKTE ‘BARIŞ ZİRVELERİ’Nİ KURALIM
 
Buradan Dolmabahçe mutabakatı döneminden ya da bahsini ettiğim bu belgeden devam edilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık. Demokrasiyi konuşuyor olacaktık. Orta Doğu'da savaş tamtamlarına karşı barış siyasetini bütünlüklü halkların bütünlüklü barış siyasetini konuşuyor olacaktık. İşçinin, emekçinin, gençlerin, doğanın haklarını kadınların haklarını konuşuyor olacaktık. Ve biz buradan bir kez daha çağrımız yineliyoruz. Çatışmalar çözüm değildir, savaş çözüm değildir, acılar çözüm değildir. Hiç kimse acı yarıştırmaya ve o acıları siyaset malzemesi olarak kullanmaya sakın ha sakın kalkmasın. Artık yeter. Artık kana doydu bu topraklar. Artık acılara doydu bu topraklar ve gelin hep beraber güvenlik zirveleri yerine asıl güvenliğin teminatı olan barış zirvelerini hep beraber onları örgütleyelim.
 
SİLAHLAR SUSSUN BARIŞ KONUŞSUN
 
Hrant Dink’in katledilmesinin yıl dönümü olan 19 Ocak’ta bizler de Hrant’ın vurulduğu yerde olacağız. Hrant Dink barış için verdiği imza metninde ‘Unuttuğumuz barışı düşleyebiliriz. Düşleyebilmek en büyük gücümüz. Biz düşledikçe barış canlanacak. Soluk almaya başlayacak. Önce bir susun silahlar ölüm sussun hayat konuşsun’ demişti. Cesaretle söylediğin gibi; bizler de senin sözünü tekrarlıyoruz. Önce bir sussun silahlar, ölüm sussun, hayat konuşsun. Savaş değil, barış konuşsun. Barışa dair atılmış olan her imzanın daha da güçlenmesi için, Anadolu topraklarında barışı her beraber tesis etmek için sana sözümüz olsun mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 
 
SEFALETTİN YÜZYILI
 
Savaşın olduğu gibi ekonomik krizin bedelini biz yoksullar ödüyoruz. İktidar sözcüleri her yerde tekrarlayıp duruyorlar. ‘Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak’ diye. Bu iktidarın bizi karşı karşıya bıraktığı yüzyılın nasıl bir yüzyıl olduğuna hep beraber bakalım. Bizim açımızdan bu yüzyıl ezilenler ve sömürünler açısından işçiler emekçiler açısından Türkiye’de yaşayan 84 milyon yurttaşın içinde en az 50 milyonu açısından açlık ve sefalet yüzyılıdır. 
 
İŞE AŞA DOYDUĞU BİR YÜZYIL
 
Bizim yüzyılımız ise adil gelir dağılımının olduğu bir yüzyıl olacaktır. Hayat pahalılığının son bulduğun bütün yurttaşların işe aşa doyduğu bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin işsizlikten parasızlıktan özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasından dolayı yaşamış oldukları mutsuzluğun biteceği bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin yurtdışı ve göç yollarını tutmayacağı kendi ülkelerinde kalıp kendi topraklarına hizmet edecek emek verecekleri bir yüzyıl olacaktır. Emekli maaşında yaşanabilir bir seviyeye çekilebileceği bir yüzyıl olacak bizim yüzyılımız. Bizim yüzyılımız geleceği asla şans oyunlarına bırakmayacak, uyuşturucu şebekelerinin ağlarına düşen gençlere güvenceli bir iş ve hayat sağlayarak onların mutlu olabileceği bir hayatı sağlayarak o gençleri oradan kurtaracağımız bir yüzyıl olacak. 
 
UYUŞTURUCU AĞINA DÜŞEN GENÇLER 
 
Değerli arkadaşlar, yaptığımız çok sayıda halk toplantısı ve buluşmasında ailelerin en fazla şikâyet ettiği noktalardan biri uyuşturucu konusudur bütün kentlerde. Uyuşturucu ağına düşen gençlerin bu bataklıktan kurtulması için proje üretmemiz gereken bir yüzyıldır. Yine binlerce kişi staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için hak mücadelesi veriyor. Haklarını almak için 21 Ocak’ta Ankara’da miting yapacaklar. Buradan miting yapacak olan staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için mücadele veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Bizler DEM Parti olarak EYT tartışmalarının başladığı ilk günden beri sizlerin sigortasının sayılması için mücadele verdik. Çok sayıda önergeler sunduk Meclise ama hepsi AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Bizler sizlerin sorunlarını parlamentoda bu kürsülerden hem de alanlarda meydanlarda yapacağınız mitinglerde sizlerle birlikte olacağız.
 
EN AĞIR BEDELİ KADINLAR ÖDEDİ
 
Geride bıraktığımız 2023 biz kadınlar açısından hiç kolay olmadı. İşsizlik, yoksulluk diz boyu ve bunun en ağır bedelini biz kadınlar ödedik. 2023’te erkek şiddeti aramızdan 315 kadını kopardı. 248 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 28 kadın sözde koruma altında olduğu halde katledildi. O kadınları ne yazık ki bu yargı sistemi koruyamadı. Kuşkusuz kadına yönelik şiddetin AKP ve MHP politikaları erkek yargının fiili cezasızlık sistemi medyanın cinsiyetçi söylemleri meşrulaştırıyor
 
DÖRT BİR YANDAN KADIN SESLERİ YANKILANIYOR
 
İran, Kürdistan, Pakistan, Mısır’dan, Filistin’den ve Rojava’dan ve Türkiye’den dünyanın dört bir yanından kadınların sesi yankılanıyor. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz için kara gecenin esaretinden ağır prangalardan kurtuluşumuzu örgütlüyoruz. Kadınların enternasyonalist dayanışma ile zincirlerimizi kıracağımız, prangalarımızdan kurtulacağımızı özgür yarınları hep beraber kuracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyoruz. 
 
DEMOKRASİ DEVRİMİ
 
Şu an Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi seçimler. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 90 seçim bölgesinde 100 bin delegeyle ön seçimlerimizi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarda MYK’mizi Parti Meclisimiz, milletvekili grubumuz da dahil yaklaşık 5 bin kişi halk oylamasında görev aldı. Delegeleri sadece parti üyeleriyle sınırlı tutmadık. Yani alışılagelen partilerin bildiği sıradan bir ön seçim mahiyetinde olmadı bu halk oylaması. Bu halk oylaması olabildiğince kapsayıcı, hangi kentte oluyorsa o kentin bütün demokrasi güçleriyle gençliğiyle, kadın hareketiyle, doğa ve insan hakları savunucuları ile birlikte oldu. Geçmiş dönemde bu kurumlarda emek veren yönetimlerin de yer alan her insan orada kendini delege olarak gördü. DEM Parti olarak demokrasi devrimi gerçekleştirdik. Başka hiçbir partinin yapmaya teşebbüs edemeyeceği demokratik bir atılım yaptık. Düzen partilerinden de farkımızı bizler bu halk oylamasıyla bir kez daha gösterdik. Bu halk oylamasında emek veren, oylamanın gerçekleşmesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza, kar kış soğuk dinlemeden oy kullanmaya gelen delegelere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize bu coşkuyu yaşattıkları bu demokrasi şölenini yaşattıkları için. 
 
 KAYYUMLARI GÖNDERMENİN İLK HAMLESİ ÖN SEÇİLER 
 
Ön seçim bizim açımızdan aynı zamanda kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi. 100 bini aşkın insan o sandıklara geldi büyük bir istekle oylarını kullandı. Hakikaten bu demokrasi şöleninin diğer bir anlamı kayyım siyasetini süpürmektir. Ve elbette bizim açımızdan ikinci aşamaya artık geçilmiş durumdadır. Bizlerin kayyımları göndererek ve demokratik belediyecilik anlayışının bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir öneme sahip olacak. Kayyımların gasp ettiği belediyeleri geri alacağız. Yerel yönetimler belediyeler demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkından alınan yetkiyle yönetilecektir. Kayyım atanan belediyelerimizde yaşayan halk, adaylarını kendi iradesiyle belirledi. Kendi iradesiyle adaylarının belediye yönetimlerini hem kazanmasını hem orada halkın iradesiyle kalıcı olmasını kayyım atamasını engelleme konusunda kalıcı olmasını da sağlayacaktır. 
 
KAYYIMLARI SÜPÜRMEKLE YETİNMEYECEĞİZ
 
Bu iradeyi 1 Nisan'dan itibaren belediyeleri seçme seçilme hakkının iradesiyle koruyacağız. gayrimeşru yasalara anayasaya aykırı gaspçı kayyımca zihniyete bir daha asla ve asla yol verilmeyecek girmelerine asla izin verilmeyecek. Seçilmişin yetkisini darbeyle çalanlar belediyelerin kasaları soyup soğana çevirenler, kenti kaldırımsız ve yolsuz bırakanlar intikam almak için parke taşlarını bile sökecek kadar densizleşenler, sokakları toz toprak ve çöp içinde bırakanlara buradan sesleniyoruz. Sizlerin kayyımcı anlayışını, biz halk olarak süpüreceğiz. Kürtçe tabelaları sökenler, eş başkanlık ve eşit temsiliyetimizi hedef alanlar, kadınlar için sosyal ve ekonomik anlamda katkı vermek için açılan kurumları kapatanlar bu kayyımcı anlayışı halk süpürecek. Kayyımları hep beraber süpüreceğiz. Kayyımları süpürmekle yetinmeyeceğiz. AKP’nin yolsuzlukları bulaşmış hizmetsizlik anlayışıyla neredeyse artık hizmet veren belediye modeline dönüşmüş olan Şirnak, Bingöl, Ağrı ve Muş’u mutlaka alacağız.
 
HALKIN OLMADIĞI DENKLEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
 
Kent uzlaşısında kastettiğimiz, o kentte yaşayan bütün siyasi öznelerin siyasi partilerin yanı sıra o kentteki bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir genişlikte bahsettik. İrademizin yönetimlere yansıtılacağı formüller üzerinde çalışmak üzere kent uzlaşısı çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. 2019 yılında oyun bozucu gücümüzü 2024 yılında oyun kurucu bir güç haline getirecek ve yerel yönetimlerde bu oyun kurucu güç olarak hep birlikte yer alacağız. 
Halkın yönetimde olmadığı tek bir denklemi kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Buradan bir kere daha altını kalın kalın çiziyoruz. Halk oylaması yapılan yerlerin eş başkan adaylarını açıklayacağımızı söyledik ve bizler buradan bundan sonra hem Kürdistan’da hem batıda da bu açıklamalar gerçekleştirdikten hemen sonra artık çalışmalarımızda ikinci aşamaya geçmek zorundayız. DEM Parti, 31 Mart seçimlerinde yeni bir demokrasi destanını hep birlikte yaratacağız. Bunun için durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Kar kış demeden çalışacağız alanlarda meydanlarda olacağız halkımızın içinde olacağız.”
 

Diğer başlıklar

21/01/2024
10:51 Jin Dergi'nin 47'nci sayısı çıktı
10:33 DEM Parti'nin Amed adayları için halk oylaması başladı
09:39 Gazeteci Ahmet'ten 89 gündür haber yok
09:13 Tahir Elçi ödülü Cumartesi Anneleri'ne verildi
09:10 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi 56’ncı gününde
09:09 Kayyımlar çocuklara alan bırakmadı
09:08 AKP’li belediyeler taşınmaz satışı yarışında
09:07 Katledilen gazetecilerin resimleriyle sergi açmak istiyor
09:05 Amed’de okullarda ısınma, hijyen ve mobbing sorunu
09:04 30 yıl sonra anlattı: Onlar değil, onları katleden mekanizma öldü
09:02 Yereldeki eril iktidara ‘eşbaşkanlık’ müdahalesi
09:00 21 OCAK 2024 GÜNDEMİ
20/01/2024
23:00 DEM Parti Şêrwan Eşbaşkanı Bilgiz yaşamını yitirdi
21:16 İsviçre ve Almanya’da eylem: Kuzey ve Doğu Suriye hava sahası Türkiye’ye kapatılsın
20:12 Pîrsus Katliamı 102’nci ayında: Adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz
20:02 S Tipi’nde tutulan Serçe: Adli tutuklulara süngerli odada işkence uygulanıyor
19:25 Bakan Yerlikaya, imamı darp eden kayyımı savundu
17:42 3 ilçede halk oylaması ikinci tura kaldı
16:54 Wan’da şüpheli çocuk ölümü
16:36 Can Atalay için oturma eylemi yaptılar
16:32 4 tutsak Burdur'dan Bandırmaya sevk edildi
16:29 Adalet Nöbeti yoğun ilgi görüyor
16:28 Siyasi tutsağın annesinin cenazesine katılmasına 'güvenlik' engeli!
15:44 52 kişinin öldüğü Yonca Sitesi Apartmanı'na dair dava açıldı
15:28 TJA: Kerkük'teki suikastın arkasındaki güçleri çok iyi tanıyoruz
15:03 Marmarislilerden, belediyenin ihalelerine tepki
14:57 Engelli 82 yaşındaki tutsak Keleş için tahliye talebi
14:47 KASED'ten 'Kültür Sanat Alanında Kadın Mücadelesi' çalıştayı
14:29 Kayıp yakınları 4 kentten seslendi
14:27 KESK’liler 82’inci haftada seslendi: KHK’ler gidecek, biz kazanacağız
14:26 'Pişmanlık' dayatılan 80 yaşındaki Arslan'ın sağlık durumu kötüleşiyor
14:15 Tek böbrek ve kalbinde stentle yaşayan 31 yıllık tutsak için çağrı
14:12 Cumartesi Anneleri: Akşener’in açıklaması suçun itirafıdır
13:28 İsrail, İran Devrim Muhafızları yöneticilerini Şam'da füzeyle vurdu
13:23 Adalet Bakanı: AİHM Demirtaş, Kavala ve Atalay kararlarına siyasi bakıyor
13:22 Amed’de çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
13:14 DEM Parti’den yarın yapılacak halk oylamasına katılım çağrısı
12:25 Hicret'in katil zanlısı serbest bırakıldı
12:05 Suikast silahı ile vurulan Elmas yaşamını yitirdi
12:04 Prof. Dr. Ercan’dan ‘Er ya da geç deprem olacak’ uyarısı
12:04 İnşaat işçileri alacakları için eylemde
11:38 İran: Kirman saldırısının failleri tutuklandı
11:25 DEM Parti’nin halk oylaması 3 ilçede başladı
11:03 TPAO’nun Sêrt ve Amed’deki 2 sahası için kamulaştırma kararı
10:27 ABD ve İngiltere’den Yemen’deki Husilere yeni saldırı
10:24 Bursa-İstanbul deniz hattında 6 sefer iptal edildi
10:23 Motorinin litre fiyatı 40 lirayı aştı
09:27 Suikast silahı ile vurulan Nazlı yaşam mücadelesi veriyor
09:12 Gazeteci Süleyman Ahmet 88 gündür KDP istihbaratının elinde
09:10 'Öcalan’a özgürlük' talebiyle 55 gündür eylemdeler
09:09 Adalet Nöbeti sürüyor: Tutsakların talepleri talebimizdir
09:08 İstinaf, gazeteci Kara’nın beraat kararını bozdu
09:07 Gazeteci Yalçın'a ‘istihbarat notu’ ile verilen hapis cezası bozuldu
09:04 ÖHD’li Uçar: İmralı’da görüşmelerin yapılması için Adalet Bakanlığı’na başvuracağız
09:03 Dilekçelerinde 'Sayın Öcalan' ifadesi geçen tutsaklara hücre cezası
09:02 Kadın belediye başkanları ile sürdürülebilir kentler
09:00 20 OCAK 2024 GÜNDEMİ
08:40 Erdoğan: 10 ilin milli eğitim müdürleri görevden alındı
19/01/2024
22:44 Hamburg’ta aşırı sağa karşı on binlerce kişi eylemde
21:23 IPI’den Hrant Dink açıklaması: 17 yıldır adalet bekliyoruz
21:19 Pasûr’da kaymakamdan imama şiddet
19:22 Erdoğan, Atalay’ın Meclis’e girmesini isteyenleri İsrail’i savunmakla suçladı
19:14 Amed’de ön seçimler yeniden yapılacak
19:08 Eşine şiddet uygulayan Dêrxas ilçe kaymakamı açığa alındı
18:46 Şirnex’te 3 kişi tutuklandı
18:44 İstanbul'da gözaltına alınan kadınlar serbest bırakıldı
18:41 Mûş’ta şüpheli çocuk ölümleri: Gelecek kaygısı yaşıyoruz
18:04 Ege Denizi’nde 4.4 büyüklüğünde deprem
16:55 Sakarya'da polis eşi ve kızını katletti
16:45 Licê’de askeri operasyon
16:32 DBP'li Dere 8 ay sonra tahliye edildi
16:28 'Ülkeye yayılan tecridin panzehiri Öcalan'ın paradigması'
16:25 Mera alanına hafriyat dökülmesine tepki
16:15 Osmaniye'de 3 kişi tutuklandı
16:15 İHD: Tutsak Karaoğlan’ın durumu kötüye gidiyor
15:51 Eğitim Sen: Eğitimde sorunlar çözülmedi, okullar vakıflara teslim edildi
15:38 KHK’li akademisyenlerin dönüşünü engelleyen DEÜ’ye tepki
15:27 Veli-Der 'Türkiye okul yemeği koalisyonu' kurdu
15:23 KESK Genel Kurulu'nda 'ortak mücadele' vurgusu
15:20 Çocukları fuhuşa sürükleyen sanıkların tahliyesine yapılan itiraz reddedildi
15:04 Mercimek’in faillerinden Altınöz: Beraat edeceğime eminim
14:39 Hrant Dink katledildiği yerde anıldı: Biz buradayız Ahparig
14:37 Birçok kentte Hrant Dink anması: Unutmayacağız
14:02 Emekli maaşlarına yapılan zamma 'müjde değil, ölüm fermanı' itirazı
13:51 Karayollarındaki heyalan tehlikesine karşı önlem alınmasını istediler
13:50 Tutsak Ethem Karagöz tahliye oldu
13:42 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
13:00 2 işçinin yaşamını yitirdiği fabrikanın yetkilileri tutuklandı
12:57 CFWIJ: Aralık ayında 6 kadın gazeteci katledildi
12:37 Özgür Basın emekçisi Karaağar mezarı başında anıldı
12:31 Bakırhan: Bu savaş emekçilerin değil, iktidar ile sermayenin savaşıdır
12:11 ‘Türkiye’nin saldırıları ile 815 bin kişinin suya erişimi tehdit altında’
11:57 Emniyet ve karakola kaydırılan ‘seçmenlere’ dair itiraz reddedildi
11:40 30 yıllık tutsak Tahir Temel tahliye edildi
11:34 Riha’da 3 kişi gözaltına alındı
11:04 Türkoğlu: Firyal Süleyman Halid suikastı siyasi cinayettir
10:51 Dihê ilçesinde hayali adrese 197 seçmen kaydedildi
10:43 Riha’da şüpheli kadın ölümü
10:24 Hrant Dink katledileli 17 yıl oldu: Bir devlet cinayetiydi
10:17 Kadın örgütleri: Mücadelemiz haklı ve meşrudur
10:07 Mûş’ta ilkokul öğrencisi iki çocuğun şüpheli ölümü
09:44 Kadınlar ‘Talibansız bir Afganistan’ için mücadele ediyor
09:40 Leopar balığını bulan Ülkü: Baraj istemiyoruz
09:39 Tahliye edilmeyen Müftüoğlu’nun meslektaşları: İntikam alınıyor
09:36 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 87 gündür haber yok
09:33 Tutsakların eylemi 54’üncü gününde
09:30 Emekliye yüzde 5'lik zamma tepki: 'Evinde ölümü bekle' diyorlar
09:27 'Sağlıkta çözüm birinci basamak hizmetlerin güçlendirilmesinde'
09:26 Silopiya'nın yeşil alanları madenler için kamulaştırıldı
09:25 4 caminin olduğu bölgede 5’incisi yapılacak!
09:17 DEM Parti hangi stratejiyle ‘kritik’ kentleri kazanabilir?
09:12 Milas Yurttaş İnisiyatifi seçim için 'uzlaşı' arıyor
09:11 Karakaş: AKP yoksulluktan yararlanarak değerlerini empoze ediyor
09:09 'Açlık grevindeki tutsakların talepleri toplumsallaştırılmalı'
09:05 'Kadın dostu kentler' için yerelde eşitlik şart
09:03 Efrîn’e dönecekleri günü bekliyorlar
09:00 19 OCAK 2024 GÜNDEMİ
07:36 Şirnex Barosu: 'Mertçe’ cinayetler ile ilgili bilgiler açıklanmalı
18/01/2024
23:55 Semsûr’da 4 büyüklüğünde deprem
22:06 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Katliam failleri suçlarını birer birer itiraf ediyor
21:14 Buldan’dan Akşener’e: Namertçe
20:59 ABD üssünü hedef alan İHA'nın düşürüldüğü iddia edildi
20:09 Katledilen Recibe Koluman’ın duruşması ertelendi
20:06 Akşener bakanlığı dönemindeki cinayetleri 'mertçeydi' diyerek savundu
19:12 AYM'den toplu sözleşme ikramiyesindeki ‘yüzde 2’ şartını iptal kararı
19:06 Kadınlar kayıp çocuklar için yürüdü
18:34 ‘Şiddet önlenebilir bir halk sağlığı sorunu ve suçtur’
18:14 Emekliye yüzde 5 ek zam komisyonda kabul edildi
18:03 JINNEWS muhabiri Gültekin’in duruşması ertelendi
18:02 Kerkük’te bir kadın aktivist katledildi
17:38 Adliye önünden seslendiler: Gazetecilik yargılanıyor
17:31 Mahkemeden çocuğa yönelik tecavüz davasında skandal karar
17:27 Kobanê Davası: Bu dava Kürt sorununun çözümünün reddiyesidir
17:08 Dedeoğulları Davası'nda mütalaa verildi
17:01 Wan’da gözaltına alınan 6 genç serbest
17:00 AKP’nin Mêrdîn adayı Şenyaşar katliamının ‘konuşmayan tanığı’ oldu
16:59 Adalet Nöbetleri sürüyor: Sayın Öcalan'ı mücadelemizle özgürleştireceğiz
16:41 Gözaltındaki kadınlara 8 Mart ve 25 Kasım eylemleri soruldu
16:24 ‘Kadın katliamları devlet politikasıdır’
16:24 Ameliyat geçiren Emine Şenyaşar: Nöbet sürecek
16:09 İzmir'de tutuklanan dernek yöneticileri tahliye edildi
15:42 Gazeteci Müftüoğlu: 15 yıldır gerçekleri aktarmak için çalıştım
15:34 Açlık grevine giren tutsaklara kötü muamele, tehdit ve hak gaspı
15:22 Savcı gazeteci Müftüoğlu’nun tutukluluğunun devamını istedi
14:49 Gazetecilerin davasında dinlenilen tanık: Gazetecileri tanımıyorum
14:48 Gözaltındaki kadınlar 'mülakat' adı altında ifadeye zorlandı
14:39 Tutsak gazeteci Müftüoğlu: Gerçekleri yazdığım için yargılanıyorum
14:33 AKP 7 ilde MHP'yi destekleyecek
14:30 İç Anadolu cezaevlerinde 3 ayda bin 46 ihlal, 6 ölüm gerçekleşti
14:23 'Kamu görevlisini hedef gösterme’ soruşturmasına takipsizlik