AMED - Türkiye’nin Kürt’ü yok etmek için cihadist çetelerle iş tuttuğunu belirten DEM Parti Amed Milletvekilli Adalet Kaya, “Çözüm de muhatap da nettir. Tecridi kaldırın ve Sayın Abdullah Öcalan ile müzakereyi başlatın" çağrısı yaptı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü öncülüğünde gözaltı, tutuklama operasyonları ile belediyelere kayyım atanmasına karşı AZC Plaza önünde açıklama gerçekleştirildi. Açıklamaya, büyükşehir ve ilçe belediye eşbaşkanları, DEM Parti Milletvekili Adalet Kaya, sivil toplum örgütleri temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. "Gözaltılara, tutuklamalara, kayyımlara hayır, onurlu barışa evet" pankartının taşındığı açıklamada, zırhlı araçlarla yolu kapatan polislerin halkı "trafik gerekçesiyle" kaldırıma geçmeye zorlamasına "Faşizme karşı omuz omuza" sloganıyla tepki gösterildi. 

 

POLİSİN ENGELLEME ÇABALARI 

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanı Mehmet Şirin Gürbüz, konuştuğu esnada polis katılımcılara dönük "2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Kanunu Muhalefet"ten işlem yapma anonsu geçti. Gürbüz, polisin anonsuna "İşlem de yapabilirsiniz, başka bir şey de ama bunun kanunda yeri yok" sözleriyle tepki gösterdi. Polisin emir alarak halkın gücünü kırmaya çalıştığını belirten Gürbüz’ün "Bu halk gücünü doğruluğundan alıyor" sözleri yine polis anonsuyla kesildi. Buna karşı açıklamaya katılanlar, "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganıyla tepkisini dile getirdi. 

 

'KÜRDİSTAN'DAN KAYYIMLARI KOVACAĞIZ'

 

Belediyelere kayyım atanmasına işaret eden Gürbüz, "Kürt halkı nasıl 31 Mart'ta belediyeleri kayyımlardan alıp, halkın hizmetine koymuşsa yine belediyelerimizle bunların kirli sistemini yok edeceğiz. Hukuksuzluğunuzla AKP-MHP hakimiyeti altındasınız. Bizler uygulanan tecridi kabul etmiyoruz. Tecridi kıracağız. Kürdistan'dan kayyımları kovacağız" ifadelerini kullandı. 

 

‘ABDULLAH ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLSÜN’

 

Gözaltı ve tutuklama operasyonlarına işaret eden DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, "Gerçekten demokratik bir cumhuriyet inşa edilecekse tüm halklar kimliği, dili, rengiyle bir arada yaşamalıdır. Gerçek bir barış istiyorsak Sayın Abdullah Öcalan ile görüşülmesi gerekir" dedi. 

 

‘DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

 

Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Faruk Budak da, sendika üyesi arkadaşlarının gözaltına alındığı ve tutuklandığını hatırlatarak, "Tutuklama gerekçeleri sendikal çalışmalar ve katıldıkları basın açıklamalarıdır. Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. İddialar boşa düşürülmesine rağmen gizli tanıklarla arkadaşlarımız tutuklandı, direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

'100 YILLIK BİR SÜREÇ'

 

Ortadoğu'da süren gelişmelere dikkati çeken Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Doğan Hatun, şunları belirtti: "Bu tarihsel süreç 100 yıllık bir süreçtir. Bir kere de ortaya çıkmadı, bir iki kişinin söylemi ile süreç kendini dayatmadı. 100 yıllık tahribatlar, verilmemiş, sömürülmüş haklar, işgal altındaki topraklar. Gerçekler gün yüzüne çıkmaya başladı. Doğrular kendini dayattı ve sonuç bütün ezilen halklar için barış, kardeşlik ve özgür topraklar olacaktır. Bunu herkes biliyor, bizler de biliyoruz. Burada toplamaya müsaade etmeyenler de biliyor. Bu bir fırsattır, bu 100 yıllık fırsattır. 100 yılı kanla, gözyaşı ile ölümle götürenlere karşı fırsattır. Herkes birlikte ya yok olmayı göze alacak ya da herkes birlikte eşit, adil, onurlu bir şekilde yaşamaya karar verecek. Talebimiz hep birlikte eşit, onurlu, adil bir şekilde kardeşçe yaşamaktır. Talebimizi yeniliyoruz." 

 

‘BU HALK PES ETMEZ’

 

Kürtlere dönük baskılara değinen Hatun, "Bütün Ortadoğu üzerinde kan politikaları uygulayan bütün devlet, burası Ortadoğu'nun en merkez üssü olan şehirdir. Her zaman kurduğu cümle barış ve kardeşliktir. Her zaman kurduğu cümle ekonominin adil bir şekilde eşit dağılımıdır. Ne silahlarınız, ne tanklarınız ne toplarınız içimizdeki bu duyguları yok edebilir ancak ve ancak yeşerten birer tohum olurlar. Sizde bunu iyi görün. Burada tankla, topla, silahla, kirli politikayla pes edecek bir halk yoktur, olmayacak da" diye belirtti. 

 

Kayyım atamalarını eleştiren Hatun, "Anayasasına aykırı, hukukuna aykırı davranmak ancak ve ancak gaspın kendisidir. Halkın iradesini gasp etmenin kendisidir. Bu duygu size de yarın lazım olacak. Yarın uyguladığınız yöntemler bir bir size de uygulanır. Kayyımı bir tek cümle ile size tarif edeyim. Kayyımlar, ‘Bir itfaiye erinin yanmaz elbisesine göz dikecek kadar hırsızdırlar.’ Siyaset bunun neresinde? Bir itfaiye erinin yanmaz elbisesine göz diken hırsız, yalancı, alçak değil de nedir? Buyurun mahkeme salonlarına. Bizden önceki kayyım, itfaiye erinin yanmaz elbisesine göz dikmiş. Bu kadar hırsız. Bu kente ne vadedebilir? Bu halka ne vadedebilir. Siz bunları nasıl savunuyorsunuz. Nerede sizin vicdanlarınız? Bu hırsızlara, yalancılara ve alçaklara müsaade etmeyeceğiz. Ne olursa olsun müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

'SAYIN ABDULLAH ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜN'

 

Yürütülen operasyonları "Kürt soykırımın devamı" olarak değerlendiren DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya ise, "Her güne, siyasi soykırım operasyonları yada başka belediyemize kayyum ile uyanıyoruz. Türkiye'nin her yerinde emekçiler, kadınlar, halklar bu faşist politikalarınız karşısında rahatsız ve sizi istemiyor. Halk, AKP-MHP iktidarını sandığı gömdü. Sizin gibi düşünmeyen emek ve kadın mücadelesi veren, özgürlük eşitlik mücadelesi verenler size boyun eğmeyeceğini söyleyelim. Size boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Siyasi soykırım ile alınan arkadaşlarımız bir suç işlemediler. Onların tek suçu, Kürt olmaları, iktidar gibi düşünmemeleridir. Belediye başkanları üzerinde salladığınız yargı sopası gün gelecek sizlere dönecek. Bir yandan çözüm tartışmaları sürerken Kürt'ün Anayasal seçme seçilme hakkını yok sayıyorsunuz. Bunu kabul etmiyoruz. Bu topraklar bizim ve biz bu ülkenin eşit yurttaşlarıyız. Seçimle kazandığımız haklarımızı hırsız kayyımlarınıza vermeyeceğiz. Ekonomik ambargo uyguluyorsunuz belediyelerimize. Belediyeleri borç batağı ile bırakan kayyımlar gibi belediyelerin iş yapmasını istemiyorsunuz. Bu halk kendini değerli hissedeceği hizmet almasın diye eşbaşkanları ile ilgili uyduruk suç çıkarıp onları görevden alırken bir yandan da belediyeleri çalıştırmıyorsunuz. Bütün muhalefete, 'Gelin seçme ve seçilme hakkının karşısında durun. Bu ülke anayasa hukuk tanımazlar eliyle her gün yok sayılıyor. Artık bu halkların insan gibi demokrasi içinde eşit ve özgür yaşanması için hemen yeni yasayı yapalım' diyoruz. Türkiye içeride ve dışarıda Kürt’ü yok etmek için cihadist çetelerle iş tutuyor. Artık bunu sonlandırın. Çözüm nettir. Kürt halkının iradesi nettir. Biz onurlu barış istiyoruz, muhatap da nettir. Derhal tecridi kaldırın ve Sayın Abdullah Öcalan ile müzakereyi başlatın" çağrısı yaptı.

 

'ÇÖZÜM DE MUHATABI DA NET'

 

Kadın, çocuk cinayetleri, kayyım atamalarının çözümsüzlük ve savaş politikasının sonucu olduğunu söyleyen Adalet Kaya, "Bunun karşısında diyoruz ki çözüm de muhatabı da net. Kadınlar, halklar üzerinde Ortadoğu'da gençler üzerinde tecrit sürüyor. Bu halkın umudunun bir daha yok sayılmasına izin vermeyeceğiz. Çözüm yolu nettir, İmralı'dadır, derhal görüşmeleri başlatın" dedi. 

 

Açıklama atılan sloganlarla son buldu.