Suriye’de her şey sil baştan

img
HABER MERKEZİ - Baas rejimi yıkılsa da Suriye’de çelişki ve sorunlar devam ediyor. Alevilere dönük saldırılar başlarken, HTŞ'nin Kuzey ve Doğu Suriye'de yaşayan halklarla kuracağı ilişki ülkenin geleceğini belirleyecek. 
 
İsrail’in Hamas ve Hizbullah üzerinden İran’a vurduğu darbelerin pratik karşılığı, Suriye'de BAAS Rejimi'nin çökmesine ön ayak oldu. Lübnan’da Hizbullah ile varılan geçici ateşkesin İsrail’in istekleri doğrultusunda şekillendiği söylenebilir. Filistin'de Hamas’a vurulan darbeler ve Gazze'nin işgali ile devam eden süreçte Ortadoğu’nun yeniden dizayn edilmesinde önemli bir adım oldu. 
 
İsrail, Şam’ın düşmesi, Suriye’de doğrudan toprak işgali ve ordusunun teknik altyapısını yok etmesiyle bu dizaynı başlatmış oldu. Şimdi ise daha çok yoğunluk Irak’a verilmekte ve Irak’taki İran’ın fiili etkisi kırılmak istenmektedir. Türkiye ise, Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) hamleleri ile Ortadoğu’da ve Suriye sahasında etkisini artırmak, sürecin temel bir bileşeni haline gelmek istiyor. Türkiye'nin bu isteğine İngiltere, Almanya başta olmak üzere Avrupa devletlerinin de attıkları adımlar ile destek verdikleri görülmektedir. Suriye sahasının haricinde hem Kıbrıs adasının hem de Batı Şeria’nın konumlarının tartışmaya açılacağının da sinyalleri veriliyor. Kuşkusuz kapsamlı olan bu değişim arayışlarının sahada nasıl sonuçlanacağı, Türkiye gibi planın dışında bırakılan güçlerin nasıl bir karşılık vereceği ise gizemini koruyor. Fakat Ortadoğu’da jeopolitik büyük sarsıntıların yaşanacağını artık neredeyse herkes görmekte ve dillendirmektedir. Deyim yerindeyse volkan patlamıştır. Bu nedenle Üçüncü Dünya Savaşı denilen bu savaş, sistemsel bir iç savaş, bölgesel ve küresel bir savaş konumuna erişmiştir.
 
Üçüncü Dünya Savaşı, Ortadoğu'da siyasi, idari ve sınır değişikliklerini ortaya çıkarma noktasındadır. Gazze ile başlayan bu değişim, Lübnan ve Suriye'de önemli sonuçlar doğurdu. Bununla yetinmeyen hegemonik güçler, Türkiye'nin de içinde yer aldığı değişim ve yayılma politikasını sürdürüyorlar. Bu temelde Ege ve Trakya’da, özellikle Kıbrıs’ta Yunanistan lehine değişimler yaşanıyor. Bazı ülke yönetimlerinde düşüşler, bazı sınırlarda değişimler, bazı devletler de de ciddi sarsıntılar yaşanırken, bazı ülke ve devletlerin de yavaş yavaş bir kuşatma sürecine alındıkları görülüyor.
 
SURİYE’DE HERŞEY MUĞLAK
 
Suriye, dünya siyasetinin önceliği konumuna 2024 yılının sonunda yeniden ulaşmış ve bu konumu artarak sürmektedir. Suriye’de yaşanan gelişmeler, Ortadoğu’da olduğu kadar küresel düzeyde de askeri, siyasi ve diplomatik dengeleri değiştirmiştir. Bu değişen dengeler ve sahadaki güç konumları göz önüne alındığında mevcut durum kapsamlı bir politik değerlendirmeyi gerektiriyor. Esad rejiminin yıkılması, HTŞ ve onunla hareket eden diğer grupların Şam’ı almasıyla birlikte siyasi iktidar el değiştirmiş, buna bağlı olarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim alanları ile Suriye’nin diğer alanları arasındaki ilişki diyalektiğinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. BAAS Rejiminin kimsenin beklemediği çöküşü sonrası nasıl bir yol izleyeceğini şimdiden ifade etmek çok gerçekçi değildir. HTŞ’nin nasıl bir yapı olduğu az çok biliniyor. İdlip pratiği, çeşitli çete gruplarını zor ve ikna ile konsolide edebildiğini de gösteriyor. Fakat cihadist grupları bir araya getirmek farklı, çok çeşitli etnik ve dini grupların yaşadığı, yine birçok dış gücün farklı hesaplar yaptığı Suriye gibi bir devleti yönetmek çok farklı bir durumdur. Bu konuya iki eksenden bakılabilir; İlki HTŞ’nin uluslararası meşruiyetidir ki; bu devlet olmanın en temel noktalarından biridir. Hele bu devlet Ortadoğu’da yer alıyorsa bu durum şarttır. Eski iki bloklu dönemde devletlerin varlığı ve eylemlerinin uluslararası meşruiyeti ya iki cepheden birinde yer almakla ya da iki süper gücün anlaşması ile gerçekleşmekteydi. Örneğin Esad rejiminin meşruiyetinin kökeni de buna dayanmaktaydı. Günümüzde ise, çok farklı dinamikler devrededir ve etkindir. Yine Esad rejiminden örnek vermek gerekirse Rusya’nın ve son dönemde Arap devletlerinin desteği ona ancak kısmi bir meşruiyet sağladı. HTŞ ise şimdi hem NATO blokunun, hem Arap devletlerinin, hem de kısmen Rusya ve İran’ın kabulüne muhtaçtır. Bunu yapabilmesi içinde en başta son bir aydaki Türkiye kontrolü görüntüsünden uzaklaşması gerekiyor. 
 
GELECEK BELİRSİZ
 
Batı devletleri HTŞ’ye destek ve fırsat sunuyor fakat NATO içerisinde Suriye’nin Türkiye’nin güdümünde olmasının kararlaştırıldığını ifade etmek güç. Öte yandan Osmanlı fobisinin temel bir belirleyen olduğu, dolayısıyla Türkiye’ye bağımlı bir Suriye’nin Arap Birliği tarafından kabul edilmesinin zor olduğu belirtilmelidir. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın sıklıkla kullandığı “biz Suriye’de başat değiliz” türü argümanlar bu noktada hatırlanabilir. Yine HTŞ’nin Suudi Arabistan ile kurmak istediği ilişkiler bu açıdan dikkate alınmalıdır. Ayrıca iki bloklu sistem yıkıldıktan sonra devlet olmanın zorunlu kıldığı niteliklerinden biri de uluslararası arenada görece özerk hareket edebilme yeteneğidir. Tüm bağımlılıklarına karşın Esad bile bunu sağlamaya çalışıyordu. HTŞ’nin bunu sağlamak için Türkiye’den görece bağımsız hareket etmesi gerekmektedir. Bu Türkiye’nin yapı üzerindeki etkisinin olmadığı, ya da ilerde de olmayacağı anlamına gelmez. Aksine bunun optimal bir dengeye girmesi gerekecektir. HTŞ’nin son hamlesinde Türkiye’nin açık rolü olduğu ve bu planın İngiltere merkezli olduğu açıktır. Fakat Esad’ı düşüren bu hamlenin sonrasının da tüm detaylarıyla planlanmış bir biçimde devreye koyulduğu düşünülmemelidir. Bu nedenle HTŞ operasyonuyla yapılan nettir; Baas rejimi yıkılmış, İran devre dışı tutulmuş, Hizbullah marjinalize edilmiş, Rusya’nın etkisi kırılmıştır. Ancak yapılacaklar belirsiz ve muğlaktır. 
 
ROJAVA DEVRİMİ İLE KURULACAK İLİŞKİ
 
HTŞ’nin terör örgütü olduğu ve bir terör örgütünün devletleşemeyeceği iddiasının altı boştur. Zaten her devletin çekirdeği çetedir ve çete ile devlet benzer şekilde çalışır. Aradaki farkı basitçe ifade edersek, devlet çetenin kurumsallaşmış halidir. Bu kurumsallaşma hukuk eliyle sağlanır. İşte kritik nokta HTŞ’nin hangi hukuku referans alacağıdır. Çünkü bu aynı zamanda yukarda bahsettiğimiz uluslararası meşruiyet meselesini de doğrudan ilgilendirmektedir. Selefi, teolojik hukuk İdlip’te işlevsel olabilir, fakat Suriye için bu çok olası değildir. Kuşkusuz Siyasal İslam baştan itibaren bir kapitalizm icadıdır. PKK Lideri Abdullah Öcalan savunmalarında bu konuyu detaylı bir biçimde açmaktadır. Fakat hangi tona bürüneceğine karar verecek olan yapıda merkez kapitalist devletler olacaktır. Bu açıdan HTŞ’nin önünde ciddi sınavlar vardır ve bu sınavlardan en önemlisi de Rojava Devrimi ve onun değerleriyle kuracağı ilişkidir. Rojava Devrimi’nin realitesini görmezden gelerek bir devlet kurumsallaşmasını, ancak bir soykırım savaşı denemesi ile yapabilir. Bu durumda ise kesinlikle kaybeden Şam’daki yeni hükümet olacaktır. Uluslararası ilişkilerde meşruiyet, yasallıktan daha fazla önem arz eder. Bu gerçeği görmezden gelerek hareket eden taraflar, hem diplomatik hem de siyasi hamlelerde yanlış yaparlar. Şuan itibariyle Suriye topraklarında meşruiyeti olan tek güç, kuzey ve doğu Suriye’nin askeri siyasi idari yapılarıdır. HTŞ’ye konjonktürel bir ilgi olsa bile yarını belirsizliklerle doludur.  
 
SURİYE’DEKİ ALAN HAKİMİYETİ
 
Mevcut konumda sahaya bakıldığında Suriye’nin güneyi, başta Quneytra ve Siwediyê olmak üzere Dürzilerin yaşadığı alanlarda İsrail etkisi ve hakimiyeti gelişiyor. Fırat’ın doğusu Rojava devrim güçlerinin hakimiyetinde kalmaya devam etmektedir. Türkiye Serêkanîyê, Girê Spî, Bab, Cerablûs, Ezaz, Marê ve Efrîn ile birlikte Halep ve Minbiç alanlarında da kendisine bağlı paramiliter gruplar aracılığıyla hakimiyetini geliştirmeye çalışırken, HTŞ ise Hama, Humus, Şam, Tartus, Lazkiye, İdlib ve Dêrazor’un güneyinden Ebu Kemal’e kadarki merkezi alanları kontrolünde tutuyor. Her ne kadar diğer çete grupları da HTŞ’ye biat etmiş gibi görünseler de, özellikle Türkiye ile hareket eden gruplar halen Türkiye’nin himayesindedir. Bu gruplar sırtlarını Türkiye’ye yaslayarak, Suriye içindeki iktidar mücadelesinde varlıklarını korumaya, güç olmaya ve bu temelde avantajlar elde etmeye çalışmaktadır. Türkiye ise bu grupları kontrolünde tutarak Suriye’deki hakimiyetini sürdürmeyi ve ilerisi için HTŞ üzerinde denge unsuru olarak kullanmayı amaçlamaktadır. 
 
İran ve Rusya’nın Suriye’deki varlığı sona ermiştir; bu alanlarda Türkiye başat aktör haline gelmek istemektedir. ABD’nin öncülüğünü yaptığı Koalisyon güçleri Fırat’ın doğusunda varlığını sürdürmektedir. Rusya-İran ve Esad rejiminin varlığını sürdürdüğü dönemde izlenen 3'üncü Yol stratejisi ABD ve Rusya arasında bir denge oluşturmuş, her iki tarafla da ilişkilenme imkanını kazandırmıştı. Mevcut durumda Esad rejimi-İran ve Rusya’nın doldurduğu pozisyonu, şu anda HTŞ ve Türkiye doldurmak istiyor.  
 
Türkiye'nin, Rojava ve Başur’u da içine alacak şekilde Misak-i Milli politikasını ısrarla yürütmeye çalıştığı ortadadır. Bu açıdan İran’ın etkisinde yıkılan Şia Hilal‘in yerine Musul’dan Halep’e, İdlip’ten Şam’a uzanan bir hatta Suni Hilali kurmak istediği de görülmelidir. 
 
YENİ SURİYE İÇİN DİNCİ-MEZHEPÇİ BİR SİSTEM ÖNGÖRÜLÜYOR!
 
Tüm bunların yanında HTŞ gerçekliği biliniyor. Her ne kadar bölgesel ve uluslararası meşruiyet arayışı olduğundan dolayı çok farklı bir görüntü verse de, El Nusra'nın (aynı zamanda El Kaide ve DAIŞ anlamına da gelir) zihniyet ve ideolojisini taşıdığı herkesçe bilinmektedir. Bu denklemde bazı hususları belirtmek gerekirse; HTŞ hükümetinin yeni Suriye olarak pazarladığı sistem, dinci-mezhepçi-ulus devletçi bir Suriye’dir. Öte yandan Türkiye'nin Suriye’deki bu değişikliği Ortadoğu’da kendisi için daha güçlü bir pozisyon almanın sıçrama tahtası olarak görüyor. Suriye’nin genelini bir hakimiyet alanı olarak ele alacağı, siyasi, ideolojik, ekonomik, askeri, istihbari, kültürel, toplumsal gibi alanlarda kendisine bağımlı bir Suriye oluşturma çabasına gireceği açıktır. Kuşkusuz en temel amaçlarından biri de Rojava devrimini tasfiye edip Kürtleri Suriye’de statüsüz bırakmak olacaktır. 
 
SURİYE’DE DEĞİŞİM DÖNÜŞÜM SÜRECİ YENİ BAŞLIYOR
 
Tüm bu değerlendirmeler ışığında Rojava Devrimi’nin önündeki olası avantaj ve tehlikeler çok fazla. Öncelikle Suriye’de değişim ve dönüşüm sürecinin bitmediğini, aksine yeni başladığını kabul etmek gerekir. BAAS rejiminin yıkılması, Suriye’deki çelişki ve sorunların bittiği anlamına gelmiyor. Alevi mezhepçiliği temelinde hareket eden Esad BAAS’çılığının yerine şu anda Sünni mezhepçiliği temelinde hareket eden HTŞ BAAS’çılığı almıştır. Ancak Suriye’de yaşayan halkların, inanç kesimlerinin, toplumsal bileşenlerin hiç bir sorunu çözülmüş değildir. Suriye savaşı bitmemiş, sorunlar çözülmemiş, aksine daha da belirsizleşerek derinleşme safhasına girmiştir. Bunun en belirgin örneği Hama, Humus, Lazkiye, Tartus ve Şam kırsalına kadar ki bölgede yaşayan Alevi kesiminin Şam’ın yeni iktidarına büyük tepkilerinin olmasıdır. Çünkü HTŞ’ye bağlı güçlerce Alevi katliamları, işkence, kaçırma ve başlarının kesilme gibi vahşi görüntüler ortaya çıkıyor. Yine Quneytra ve Siwediyê bölgesindeki Durzilere yönelik baskıların artması nasıl bir sistemin oluşacağıyla ilgili bize bir yol haritası gösteriyor. 
 
MA / Erdoğan Altan
 

Diğer başlıklar

17/11/2025
23:59 ‘Kamu görevlileri tarafından uyuşturucu dağıtımı yapılıyor’
23:37 Irak seçimlerinin nihai sonuçları açıklandı
23:20 Çiçek Otlu: Bakanlık ve ATK, Rojin Kabaiş'in cinayetine ortaktır
23:11 ‘İçişleri Bakanlığı bütçesinde barışa, adalete ve ekmeğe tek bir kuruş yok’
22:24 'Bîra Sûrê' Rojava Film Festivalinde
21:51 Süveyda’nın batısı ağır silahlarla bombalanıyor
21:29 Kayseri'de 74 kişi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye başvurdu
20:44 Dilek İmamoğlu'ndan 'toplumsal sorumluluk' çağrısı
20:38 Tanhan: Kayyım ve bürokratlar hakkında mali soruşturma açılsın
20:13 Zehirlenme faciasında baba Servet Böcek de hayatını kaybetti
19:40 Kadınlardan Berk Akand protestosu
19:35 DEM Parti Kadın Meclisi'nden direnişteki işçilere ziyaret
19:16 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından Berivan Kutlu için taziye mesajı
18:53 Suriye’de Alevi evleri işaretlendi, evleri boşaltma çağrısı yapıldı
18:49 Kuzey Ege için fırtına uyarısı
18:47 Devrilen kepçenin altında kalan Akkaya yaşamını yitirdi
18:43 Gazeteci Aykol'un tedavisi ek ilaçlarla devam ediyor
18:33 Kadınlar şiddete karşı mücadele yöntemlerini konuştu
18:30 Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu: Susmayacağız
17:36 ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ katliamı davasında ‘zaman aşımı’ kararı
17:26 Tutsakların tahliyelerinin engellenmesi Meclis gündeminde
17:20 Ayşe Tokyaz cinayetinde iddianame hazırlandı
17:16 Cizîr Belediyesi eski Eşbaşkanı Berivan Kutlu hayatını kaybetti
16:55 Irak'ta seçimi kazanan 6 adayın oyları iptal edildi
16:48 Meclis tutanaklarda yer verdiği Kürtçe ifadeleri sildi
16:10 'Barış, Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu' kuruldu
15:34 İZBB işçileri: İşimizi geri istiyoruz
15:13 Meclis tutanaklarında ilk defa Kürtçe ifadeler yer aldı
14:51 TTB Demokrasi ve Sağlık Çalışma Grubu: Çözüm demokratikleşme programıyla mümkündür
14:41 Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu?
14:39 Eğitim Sen’den rapor: 2026 Eğitim Bütçesini kabul etmiyoruz
14:36 Kadın tutsaklar için birçok kentte açıklama: Dayanışmayı büyütelim
14:35 Fadime Elkan’ın taziyesi kitlesel ziyaret
14:05 Asistan hekimler eylemde
13:49 Barış İçin Toplumsal Girişim: 'umut hakkı'nın uygulanması talep edilmeli
11:56 Qamışlo'da ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
11:02 Temelli: Komisyon özel yasa hazırlanması için rapor hazırlayacak
10:58 Çöpte buldukları para ve ziynet eşyalarını sahibine teslim ettiler
10:20 Dêrsimli yurttaşlar: Doğa talanına izin vermeyeceğiz
09:34 Şiyar Be Platformu Sözcüsü: Sadece bizimle sonuç alınmaz, tüm dinamiklerin sözü olmalı
09:30 ‘Komisyon Abdullah Öcalan’la görüşmeli’
09:22 Kerboran'da bir genç öldürüldü
09:19 ‘Topyekun mücadele erkeklerin dönüşümünü zorunlu kılar’
09:11 Hareket Yönetimi: Zap güçlerimizi uygun sahalara çektik
09:10 Wan Baro Başkanı Özaraz: Entegrasyon yasaları düzenlenmeli
09:02 Foza Yûsif: Dünyada kadın perspektifiyle örgütlenmeli
09:00 17 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:47 Trump’tan, ‘Epstein dosyaları’ çağrısı
08:45 Birçok kentte kuvvetli kar yağışı ve sağanak bekleniyor
16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz