ANKARA - 30 yıllık tutsak Ahmet Temiz'in tahliyesi "toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı" gerekçesiyle ertelendi. Temiz'in maruz kaldığı ihlallere karşı Meclis İnsan Hakları İnceleme Kurulu'na başvuru yapıldı.
Tekirdağ 1 No'lu F Tipi Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, 30 yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan Ahmet Temiz'in tahliyesini erteledi. Temiz, 17 Aralık 2024'te tahliye edilmesi gerekiyordu. Ancak kurul kararıyla tahliyesi 6 ay ertelendi ve bir sonraki değerlendirme 17 Haziran 2025 olarak belirlendi. Erteleme kararına, Temiz’in 1994’ten bu yana "örgütten ayrılmaya yönelik talepte bulunmadığı", “örgütlü hükümlülerle birlikte kalarak hareket ettiği" ve "suçunu kabul etmediği" iddiaları gerekçe gösterildi.
Kararda, Temiz'in "7 kez açlık grevi, 6 kez slogan atma, 1 kez kapıya vurma, 4 kez idareye toplu direniş" gibi eylemlerle disiplin cezası aldığı kaydedildi. Kararda, söz konusu eylemlerin "örgütünün etkisi altında bağını devam ettirdiğini gösterdiği" savunuldu. Kurulun, Temiz'in "toplumla bütünleşmeye hazır olmadığı" ve "tehlikelilik hali oluşturabileceği" kanaatine vardığı ifade edildi.
Temiz'in gelişim puanının "iyi hal" alt eşiği olan 45 puanın üstünde olduğu, ancak "ıslahtan uzak olduğu" ve "koşullu salıverilme hakkının mutlak kazanılmış bir hak olmadığı" kaydedildi. Kararda, Temiz'in psikososyal görüşmelerde 10 çağrıdan sadece 2’sine katıldığı, spor ve resim atölyesi gibi faaliyetlere ise katılım sağladığı belirtildi. Temiz'in tahliye sonrası Amed'e giderek tarımla geçimini sağlayacağı yönündeki beyanının da bulunduğuna işaret edilen kararda, bu durumun kurulda net bir kanaat oluşturmadığı vurgulandı.
'HUKUKSUZLUK VE KEYFİLİK'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, kararı Meclis İnsan Hakları İnceleme Kurulu'na (İHİK) taşıdı. Newroz Uysal Aslan İHİK'e yaptığı başvuruda, kurulun kararının hukuksuz olduğunu belirtti. “Örgütten ayrılma talebi" gibi bir kriterin kanunda olmadığını, bunun tutsaklara dayatılmasının hukuki dayanağı bulunmadığını belirten Newroz Uysal Aslan, başvurusunda, Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'nin 2016 tarihli kararına atıf yaparak, örgüt üyeliği suçunun temadi eden niteliğine rağmen yeni bir suçun somut delille ispatlanması gerektiğini, aksi halde infaz uzatmanın keyfi olduğunu belirtti. Newroz Uysal Aslan, Temiz'in örgütlü hükümlülerle kalmasının ise 5275 Sayılı Kanun'un 24'üncü ve 63'üncü maddelerine göre idarenin gruplandırmasından kaynaklandığını, bunun cezalandırma gerekçesi yapılamayacağını vurguladı.
ESKİ CEZALAR GÜNDEMDE
Kurul, Temiz’in son disiplin cezasını 22 Şubat 2018’de aldığını, Tekirdağ Cezaevi’nde ise “kamera kapama”dan aldığı 2 kınama cezasının mahkemece iptal edildiğini raporda belirtmesine dikkat çeken Newroz Uysal Aslan, iptal edilen cezaların bile gerekçe gösterilmesinin kurulun “gerekçe üretme çabasını” ortaya koyduğunu ifade etti. Ayrıca, suçun kabul edilmemesinin yargılama aşamasında değerlendirilecek bir unsur olduğunu, infazda bunun dayanak yapılamayacağını savundu.
HASTALIKLARI AKTARILDI
Newroz Uysal Aslan, Temiz’in sağlık durumunun işaret ederek, Temiz'in tip 2 diyabet, böbrek kisti, terminal ileitis, atrofik gastrit, bel-boyun düzleşmesi, venöz yetmezlik gibi hastalıkları bulunduğunu belirtti. Temiz’in cezaevinde safra kesesi alınarak 3 ameliyat geçirdiğine dikkat çeken Newroz Uysal Aslan, göz bozukluğu, migren, kas romatizması ve cilt hastalığı gibi sorunlarla boğuşan Temiz’in durumunun her geçen gün ağırlaştığını kaydetti.
Temiz hakkında önceki ara değerlendirme raporlarında 54-55,5 puanla "İyi halli" ve "toplumla bütünleşmeye hazır" tespitinin yapıldığına işaret eden Newroz Uysal Aslan, bu durumu İHİK başvurusunda hatırlatarak kurulun bu raporları hiçe sayarak infazı uzattığını, bunun “keyfiliğin kanıtı” olduğunu belirtti.
İHİK’E 6 MADDELİK ÇAĞRI
Newroz Uysal Aslan, İHİK’ten şu taleplerde bulundu:
"* 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 89’uncu maddesinde yapılan değişiklik ile Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik’in ve Yönetmelikle oluşturulan İdare ve Gözlem Kurullarının Anayasaya, AİHS’e ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalara aykırı olup olmadığını incelemesini,
* Bu inceleme sonucunda hak kayıplarını engelleyici yasal düzenlemeler yapılmasına yönelik çalışma gerçekleştirmesini,
* Türkiye cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurullarının işleyiş ve yapısı nedeniyle ortaya çıkan sorunlar hakkında Adalet Bakanlığı’ndan bilgi talep etmesini,
* Keyfi ve hukuksuz kararlar ile hak ihlallerine yol açan ilgili İdare ve Gözlem Kurul üyeleri hakkında gerekli idari ve adli soruşturmaların başlatılması için girişimde bulunmasını,
* İdare ve Gözlem Kurullarının AİHS’e ve Anayasa’ya aykırı kararları ile kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ihlal edilen mahpuslar hakkında ivedilikle girişimde bulunmasını talep ederim.”
MA / Fırat Can Arslan