WAN - Çatışmalı süreçte 2 çocuğunu yitiren birinin cenazesini alamayan ötekini kefenlemesi dahi izin verilmeyen Saadet Öklü, Abdullah Öcalan’ın çağrısını desteklediklerini belirterek, “Kürt tarafı olarak üzerimize düşen her şeyi yaptık. Artık adım sırası devlettedir” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşılan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın yankıları sürüyor. ABD’den Çin’e, Avrupa’dan Afrika’ya kadar dünyanın birçok ülkesi çağrıyı olumlu karşıladı ve Türkiye’ye adım atma çağrısında bulundu. Çatışmalı süreçte çocuklarını yitiren aileler de devlet ve iktidarın bir an önce somut atmasını talep ediyor.
Baskılardan dolayı Saadet Öklü 90’lı yıllarda Şirnex’in Silopîya (Silopi) ilçesinden Wan’a göç etmek zorunda kaldı. Saadet Öklü yaşanan çatışmalı süreçte farklı tarihlerde oğlu Vedat Öklü (Tolhildan Zêwkî) ve kızı Dilan Öklü’yü (Arîn Tolhildan) yitirdi. Saadet Öklü, “Eğer barış olsaydı çocuklarımızı kaybetmezdik” dedi.
KEFENE DAHİ İZİN VERİLMEDİ
Şirnex’ın Besta bölgesinde 8 Nisan 2021 yılında çıkan çatışmada oğlu Vedat Öklü’yü yitiren Saadet Öklü, “Polisler, oğlumu kefenlememe izin vermediler. Ceset torbasıyla oğlumu gömdüler” dedi. 16 Haziran 2024 tarihinde Federe Kürdistan Bölgesi’nde de çıkan bir çatışmada kızı Dilan Öklü’yü yitiren Saadet Öklü, kızının cenazesini halen alamadığını söyledi.
YAŞAMINI YİTİREN OĞLU DAİŞ’E KARŞI DA SAVAŞTI
2012-2013 yıllarında evlerinin polislerce basıldığı ve kafalarına silah dayatıldığını belirten Saadet Öklü, “'İçeride PKK’li var’ diye evimiz basıldı. Çocuklarıma saldırdılar ve bize işkence ettiler. O baskından sonra oğlum Vedat PKK’ye katıldı. Vedat orada şunu söyledi; ‘Kürt olduğumuz için bu işkence ve bu baskı var’ dedi. O gün Vedat’ın yüreğinde bir kin oluştu ve sonrasında da gitti. O dönem DAİŞ Kobanê’ye saldırıyordu ve hepimizin yüreği orada atıyordu. 2013 yılında Vedat gitti. Dilan ise ağabeyinden bir yıl sonra katılım yaptı. O da Kobanê savaşından etkilenerek gitti. 2 çocuğum da Kürtler üzerinde uygulanan baskı ve inkardan dolayı gitti. Bu zulüm karşısında daha fazla dayanamadıkları için yüzlerini özgürlüğe verdiler” dedi.
‘EĞER BİR BARIŞ SAĞLANSAYDI ÇOCUKLARIMIZ GİTMEZDİ’
Vedat Öklü’nün Kobanê’de de savaştığını anlatan Saadet Öklü, savaş sürecinde oğlunu ilk kez televizyonda gördüğünü söyledi. Oğlunun DAİŞ’e karşı Şengal halkını korumak için orada savaştığının altını çizen Saadet Öklü, “O dönemlerde Şengal halkına dönük büyük bir katliam vardı. Halk orada eziliyordu ve katlediliyordu. Oğlum 2021 yılında, kızım ise 2024 yılında yaşamını yitirdi. Eğer bir barış sağlansaydı, Kürtlerin özgürlüğü ve hakları verilseydi çocuklarımız yaşamlarını yitirmezdi. Yıllardır barış ve özgürlük çığlıkları atıyoruz. Barış elini uzattıkça elimizi tutan olmadı. Savaşın sonu yoktur. Barışı korktuğumuz için değil, savaşa karşı olduğumuz için savunuyoruz” diye belirtti.
ASKER VE POLİS AİLELERİNE ÇAĞRI
Yıllardır verilen mücadeleden Kürt halkının başarılı çıktığını söyleyen Saadet Öklü, “Yıllarıdır alanlardayız. Savaşa karşı barışı, katliamlara karşı yaşamı savunmak için alanlarda açıklamalar ve yürüyüşler yaptık. Artık barış için uzatılan eli tutun. Asker ve polis aileleri de barışa ses vermeli. Çocuklarımızın cenazeleri kutular içinde kargolara verilerek bizlere teslim edildi. Bunlara rağmen barış ve özgürlük diyoruz. Oğlumu ceset torbasında defnettim, çıkarmama bile izin vermediler. Oğlumu kefenlememe bile izin vermediler. Kardeşlik öldürmek değildir. Bizler de her halk gibi haklarımızı istiyoruz. Yüz yıllardır Kürtlere dönük bir zulüm politikası yürütülüyor. Zulüm bugün yapılmadı, zulüm bundan yüz yıl önce yapıldı. PKK bu yüzden kuruldu. Çocuklarımız bu zulümden sonra PKK’ye katıldı. Kürtler soykırımdan geçilirken, silahlı mücadele yoktu. Biz terörist değiliz. Bizi öldürüyorlar, çocuklarımızı tutukluyorlar, kayyımlar atanıyor ve terörist biz oluyoruz. Bizler sadece haklarımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İKTİDAR ADIM ATILMIŞ DEĞİL’
Devlet Bahçeli’nin “tecrit kaldırılsın ve umut hakkı uygulansın” açıklamasını hatırlatan Saadet Öklü, “Bahçeli’nin açıklamasından sonra umutlandık ve ‘devlet artık bir adım attı’ dedik. İlk açıklamadan bu yana Bahçeli sadece o konuşmayı yaptı. İktidar nezdinde henüz hiçbir adım atılmamış. Neden hala bu saldırılar var neden çocuklarımız hala bombalanıyor? Abdullah Öcalan’ın çağrını sonuna kadar destekliyoruz. Çağrının barış getireceğine inanıyoruz. Bu da tecridin kalkması ve Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıyla olur. Haklarımız verilirse, PKK’nin ve Sayın Öcalan’ın talepleri yerine getirilirse zaten silahların patlamasına gerek kalmaz. Kürtlerin hakları verilirse silahlı mücadeleye gerek kalmaz. Tek talebimiz iktidarın artık bir adım atması. Kürt tarafı olarak üzerimize düşen her şeyi yaptık. Sıra devlette ve artık ses çıkarması ve adım atması gerekiyor” dedi.
MA / Ruken Polat - Mazlum Engindeniz