AMED - Çermûg ilçesinde “dur ihtarına” uymadığı iddiasıyla 2023 yılında katledilen Mikail Ekinci’nin faillerinin yargılandığı davanın karar duruşması yarın görülecek.
Amed’in Çermûg (Çermik) ilçesinin Bîstîn kırsal mahallesine bağlı Gulabaxça mezrasına özel harekat polisleri tarafından 1 Nisan 2023’te baskın düzenlendi. Baskın, 3 çocuk babası Mikail Ekinci (28) hakkında yakalama kararı olduğu gerekçesiyle düzenlendi. Ekinci, “dur ihtarına” uymadığı iddiasıyla silahla vurularak, katledildi. Ekinci’nin ölümüne dair polisler Aybars Pusat İnan, İlyas Koçaş ve Lokman Karakılçık, hakkında “olası kasıtla insan öldürme” gerekçesiyle Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
2 yıldır süren davanın yarın görülecek (17 Nisan) duruşmasında karar verilmesi bekleniyor.
ATIŞ ARTIĞI ÇIKMADI!
Ekinci cinayetine dair gözaltına alınan polisler Aybars Pusat İnan, İlyas Koçaş ve Lokman Karakılçık, Ekinci’nin “teslim ol” çağrısına, silahla cevap verdiğini iddia etti. Ancak yapılan incelemelerde Ekinci’nin vücudunda atış artığı çıkmadı. Ayrıca sanıkların Ekinci’nin silahla ateş ettiğini iddia ettiği bölgede boş kovanlara da rastlanmadı.
SADECE ÖLÜM ANINA DAİR GÖRÜNTÜ YOK
Jandarma Genel Komutanlığı Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü, Ekinci'nin sağ el, sol el ve yüz svapları üzerinde atış artıklarına rastlanılmadığı ve olay yerinde bulunan kovanlarının “üç kolluk” görevlisine ait ateşli silahlardan atıldığına dair rapor da dosyaya girdi. Ayrıca olay günü kullanılan drone ve zırhlı araçların kamera görüntülerine ilişkin hazırlanan tutanakta, Ekinci'nin ölüm anına ilişkin görüntülerin bulunmadığı ileri sürüldü.
POLİSLERDE ATIŞ ARTIĞI VAR
Olaydan yaklaşık 15 ay sonra 15 Temmuz 2024’te soruşturmayı tamamlayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheli polisler hakkında “olası kast ile insan öldürme” suçundan iddianame hazırladı. İddianamede, Jandarma Genel Komutanlığı Van Jandarma Kriminal Laboratuvar Müdürlüğü’nün 19 Nisan 2023 tarihli uzmanlık raporuna göre Ekinci’nin sağ el, sol el ve yüz svapları üzerinde atış artıklarına rastlanmadığına yer verildi. İddianamede, sanık polisler Koçaş, İnan ve Karakılçık’a ait sağ el, sol el ve yüz svapları üzerinde ise atış artıkları tespit edildiği belirtildi.
STAR MARKA SİLAH
Olayla ilgili olarak, arama faaliyetine katılan polislere ait araçların kamera görüntülerine ilişkin olarak kolluk tarafından tanzim edilen “Görüntü İzleme Ve Çözümleme” tutanağında, Ekinci’nin ölüm anına ilişkin görüntülerin bulunmadığına dikkat çekildi. İddianamede, katledilen Ekinci’nin görüntülerden yaya olarak kaçtığı esnada elinde tam olarak tespit edilemeyen bir cismin bulunduğu ve kaçış istikametinde 1 adet MAT Model 1949 otomatik tabanca bulunduğu, silah şarjöründe 30 adet, patlamamış, 9x19 mm çapında fişek olduğunun tespit edildiği yer aldı. Bu durumun aynı zaman 1 Nisan 2024 tarihli savcılık tarafından hazırlanan “Olay Yeri Keşif” raporunda da yer aldığı iddianamede vurgulandı. Ayrıca iddianamede olayın yaşandığı bölgede İl Jandarma Komutanlığı JAK ve köpek timleri tarafından yapılan üçüncü ve dördüncü aramalarda bulunmayan “Star marka, SA CAL 9 1487070 numaralı” model yarı otomatik çalışma sistemine sahip tabanca, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından beşinci aramada bulunması ve dosya arasına delil olarak konulması ise dikkat çekti.
ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
İddianamenin Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmesi üzerine, ilk duruşma 14 Ocak 2025’te görüldü. Duruşmada savunma yapan sanık polis Aybars Pusat İnan, raporların aksine Ekinci’nin kendilerine doğru 2-3 kez ateş ettiğini iddia ederek, karşı taraf ateşi keser kesmez atışı kestiklerini öne sürdü. Daha sonra Ekinci’nin yanına gittiklerini dile getiren İnan, Ekinci’nin elini kaldırmaya çalıştığını ve hala nefes aldığını gördüğünü söyledi.
Sanık polis İlyas Kocaş da, İnan’a benzer savunmalarda bulunarak, vurulma anına dair drone görüntülerin neden olmadığını yönündeki soruya, operasyonda kaç drone olduğunu bilmediğini iddia etti. Koçaş, Ekinci’nin yanına vardıklarında bilincinin kapalı olduğunu ileri sürdü.
‘ŞARJI BİTMİŞ’ İDDİASI
Tanık olan polis memuru O.Ö., “Drone görüntülerine müdahale etme yetkimiz yok. Drone aletinin şarjı bittiğinde kayıt kesilmiş olabilir. Zaten olay yaşandığında drone üzerimizde sanıyorduk. Kuvvetle muhtemel şarjının bitmesi sebebiyle görüntülerin bir kısmı kesilmişti. Ambulans geldiğinde yaralı şahsın yanındaydım. Ambulans geldikten sonra herhangi bir atış yapılmadı. Sağlık görevlileri geldiğinde şahsın öldüğüne dair bir şey söylemediler. İlk vardığımızda şahsın bilinci açıktı” diye konuştu.
‘FAİL OLAN KOLLUK SORUŞTURMA YÜRÜTÜYOR’
Duruşmada söz alan aile avukatı, tanıkların, sanıkları korumak için “yalan” beyanlarda bulunduğuna dikkat çekti. Avukat, “300 kişinin katıldığı operasyonda 3 sanıkta atış artığı var, maktul üzerinde atış artığı yok. Sonradan bulunan silahtan da bir kez bile atış yapılmamış. Sanıklar suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulundular. PVSK’de hangi şartlarda silah kullanılacağı belli. ‘En son çare’ olması gereken silah burada kullanılmıştır. Sanıklar, ‘ölürse ölsün’ mantığıyla maktule ateş edip öldürmüşlerdir. Cinayet anında pat diye drone görüntüleri kesilmiştir. Fail olan kolluk bu soruşturmayı yürütüyor. Silah 5 gün sonra olay yerinde bulunuyor. Soruşturma aşamasında dinlenen sağlık görevlilerinin tekrar dinlenmesini talep ederim. Sanıkların beyanlarının gerçek dışı olduğu dosyada bulunan her türlü kuşkudan uzak kesin ve net delillerle sabittir” dedi.
Duruşmaya katılan Ekinci’nin annesi Hanım Ekinci de polislerin kendisine silah doğrultup, “Sesini etme kımıldamayın, konuşursan öldürürüz” dediğini aktardı. Anne Hanım Ekinci, olayın yaşandığı gün polislerin baskın sırasında kadın, çocuk demeden herkesi darp ettiğini kaydetti.
MA / Rukiye Payiz Adıgüzel