ANKARA - Çiğli Belediyesi’nde işten çıkarılan 16 kadının hak mücadelesi sürüyor. Birbirlerinden güç aldıklarını belirten kadınlar, “Emeği sömürülen tüm kadınlar için bu adımı attık” dedi.
İzmir'in Çiğli ilçesinde 2024 yılında farklı tarihlerde CHP'li belediye tarafından işten çıkarılan 147 işçiden 16 kadın, yaşadıkları haksızlıklara dikkat çekmek ve seslerini duyurmak için mücadele veriyor. 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda İzmir’den Ankara’ya yürüyüş başlatan kadın işçiler, 10 günlük yürüyüşün ardından Ankara’ya vardı. CHP Genel Merkezi önünde başlattıkları eylem ise 7’nci gününe girdi.
Eylemlerinin amacına dair konuşan Sibel Yıldırım, Gamze Kendigelen ve Hale Ören Özdinçer, hem işlerini geri almak hem de erkek egemenliğinin hakim olduğu çalışma yaşamında emeklerinin görünmez kılınmasına karşı mücadele ettiklerini vurguladı.
'BİRBİRİMİZDEN GÜÇ ALDIK’
Eylemlerinin 11 ayı aşkın süredir devam ettiğini belirten Sibel Yıldırım, bu süreçte maddi ve manevi zorluk yaşadıklarını söyledi. Sibel Yıldırım, “Bu süreçte birbirimizden güç aldık. Dayanışmayla kararlılığımızı sürdürdük. Mücadelemiz olumlu sonuçlanana kadar burayı terk etmeyeceğiz” dedi. Yaşanan sürecin sadece kendilerini değil ailelerini de etkilediğini dile getiren Sibel Yıldırım, “Maddi ve manevi destekleri olmasaydı, bu süreci atlatmamız mümkün olmazdı” diye belirtti.
‘TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK ZOR’
Ekonomik özgürlüklerini kaybettiklerini söyleyen Gamze Kendigelen de, “Evimize ekmek götüremiyoruz. Bu yolda yürümek zorunda hissettik. Bu süreçte birçok zorluklarla karşılaştık. Türkiye’de kadın olmak çok zor. Özel sektörde de kamuda da... Bu yolda yürümeye karar verdik. 16 kadın birlikte yola çıktık. Emeği sömürülen tüm kadınlar için bu adımı attık. Türkiye’de kadınların sorunu büyük. Yolda, kadın olmanın verdiği zorluklarla karşılaştık. Bu zorlu bir süreçte kadınlardan destek gördük. Numaramızı aldılar ve hala bizi takip ediyorlar. Derdimizi anlatmaya çalıştık. Bu ülkede bir şeylerin düzelmesi için kadınların güçlü durması, ekonomik özgürlüklerini kazanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ’
Hale Ören Özdinçer ise, erkek egemen bir toplumda kadın olarak yürümenin başlı başına bir meydan okuma olduğunu söyledi. 10 günlük yürüyüşte yaşadıklarını aktaran Hale Ören Özdinçer, şöyle devam etti: "Yolda çoğu zaman dayanışma, kardeşlik ve sevgiyle karşılaştık. Bazen de tehdit edildik. Sözlü tacize uğradık. Küçümsendik. Çünkü kadınların direnmesi ayakta olması, haklarını araması erkek egemen dediğimiz toplumda zor. Ancak yılmadık. Sadece kendimiz için yürümedik. Adaletsizliğe uğrayan tüm kadınlar için, emekçiler için yürüdük. Her zorlukta birbirimize tutunduk. Emeğimiz, özgürlüğümüz ve çocuklarımızın geleceği için yürüdük. Yardımcı olan herkese teşekkür ediyoruz. Onların destekleri olmasa açıkçası bu kadar yolu kolay sarf edemeyebilirdik. Çok büyük destek ve güç aldık. Sesimize ses buluncaya kadar CHP Genel Merkezi önünde bekleyeceğiz."