HABER MERKEZİ - Kadın katliamlarına karşı alanlara çıkan kadınlar, "Artık bıçak kemikte. Kadınlara ve çocuklara yönelik bu saldırılar bitmedikçe bizler sokaklarda olmaya devam edeceğiz" dedi.
Şirnex’in Silopiya ilçesinde kadınlar öncülüğünde Halkların Eşitlik Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Barış Annelerinin katılımıyla son dönemde kentte artan kadına yönelik katliam, şiddet ve cinsel istismara karşı yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe, DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş, Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı ve Cizîr, Silopiya belediye eşbaşkanlarının yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. Yürüyüşte, "Gülizar yıldız ölümsüzdür, kadın cinayetlerine hep birlikte dur diyelim” , “Kadın cinayetleri politiktir” pankartları açılırken, “Kadına yönelik şiddete hayır”, "Yasta değil isyandayız”, "Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizleri taşındı. Yürüyüşte kadınlar sık sık, "Jin jiyan azadî”, “Hak hukuk adalet” sloganları attı.
İkinci caddeye kadar yürüyen kadınlar burada basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması öncesi katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Ardından basın metnini Esin Vargün okudu. Kürdistan’da yürütülen özel savaş politikalarına dikkati çeken Esni Vargün, "Kürdistan, devletin kadın düşmanı politikalar ile varlığını sürdürdüğü ve kadın şiddeti, tacizi, tecavüzü ve cinayetleri ile saldırıya geçtiği yerdir. Bu politikaların varlığından kaynaklı olarak kadın cinayetleri ile toplumsal hafızada öfkeyi ve nefreti hala diri tutarken Gülizar Yıldız'ın yaşamdan koparılması ile bu nefreti isyana dönüştürmüştür. İsyan diyoruz çünkü kadın cinayetlerinin hepsine engel olabilirdik, Gülizar Yıldız'ı koruyabilirdik. Korumak için hem Kürdistan'dan hem Türkiye metropollerinden Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerine yüzlerce defa çağrıda bulunduk. Kadınları koruyan yasaları ve İstanbul sözleşmesini yürürlüğe koyun diye çok defa seslendik. Ama gözler görmedi, kulaklar duymadı ve Gülizar Yıldız yaşamdan koparıldı” dedi.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VURGUSU
CHP Kadın Kolları Başkanı Heyiv Bozkurt da, İstanbul sözleşmenin önemine dikkati çekerek, "İstanbul Sözleşmesi uygulanmış olsaydı, bugün o kadın hayatta olabilirdi. Bu cinayetlerin durması için gerçek çözümlere ihtiyaç var: Kadınları koruyan yasalar eksiksiz uygulanmalı, İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girmelidir. Cezasızlık kültürüne son verilmelidir” diye belirtti.
'KIZIM ÖLÜME TERK EDİLDİ’
Katledilen Gülizar Yıldız’ın annesi Gülsün Yıldız da kızını katledenin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek, "Benim kızım bıçaklandıktan sonra 40 dakika orada bekletildi. Müşterileri gitmesin diye kızım ölüme terk edildi, ambulans çağırılmadı, müdahale edilmedi, ölümüne göz yumuldu. Ben bunu kabul etmiyorum, olay aydınlatılsın istiyorum” dedi.
‘MÜCADELEMİZ SÜRECEK’
TJA aktivisti Adalet Çimen Fidan ise bölgede yürütülen özel savaş politikaları sonucunda her gün bir kadının katledildiğini kaydederek, "Her gün sokaklarda, mahallelerde, şehirlerde kadınlar erkek şiddetinin sonucu katlediliyor. Ancak biz kadınlar da buna karşı mücadele ediyoruz. Son olarak da Silopiya’da Gülizar Yıldız vahşice, İŞİDvari bir şekilde katledildi. Ancak bizler bu zihniyetten hesap soracağız, bu zihniyete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
DEM Parti Mêrdin Milletvekili Beritan Güneş şunları söyledi: “Bugün binlerce kadın bu sokaklarda artık bıçak kemikte. Kadın katliamları artık kadın soykırımı haline geldi. Kadınlara yönelik katliam, tecavüz, çocuklara yönelik cinsel istismara karşı baş kaldırıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz, kadınlara ve çocuklara yönelik bu saldırılar bitmedikçe bizler sokaklarda olmaya devam edeceğiz."
Katledilen Gülizar Yıldız’ın kardeşi Mizgin Ergün de kadın katliamlarına herkesin ses çıkartmasını istedi.
Basın açıklaması atılan sloganlarla son buldu.
WAN
STAR Kadın Derneği, Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde Remzi Kayaalp tarafından katledilen Gülizar Yıldız ve artan kadın cinayetleri için Wan’da bulunan Sanat Sokağı’nda açıklama gerçekleştirdi. “Kadın cinayetleri politiktir” pankartının açıldığı açıklamada, “Kadın kırımına son”, “Söyleyecek sözümüz, değişecek gücümüz” ve “Katledilen kadınlar isyanımızdır” dövizleri taşındı. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, metni STAR Kadın Derneği Yöneticisi Meryema Aslan okudu.
Gülizar Yıldız’ın, aynı iş yerinde çalışan bir erkek tarafından bıçaklanarak katledilmesini öfkeyle kınadıklarını dile getiren Meryema Aslan, kadın cinayetlerinin, ataerkil zihniyetin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve cezasızlık kültürünün bir sonucu olduğunu vurguladı. Son zamanlarda Türkiye’de ve özelde Kürdistan bölgesinde kadın cinayetlerinin artışının, toplumu derinden sarstığının altını çizen Meryema Aslan, “Kadınlar, evde, sokakta, iş yerinde; kısacası yaşamın her alanında erkek şiddetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2024 verilerine göre, yalnızca bu yıl 394 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 233 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetmiştir. Bu rakamlar, kadınların yaşam hakkının sistematik bir şekilde ihlal edildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Şırnak’taki son cinayet, bu vahşetin en acı örneklerinden biridir” dedi.
‘SUSMAYACAĞIZ, MÜCADELE EDECEĞİZ’
Gülizar Yıldız’ı katleden failin en ağır cezayı alması için hukuki sürecin takipçisi olacaklarını sözlerine ekleyen Meryema Aslan, kadın cinayetlerinde cezasızlığın sona ermesi, faillerin iyi hal veya haksız tahrik gibi indirimlerden faydalanmaması gerektiğine dikkati çekti. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanılması gerektiği çağrısında bulunan Meryema Aslan, “Bizler, kadınların yaşam hakkını savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gülizar Yıldız ve katledilen tüm kadınlar için adalet arayışımız sürecek. Erkek egemen zihniyete, cezasızlığa ve kadın düşmanı politikalara karşı isyanımız büyüyor. Kadın cinayetlerini durdurana kadar susmayacağız, mücadele edeceğiz” diye bitirdi.
Açıklama, yapılan bir dakikalık oturma eylemi, “Jin jiyan azadî” ve “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarının ardından son buldu.
MERSİN
Mersin Kadın Platformu öncülüğünde Pozcu Koton önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. "Erkek-devlet şiddetine karşı sokaktayız" pankartının açıldığı açıklamada, "Haklarımıza, hayatlarımıza sahip çıkıyoruz", "Suriye'de katliamlar derhal durdurulsun" dövizleri açıldı.
Basın metnini platform adına okuyan Çiğdem Göksoy, kadın cinayetlerinin münferit değil, politik olduğunu vurgulayarak, Silopi’de Gülizar Yıldız’ın bir erkek tarafından katledilmesini cezasızlıkla beslenen erkek egemen sistemin sonucu olarak değerlendirdi. Şiddetin sadece evde, sokakta değil; savaş alanlarında da kadınları hedef aldığına dikkat çeken Çiğdem Göksoy, “Rakka’da tecavüze uğrayan, İdlib’de bombayla ölen, İstanbul’da sokakta katledilen kadınlar aynı şiddetin kurbanı. Bu erkek şiddetinin failini sadece bireylerde değil, devlette, militarist politikada ve sessiz kalan toplumda arıyoruz” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
İSTANBUL
Kadın Zamanı Derneği, "Artık yeter! Kadın cinayetleri politiktir" şiarıyla Şirnex'in Silipiya ilçesinde katledilen Gülizar Yıldız için Beyoğlu'nda bulunan Çukur Mahallesi’nde bulunan Çınralatı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı basın açıklamasında, “Kadın cinayetleri ve erkek şiddetine karşı özgür yaşamı savunuyoruz” pankartı açılarak, “Yaşasın Kadın mücadelesi” ,”Kadın cinayetleri politiktir”, “Gülistan Doku burada”, “İpek Er burada”, “Gülizar Yıldız burada” dövizleri taşıdı. Kadınlar sık sık “Biji tekoşîna jinan”, “Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun”, “Jin jiyan azadî” sloganları attı. Açıklamada basın metnin Kadın Zamanı Derneği’nden Şükran Demir okudu.
Kadın Zamanı Derneği olarak büyük bir öfke ve derin bir üzüntü yaşadıklarını belirten Şükran Demir, “Silopi’de Gülizar Yıldız, aynı iş yerinde çalıştığı erkek tarafından katledilmiştir. Bu cinayet, erkek şiddetinin ve buna karşı alınmayan önlemlerin yeni bir örneğidir. Gülizar Yıldız, yaşamak istiyordu. Tıpkı her sabah işe giden, emek veren, hayalleri olan milyonlarca kadın gibi… Ancak sistem bir kez daha kadınları korumadı” diye konuştu.
‘YETKİLİ MERCİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ’
Güvencesiz iş ortamlarında, hayatlarını idame ettirmek için kölelik şartlarında çalışmak zorunda kanların sistemin içerisinde her türlü mobbinge maruz kaldıklarını ifade eden Şükran Demir, “Bunların önlenmesi, daha güvenilir ve insani şartlarda çalışabilmemiz için gerekli adımların atılması için bütün mercileri göreve çağırıyoruz. Kadınlar olarak biliyoruz ki; bu topraklarda kadın bedeni, emeği ve kimliği sürekli olarak sömürülüyor. Devletin güvenlik politikaları, savaş ve erkek yargı eliyle kadınların yaşam alanları daraltılıyor. Ama biz yaşamı örgütlü direnişle büyütüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KADIN CİNAYETLERİ MÜNFERİT DEĞİL SİSTEMATİKTİR’
Kadın cinayetlerinin münferit değil, sistematik bir sorun olduğunu vurgulayan Şükran Demir, “Devletin en temel sorumluluğu olan yaşam hakkını koruma görevi, kadınlar söz konusu olduğunda ihmal edilmekte, şiddet failleri ise cezasızlıkla cesaretlendirilmektedir. Gülizar’ın yaşamı, yalnızca bir erkek tarafından elinden alınmadı; yıllardır uygulamaya geçirilmemiş politikaların, görmezden gelinen şiddet başvurularının ve yok sayılan kadın beyanlarının sonucunda elinden alındı. Kadın Zamanı Derneği olarak, bu ülkede bir kadının daha toprağa düşmesine sessiz kalmayacağız. Gülizar’ın adı bu ülkedeki adaletsizliğin simgelerinden biri olmasın diye mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
TALEPLER
Kadın Zamanı Derneği olarak kadın cinayetlerine karşı susmayacaklarını belirten Şükran Demi taleplerini şöyle sıraladı:
"* Gülizar Yıldız’ın katili ve tüm kadın katilleri en ağır şekilde yargılansın, cezasızlığa son verilsin.
* Kadınların kamusal ve özel yaşamda güven içinde yaşayabileceği önlemler derhal alınsın
* İstanbul Sözleşmesi’ne yeniden dönülsün ve eksiksiz uygulansın
* Kadın beyanı esas alınsın ve korunma talebinde bulunan her kadının yaşam hakkı güvence altına alınsın
* Kadın emeğini sömüren güvencesiz çalışma koşullarına karşı gerçek önlemler alınsın.
Gülizar Yıldız’ı unutmayacağız.Adalet yerini bulana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”