İZMİR - KHK eylemeninin 326'ncı haftasında, tutuklanan üniversite öğrencileri ve akademisyen Levent Dölek'in serbest bırakılması talep edildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle her hafta çarşamba günü Karşıyaka çarşı girişinde düzenlediği oturma eylemi 326'ncı haftasında da devam etti. "Eğitim Sen susmadı, susmayacak" pankartı açılan eylemde "Tutuklu öğrencilere özgürlük", "Çocuklarımızı serbest bırakın", "Hak, hukuk, adalet" ve "Levent Dölek'e özgürlük" dövizleri taşındı.
Açıklamayı yapan Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, demokratik hak ve özgürlüklerin sistematik bir şekilde baskı altına alındığını vurguladı. Eğitim Sen’in bir günlük iş bırakma kararına karşı, MYK üyelerinin gözaltına alınması ve akademisyen Levent Dölek'in tutuklanmasına değinen Zeliha Danyeli, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde başlayan protestolarda, haksız hukuksuz bir şekilde 301 öğrencimiz tutuklandı. Tutuklanan öğrenciler, kötü muamele ve şiddet görerek işkenceye maruz kaldılar. Özgür düşüncenin, özerk ve demokratik üniversite fikrinin, öğrencilerin ve akademisyenlerin yanında olmayı bir sendikal sorumluluk, toplumsal bir görev olarak görüyoruz. Hukuki, örgütsel ve toplumsal dayanışma kanallarını büyüterek, gençlerin ve akademisyenlerin 'Demokratik Türkiye, Özgür ve Özerk Üniversite' mücadelesine sahip çıkmaya, baskılara karşı birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Anayasal madde 34’e göre barışçıl gösteri hakkını kullanırken Levent Dölek, 301 öğrencimiz ve gözaltına alınan , tutuklanan herkes derhal serbest bırakılsın" dedi.
'BİZ KAZANACAĞIZ'
Zeliha Danyeli, 326 haftadır sadece ihraç edilen kamu emekçileri için değil, tüm toplumun adalet ve demokrasi mücadelesi için meydanda olduklarını söyledi. Zeliha Danyeli, "Arkadaşlarımızın hukuksuzca ihraç edilmesi, yalnızca bir sendikaya değil, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne, insan haklarına yönelik bir saldırıdır ve bu saldırı bugün seçilmiş siyasetçiler, gazeteciler, siyasi partiler, sendikalar başta olmak üzere tüm toplumsal kesimlere yönelmiştir. Buna rağmen ülke genelinde milyonlar haklarını savunmaya devam etmekte, adalet arayışlarını sürdürmektedir. Tarih göstermiştir ki, hukuksuzluk karşısında direnenler, er ya da geç haklılıklarını kanıtlayacak ve adalet yeniden tesis edilecektir. Biz kazanacağız" diye konuştu.